bugün

Akla Rain Man'i getiren kelime.
bu konuyla ilgili olan şu videonun mutlaka izlenmesi gerekmektedir.
http://www.vidivodo.com/390238/otistik-degil-otizmli.
grange son eserinde bu konuyu işlemiş 'ölü ruhlar ormanı' okunası bir eser.
bir sosyal paylaşım platformunda, son günlerde tuhaf tuhaf profile sahip, fotoğrafı olmayan kişiler arkadaşlık isteği falan gönderince, no'luyoruz dedim birden, sonra bir profilde tesadüfen otizm ile ilgili bir fotoğraf görünce, bir otizm sayfasında yazdığım yazıdan sonra farkettim onları..
çok mutlu oldum, elimden geldiğince mesajlarına cevap vermek, tanımak, konuşmak onları da, beni de gerçekten mutlu etmiştir..
ayrıca;
(bkz: engelli kardeşi olmak)
erken tanı ve uygun eğitim modelleriyle diğer öğrencilerle aynı gelişim hızına erişilebilen bir tür gelişim bozukluğu.

bilinçlenilmesi gereken bir olgudur.
beyin gelişiminin aniden durmasıdır.içe kapanıklık,etrafındaki herşeye tepkisizlik belirleyici özelliklerindendir.
gelişim bozukluğuyla alakalı, erken tanının çok önemli olduğu gelişim bozukluğudur.

not:bugun saat 20.00 de ntv bu konuyla ilgili bir program yapacak.izlenesi ve öğrenilesidir.
ntv'de şu an yararına tüm ünlülerin yardım toplamaya çalştığı bir durumdur. keşke böyle insanlara yardım projeleri artsa denilen durumdur ayrıca.
sağlam insanları yardıma muhtaç ve açlık sınırında yaşayan devlet memurları-çalışanları varken tüm iyi niyetlere rağmen genelde beyhude bir çabadır.
not: eleştirmiyorum bir realiteye dikkat çekmek istiyorum.
çocuklarda en fazla teşhisi yanlış konan rahatsızlık. özel öğrenme güçlüğüyle ciddi anlamda karıştırılıyor. şimdiye kadar 9 tane çocuğum var yanlış teşhis konmuş ve ailelerini uzun süre ordan buraya sürüklenmişler.
Otizm Vakfı
http://www.otizmvakfi.org.tr
(bkz: rainman)dustin hoffman tarafından ete kemiğe bürünen karakterin hastalığıdır.o filmden sonra otistiklere daha bir sempatik bakıyorum açıkçası
temple grandin filminde ne olduğu, nasıl bi şey olduğu gayet güzel açıklanan olaydır. kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
eğer çocuk;
Söylediklerinize işitme problemi olmadığı halde işitme problemi varmış gibi tepki vermiyorsa, ismini söylediğinizde size tepki vermiyorsa, Başkalarının söylediklerini anlamıyorsa, Göz kontağı kurmuyorsa, Taklit becerilerinde problem varsa, Babıldamaya geç başlamış ya da hiç ses çıkarmıyorsa, Sesleri taklit etmiyorsa, Oyun oynamıyorsa, Oyuncaklarla amacına uygun oynamıyorsa, Sembolik oyun oynamıyorsa, iletişim kurmak için sadece jest ve mimikleri kullanıyorsa, Sadece istek ve protesto için sizinle iletişime geçiyorsa, Fiziksel temastan hoşlanmıyorsa, Başka çocuklarla oynamaktan hoşlanmıyorsa, Hayal gücünü kullanmıyorsa, Takıntılı bir biçimde sallanma,parmaklarına bakma vb. hareketleri yapıyorsa bir an önce bir uzmana başvurmanızda fayda vardır.

otizm de tanıyı koyan kişiler çocuk nörologları ya da çocuk psikiyatristleridir.
eğer çocukta bu davranışlar var ise mutlaka uzmana başvurulmalıdır.
otizmde erken ve yoğun eğitim çocuğun gelişimi için çok önemlidir.
yemek yerken, dans ederken, otobüste ayakta durduğumda herkes bana bakıyor. onların bakmadığı yerlere göz diktiğimden olsa gerek.

çoğu insanın hissetmediklerini duyabilmektir, görebilmektir.
mandalın sıkıştırdığı çamaşırdan çıkan kumaş sesi içinizi ürpertmez mi?
bir yakınınız içindeyse, size insana özgü en asil duyguları yaşatabilecek, durumdur. zira "karşılıksız sevmenin", gerçekten ne olduğunu anlarsınız...
aynı işte çalıştığım bir abimin 8 yaşındaki oğlunun da otizm engellisi olduğunu öğrendiğim ve günde tek kelime bir konuşması için ne kadar sabırla uğraştıklarını öğrendiğim gerçekten yürek burkan bir hastalıktır. Susadığını biliyor ama gelip de su istemiyor. Gerçekten Allah sabır versin.
eğer yanlış hatırlamıyorsam jean christophe grange in ölü ruhlar ormanı adlı kitabında geçen konudur.
sadece türkiye'de değil tüm dünyada oldukça yaygın olan bir davranış bozukluğudur. yeni doğan bebeklerde görünme ihtimali her geçen sene daha da düşmektedir. otizm bir hastalık değildir, hayatı farklı algılamak ya da diğer insanlar gibi algılayamamaktır. ilk üç yaş içerisinde tanı konmaz ve yaygın gelişimsel bozukluk olarak adlandırılır. bu tanımın yelpazesi çok geniştir, dikkat dağınıklıından ağır otizme kadar çok geniş bir yelpaze. otizm hastalık değildir ama maalesef otizmle beraber zeka geriliği gibi durumlar da görülebilir. aslında otistiklerin sadece %20si orta ve ileri zekalıdır. aslında bu kişiler için hayat çok daha zordur dense yeridir. çünkü zekaları vardır hatta çoğu zaman bir konuda birkaç konuda dahidirler ama kendilerini ifade edemezler. konuşabilenler çoğunlukla asperger olarak adlandırılan bir davranış bozukluğu yaşarlar. en bilindik asperger einstein'dır. ilkokul diploması yerlerde sürünen, öğretmeninin geri zekalı olarak adlandırdığı einstein. dikkat dağınıklığı olan çocuklar ise özellikle okullarda ortaya çıkar. genelde hiperaktivite ile birliktedir. bazılarında hiperaktivite baskın, bazılarında dikkat dağınıklığı baskındır.
otizmin maalesef bilinen bir tedavisi yoktur fakat eğitimler çok önemlidir. çünkü eğitimler dış dünyanın tanınması, diğer insanlarla iletişim, akademik bilgilerin öğrenilebilmesi gibi bir çok konu da tek yoldur.
bu kadar şeyi nereden biliyorum? maalesef etrafımda çok var...en son bir arkadaşımın konuşamayan oğluna a tipi otistik teşhisi konuldu. ister istemez bu bilgileri öğrendim. kendi etrafımda olduğu için bana daha da bir yaygınmış gibi geliyor.
dünyada kendini yapayalnız görmeye neden olan hastalık. otistik çocuk için kendinden başkası yoktur.bütün canlılar nesne olarak görülür. anneyi ise vücudunun bir parçası olarak kabul eder. sosyalleşme sorunları vardır. iletişime geçmezler. herşeyin eşya olduklarını düşündükleri bir dünyada kiminle iletişime geçecekler ki? iletişim tamamen yoktur demek doğru olmaz. hafif otizm vakalarında iletişim kısmen de olsa vardır.

zekalarına gelirsek toplumdan pek farklı değildir. insanlarda değişik türlerde zeka vardır. ancak zekalarını özellikle bir konuya yönlendirirler. aynı meseleler ile kafa yorduklarından başka şeylerle ilgilenmezler. saatlerce aynı şeyi tekrarlar dururlar. tek yönlü zeka gelişiminin sosyalleşmelerine engel olduğuna inanıyorum. çok zeki olmayanları bile iletişimi de hafif becerebilirlerse belirli bir konuda çok başarılı olabilirler.

otizm olan biri anneye bakmaz. bir bebek 2 aylıktan itibaren annenin gözlerine bakmaya başlar. bebeklerin yabancıyı farkedip korkması 9-10. aylarda olduğundan ancak o zaman otistik olduğu anlaşılıyor. ama çoğu insan çocuğunun konuşmamasından dolayı 18 aylıkken ancak farkediyor. bir gariplik olduğunun farkındalar ama ne olduğunu dile getirecek bilgi birikimi, özellikle ilk çocuksa ailelerde olmayabiliyor. otizmli çocuklar ortak dikkat kullanmaz. çünkü anne nereyle ilgileniyor farketmezler. annenin tepkilerine duyarsız davranırlar.

zeka türleri için; http://e-psikoloji.com/fo...d.php?8382-Zeka-T%FCrleri
görsel zekaya sahip bir otizm vakası için; http://www.youtube.com/watch?v=wEQ33svH3w0

lütfen şu şekilde tedaviler var diyenlere güvenmeyin ve vicdanınızı rahatlatmak için hiperbarik oksijendir, ozon tedavisidir deyip çocuğa ve otizm tedavisi yapıyoruz diyerek yunuslara eziyet ettirtmeyin.. tedavisi yok, ancak eğitilebildikleri kadar eğitilebilirler.
amniyosentez gibi doğumdan önce yapılacak uygulamalarla tedavisi olabilen rahatsızlıktır.
nörolojik hastalık. otistik bir çocuğun eğitimi zordur ve çok ama çok fazla sabır gerektirir.

ailelere sabır diliyorum.
Türkiye'nin yakasını bırakmayan acımasız hastalık. Türkiye'de her 100 insandan 78 i otizm hastası. Insanların bu hastalıktan kurtulma çabaları da yok efendim. Dalga geçilecek bir konu değil ama malesef gerçekler acı efenim.
ben x (#5960914) adlı belçika filminde ve uçurum adlı dizi'de de işlenilen marjinallik. marjinal uygun bir tanım olur herhalde. hasta değiller. sadece farklılar. hepimiz farklıyız zaten. sadece onlar biraz daha farklı.
kişinin dil, sosyal ve iletişim becerilerini bozan gelişimsel bir hastalık.* otistik çocukların çoğunda tehlike ve korku duygusunun olmadığı söyleniyor.