bugün

Yakın zaman zarfında aldığım her nefeste içime çektiğim acıyı yükselten olaydır. Benimdi benimleydi. Her şey güzel gidiyordu. O bana adım atıyordu ben ona. Acelemiz yoktu hiç bir şey için. Dünyam onun etrafında dönüyordu. Yaşam varlığı benim için sonsuz bir mutluluk kaynağıydı. Her gülüşü kalbimi pırpır attırıyordu. yanında herşeyi unutabiliyordum. tek bir hatam vardı.. Ona söyleyemiyordum. O da farkındaydı hissediyordum. Gözlerimin baktığı yerde, kalbimin attığı yerdeydi o. Sonra bir baktım başkasıyla.. Ağzımın içi acıydı.. Karnıma ağrı saplanmıştı. Sonsuz bir yorgunluk üzerimdeydi. Tepki veremiyordum. Sadece canım yanıyordu.. Gözyaşlarımın akmasına engel olamadım. Ellerimin arasından kayıp giderken izledim sadece.. Derin güzelliğine son bir defa bakarcasına.. Beni bu şehre bağlayan yegane şey artık benim değildi. Bambaşka tenlerin koynunda uyanacak sabahlara.. Başka dudaklar öpecek onu.. Ve o başkasına sarılacak benim içimi yakarak.. Bilmeden de olsa. Onunla konuşamıyorum bile artık. Sanki her cümlemde onu sevdiğimi anlayacakmışçasına kaçıyorum ondan. Aşktan bir yara daha aldın esther. bütün gücümü yitirmiş gibiyim ne adım atasım var ne geri dönesim. Adı sonsuza dek dudaklarımda yaşayacak. O bilmese bile. Hala bana aitmiş gibi adeta ama başkasınına.. Kalbi başkası için atıyor ben ona yanarken. Keşke anlatabilseydim hislerimi kelimeler kifaiyetsiz kalacak bile olsa. Ama o buzdağı başka volkanlarda erimeyi tercih etti ve esther bilinmezce uzaklaştı.
platonik aşıksanız eğer boka saran bir durumdur. o sizin ona aşık olduğunuzu bilmiyordur ve her seferinde sizi yaralayan şeyler yapıyordur. bilse yapar mı böyle bilinmez ama her hareketi, başka kızlara bakışı hepsi sizi çok üzer. hep açılmak ister ama bir türlü açılamazsınız,korkarsınız ters tepkisinden onu ebediyen kaybetmekten. bir gün olan olur, hıyarlığınızla başbaşa kalır, bin pişman olursunuz. neden açılmadım ben ona, hislerimi neden anlatmadım, diye diye kendinizi yer bitirirsiniz. onu başkasıyla sarmaş dolaş,öpüş kokuş gördükçe ölmekten beter bir acı ve kıskançlık duyarsınız bedeninizde. o yara mütamediyen kanar, ve siz kan kaybettikçe daha beter olursunuz daha çok tükenirsiniz, bedeniniz daha çok yorulur, daha çok yıpranır. unutmak istedikçe unutamaz ondan kaçıp gitmek istedikçe gidemezsiniz. bedeninizi, kalbinizi bu tutsaklığa mahkum eder gibi yaşarsınız. her şarkıda ağlar, sürekli onu düşünürsünüz,kendinizi alkole verir,kurtuluşu başka şeylerde arasınız. kısacası kendi benliğinizi yitirir, hayattaki nice güzelliği farketmez, sanki ondan başkası dünyada yaşamıyor gibi davranırsınız. yanlıştır ama doğruya ulaşmada ve kendinizi bulmada zaman gerekir. sonralarda ben neden bu kadar çok üzülmüşüm, neden bu kadar kahrolmuşum, diyip kurtlursunuz bu tutsaklıktan. o zaman hayat yeniden başlar ve bu sefer kendinizi tutsak etmeden yaşamayı,sevmeyi,sevilmeyi öğrenirsiniz. hiçbir zaman kimse için benliğinizi kaybetmemeyi er yada geç farkedersiniz.
(bkz: hayatın gerçekleri)
türkiyenin fakir ülke olması,
ailelerin kızlarını evlendirip bir an önce başlarından atmaya çalışması
kızların da sınıf atlama eğilimi sonucu ,23 ü görmeden evlenmesi sonucu
her türk erkeğinin yılda ortalama 3 kez yaşadığı ve duygusallık özelliklerini kaybedip sadece üreme içgüdüsü kalmasına yol açan durum. siker (bkz: sikerim böyle aşkın ızdırabını)
"Ben sende kendimi bulduğum için sevdim, sen kendini başkasında bulmuşsun olsun."
rezalet birşey hele bide sürekli görüşmek zorundaysanız.
eğer hoşlandığınız kişi sizin ondan hoşlandığınızı bilmiyorsa ve her durumda size sevgilisini anlatıyorsa bu daha da beterdir.
hele ki o en iyi arkadaşınsa mal gibi de dinlersin hikayelerini, sonra saçma sapan bir sebepden kalbini kırarsın, kimse de anlam veremez bu çıkışına.
zamanın birinde benim de yapmış olduğum hadise. arkadaşımın kızdan hoşlandığını bildiğim halde kızla beraber olmuştum. sonra aramız açıldı biraz ama daha sonra düzeldi yine. gençlere tavsiye; bu hareketleri evde denemeyin.
(bkz: duvarları yumruklamaya sebebiyet veren olaylar)
önceki yıllarda , şöyle 90'lı yılların sonuna doğru olan kısımdan itibaren bu gerçeği öğrenen ergenin dinleyeceği şarkı ;

(bkz: bir kulunu çok sevdim)

şimdiki zamanda yetişen ve aynı gerçekle yüzleşen ergenimizin dinleme olasılığı yüksek şarkı ise ;

(bkz: allah belanı versin) buna ek olarak tüm ismail yk , cankan şarkıları .
önceki yıllarda , şöyle 90'lı yılların sonuna doğru olan kısımdan itibaren bu gerçeği öğrenen ergenin dinleyeceği şarkı ;

(bkz: bir kulunu çok sevdim)

şimdiki zamanda yetişen ve aynı gerçekle yüzleşen ergenimizin dinleme olasılığı yüksek şarkı ise ;

(bkz: allah belanı versin) buna ek olarak tüm ismail yk , cankan şarkıları .
atı alan üsküdarı geçti.
(bkz: platonik aşk)
insanı hayttan soğutur. bir an hayataki yaşam amacınızı kaybetiğinizi düşünürsünüz .
ona açılıp reddedilseniz belki bu kadar üzülmezsiniz. hoşlandığınız kişiyle çıkan kişiyi öldürme planları kurarsınız.
mazlumun kaderidir maalesef.
sevdiğinizi bilip de bunu inadınıza yapıyorsa işin içinde bir b*k vardır...
genelde başa gelendir. birini görür ondan hoşlanırsın ama o bi başkasıyla çıkıyodur. artık nereye çıkıyosa!
bazen hayırlı olaydır. şahsen iki kere başıma gelmiştir. ikisinde de bir anda sevgim bitmiştir. artık umut olmayınca duygular nötrleşiyor mu noluyorsa bir kişiyi unutmak için son çare olabilir.
zor bir olaydır. insanı düşünmeye iter. Onunla benim aramdaki fark ne? Kısa boyu mu? Kısa saçları mı? Yalancı oluşu mu? Tabi ki kendimizde bi kusur bulamayız. O erkeğe atabildiğimiz kadar bok atarız.

Tercih edilmiş olan odur işte, elini çabuk tutmuştur. Pasif değildir.

Hoşlanılan kişinin mutluluğunu düşünmek, ilişkisine saygı duymak gerekir. Kulaklarda "ipleri dolaşmış uçurtmalar misali" nidalarıyla, uzaktan uzağa bakmaya, izlemeye devam edersiniz onu.

Olay budur.
basarisizliktir.
(bkz: olur öyle)
geç kalınmışlığın cezasıdır.
can yakan olaydır.

en yakın arkadaşındır, aşık olduğunu farkedersin, gözleri bir farklıdır artık, dudaklarının her oynayışı, ses tellerinin her hareketi titretir kalbini. konuşamazsın, anlatamazsın, yapacağın en salakça şeyi yapıp mesaj atarsın her şeyi anlatan. cevap bile vermez, hayatından siler seni.

aradan 7-8 ay geçer, aynı sınıftasınızdır, sen hala sen, o hala odur. yakalanma korkusuyla güzelliğine, içini ısıtan gözlerine, kalbini titreten dudaklarına bakarsın. zil çalar, çıkar sınıftan, ilk o çıkar. merdivenin arkasına gitmiştir, nereye gidiyor diye bakarsın, yanında bir üst sınıftan serserinin birini görürsün, yakışıklı da değildir. ne bulmuştu onda? senin veremediğin neyi vermişti? çok mu olgundu? mutlu ediyor muydu? geçersin yanlarından, kokusunun alırsın biriciğinin, çöplükten gelen güzel bir kokudur, zar zor inersin merdivenleri.

otobüse binersin eve gitmek için, yolda yine görürsün ikisini yanyana, bakarsın biriciğine uzaklaşana, nokta haline gelene kadar. yaslarsın kafana cama, "seni seviyorum" dersin. camı buğulamaktan başka hiç bir etkisi yoktur sevgi sözcüklerinin. anlarsın o zaman ne kadar acizsin.
her erkeğin hayatında mutlaka yaşayacağı durumdur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar