bugün

piyano

Cebinde piyano taşıyan insanlar var, biliyorum. Bazıları çalmayı bilmiyor. Hatta çoğu... Ama, Nereye giderlerse gitsinler piyano hep yanlarında. Yan ceplerinde. Bu yüzden kendini çok sevdiriyor: Kolay taşınabilir ve kolay hayal kurdurabilir bir şahanelik. Siyahlar beyazlar ve işte evrene yayılmayı bekleyen onlarca kombinasyon... Duyduğum anda her şeyi unutturan müzik denen o ilelebet payidar kalacak illet var ya, hastasıyım. Tedavi olasım yok. Beni illetlere emanet ediniz.

Cebinde piyano taşıyan insanlar var, biliyorum. Biliyorum da, neden aynı cümleyi paragraf başı yapıp hem de, yeniden kullanarak olaya çakmadan bir şiirimsi tat katmak istiyorum, işte onu bilmiyorum. A hey hey hey! Bu batı sound'uydu. Tey tey tey! Bu da buram buram Anadolu. Neyse hadi gel asıl konumuz, piyanomuza geri dönelim. 9. Senfoni'de dem çekelim. Güzel bir melodi için suyunu satıp ekmeğini verecek insanlar vardır bi yerlerde biliyorum. Sesleri çıkmasa da duyuyorum. Coşkulu bir piyanoda bu güzel dağları komple ben yarattım diyen kibirsiz insanlar var biliyorum ve seviyorum. Coşkum, coşumculuğum hemencecik geçebilir, o yüzden acele ediyorum. Gel diyorum melodilerin en güzeli gel, ıslığıma gel. Yaz akşamüstlerinde buzdan birayı bir solukta içersin de kafan çok az döner, coşku döner ya başında, öyle gel.

Cebinde piyano taşıyan insanlar var gerçekten, biliyorum. çakma şiirsellik akımında önde gidip bayrak taşıyıp, bayrağı göndere çekiyorum. evet. hayır. bi yolaç'sak artık piyano seslerine diyorum.

böyle güzel sanki. böyle iyi. huzurlarınızda ve tüm huzursuzluklarınızda; işte piyano...