bugün

yüzyıllardır içinde bulunduğumuz dünyayı yarattığı seslerle bir nebze olsun güzelleştiren,dışı genelde ahşap* tuşlu-telli çalgı..
(bkz: piyano piyano bacaksiz)
tuşlu çalgılar ailesinin en bilinen çalgısı. tamı tamına 88 tuş vardır klavyesinde ve ses genişliği en fazla olan enstrümandır.
(bkz: piano forte)
(bkz: fazıl say)
Akşamın alacakaranlığında, yavaşça bir kadın
şarkı söylüyor bana;
Ve geçmiş yılların ötesinde, piyanonun altında
oturmuş
Tınlayan tellerin gürültüsü içinde gülümseyerek
şarkı söyleyen bir annenin
Pedallara yerleşmiş küçücük ayaklarını okşayan
bir çocuğu canlandırıyor gözümde.

Şarkının esrikliğiyle, elimde olmadan,
Kapılıp gidiyorum geçmişe, içim ezilerek özlüyorum
Evdeki o Pazar akşamlarına dönmeyi, dışarda kış
Ve sıcak salonda söylediğimiz ilahiler, piyano
eşliğinde.

Artık boşuna şarkıcının kendini kapıp koyvermesi
Ve koca siyah piyanonun coşması. Çocukluk günlerimin
Büyüsüne kapıldım yeniden, koskoca bir adam olduğumu
unutup
Anıların selinde, bir çocuk gibi ağlıyorum geçmişin
özlemiyle. *
(bkz: ayse tutuncu)
dekoratif amaçlı olarakta kullanılanabilen çalgı. salona koyarlar, eve gelen misafirlerde "aaaa piyanoooo" diyerekten etkilenir ve muhtemelen aynı renk oturma grubu üzerinde dedikodu yapmaya başlarlar.
Piyanonun diğer çalgılardan ayrıldığı ilk nokta kuşkusuz bir orkestra içindeki tüm partileri piyano üzerinde gerçekleştirmenin mümkün olmasıdır. Yani herhangi bir senfoniyi piyanoya uyarlayıp çalabilirsiniz. Bunu tek başına yapabilecek başka bir çalgı ise yoktur.bu nedenler piyano müzik tarihi boyunca tüm bestecilerin elinin altındaki çalgı , her zaman müziğin ilk gerçekleştirildiği yer olmuştur. teknik olarak en gelişmiş çalgı olması bu açıdan bakıldığında daha rahat anlaşılabilir, hatta öngörülebilir.

tellere vuran çekiçler , bu çekiçleri hareket ettiren tuşlar gibi esasen basit bir mekaniği vardır.tuşun bırakılması ile telin üzerine oturan keçe ise sesin uzamasını engeller.piyanonun atası olarak klavsen (ing. harpsicord , fra.clavecin , alm. cembalo)bilinmekte ve bu aslında doğru olmakta ise de , mekanik olarak bakıldığında piyanonun atası sayılabilecek çalgı klavikorddur.çıkan seslerin gürlüğü konusunda herhangi bir etkiye sahip olamadığınız klavsendense seslerin gürlüğünü, hatta bastıktan sonra bile etkileyebildiğiniz klavikord piyanoya prensip olarak daha yakındır.

fortepiano (veya pianoforte) ise günümüzde geçtiğimiz yüzyıllarda kullanılan piyanoları belirtmek için kulanılmaktadır. Bu çalgılar piyano ile aynı prensipte olsalar bile günümüz konser piyanosu ile kıyaslanamazlar. Piyano'nun daha önceki modeli olarak sayılabilirler.
cizgi filmlerde karakterlerin kafasina gokyuzunden dusen muzik aleti.
piyanoda sesin uzun veya kısa tınlamasını sağlayan pedallar vardır. Genellikle 3 pedalı vardır.
italya floransa da 1700 lü yıllarda barolomeo cristofori tarafından yapılmıştır.
matematiğin muziğe enfes katkısıdır. eğrilerden elde edilen müzik aleti diye tasvir edebiliriz. genel anlamda tuşlu bir calgıdır. ancak tellerin tuşlar ile etkileşimi sonucunda ses olustururlar. havalı pianolar da vardır, günümüzde cok tercih edilmese de çoğunlukla katolikler kliselerde, ayinlerinde kullanırlar. bircok modern piano 88 tuş icerir (7 oktav ve minör 4 lü,la0 dan do8 e kadar), bircok eski piano 85 tuşa sahiptir(7 oktav ve tek ses, la0 dan la 7 ye kadar).
çalmaya başlarken insanı kesinlikle kangren eden müzik aleti...

beynin her iki lobunun senkronize çalışabilmesi gerekir iyi piyano çalabilmek için... ancak beyni patates kıvamında olan kurbanımız, çift elli eserleri bir gazla çalmak isteyince dumura uğrar... zira beynini yönetemiyor, parçayı karman çorman bir hale sokuyordur...

