bugün

dünya siyasetinde söz sahibi olan ülkeler siyasi anlamda manevralarını 10 yıllar öncesinden planlar ve uygulamaya geçirirler...
bu bir dönemin "güneş batmayan imparatorluğu" büyük britanya için de böyle idi,
roma imparatorluğu için de, osmanlı için de...

günümüzün efendisi(!) abd'nin dış politikadaki satranç hamleleri de bu paralelliktedir.
abd'nin dünya siyasi haritasında bir rengi olan her ülke için uyguladığı bir planı, bir siyaseti mevcuttur. hem de 10-15 yıl önce yapılan bir plan...

şimdi biz bu dev planların en önemlilerinden biri olan "büyük ortadoğu projesi" (bkz: bop) hakkında ve bop'un türkiye'ye olan yansımaları hakkında abd arşivlerinden aşırdığımız örneklerle değinelim...

bir varmış bir yokmuş...
o zaman türkiye'de koalisyon hükümetleri varmış, terör sıfıra indirgenmiş, marmara depremi henüz yeni olmuş ve tayyip ile saz arkadaşları henüz iktidara gelmemişlerdir...

dönemin abd başkanı bill clinton'un 1999 ekim ve kasım aylarında yaptığı konuşmalardan;
--spoiler--
türkiye modelinin, hem islam dünyası, hem ortadoğu, hem de batı dünyası için çok büyük etkileri olacaktır. 21. yüzyıl büyük ölçüde türkiye'nin bugünkü ve yarınki rolunü nasıl tanımlayacağına bağlı olarak şekillenecektir.
--spoiler--
bu açıklamalardan bir buçuk yıl sonra ise cia ve abd ulusal istihbarat konseyi(nic), türkiye'nin uluslararası önemine dikkat çeken bir rapor hazırladı,
--spoiler--
türkiye'deki her gelişme, global oluşumları dolaysız olarak etkileyecektir. 2015 yılına kadar türkiye'nin iç istikrarı ve jeopolitik konumuyla ilgili gelişmeler ortadoğu, batı dünyası ve abd menfaatleri üzerinde büyük etkiler yapacaktır...
--spoiler--
o dönem türkiye'sini düşündüğümüzde global anlamda abd beklentilerini nasıl karşılayabiliriz sorularını akıllara getirmemek mümkün olmasa gerek...
abd'nin ve küresel çete'nin türkiye'ye, aslında türkiye'ye değil de türkiye'nin jeopolitik önemine ihtiyacı olduğu ve küresel çete'nin planları için vazgeçilmez bir coğrafyada olduğu aşikar.
bu rapor ve görüşlere ab de katılmış, abd ile hemfikir olduğunu daniel cohn bendit şu konuşmasında betimlemiştir;
--spoiler--
türkiye iki yoldan birini seçmelidir;
barselona yolu yahut bağdat yolu...her iki yol da mümkündür, her iki yolun da kendi şans ve imkanları vardır. barselona yolu, türkiye için kemalist köktenciliğin parçalanması anlamına gelmektedir. bu durumda türkiye türk devleti içindeki kürtlerin kendilerini yönetmesini de içeren bölgesel yerel yönetimciliği kabul etmek zorundadır, bağdat yolu ise kemalist merkeziyetçilik ve otoriteciliğin güçlenmesi, böylece de avrupa ve batı dünyasından vazgeçmesi anlamına gelmektedir...
--spoiler--
yani burada açıkça belirtilen,
türkiye'de varolacak iktidarın ab ve küresel çete çıkarları doğrultusunda nasıl bir yol izleyeceğinin altını çizmek ve türkiye'de bu çıkarlara hizmet edecek iktidarı bulmaktır...

washington'da abd hava harp akademisi türkiye masası şefliği tarafından 2000 kasımında açıklanan raporda ise alenen türk ordusu hedef alınmış, 1997 yılında değiştirilen ve genel anlamda atatürk'Ün bölge merkezli barışçıl dış politikasına yönelen mask(milli askeri strateji kavramı) değişikliği adeta sorgulanıyordu...
--spoiler--
kararların brüksel ya da washington'da değil de ankara'da belirlenmesi, diğer nato ülkelerinde askeri harcamalar azalıyorken türkiye'de artması ve türkiye'nin mask'ı abd'ye sormadan değiştirmiş olması kabul edilemezdir.
türkiye'nin bölgede bağımsız bir güvenlik faktörü olarak güçlenmesi ve artan askeri gücü, bölgesel istikrarsızlığı arttırmaktadır, ankara'nın post-kemalist dış politika denemesi ile tsk'yı modernize ederek tüm komşularından daha fazla kabiliyet kazanması aynı dönemlere denk gelmiştir. türkiye'nin ihtiraslı ulusal güvenlik stratejisi ve kanıtlanmış askeri yetenekleri tüm bölgede(bop bölgesi) jeopolitik yeni bir yapılanmayı gerektirmektedir...
--spoiler--
yeni bir yapılanma...
evet yeni bir yapılanma. hem türkiye devleti ve hükümetinde, hem de türk silahlı kuvvetlerinde...
zira türkiye'nin bölgesinde istikrarlı ve sözü geçen bir güç olması ab, abd ve küresel çete'nin çıkarlarına fevkalade aykırı...
ve yine cia ile nic'in raporlarına geri dönüyoruz.
bu sefer karşımıza bir tarih çıkıyor. 2015...

bu raporda;
türkiye'nin iç istikrarında ve jeopolitik konumunda 2015'e dek meydana gelecek değişikliklerin batı dünyası ve global oluşumlara çok büyük etkisi dile getiriliyor, ırak'tan sonra iran ve suriye'nin işgalinin de 2015 te tamamlanarak ortadoğu'da sınırların değişeceği ve genişletilip meşrulaştırılacak olan kürt devleti'nin 2015'e dek israil ile stratejik birlikteliğe gideceği ve türkiye'nin bu şartlar gerçekleşmeden yani 2015 ten evvel ab'ye giremeyeceği açıkça dile getiriliyordu...

son olarak abd eski dışışleri bakanı madeline albright'ın şu sözlerine yer verelim;
--spoiler--
biz(abd) dünyanın en güçlü devletiyiz, yeryüzünün en önemli unsuru olarak, dünyayı çocuklarımız, torunlarımız ve tabii ki bizim kurallarımıza uyan diğer ülkelerin insanları için daha güvenli hale getirmek için gereken herşeyi yapmalıyız...
--spoiler--
işte abd dış politikası ve bop'un ana hedefi sanırım gayet açık...
ve artık 2015 hedefinin gerçekleşmesine sadece 5 yıl kaldı.
peki ırak'ın işgali ve bop'un ortaya çıkışından beri türkiye'de neler değiştirildi?

milli ve bağımsız bir türkiye'nin adımlarını atan dsp-mhp hükümeti, ecevit alaşağı edildi.
önce nifak tohumu olarak yetiştirilmiş kemal derviş gönderildi, sonrası ise malum...

akabinde abd çıkarları doğrultusunda türkiye'ye yön verecek bir hükümet ihtiyacı hasıl oldu.
akp ve tayyip erdoğan bu hedef için biçilmiş kaftandı.
kendisine bop eşbaşkanlığı da bahşedildi...

nitekim sıra orduya gelmişti,
aslı astarı olmayan belgeler, kasetlerle ordu yıpratıldı, kahraman komutanlar cezaevlerine gönderildi, emekli edildi...
artık küresel çete türkiye coğrafyasında engel tanımıyordu.
üstelik terör örgütüne de kolaylıkla hükmedebiliyorlardı.
çıkan her çatlak ses türkiye'ye terör eylemi olarak geri dönmeye başladı.

şimdi ise daha radikal değişiklikler ile 2015'e tam hazır olmak gerekmekteydi.
yeni bir anayasa ile türkiye'nin kemalist kurum ve ideolojisi kökten değişikliğe uğramalı böylece 2015 ten yıllar önce taşlar tamamen yerine oturtulmalıydı...

işte bu,
günümüzde akp'nin hedeflediği, daha doğrusu küresel çete ve abd'nin direktifleri doğrultusunda uyguladığı bu...
pkk ile yapılan gizli anlaşmalar, bel altı vurmalar, korku imparatorluğu yaratmalar...

hepsi yıllar önce bizlerin haberi dahi yokken uygulamaya konmuş senaryolar...
gözünü açanlar bu senaryoyu doğru okuyor, lakin gözü tamamen kapalı olanlar ve ulufelere aldanıp ruhunu satanlar ve hatta aslında ruhlarını şeytana satanlar ise dolaylı olarak efendilerine hizmet ediyor...

bizler ruhumuzu şeytana teslim etmeyenleriz.
bizler yüreğinde atatürk sevgisi dolu, vatan, millet sevgisi dolu bireyleriz...
bizler bu oyuna, bu senaryoya gönülden "hayır" diyebilen bireyleriz...

ne mutlu türküm diyene...
fikri olmayanların boş bakınızlarla zikir yaptıkları hedeftir efendim.
bizler onları bu boş beyinleri ile de seviyoruz...
"akp nin gerçek hedefi bop ve 2015" e alternatif bir senaryo daha vardır. şöyle ki;

çok varmış bir yokmuş...

üzerinde güneş batmayan britanya imparatorluğu dominyonlarını bir bir kaybetme derdindeymiş. en önemli sömürge alanları ortadoğu ve güney asya dedikleri ülkelermiş, bu ülkelerin halkı müslümanmış ve dersaadet' e gönülden bağlıymışlar. britanya bu bağı kopartmak için minor asya da hanedanlığın yıkılıp yerine kendisine hayran hayran bakan yeni bir idarenin gelmesi için çakıl taşlarını temizlemekteymiş....

sevr adını verdikleri proje' yi ucundan kenarından birazcık kırparak lozan adında yürürlüğe sokmuşlar. azıcık verdikleri taviz ile lozan' ı pazarlanabilir kılmışlar. itiraz edenleri de bertaraf ettirmişler....

bu da ingiliz' in bop planıdır.

edit: meraklıları lozan ve sevr' i indirip okuyabilirler.
http://wwi.lib.byu.edu/index.php/Treaty_of_Lausanne
http://net.lib.byu.edu/~rdh7/wwi/versa/sevres1.html

edit: imla
akp bir projedir ve amacı türkiye yi değiştirmektir.
(bkz: türk milleti hiç bu kadar haine sahip olmamıştı/#8903920)
2015'e dikkat çekmeye devam ediyoruz;
(bkz: 2011 de son kez aday olacak akp liler/#9101623)
(bkz: uludağsözlük değil siyasisözlük)
(bkz: tematik mode/#9101223)
not:bu bkz'lar görülen saçma sapan siyasi ve ideolojik başlıklara yazılacaktır.
o değilde haklı olabilirler. bu topraklar altında 45 trilyon dolarlık bor madeni var. herşey o yüzden. bi de tanımadığınız insanlarla sevişmeyin, sonra böbreklerini çalarlar.

(ara: frw: vatanını seviyorsan)
insanların 900 lira maaşla memur olmak için neredeyse götünü siktirteceği bir ülkeyi; amerika yönetse ne olur, ötekiler yönetse ne olur, bop olsa ne olur, hop olsa ne olur.
bu konularla kafayı bozanların ya hiç maddi sıkıntısı yok, yada titanic batarken keman çalan adamların torunları.
artık sıradanlaşan, darbe heveslisi kesim iftiralarındandır.

eskiden okurken falan bir heyecan oluyordu biliyormusunuz? ama artık sadece sıkıcı.
sene 2005 idi , bu akp nin yönetim kadrosunun tamamının mason olduğu , yahudi ailelerden geldiklerine dair çakma belgeler , çakma kitaplar dan bahsediliyordu. "vay be acaba doğrumu?" demiştim, çocukluk işte. hani insan veledin tekiyken ne duysa inanır ya , hani küçükken hepimizin inandığı "üniversitede kızlar teklif ediyormuş" masalları vardır ya onlar gibi...

artık her bilinçli türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak bir tarafımla gülüp geçiyorum sadece. e büyümek böyle birşey. ilk bakışta neyin masal olduğu anlaşılıyor artık...
2015 kısmıda bir hayli fantastik. halbuki 2009 da bitiyordu bu fantazilerde , paramparça oluyordu türkiye falan. güncellemişler demek 2015 e geldiğimizdede muhtemelen aynı hikaye ama tarih 2020 olarak ortaya çıkıcak. ve yine o tarihte 16-17 yaşındaki veledin önüne atılacak kandırmak için.

ama eskisi kadar işe yaramıyor artık bu fantazilerde. baksanıza 2005 de olsaydık bikaç yüz entry girilmişti bile. halk da artık dönüp bakmıyor bu masallara, ilk çıktığında ilgi çekiciydi artık değil.
varan1)
referandumun ardından ipleri iyice eline alacağı hesaplanan akp hükümeti, aralık ayındaki mgk toplantısında "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni masaya yatırarak türk silahlı kuvvetleri'ne yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasının savaş sebebi (casus belli) sayılmamasını dayatacak...

http://www.milliyet.com.t....2010/1280845/default.htm

efendilerin istekleri yerine getirilmeye başlanıyor yavaş yavaş. önce 12 eylül referandumu sonra milli güvenlik siyaset belgesi...haydi türkiye durmak yok yalanlara inanmaya devam...

ama tüm bunlar miting meydanlarında söylenmiyor nedense.
söylense o kitle buna da evet der hiç şüpheniz olmasın sayın tayyip efendi...
(bkz: akp ye oy verenlerin zeka seviyesi)
(bkz: tokat mitinginde başbakan ı şaşırtan evet)
bop 2002

bop 2006

bop 2010

bop 2015

to be contuniued *
bölücü örgüt ile askerin görüşmesi istihbarat anlamındadır fakat akp nin görüşmeleri diyalogdur.
bu çok tehlikeli. akp bop ve oyları uğruna pkk ile ülkeyi tehlikeye sürüklemektedirler. artık insanların uyanması ve vatanlarından yana olma zamanları geldi de geçiyor bile. aziz nesin haklı çıktı...
"bize de bop konusunda görevler düştü. biz de bunları kabul ettik. bop ortadoğunun kalkınması ve barışı için çok önemli bir projedir. türkiye de bopun eş başkanlarındandır."

Recep Tayyip Erdoğan

edit: eksi veren arkadaşım recep tayyipin söylediğini mi beğenmedin. anlaştık o zaman ben de beğenmedim.
akpartinin iktidara gelmesinin arkasında gizli güçler olduğu yönünde komplo teorilerine inanan yazar düşüncesi.

akpartinin iktidara gelmesini analiz etmek için 2002 öncesi ülke içi siyasetine göz atmak şart. nitekim bunu yapmaksızın yapılan bir analiz hem eksik kalacak hem de yanlış olacaktır.

28 şubatı ve öncesinde kurmaca-düzmece- kes, kopyalaya, yapıştır gibi dahine yöntemler uygulanarak hazırlanan gazete ve televizyon programları, aczmendiler, ali kalkancılar, müslüm gündüzler, fadime şahinler, anıtkabirde muhabir yumruklayan meczuplar vs. dün gibi gözümün önündeler. bugün ergenekon davası sayesinde ortaya çıktığı üzre o dönemde derin planlar yapıldığını kimse tartışmıyor bile. tartışmaya yüreği elvermeyenler de kısadan kestirip atıyor "atatürkçülere karşı savaş açıldı" diye. * *
arkasından 28 şubat geldi. bir önceki hükümetin koalisyon partileri olan refah ve doğru yol partileri arasındaki mutabakat gereği seçimden önce sürücü dğeişikliğine gidilmesi düşünüldü. başbakan erbakan istifa etti. plan seçime kadarki dönemde çillerin başbakan olmasıydı. ama demirel hükümet kurma görevini çillere vermedi. fırıldaklar 1 gecede kafile kafile yeni kurulacak hükümetin partilerine akın ettiler. anasol hükümeti kuruldu. seçime kadar gerginlik devam ettiyse de asıl olaylar seçimden sonra kurulan dsp-mhp-anap döneminde oldu. ordunun gerek bir önceki hükümet döneminde gerekse bu hükümet dönemindeki siyasete dolaylı etkisi ve müdaheleleri barizdi. cumhurbaşkanlığı değişimi sonrası gelen ahmet necdet sezer in başbakana anayasa fırlatması ile cebimizdeki paranın yarısı bir gecede uçtu gitti. * kemal derviş yurt dışındna ithal edildi. ekonominin başına oturtuldu. elbette ülke de imf nin kucağına oturtuldu. banka hortumlamalar, gündelik haberlerimiz oldu. halk hem ekonomik olarak hem de özgürlükçülük ve dmeokratlık anlamında her yöndern bir cendere altındaydı. bunalmıştı. sonra ne oldu? tayyip erdoğan -ki bir şiir okuduğu için hapse atılan kişi- hapisten çıktı. yeni bir oluşum hazırlığına girişildi. bir parti kuracaklardı. daha ismi bile belli değildi. ama halka sorulduğu zaman yaklaşan seçimlerde oyunu kime atacağını şöyle söylüyordu. "tayyip erdoğanın kuracağı partiye" daha parti kurulmamış bir parti tüzüğü oluşturulmamış, izleyecekleri siyasi çizgi belirlenmemiş, ve deniyor ki ben onun kuracağı partiye oy verecğeim. ha kimse yine aptal cahil halk söylemi içerisine girmesin. o dönemleri gören bizzat içerisinde yaşayan ve aklı yetecek yaşta olan birisiyle oturur sabaha kadar tartışırım. ama 12-13 sene önce ilkokula veya ortaokula giden kişinin o dönemdeki siyaseti takip etmemesi kadar doğal bir şey yok.

özete gelirsek akpartiyi iktidar yapan güçleri bulmak için taa amerikaya gitmeye gerek yok. onlar bir dönem ülke yönettiler. onlar bir dönem ordu yönettiler. onlar bir dönem sincandan tank geçirdiler. mgk toplantısında irtica pkkdan daha tehlikelidir dediler. hem de pkk nın terörist faaliyetlerinin en cafcaflı olduğu dönemlerde. kimse demesin yok terör bitmişti. yok sıfırdı filan diye. amerikanın parmağını görmek isteyen önce apo itinin ülkemize getiriliş hikayesini incesine öğrensin. mhp ve dspnin bu sayede iktidar oluşlarının gerçek yüzünü öğrensin. amerikanın 28 şubatı mı desteklediğini, yoksa akparti hükümetini mi desteklediğini görsün. şu bir gerçek ki güney komşularımızdan birisi abd. (elbette gayrı meşru. savunmuyorum). sonuç olarak gerek biz onlarla gerekse onlar bizimle anlaşmak zorundayız birbirimizle. canciğer kuzu sarması şeklinde, höt dediğine al sana göt diyerek değil elbette. ama şu da bir gerçek ki yabancı devletlerin 50 yıldır-100 yıldır uyguladığı siyah düşünüp pembe konuşma siyasetini biz ancak 10 senedir yapıyoruz. biz pembe düşünür pembe konuşurduk hep. "amerika bizi seviyor. ülkemizin iyiliğini düşünüyor. bak israil kardeş de orada bize el sallıyor. aaa elinde de elma şekeri. hadi gidip kucağına oturalım elma şekerinden biz de yiyelim." geç bunları. artık siyah düşünüp pembe konuşmak, kurnaz dış politika yapmak, ilk bakışta uçuruma gidiyormuş izlenimi verip uçurumun kıyısından son anda direksiyon kırıp rakibi uçuruma sürüklemek politikaları sonuç vermektedir. kıbrıs meselesinde herkes muhalefet etti. o dönem ben de tasvip etmiyordum. çok fazla taviz veriliyor diyordum. ama yunan tarafının uzlaşmaz tavrı sayesinde kozumuz, "bakın biz istedikleri her şeyi yaptık. ama onlar hiç bir şekilde uzlamıyorlar." oldu. terörle mücadelede senelerce terörist öldürdük. bir gün biter ümidiyle. nasıl bitsin bataklığı kurutmadıktan sonra. sonra kürt açılımı yapıldı. pkk nın yandaş çekmek için kullandığı bütün sözler teker teker ortadan kaldırılmaya başlandı. kürtlerin zerre kadar çıkarını düşünmeyen bir pkk bundan hoşnut mu sanıyorsunuz? en başta onlar rahatsız. ama bizim çakma demokratlarımız 1939 model kafalarıyla bunu anlamazlar. üzülerek belirtiyorum ki ülkelerini sevdiğinden zerre şüphe duymadığım ülkücüler de beyinleri öyle yıkanmışlar ki, bu yapılanların doğu-güneydoğunun bölünerek ayrı bir ülke kurulması için değil ülkeye gerçek anlamda entegrasyonu için yapıldığını anlayamıyorlar.

çok dallandırıp budaklandırdık. toparlamak gerekirse akpartinin, izlediği politika ile ülke çıkarlarına zıt düştüğü, ya da ihanet ettiği yönündeki iddiaları desteklemek için, kimi gerçek, kimi kurgu, kimi hayal mahsulü, kimi yalan dolan bir çok haber gördüm. ama kendi içinde anlam bütünlüğü olmayan böylesini görmedim dedirtiyor bu başlık. eksiktir. 28 şubattan bahsetmez. yalandır. mantıksızdır. seçimle gelmiş bir akpartiyi sanki tepeden inme bir şekilde, manipule edilmiş ve şaibeli bir seçimle göreve gelmiş gibi göstermeye çalışmakta "oyveren halk" etmeninigözardı etmektedir. kendi içinde çelişmektedir. zira abd desteği ile geldiyse bu durumda 28 şubat süreci de abd tezgahıdır. ama akpartiye bok atan kesim 28 şubatı savunmaktadır. bu ne perhiz, bu ne kuyruk yağlı mumbar dolması, bu ne dondurmalı tereyağlı künefe, bu ne afyon kaymaklı ekmek kadayıfı
sallamasyon komplo teorilerinden bir demet daha.

bunları yiyebilecek kadar düşüncesiz insan kaldımı acep?

bir arada akp lilerin yahudi olduğunu idda eden kitaplar moda yapılmaya çalışılmıştı. bakın modaydı demiyorum ,"çalışılmıştı" diyorum.

bu bop fantazileride yeni değil aslında , 7 sene önceki sallamasyon idda alınıp biraz makyajlanmış ve tekrar vitrine sürülmüştür.
bir utanç belgesidir.
bir diğeri için;
(bkz: 18 aralık 2004 ulusal basın manşetleri/#9437355)
muhalefetin yaptığı saçma korkutma politikalarından biridir. seçimleri neden kaybettiklerine de güzel bir örnek. negatif propagandanın kazandığı ne zaman görülmüş? ancak insanları marjinalleştirir, iktidarın ayağında pranga gibi gözükür ve iktidar bu sayede yapamadığı veya yapmadığı şeyler için marjinallerin tavrını örnek göstererek kazanmaya devam eder.

mesela kürtlerin makul evrensel hak istekleri bile pkk isteği olarak gösteriliyor ve kürtlerin bu isteklerini dile getiren ister chp, ister mhp, ister akp, ister bdp olsun pkk yandaşı diye nitelendiriyor. yıllar önce terör biter ve demokratik bir sisteme ulaşılırsa genel af düşünülebilir diyen akp için pkk yandaşı vatan hainleri diyen chp ve mhp'yi gördük, yıllar geçti mhp bir 23 nisan'da genel afı gündeme getirdi, bu kez kendiyle ters düştü ama chp ve akp aynı suçlamayı yaptı. geçenlerde de chp referandum da aynı şeyi dillendirdi ve bu kez de o suçlu oldu. meclisteki tüm partiler terör bittikten sonra genel af düşünülebilir dedi. demesine de gerek yok. zaten terör biterse olumlu bir ortamda zaten kendiliğinden gündeme gelecek birşeydir. gereksiz yere zamansız öten horuzu keserler. hele o horozu uyandıran kendinizseniz bundan şikayet de edemezsiniz.

demek ki politika için kürt meselesini kullanırsanız çarşafa dolanabilirsiniz. insanları marjinalleşip de sonra normal istekleri yaptığınızda zamanında yediğiniz hurmalar kıçınızı tırmalar.

bana kalırsa bu tür propagandalara devam edilmeli ve akp'nin güç kazanmasına, yapmadıkları için bahane bulmasına yardım etmeliler. akp hiçbir şey yapmasa bile karşısındakilerin tavrı akp'yi güçlendiriyor. muhalefet; bazı psikopatları, demokrasiden nasibini almamışları marjinalleştirdikçe normal vatandaş bu marjinallerin desteğiyle birilerinin başa gelmesi durumunda kan gövdeyi götürecek, saçma komploların peşine düşecekler endişesiyle akp'ye daha çok yapışıyor.
allahım bu kadar embesille aynı ülkede nasıl yaşarız diye düşündüren iddia. bop nedir? çalışmaları nelerdir? hangi alanlarda hangi ülkelere yardım ve yatırım yapmıştır? diye bir kez olsun bakmadan, facebookta dolaşan orta doğuda 3492191231 tane ülke gösteren haritaya inanan insanlar kafalarından hastalıklı teoriler üretiyorlar, bizde açıklama yapmak zorunda kalıyoruz.
bdpye göre kürtleri sömüren bir faşist, mhpye göre amerikanın başbakan yaptığı bir yahudi ajanı, chpye göre kürdistanı kuracak olan şeriatçı...
bu kadar kötülüğü aynı aynda yapabiliyorsa kusura bakmayın da, siz bu adamın oyunlarını biraz zor çözersiniz.
ne zaman mı kurulmaya başladı işte kanıtı birebir yaşayanın açıklamasıdır.

http://www.facebook.com/v...=1396017534945&ref=mf
işte plan tıkır tıkır işliyor...

kıbrıs...

verecekler kıbrıs'ı.

bu yüzden kktc'yi türkiye kamuoyunda bir asalak olarak gösteriyorlar, "verelim kurtulalım"cıları tetikliyorlar.

sanırsın ki kıbrıs türkü'ne milyarlarca dolar akıtıyorlar.
yahu sen kktc'ye yapılan senelik 1 milyar dolar yardım yerine yabancı sermayenin son 1 ayda türkiye'den hortumladığı para kaç milyar dolar onu lanse etsene millete ki gerçekleri öğrensin.

ab istedi, abd istedi şimdi kktc gidiyor.
açın gözünüzü...

orada türkiye aleyhine slogan atan bir avuç yavşak tüm kıbrıs halkı gibiymiş gösteriliyor.
ayıp.
günah...

kktc ve kıbrıs türkü türkiye için asalak değil, candır...
bu senaryo elbet bozulacak. cahil halk elbet uyanacak. ama uyandıkları dakika memleket diye bir şey kalmayacak.
yazık...
üç tane badem bıyık türkiye ile oyun oynuyor.

onun için aziz nesin de haklı, müjdat gezen de, yılmaz özdil de...

siz aptalsınız, cahilsiniz...
ama size aptal ve cahil olduğunuzu hatırlatanlar tu kaka...
akp diye birşey yok. recep tayyip var oda sadece kendini kurtarmakla meşgul. görün artık adam devleti bitirecek..
libya'da olanları gördünüz...şimdi libya'dan dünyaya bakalım.

yıl 2015...
son nato müdahalesi ile ülkesine demokrasi getirilen bir libya vatandaşı televizyonundan haberleri izliyor;

--spoiler--
türkiye'nin güneydoğusunda başlayan kürt isyanı, ülkenin batısına doğru yayılıyor, muhalif güçler başkent ankara'ya kadar geldi.
türkiye hükümeti günler sonra duruma hakim oldu ve isyancıların ilerleyişi durdu...
isyancılar ülkenin güneydoğusundaki isyanın çıkış noktası diyarbakır kentinde abluka altında...
birleşmiş milletler güvenlik konseyi acil toplantı yaptı, konseyin aldığı 3438 no'lu karar üzerine türkiye hükümeti'nin derhal ateşkes ilan etmesi ve isyancı kürtlerle müzakere yapması, müzakerelerin uluslararası gözlemciler eşliğinde yapılması kararı alındı.
türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan bm genel kurulunun aldığı karara uyacaklarını açıkladı ve ateşkes ilan etti.
akdeniz'de bulunan abd 5. filo'dan kalkan jetler mersin, adana, gaziantep ve iskenderun'u bombaladı, yunanistan'da bulunan larissa nato üssünden kalkan koalisyon uçakları türkiye'nin batı bölgesini bombaladı, kuzey ırak kürt ordusu abd askerleri ile birlikte kara harekatı hazırlıklarını tamamladı...
türk dışişleri bakanı ahmet davutoğlu "biz uluslararası gözlemci beklerken bombalar geldi" açıklaması yaptı.
bm'nin her müdahalesine muhalif olan rusya ve çin ise "bırakın ne halleri varsa görsünler, yıllar yılı çevresindeki ülkelere ses çıkarmayan türkiye bunu çoktan haketti" açıklaması yaptı...
ve en acı olanı;
türkiye'ye yönelik nato müdahalesine norveç, danimarka, estonya, letonya'da savaş uçakları ile destek veriyor...
--spoiler--

tabii bizim über akp sempatizanlarına göre bunların hiçbiri olmayacak.

neyse ki türk ordusu ve türkiye'deki milyonlarca gönüllü paramiliter bu savaşa hazır. akp sempatizanları ise böyle bir müdahalede ellerinde amerikan bayrakları ile conileri selamlar artık...
rte dayatılanları yapmak için abd den bir dönem daha müsade istemiştir. başlığı yüklenen arkadaşın tespitleri doğrudur. 12 haziran seçimleri sonrası her şey tam anlamıyla ve daha açıktan bop için olacaktır.

peki somuta inelim, nedir yapılmak istenen. "büyük kürdistan" dedikleri abd ve israil kuklası olacak bir devlet senaryosudur. planın türkiye'yi ilgilendiren kısmı, ülkenin doğusunun istenen hayali "büyük devlet" in coğrafyasında olmasıdır.

bugünü anlamak için hiç olmazsa soğuk savaşın sonundan başlamak gerekir. sovyetlerin dağılması ile dünya tek kutup haline geldi. önce yugoslavya parçalandı ve şimdi yedi ülke var o refah ve güçlü ülkenin yerinde. eski günlerini aramayan bir sırp, hırvat, boşnak, makedon, sloven, karadağlı, kosovalı hatta arnavut zor bulursunuz. elbette değişimden memnun olan ve kazançlı çıkan küşük bir kaymak tabakanın dışında.

yugoslavya avrupa'nın tam ortasında olduğundan batı önce kendini sağlama almalıydı. zaten karışık bir yapısı olan ülke böylelikle pek de zorlanmadan parça parça edildi. şimdi o küçük ve etkisiz ülkelerdeki çoğu insan kapağı batı avrupa ya atma derdinde.

11 eylül 2001 ikiz kuleler ve afganistan'ın işgali. sonrasında 2003 ırak ve "demokrasi". taliban ortalarda yok, saddam öldürüldü habere göre. işte bu tarihten sonra kürt hareketinin ırak'taki yükselişi ve abd nezdinde gördüğü yüksek itibara dikkat etmek önemli.

dünya sandığımızdan çok daha küçük. bu sıralarda türkiye'de akp iktidara geliyor, 3 kasım 2002. erken seçim tarihini ilk kez telaffuz eden kişi de ilginçtir ki bahçeli. olaylar birbirine bağlı ilerliyor, görmek isteyen görüyor.

akp nin ıraktaki bölgesel kürt yönetimine olan ilgi ve şevkati sır değil. talabani, barzani peşmerge liderliğinden kırmızı halıya bu dönemde geçiyor.
bu arada ülkemizdeki bölücü kürt hareketi de destek buluyor iktidardan.
2007 seçiminden sonra cin şişeden çıkıyor. ümraniye soruşturması ve kürt açılımını birbirinden bağımsız düşünmek olanaksız.

yıl 2011 ve kuzey afrika karışıyor. türkiye de gelinen nokta ortada. ve yarın bop eşbaşkanı erbil i ziyaret edecek. cumhuriyet tarihinde bir ilk bu. akşam oynanacak milli maç havasıyla vatandaş bu olayı tam anlayamayacak. her zaman yapıldığı gibi.

tüm bunları birleştirince ve yaşananları doğru okuyunca büyük ortadoğu projesi ve nihayetinde "büyük kürdistan" hedefine doğru yol alındığı görülüyor. bunları yapanların "müslüman" kimliğiyle ortaya çıkması da işin acı tarafı.

tayber doğan işte haziran seçimlerine bu yüzden fazla asılıyor. sonrasında yeni anayasa ve fedaratif türkiye ve özerk kürt bölgesi. suriye de bu aralar karışıyor, geriye kalıyor iran'dan alınması planlanan kürt bölgesi.

şimdi tüm bu olaylardan sonra türkiye'de olanlara hala "paranoya" diyenleri bir kaç gruba ayırmak lazım:

1. bu işten para kazanacak ensesi kalın tabaka.
2. emperyalist destekçiler, güce tapanlar.
3. vatansız, güçsüz, zayıf ve faydacı kimseler
4. akp ye iman etmiş, kendi halindeki sorumsuz vatandaşlar.

elbette bunlar plan ama gerçekleşmesi halinde vatandaşa refah değil gözyaşı getirecek olan hain emperyal emellerdir. her planın gerçekleşene kadar başarısız olma ihtimali vardır. inancım ve dileğim türk milletinin bu oyunu bozacağı yönündedir. *
dibi boş muhalif söylemidir efenimm
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar