bugün

Orjinal adı Firenze.Toscana bölgesindedir.Sanat eserleriyle rönesans dönemini çağımıza yansıtır.Rönesansın doğduğu şehir.
Piazza del Duomo (iL Duomo Meydanı)
Katedral Meydanı Piazza San Giovanni'de bulunmaktadır.olağanüstü güzellikte ve büyüklüktedir.floransa * diyince ilk görülecek yer derim.
neredeyse her sokakta bir sanat evinin bulundugu, aksam yuruyuslerinde her kose basinda ya bir tiyatrocu, ya bir sokak ressami ya da bir sarki soyleyen birini gormenin cok dogal oldugu, tarihi dokunun korunabildigini tum ciplakligiyla goseteren belki de italyanin en guzel sehri.
milattan önce 59 yılında kurulan italyan şehri.
gidilip görülmesi gereken italya şehridir.
açık hava müzesi gibi, minyatür gibi şirin şehir. fiorentina 'nın kenti.
ronesans rüyası diye anılan şehir.
italyanların tabiriyle firenze olarak adlandırılan şehir. Halkı bir dönem serie a takımlarından Fiorentina'yı çalıştıran Fatih Terim'i çok sever. Mor menekşeler de denir bu şehrin takımına.
davud heykelinin dışında tüm şehir muazzam heykellerle kaplıdır. o kadar ki biz de neden heykel sanatı yok diye hayıflanır insan... bir gecede 5 sokak konseri dinleyebilirsiniz sokak müzisyenlerinden... içinden geçen arno nehrinin * kıyısında ya da üzerindeki köprülerde manzara seyredebilirsiniz.. meydanlarının birinde oturup bira içebilirsiniz...

bir de sevdiğiniz yanınızdaysa sizi o şehirde bırakıp gitseler, mutlu bile olursunuz.
(bkz: fiorentina)
(bkz: sanat tarihi).
sempatik ve sıcak insanların şehri. bu kadar ünlü olmasına rağmen gayet sakin ve huzurlu denilebilecek bir yer. toskana bölgesinde bulunduğundan mıdır nedir, güneye düşen italyan kentlerinden çok daha düzgün, temiz ve de yaşanılası, güzel mi güzel bir şehir. ancak biraz pahalı.
(bkz: galileo)
guvercinlerinin kopek misali her yediginize dadandigi, dondurmasinin ozellikle denenmesi gerektigi pahali sehir. yerlilerinin turist oldugunuzu anladiginda enteresan bir sekilde etrafinizi sarmasini saymassak dil ogrenmek icin kalinabilecek guzide sehir. bir gunlugune sienayi, romayi, venedigi gorebiliyor olmaniz da cabasi.piazza san diamo nun onunde klarnet calan turklere rastlayabilir, pahaliliktan dolayi her gun makarna yiyebilir, koprulere bakip omrunuzun sonuna kadar bu sehirde kalmak isteyebilirsiniz.
bir dönem imparator fatih terim tarafından çalıştırılan fiorentina takımının şehri.
her yeri sanat ve david'in cukuyle dolu $ehir. restaurantlarinda gayet leziz yemekler pi$irirler, oyle ki nefret eden adama ahtapot bile yedirirler. dondurmalari insani kendine a$ik edecek kadar guzeldir.
bazi yerlerde kurulan ve hediyelik e$yalar satilan pazarlarinda pazarlik etmek farzdir. turkce konu$tugunuzu duyan saticilardan "merhaba arkidi$, $oook guzel" diye laflar duymaniz mumkun olacaktir.
julio cesar şehre bu ismi vermiştir. manası çiçekler şehri oluyormuş. *
futbolun doğduğu şehir. futbol ilk kez bugunku modern kurallarına en benzer şekilde, sanılanın aksine ingiltere'de değil floransa'da oynanmıştır. 15-16 ve 17. yüzyıllarda.
sıcakkanlı insanların şehri. bana böğrünü açan bir aileye sahiptir aynı zamanda.
sanat eserlerinin %70'ini barındıran, sergileyen, koruyan, kollayan şehir. kıta avrupasının sanatçı şirini.
türkleri çok seven insanların yaşadığı, italya'nın en güzel şehirlerinden.
floransa, sınırları içerisinde güzelliğin her türlüsünü barındıran bir sehirdir. toskana nın yuvarlak tepelerinin ortasında yer alan ve arno irmağı tarafından ikiye bölünen şehir, coğrafi bakımdan italya nın hemen hemen tam merkezinde bulunmaktadır. floransa ya girmeden önce şehrin tamamına yakının görülebildiği michelangelo tepesine çıkıp ordan huşu ve huzur içinde şehre bir bakın ve doyumsuz manzaranın tadını çıkarın.

eski floransa nın 2 ana meydanı var. piazza della repubblica, floransa nın en ünlü ve en eski kafeleri bu meydan üzerindedir. etrafta birçok sokak çalgıcısının olduğu güzel yemek yiyip kırmızı siena şarabını yudumlayabileceğiniz güzel bir meydan. (ben floransa nın akşamlarını daha çok sevdim) burada yeni pazar var. orada alışveriş yapıp (çantalar ve güzel şapkalar bayanlar için var) domuz heykeline para atıp dilek dileyebiliyorsunuz.

uffizi galerisi, italya nın en büyük galerisi olup floransa nın içinde gotik erken rönesans rönesans dönemine ve sonraki dönemlere ait bir çok resme ev sahipliği eder. genelde etrafında herzaman içeri girmek için kuyruk vardır. saat 3 gibi kuyruğa girerseniz daha az beklersiniz. (minimum 45 dakika) . içeri girince direkt üçüncü kata çıkın ve başlayın resimleri gezmeye.

geldik öteki ana meydana ve benim bu turda en sevdiğim yere piazza della signoria yani sinyorlar meydanı.

bu meydanda pandomim gösterileri, sokak çalgıcıları devamlı gösteriler yapıyor. insanlar eğleniyor. uffizi galeriside hemen palozzo vecchionun yanında. ben halk loncasına oturdum. arkadan sokak çalgıcılarının sesleri geliyordu. ( hotel california, sound of silence, shape of my heart).

insanlar hareket ediyordu. kimi resim çekiyordu, kimi dondurma yiyordu, kimi sevgilisine sarılmış yürüyordu, çoçuklar koşuyor güvercinler ordan oraya konuyorlardı. kendimi zamanın dışında insanları ve dünyayı izlerken buldum bir anda. bütün dünyevi sıkıntılarım yokolmuş ve huşu içinde orda oturdum insanları seyrettim.

burada da yemek yenecek güzel kafeler var güney e doğru yaklaştığımız için garsonlar cana yakın. aynı şekilde akşamları ponte vecchio üzerinde sokak çalgıcıları oluyor ve güzel hareketli bir yer oluyor. kesinlikle ve kesinlikle floransa yı akşam görmeden dönmeyin. akşam sokaklarında dolaşın sinyorlar meydanına gidin oradan cumhuriyet meydanına gidin, köprüden arno nehrine bakın. çok güzel korunmuş bir şehrin tadını çıkarın.

ordan nehir kenarında olan capocaccia adlı bara gidin (nehir kenarında en kalabık olan yer) içkinizi alın oralarda barın kenarında snack bardan biraz sandöviç alın gidin nehir kıyısına içkinizi için . yada dışarda yer bulursanız minderlerde oturun güzel kızları ve erkekleri kesin. yanınızdaki insanla muhabbet edin. tekrar başka bir kokteyl deneyin (mojito, americano vs. vs. )

gezdiğim yerler içinde beniş en çok etkileyen floransa ydı. tarihi korunmuş şehir, sokak çalgıcıları ile huzur bulduğum güzel bir şehir.
evet, sanatin zirve de oldugu, herkes tarafindan cok sevildigi ve her yer de bir serginin bulundu sehir, ama bundan baskada hicbir olayi olmayan sehirdir. nerede emekli olmus bir insan varsa, floransa'ya gelsin yerlessin derim. genc nufusu cok az, olanlarsa sunepenin onde gideni. gece hayati yok denecek kadar az, sosyal aktivite namina hicbbir sey yok, iki tane sinemasi var. buna ragmen her yer den akin akin turist geliyor. gelen butun turistleri, gunduz Piazza San Giovanni meydaninda gorebilirsiniz. meydan da mal mal merdivenlerde oturup, karikatur cizdirirerler, baska da bir olaylari yok. olamaz da zaten. gelecek olan varsa gezi icin falan gelmesin. git kardesim cenova'ya, napoli'ye, roma'ya hatta ne biliyim git palermo'ya ama bu gudubet sehire gelme.
Su siralar her kose basinida bir afrikali sokak saticisinin oldugu sehirdir. hepsi de oyle sempatik, oyle sevimli, kizamiyorsun. ticari zekalari da kimsede yok. hava gunesli mi tezgahlarda gunes gozlukleri, sapkalar. yagmur mu yagmaya basladi, 5 dakika da besiktas, en kral semsiyeler hizmetinizde...
rahat insanların yaşadığı memleket. parklarda umarsızca sevişen gençler kadar, ellerinde dondurma onları izleyen insanlar mevcuttur. bir süre sonra bu görüntü rahatsızlık vermeye başlar. hangi parkın önünden geçerseniz geçin, mutlaka birbirlerinin kucağında tepinen çiftler görürsünüz. ilk başlarda ciddi anlamda şaşırıp, rahatsız olursunuz. zamanla bu şaşkınlık yerini alışmışığa bırakır. şehirdeki onlarca sergi ve müze arasında dikkatimi en çok bu çekmiş. o da bizim hatamız efenim.