sonra aradan yıllar geçer... aynı kurbanımız, bu sefer daha diri bir beyin ve daha olgun bir ruhla piyanonun başına oturur. eski defterinden o ilk başladığında çalmak istediği parçayı açar...

gürül gürül çalmaktadır kurbanımız artık... artık o eski tereddütü de yoktur çalarken... notlar adeta damarlarında dolaşır...

evet, kurbanımız hala beynini kontrol edememektedir ancak bu sefer durum, müziğin beyni tamamen ele geçirmiş olmasındandır. artık kurban istemsizce piyano çalabilmektedir...

niyazi gül le kurbağa hayvanı belgeselini izlediniz.
müziğe başlamak için en iyi enstrümandır çünkü çalınması ve öğrenilmesi diğer enstrümanlara göre daha kolaydır. fakat beş yıl çalındıktan sonra insan biraz sıkılmaya başlıyo. o zaman çalmak için zorlamamak ve yeni şeyler denemek en iyisi.

(bkz: bas gitar)
(bkz: keman)
(bkz: yazarların aslında demek istedikleri)
mümkünse küçük yaşta başlanması gereken alet. karşınızda sizden rahat 10 yaş küçük bir çocuk fıstık gibi çalarken mahçup bir şekilde izlememek ve sol elle de çalabilmek için en azından... * *
(bkz: chris martin)..
(bkz: maksim mrvica)..
her zaman çalmak istediğim müzik enstrümanı.
piano etforte adında bir insanın yapımıdır.asıl adı da piano etfortedir.interval çalışmak için çok uygun bir enstrümandır.sesi komasız tınlar.şancıların mesai arkadaşıdır.subkontra, kontra, küçük oktav, büyük oktav, birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci oktav olmak üzere 9 ana oktavdan oluşur.88 in 12 ye bölümü olan "7.3" teorik olarak baz alınan oktav sayısıdır.
dinlemesi büyük keyif veren, hemen hemen her dinletide diğer enstrumanların akort yapmak için baz aldığı alet. bu körpe beyine ne zaman dinlese " lan bunun akortunu nasıl yapıyorlar acaba" diye sorduran alettir ayrıca. * * * *
(bkz: yavas)
vurmalı çalgıdır.
belki de dünyadaki en güzel enstrümandır. bir şarkı baştan sona sadece piyano melodisinden ibaret olsun, dinlemekten sıkılınmaz. * melodinin ruhunu yakaladıktan sonra, kendinizi kaptırıp gidersiniz.
Keman ile birlikte inanılmaz haz veren enstrüman.
Cebinde piyano taşıyan insanlar var, biliyorum. Bazıları çalmayı bilmiyor. Hatta çoğu... Ama, Nereye giderlerse gitsinler piyano hep yanlarında. Yan ceplerinde. Bu yüzden kendini çok sevdiriyor: Kolay taşınabilir ve kolay hayal kurdurabilir bir şahanelik. Siyahlar beyazlar ve işte evrene yayılmayı bekleyen onlarca kombinasyon... Duyduğum anda her şeyi unutturan müzik denen o ilelebet payidar kalacak illet var ya, hastasıyım. Tedavi olasım yok. Beni illetlere emanet ediniz.

Cebinde piyano taşıyan insanlar var, biliyorum. Biliyorum da, neden aynı cümleyi paragraf başı yapıp hem de, yeniden kullanarak olaya çakmadan bir şiirimsi tat katmak istiyorum, işte onu bilmiyorum. A hey hey hey! Bu batı sound'uydu. Tey tey tey! Bu da buram buram Anadolu. Neyse hadi gel asıl konumuz, piyanomuza geri dönelim. 9. Senfoni'de dem çekelim. Güzel bir melodi için suyunu satıp ekmeğini verecek insanlar vardır bi yerlerde biliyorum. Sesleri çıkmasa da duyuyorum. Coşkulu bir piyanoda bu güzel dağları komple ben yarattım diyen kibirsiz insanlar var biliyorum ve seviyorum. Coşkum, coşumculuğum hemencecik geçebilir, o yüzden acele ediyorum. Gel diyorum melodilerin en güzeli gel, ıslığıma gel. Yaz akşamüstlerinde buzdan birayı bir solukta içersin de kafan çok az döner, coşku döner ya başında, öyle gel.

Cebinde piyano taşıyan insanlar var gerçekten, biliyorum. çakma şiirsellik akımında önde gidip bayrak taşıyıp, bayrağı göndere çekiyorum. evet. hayır. bi yolaç'sak artık piyano seslerine diyorum.

böyle güzel sanki. böyle iyi. huzurlarınızda ve tüm huzursuzluklarınızda; işte piyano...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar