bugün

festival kıtlığı çeken güzel memleketimizde bir nevi umut ışığı olmuş, heyecanlandırmıştır. grupların da yakın bir zamanda açıklanmasını diliyoruz, bekliyoruz. *

https://www.facebook.com/events/1449141605338360/
böğürtkenlerin, kafirlerin, kedi kesenlerin katılacağı festival.
grupların nihayet açıklandığı organizasyon, fest.

benim önerdiğim 10 gruptan ancak 3'ü sahne alıyor. bunlar moğol tayfası, pentagram ve pilli bebek... ne replikas var, ne mavi sakal, ne nekropsi, ne de kesmeşekerim...

izlemediğim ve sahnesini hayli merak ettiğim 2 alternatif grup için bu fest çekilir mi bilmiyorum. bunlar da yüzyüzeyken konuşuruz ve büyük ev ablukada...

programı ayrıntılı yazalım gidecekler aydınlansın:

28 Ağustos 2014 Perşembe
Hoş geldiniz Partisi ve Metropolis konseri

29 Ağustos 2014 Cuma
00:00 mor ve ötesi
22:15 Moğollar
21:00 Nev
19:45 Cem Adrian
18:45 Yasemin Mori
17:45 Korhan Futacı ve Kara Orkestra
17:00 Başıbozuk

30 Ağustos 2014 Cumartesi
00:30 Daha Sonra Açıklanacak
22:45 Pilli Bebek
21:30 Büyük Ev Ablukada
20:15 Umut Kuzey
19:00 BaBa ZuLa
18:00 Marsis
17:15 Yüzyüzeyken Konuşuruz

31 Ağustos 2014 Pazar
00:30 Pentagram
22:30 Daha Sonra Açıklanacak
21:15 Kurban
20:00 Ogün Sanlısoy
18:45 Dört x Dört
18:00 Murat ilkan
17:00 Pera...
gurup şurupun olmadığı festival. kral tv'den izlemek varken kim para verir de izler lan bunları?
bu arada 2 yer için gruplarla anlaşmak üzere sıkı pazarlıkların sürdüğü fest. neyse, haftaya netleşir. bence biri eski tüfek mavi sakal yahut popüler duman, diğeri de kesmeşeker veya replikastan biri olmalı. yoksa benim iş sanki yatar.
içkici alkolik zinacı tiplerin Akçay'ın zeytinlinin ağzına edeceği festival. Bir de pisler çöplerini temizlemek 1 yıl sürüyor.
Müzik ve alkol kullanmayan, arkadaş çevresiyle dışarı çıkmak nedir bilmeyen ve bir kızın elini bile tutmamış birisi ya da birileri tarafından, elindeki gücü kinle, fesatlıkla ve pek tabi eziklikle kullanarak iptal edeceği bir festival olabilir. O yüzden belki de sondur. Eğlenmek, gitmek ve tadını çıkarmak lazım.
kardeşlerimle birlikte katılacağım organizasyon. çadırda mı pansiyonda mı kalsak karar veremedim. aynı tarihlerde düzenlenecek olan bisiklet festivaline de katılacağız. ve bisiklet festivaline katılım + kombine rock fest bileti + festival alanında kamp yapma = 40 tl gibi güzel bir teklifleri var.

akıl vermek isteyen yazarlar bi mesaj atabilirse harika olur. ayrıca pazar gününe hayko cepkin i koymuşlar. bambaşka güzel olmuş.
2. günün kapanışını yapacak isim hala açıklanmamıştır.fakat 3. gün festivalin gürültüsü artıyor, gitarların sesini daha bir gür ve distortionlı duyacağız. şu son isim de açıklandıktan sonra orada olmayı planlıyorum. 4 yıl aradan sonra yeniden zeytinli.
hesabı kitaba uydursakta gitsek dediğimiz festival.

bakalım, hele o zaman gelsin, çantayı çadırı yüklenip gitmek lazım.
cumartesi gecesinin duman ile kapatılacağı açıklanmıştır. şahsen beni üzmüştür. duman mı kaldı aq.
bir tek dileğim var, murat ilkan ve pentegram aynı gün sahne alıyor bir babalık yapın ve en azından bir ya da iki parçada vokal murat ilkan olsun.
Aynı tarihte yapılacak Edremit Bisiklet Festivali birlikte katılmak istediğim festival, arabama bisikletimi atıp bu festivale katılmayı düşünüyorum bana katılmak isteyenler mesaj atabilir!
eşimle beraber katılacağım festival.
2007'de akçay'ı hayli keyifli ve severek gezmiştim, bakalım bu sefer nasıl olacak işler feridun amca?
yoklukta, iyi vakit geçirtir bu fest.
program da fena sayılmaz çoğu grup ve müzisyeni izlemiş olsam da pentagram, moğollar, yasemin mori ve yüzyüzeyken konuşuruz cdlerini de alıp yanıma imzalatmayı düşünüyorum.
yarın yollara düşmemle beraber benim için resmen başlayacak festival.baktınız mal gibi yalnız kaldınız bi mesaj atın yeter.*
büyük ihtimal gideceğim festival.

şu kadarını söylüyeyim ilk kez gidecekler için, çadır olayına hiç girmeyin. zaten 2 gece kalacaksınız. gidin efendi gibi bir otele yerleşin.

ilk sene çadırdan engerek yılanı çıkınca bir daha tövbe etti bu bünye. uyarmadan edemedim.
Otostopla gidilebilecek festival. Kekosu çok olur diyorlar.bir dahaki festivale artik
Gecen yilla gore ortam ve aciliş olarak daha iyiydi. Zeytinli yerlisi olaraktan perişan vaziyetteki rock severlere yarsimci olabilirim. Unutmadan bira 8 lira.
konseri izlemek için mis gibi kumsali birakip cadde üzerindeki kaldirimlarda uzanan garip tipleri barindiran festival.

gruplar ve performanslar iyiydi. tek sorun sabah aksam caddelerde yatan tiplerdi.
Sabah akşam caddelerde yatmanın daha çok keyif verdiği Festival.
cem adrian,kurban,ogün sanlısoy,moğollar,mor ötesi.
Bu adamlar festivali taşıdı,ha bu arada herkes sevgilisiyle gelmişti lan,iki arkadaş sap gibi kaldık.
katılanların yaş ortalamasının çokta yerlerde sürünmemesinden mütevellit, ortamın beklediğimden daha iyi olduğu festival.
gittik, gördük, dinledik, eğlendik ve yazalım:

ilk gün:
korhan futacı kendisine özgü tarzıyla vasatın az üzeri bir performansla dikkat çekti. akabinde yasemin mori konseriyle festivalde olduğumuzu iyiden iyiye anımsadık. mori'nin korhan futacı ekibiyle birlikte kotardığı müzik kadar sahnedeki duruşu ve tavırları sıkılmadan zaman geçirmemize vesile oldu. her ne kadar mutsuz punk, konuşmak gibi etkili şarkılar çalınmadıysa da halimizden memnunduk. akabinde belki de üç günlük festivalin en iyi konserine tanık olduk. cem adrian baştan sona duygu yoğunluğunu hissettirerek mükemmel okudu şarkıları. aslında okumadı, sevişti şarkılarla. tek kelimeyle mükemmeldi. sonraki nev konserini alandan az biraz uzaklaşarak takip ettim. vasatın altında bir performanstı. biraz öncesinde cem adrian olunca ara o kadar açıldı ki anlatılmaz. ben de pek katlanamadım açıkçası.sonrasında eski tüfek moğollar kalitesine yakışır bir performans sundu. sadece bir şey yapmalı 'da (sözlerinde) aksadı cahit berkay. onda da belki yorulmuştu, bilemeyeceğim. çünkü az zamanda çok yoğun ve iyi bir iş çıkardılar. dağ ve çocuk, ıssızlığın ortasında hakikaten iyi çalındı ve söylendi.
gece daha yoğun bir katılımla mor ve ötesi konseriyle sonlandı. mor ve ötesi bildiğimiz gibiydi. ne iyi ne kötü. kendilerine kızdığım bir nokta var. ilk 2 albüme bulaşmamalarını anlayamıyorum. özellikle bırak zaman aksın 'ı kafalarından silmişler belli ki. çalmadılar, ben de eşlik etmedim zira yenilerini eskileri kadar tutmam. tek keyiflendiğim şarkıları daha mutlu olamam 'dı.(5 üzerinden puanlarsam futacı 3, mori 3, adrian 5, nev 2, moğollar 4, mor ve ötesi 3) başıbozuk 'u dinlemedim yorum yok o açıdan.

ikinci gün:
erken saatte yarısını kaçırarak yetiştiğim ve konser sonrası eşimin cd'sini imzalattığı yüzyüzeyken konuşuruz'la açıldı gün. kısa sürede akıcı ve iyi bir performans sundular. ve zamanla daha iyi olacaklarını hissettirdiler.(sadık bir dinleyicileri de oluşmuş) daha çok albüm yapmaya ve çalıp söylemeye ihtiyaçları var. kısa bir tanışma sonrası yorum yapmayı çok sevmesem de solistleri kaan boşnak 'ın biraz burnu gökyüzüne bakıyordu. neyse ki hava sıcaktı akabinde o da biz de işimize baktık. kesmeşeker 'in varisi olmak kolay iş değildir anımsatmakta yarar var! çok ilgimi çekmeyen yine de özveriyle çalmaya çalışan marsis sonrası baba zula sahnedeydi. murat ertel'in cümlesi unutulur gibi değildi. gün batımına doğru sahne aldık günün en güzel iki zamanı vardır biri gün batımıdır diğeri gün doğumudur. bir diğeri hayli popüler şarkının bayıncaya dek istenmesi üzerine popüler şarkıları sürekli çalmak bizi sıkıyor anlayış istiyoruz ve bilinmeyini yani az bilineni çalıyoruz tümcesiydi. özellikle sona doğru murat'ın seyircinin arasına çalarak girmesi eğlence kat sayısını arttırdı. nev'e benzer uzaktan birazcık dinlediğim kadarıyla umut kuzey 'de bana göre sönük kaldı. büyük ev ablukada oturup stüdyo albümü dinlenecek bir grup değil. fakat sahnedeki duruşları iyi. alternatif bir grup. bartu kafi derece eğlendirdi. bulutsuzluk özlemi şarkısı leziz durdu konsept içinde. hep bir ağızdan bağıra çağıra. sözlerimi geri alamam! önemsediğim ve beklediğim konserlerden birisi pilli bebek konseriydi. fotoğraf, siyah beyaz, olsun ve berrak kalabalık sayılabilecek dinleyici için yeterliydi. grup özellikle siyah beyaz'la şimdiye dek yaptığı en iyi şarkıyı sektirmeden tam performansla çaldı. türk rockının ağır toplarındandır siyah beyaz! çok kalabalık bir duman konseri vasatın az üzeriydi ve bilindik manzaralar sundu. yoğun katılım tek günlük duman izleyicilerini de festival alanına çekti. enteresan bir grup duman. benim gibi 32 yaşındaki vatandaşta dinler, 50'lik teyze de dinler, 14'lük bıyıkları yeni terlemeye başlamış gençte. kozmopolit bir ruh içeriyor bu grup. 7'sinden 70'ine lafı vardır ya öyle bir dinleyicisi var. (puanlamaya gelirsek; yüzyüzeyken 3, marsis 2, baba zula 4, umut kuzey 2, büyük ev 3, pilli bebek 4, duman 3)

üçüncü gün (holooosko şeklinde söylersen korku filmi edasında):
açım hem de öyle böyle değil. hatun kişiyle yumulduk yemeğe. ilk iki konser kaçtı özellikle murat ilkan kaçmayaydı iyiydi. neyse 4*4 eskilere selam çaktı ama özgünlükten uzaktı. akabinde çok başarılı bir ogün sanlısoy konseri izledik. adrian'dan sonra harika bir konser daha yaşadık tek sorun yukarıya bak şarkısında yaşandı bir türlü çalamadılar efendim. onda da davulcu başarısızlığı söz konusuydu. yaşıyoruz,bilmece, pencere iyi söylenen şarkılardı. ogün yaptığı işe saygı duyduğunu konseriyle fazlaca gösterdi. kurban, burak gürpınar 'ın harika davul kullanımıyla ogün'e nazaran farkını ortaya koydu. fakat kerem'in bas naralarına rağmen konser kusursuz da değildi. solist deniz çok ve anlamsız konuşmayı bırakırsa her şey daha güzel olacak hissediyorum. gelelim belalım hayko'ya. 2007'de ayağım ezilmişti bu sefer de bir genç bira döktü ve sayısız özür diledi. akabinde de uzaklaştılar. zira, ondan iki dakika önce birisini kalaylamıştım o da açık birayı sağa sola savuruyordu. hayko'nun güzel şarkıları kanımca brütal yapmadığı şarkılardı. yoksa hakikaten iyi adam yani. neyse haykocular sahneyi doldurdu en kalabalık konser oldu ben de çok iştirak etmeden pentagram'ı beklemeye başladım. aşık veysel, aşık dertli derken anadolu ezgileriyle metal keyfi verdiler yine. yaş ortalaması yükseldi,alan hayko'ya göre hayli boştu. biz bize sağlam bir konser oldu. 1000 in the eastland, gstkp, ölümlü , bu alemi gören sensin, şeytan bunun neresinde,anatolia ve son vasat albümün en iyisi beyond insanity hep bir ağızdan söylendi. tarkan'ın bas yürüyüşleri bölüm bölüm vites yükselterek şarkıların gücüne güç kattı. (4*4 2,ogün 4,kurban 3, hayko 3,pentagram 4)

3 gün içinde tanık olduğum bir olumsuz hadise olmadı. nezih bir ortam mevcuttu. konser alanının dışında, eğlence had safhadaydı. içkiyle daha da neşelenen kalabalık gruplar, hoş sohbetler bu tarz festivallerin ara vermemesi gerektiğini göze sokuyor. esnaflara direk fırsatçı etiketini yaftalayamam. genelde güler yüzlüydüler ve kalabalıktan ticari açıdan da memnundular. sınıfı büyük ölçüde geçtiler yani.

iktidar aleyhine atılan sloganlar dozunda ve lezizdi.(şerefine tayyip) çınar denilen mekan et ve kokoreç üzerine rakipsizdi. hasan boğuldu göleti (sütüven şelalesi) eh işte kıvamında övüldüğü kadar etkileyici değildi. yolda karşılaştığımız ve dağ çileği aldığımız teyze de rakipsizdi. yine iki dişi bir erkekten türeme kivi ağacı üzerindeki sayısız meyveyle ilgimi çekti fazlasıyla. kordon'da eylül kitapevi ve onun az ilerisindeki takı-hediyelik eşya-aksesuar dükkanı da görülmeliydi ki gördük.iyi de yaptık.

ileriye dönük tecrübelerimiz: oturacak bir sandalye lazım ağır abi olarak artık. yanına keçi boynuzu alan herhalde tek insandım. yağsız organik sütü de bira niyetine götürdük o derece.

rica editi: tuvaletlere çözüm bulun, iğrençliği görünce mide kendiliğinden yola geliyor her şey geri kaçıyor tuvaleti unutuyor insan. bir de o kuyruk ne öyle. tüp kuyruğundan hallice.
festival içerisindeki standlarda ayaküstü adam sikilen organizasyon. bira 8 lira olur mu lan amcıklar. ayrıca baba zula yı davet edeni pentagramcılar kovalasın. adamlar bütün enerjiyi emdi.
nerden başlasak şikayetlere ? 150 tl gitti lan içkiye,bira bitecek diye ödümüz bokumuza karışıyo derken tuvalet nerde lan ? nereye sıçacak bu kadar insan koyduklariniz tuvalet değil de ondan dedim.o zabıta var ya o zabita görev yapicakları tutmuş arkadaşların. 10 dan sonra içki için çıkmayın dışarı ki zaten fark 1 tl.he herşeye rağmen değer ama.böyle manyaklarız.
geç olsa da hakkında bir şeyler yazma ihtiyacı duyduğum festival. öncelikle genel olarak hoş bir etkinlikti. şahsen seneye tekrar gitmeyi istiyorum. bunda katılımcı profilinin iyi olması da önemli bir etken. bağzı sebeplerden ötürü festivalsiz kaldığımız son yıllarda ilaç gibiydi kesinlikle. sanatçılara gelirsem hepsi kendi standartlarında performans gösterdi. benim için tek sürpriz nev oldu. bunun ne işi var burada la? derken ortama uygun gayet güzel bir performans sergiledi. son gün ise özellikle kapıya yakın yerlerde fortçular, elinde otla dolanan kekolar, küçük çocuklar ve onlara eşlik eden ebeveynler gördüm güvenlikte bir boşluk mu oldu tam anlam veremedim açıkçası. gelelim bu entrynin asıl sebebi olan kişisel itiraflarıma. öhöm

büyük ev ablukada sahnedeyken hayatımın kafasını yaşadığım için öncelikle çevremde konumlanan herkesten özür dileyerek başlayayım. yolunu kaybedip yanıma gelen 35+ abla o kafayla sana asıldığım için özür dilerim. aynı kafayla ağır yavşadığım için demirlerin yanında duran kıvrık burunlu kızdan da özür diliyorum. eğer bunu okuyorsan ertesi gün bana attığın bakış fenaydı sağol. son olarak 3. günün ilerleyen saatlerinde mosh pitin bokunu çıkaran arkadaşların birkaçına dirseği gömdüm sanırım birinin dudağını kanattım fakat onlardan özür dilemiyorum yine olsa yine yaparım ibnelere.* mosh pit olayının türkiyede tepkiyle karşılanmasına hep karşı çıktım ama kum zeminde gereğinden fazla yapıp insanları toza boğmak, hasta olduğunu söyleyenlere rağmen devam etmek hayvanlıktan başka bir şey değil.