bugün

ahmed arif hasretinden prangalar eskittim adlı şiir kitabının yazarıdır. ahmed arifin şiiri deniz görmemiş çocukları, bir kahvehanenin önünde henüz sardığı sigarasını içen yaşlıları, beni, seni, bizi yine bizim ağzımızdan anlatır. kitap adını ahmed arif'in en bilindik şiirlerinden birinden alır. hasretinden prangalar eskittim şiiri başta ahmet kaya olmak üzere bir çok kişi tarafından seslendirilmiştir. ahmed arif hapise düşmüş ve en güzel şiirleri mapusta yazmış. diğer bildiğim güzel şiirleri;

adiloş bebenin ninnisi
akşam erken iner
içerde
otuzüç kurşun
uy havar
yalnız değiliz
hani kurşun sıksan geçmez geceden
ikinci yeni'ye yakın duruşuna rağmen, yerelliğini ön plana çıkarıp ikinci yeni akımına katılmayıp kendi tarzında şiirler yazan bir şair. tek kitabı hasretinden prangalar eskittimdir.
HABERiN VAR MI TAŞ DUVAR?

Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..

aç kalan susuz kalan yinede sevdaları tarafından terkedilmeyen, çok iyi şair..
(bkz: ahmet arif i duymamis edebiyat ogretmeni)
--spoiler--

Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe, yemeğe...
Kaç yol ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi.

--spoiler--
hatırla sevgili dizisinin son bölümünde bol bol kulakları çınlatılan büyük şair ve mücadele adamı.
bu da dizinin hapishane sahnelerinde çocukların okuduğu unutulmaz şiiridir. buyrun;

Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...

Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
rivayet olunur ki kendisi deniz gezmiş'in en çok beğendiği şairdir. hoşçakal yarın filminde de deniz gezmiş, hapishanede ahmed arif'in bir şiirini okuyordu.

ayrıca kendi sesinden okuduğu şiirlerden daha etkili müzik bilmiyorum ben. şu kış günlerinde, ankara'da, karanfil sokak şiirini dinleyip dinleyip gitmek kadar güzel bir şey yok.
oy havar...

Yangınlar
Kahpe fakları
Korku cığlıkları
Ve irin selleri aç yırtıcılar
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın
Bir cana bir başa kalmışsın vay vay
Pasatsız duldasız üryan
Bir cana bir de başa
Seher vakti leylim leylim
Cellat nişangahlar aynasındasın
Oy sevmişem ben seni
Üsküdar'dan bu yana lo kimin yurdu
He canim
Çiçek dağı kıtlık kıran
Gül açmaz çağla dökmez
Vurur çakmaktaşı kayalarıyla
Küfrünü medetsiz Munzur
Şahmurat suyu kan akar
Ve ben şairim...
Namus işçisiyim yani
Yürek işçisi
Korkusuz pazarlıksız
Kül elenmemiş
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim
Ne kinsiz bir rüzgar
Mısra dökeyim
Oy sevmişem ben seni!
Ve sen daha demincek
Yıllarda geçse demincek
Bıcaklanmış dal gibi ayrı düştüğüm
Ömrümüm sebebi ustam, sevgilim
Yaram derine gitmiş
Fitil tutmaz bilirim
Ama hesap dağlarladır
Umut dağlarla
Düşün uzay cağında bir ayağımız
Ham carık kıl çorapta olsa da biri
Düşün olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda
Atıp bir kıyıya bir zamanı
Yarının çocukları gülleri için
Herbirinin ayva tüyü için çilleri için
Koymuş postasını
Görmüş restini
He canım
Sen getir üstünü
Oy Havar
Muhammed, isa aşkına
Yattığım ranza aşkına
Deeey dağları un eder ferhadın gürzü
Benim de boş yanım hançer yalımı
Ve zulamda kan ter içinde asi
He desem koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmişem ben seni!
kusursuz anlattığı, daha güzel anlatılamayacak onca duygunun yanında ' bir daha hangi ana doğurur bizi ' diyerek kendisini de yine en güzel kendisi anlatmıştır.
rahmi saltuk ustanın müziğinin üzerine sesinin bütün ihtişamını yayan şair. o şiir okurken gözlerinizi istanbul'da kapatır, hozat'ta, urfa'da, adana'nın pamuk ovalarında açarsınız. o şiir okuduğu vakit gözlerinizi ayrılıkla kapatır, o hiç unutulmayacak olan sevgilinin bedeni yamacında açarsınız. o şiir okuduğu vakit, ömrünüzü vermeye hazır olduklarınız gelir aklınıza. o şiir okuduğunda üzülmek haramdır kahrolasıca acılara. işte budur ahmed arif.
2 haziranda yitirdiğimiz büyük şair.
cemal süreyanın kadim dostu, anadolunun sıcak yüzü, adam gibi adam...
çocuğuna "filinta" ismini vermiştir.üstad çok severmiş filinta kelimesini.

(bkz: yokluğun cehennemin öbür adıdır)
Vurun ulan
Vurun.
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı
Hafif
iyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Vurun ulan demiş
Vurun
Ve şaha kaldırmış atını.
binyıl geçse de özleyeceğimiz güzellik.
şiirlerini okuduğunuzda da o okuduğunda da anadolu'nun buram buram kokan saflığını içinize kadar hissettiren şair.
kar altındadır varoşlar
Hasretin nazlıdır Ankara...
alır götürür Ankara'nın öğrencilik kokan günlerine...
"üşüyorum kapama gözlerini" tarihteki en diyi dizedir desem...
derim işte karışmayın, subjektif olursa olsun, moderatör de silerse silsin.
üşüyorum kapama gözlerini dizeleriyle beni tepeden tırnağa mest eden Diyarbakır'lı şairdir.

(bkz: hasretinden klavyeler eskittim)
türk edebiyatına, türk solunun hediye ettiği 3 büyük şairden tek başına anadolu'yu kaplayan birisi. can yücel ve attila ilhan'a bakılarak, diğerlerine nazaran daha halktan, daha sıradan. (iş bu değerlendirme kişiseldir ve birini diğerlerinden üstün göstermek amacında değildir.)

kundağını şairlik bezinden sarmış olmalılar. zira şeksiz gümansız şairdir ahmed arif.
...

ve dışarda delikanlı bir bahar
seviyorum seni,
çıldırasıya...*
unutamadığımdır. sanatçıdır. tek kitapla yarına kalmayı başabilendir,
ay karanlıktır o şiirinden göçüp gittiğiden beri,
vurulmuştur dağların kuytu bir boğazında, ondandır
hasretinden prangalar eskittim dediğimiz.
kara
Çarpmış,
Paramparça etmiş,
Kara sütü, kara sevdayla seni...
Ve kara memelerinde dişlerin asi,
Karadır, upuzun yattığın gece,
Felek, ah ettirir, boynun kıl-ince...
Cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde
Sızlar bir yerlerin
Adsız ve kayıp
Sızlar, usul-usul, dargın
Ve kan tadında bir konca,
Damıtır kendini mısralarınca...

De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi kalemin yazısı,
Zorlu yazısı,
Belanda?

Anadan doğma nişan mı,
Sütlü barut damgası mı,
Bir gece parçası mı kaburgandaki?
Kız kakülü, ne hal eylermiş teni,
Ellerin, deli hoyrat,
Ellerin, susuz, yangın.
Ellerin ooooy alarga...

De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi güzelin diş yeri,
Mavi diş yeri,
Sevdanda?

Vurmuş,
Demirlerin çapraz gölgesi,
Alnın galip ve serin.
Künyen çizileli kaç yıldız uçtu,
Kaç ayva sarardı, kaç kız sevişti,
Gelmemiş, kimselerin...

De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi zehirin meltemi,
Saran meltemi,
Hülyanda?

Hakikatlı dostun muydu,
Can koyduğun ustan mıydı,
Bir uyumaz hasmın mıydı,
"Ooooof" de bunlar olsun muydu?

De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi kahpenin hançeri,
Saklı hançeri,
Yaranda?
...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, işbirlikçi hayının...
hüznün ve isyanın şah damarı olan büyük şair.
hani kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, karanlık...
ve zehir-zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...

dizelerinin sahibi, farklı ve samimi tarzıyla gönülleri fetheden şairdir.
şu an yağmur olup şehrimin üzerine yağan şair...elimde çay pencere önünde okuyorum seni ustam...
yılmaz erdoğan'ın ankara şiirinde o şehre aşık bir insan olarak tasvir edilen yüce insan "kar altındadır varoşlar hasretin nazlıdır ankara" dizeleri ona aittir.