doların 3 50 tl olması

2 vakte kadar yaşanabilecek olay. Bu 2 gün de olabilir, 2 ay da, 2 yıl da.

100 dolar alıcağım olan bana bi iyi gelicek durum. E herkesin hesabı ayrı.

MB Beklenti Anketine Göre Dolar Yıl Sonunda 3.34 ocakta da 3.50 Lira Olacakmış. yerini yapıyorlar.

http://www.sondakika.com/...yil-sonunda-3-34-8982280/

ekk toplantısı az da olsa bir sonuç verdi, 3.38 den 3.36 düşürdü anlaşılan ama nafile, geç kalınmış da olsa merkez bankası acilen faiz artırıp elindeki tek atımlık barutu kullanmalı. yoksa 3.50 bile çok iyimser kalır şu durumda. yandaş ev satacak diye ekonominin a.ına koymanın hiçbir mantığı ve gereği yok.

jons'un da dediği gibi merkez'in tek çaresi faiz arttırmak, ama o da imkansız gibi. Ekonomiyi "çok bilen" siyasilerimizin eşsiz öngörüleri ile faiz tu kaka olduğu için 3,50 ocak'a kalmaz. Bu adamlar sabit kur, kontrollü faize geçecekler gibi de geliyor bir yandan. Bu kadar kör olmazlar. Mağduru oynama planlarının bir parçası olabilir.

ülkenin sabit kura geçebilmesi için yüklü müktarda dolar rezervine ihtiyacı varki, doları hızlıca piyasaya sürüp yada çekip dengede tutabilsin. çin bunun en güzel örneği, elindeki amerikadan fazla dolar rezerviyle bunu gerçekletiriyor. şöyle düşün çin merkez bankasındaki her yıl rutubetten yada parazitten etkilenip çöpe atılan dolarlarla türkiye ekonomisi yıllarca ayakta kalır, öyle bir ekonomiden bahsediyoruz.

bu ülkede hiç bir zaman sabit kuru yönetebilecek bir rezerv olmadı, 2001 krizi öncesi sabit kura geçildi ama bedeli çok ağır bir şekilde ödendi. merkez bankası doları dengede tutamayıp akla zarar ziyan veren bir enflasyon ortaya çıktı, tl dolar karşısında bir gecede pula dönüştü.

inşaallah gerçekleşmez dediğimiz olaydır.

Babamın çalıştığı Türkiye'nin yurt dışında iş yapan en güçlü inşaat firmalarından biri neredeyse batmak üzere ne iş alabiliyorlar ne iş bitirebiliyorlar. 3.50 durumunda tümden ekonomi patlar heralde.

görsel

yol yabıyor insafsızlar yol yol köbrüde yabtı daha ne istiyonuz...

ekonominin e'sini bile bilmeyen, devlet adamı olmaktansa ülkeyi aile şirketine çeviren adamlara devlet yönettirmenin kaçınılmaz sonucu.

dolar başta olmak üzere tüm döviz kurları almış başını gidiyor. yüksek döviz kuru normâl şartlar altında ihracatı yükselten ve ülkedeki üretimi artırması gereken bir şeydir. gelgelelim türkiye kendi bokunu bile dışarıdan alan bir ülke. bunun da nedeni geçmiş yıllardaki düşük kurun ithalâtı üretimden cazip hâle getirmesiydi. bu da hükümetin para politikasından kaynaklanıyordu.

küresel ekonomik kriz sırasında bol bol düşük faizli sıcak para geldi ülkeye. bunları adam gibi bir hükûmet ülkedeki üretimi artırmak, ar&ge atılımları yapmak ve istihdam sağlamak için kullanırdı. ama tabii ülkede adam gibi bir hükûmet olmadığından bunlar vatandaşa ev satmak, yandaş müteahhitleri zengin etmek ve ülkeyi tepeden tırnağa beton kaplamak için kullanıldı.

özelleştirme denen talanla devletin gelir getiren tüm kurum ve kuruluşları da 3-5 yıllık kârlarına peşkeş çekildi.

hâl böyleyken şu durumda yüzlerce milyar dolar borcu olan ve zorunlu tüketim ürünleri ve maaşlı çalışanlardan kesilen dışında vergi toplayamayan bir devlet ortaya çıktı. buna özel sektörün borcunu da ekleyin...

gelelim fasulyenin faydalarına:

ülke kapitalizm kaynaklı dalgalanmalar neticesinde oluşan ve yıllardır süren lale devrinin sonuna geldi. döviz kurları aldı başını gidiyor. geçmişte para bol ve ucuzken üretim ve istihdamın artırılmaması sonucu olarak ülke donuna kadar borçlu. şu durumda döviz kurunu kontrol etmek için yapılabilecek tek şey faiz artırımıdır ama bu ipotekli kredilerin yükselmesi; zaten birikimi olmayan ve krediyle ev alan insanların ev almaktan vazgeçmeleri demek. bir de değişken faizli kredi çekenler var ki onlar tümüyle yan bastılar. ödenemeyen krediler sonucunda konutlara tek tek el koyacak bankalar ki bu bankaların büyük bölümü çokuluslu şirketler. yerli bankalar ise teker teker iflâs edip bddk'ya devredilecekler. bu devir işlemleri devletin kasasını kısa süreli dolduracağı için hükümet bu talan ekonomisini sürdürecek. biraz daha yağma ile yandaşların kasalarını biraz daha dolu tutarak çenelerini kapatmaya çalışacak. ancak bu da çok kısa süre idare edecek ve sonunda yandaşlar da dahil hepimiz kıçımızdaki dona kadar kaybedeceğiz.

yok, kredi faizlerinde artırıma gidilmezse ne olur? çok basit, bankalar doğrudan doğruya batarlar ve yine aynı kapıya çıkar sonuç ama insanlar durumun vehametinin farkında olmadıkları için biraz daha borçlanmış olurlar. bu süreçte yurtdışı kredi faizleri kurdaki değişim nedeniyle daha da büyüyecek ve bugün 2.000.000.000.000 lira olan 600 milyar dolarlık borcun dolar 3,5 lira olunca 2.100.000.000 lira, dolar 4 lira olunca 2.400.000.000.000 olması.

hâl böyleyken akp'nin, daha doğrusu recep tayyip erdoğan'ın tek yapabileceği şey, iktidara gelir gelmez el koyup yandaşlarına peşkeş çektiği medyanın ekonomi haberleri vermemesini sağlayarak koltuğunu korumak. ülkeyi zaten batırdı ama ne dert, yeter ki kendisi tek adam olsun.

bu arada... bir ara rakamlarla oynayarak kişi başına düşen milli geliri 10.000 dolar'ın üzerinde gösteren hükümet en son kbdmg'yi ne zaman açıkladı?

ekleme: bugün şişirilmiş fiyatlardan yüz binlerce liraya aldığınız evler var ya. hah işte onları yarı fiyatına satacaksınız. ödediğiniz kol gibi faizler de götünüze girdiğiyle kalacak.

ekleme-2: bir de yabancıya emlak satışındaki kota da yukarıda yazdığım nedenlerle by-pass edilmiş olacak.

bu akşam saat 12'ye kadar gerçekleşeceğini düşündüğüm dolar kurudur.

yeni bir rekor geleceği çok aşikar.

tayyip erdoğanın bir daha ki konuşmasıyla olacak olan hadise. hadi bakalım çomar vatanı tayyipi konuşturarak mı seveceksin.

Ekonomik gelişme demektir.