bugün

ahmed arif hasretinden prangalar eskitmiş
beni böyle eskitense prangalı hasretin.
“Nemsin be?
Sevgili, dost, yar, arkadaş…
Hepsi.
En çok da en ilk de Leyla-sın bana.
Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. 
Uçan kuşum, akan suyumsun.
Seni anlatabilmek seni.
Ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini…”
Rüya, bütün çektigimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram…
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
iki yitik hasret,
iki parça can.
Susmuş dağ,
Susmuş deniz.
Dünya mışıl-mışıl,
Uykular derin,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim.
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?
Bir gece vakti akla düşmüş şair.

Sabah gözlerimi sana açarım. Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade baş dönmesini bulurum. Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yar, arkadaş... Hepsi. En çok da en ilk de Leyla-sın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini.

Leylim ley, Ahmed Arif’ten Leyla Erbil’e Mektuplar, S. 136
Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın.
Tavşan kanı, kınalı - berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

içmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç - ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?
Okuyan insanlar bilir. Ahmed Arif'ten sonra hiçbir sevgi inandırıcı gelmez.
Bizde bir Ahmed Arif değildik fakat onun kadar çok sevdik. Sevmeyin abii. Kimseyi kendinizden fazla sevmeyin.
Ahmed Arif'in ömrü hayatı boyunca Leyla'yı sevmesi ona aşkının haykırması. Leyla'nın yıllar sonra ben hiç sevilmedim demesi.
Ahh Leyla Zalım Leyla !
zor zamanlarımda o belli dizeleri çınlar beynimde:

dayan kitap ile dayan iş ile
tırnak ile diş ile
umut ile sevda ile düş ile...

yad olsun.
prangaları eskitti ve gitti.
Hınca hınç mısra doluyum.
Kara ve yeşil fon, hepsinde hâkim.
Biraz kendime geleyim,
mendillerine, bluzlarına, yastığına
mısralar serpeyim. Ha?
Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna.
* Aç kaldım,
Susuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni.
Tek bir şiir kitabı ile şiir dünyasına ismini kazınmaz harflerle yazdırmış şairdir.

Tek bir şiir kitabı ile. Öyle derin bir şair.
Seni sevmek,
Felsefedir, kusursuz.
imandır, korkunç sabırlı.
ipin, kurşunun rağmına,
Yürür, pervasız ve güzel.
Sıradağları devirir,
Akan suları çevirir,
Alır yetimin hakkını,
Buyurur, kitabınca.

Hasretinden Prangalar Eskittim,
Ahmed Arif
Ahmed Arif, Türk şair ve gazeteci. Asıl adı Ahmet Hamdi Önal'dır. Ahmed Arif'in babası Türk, annesi ise Kürt'tür.
ROZA

Yoldular, soydular, kırıştılar
insanı insanla yıktılar
Aşna fişne iskandiller ağında
Bıçkınları puluçlarla oydular

Adındır, dudağımda asırlık
Esrarına amade yalım
Adındır, terk etmez, sıddık
Vurur yumruğunu
Sadrıma sadrıma
Hücremin başkenti suskunluğun

Gözlerin, yalın kılınç
Gözlerin ıssız, kallavi
Bir benim şimdi
Firari sensizliğin belasında
Bir benim tütsülü
Voltalı ahrazlığa

Şimdi yürek yorgun
Virane, ıssız
Ansızın yaşlanmış bir gecede
Yaşlanmış canına kadar
Orostopolluk
Sırtlanca, sefil
Yığınların tenhasında savrulmuş
Yırtılmış bir hecede
Kursağıma avazın gelmiş

Sevmişem, şahidim dağlar
Sevmişem Allah’ına kadar
Ölünceye dek değil
Ölümden sonra da
Yeşerinceye değin
Tutuşan ellerimiz
Seni yangın bağrımın
Avlusuna gömmüşem

Şair Bilal Yavuz

BEJNA

Gözlerin savruk bozkırlar
Gözlerin hoyrat
Ceylansı, afacan
Sevimli taraçalar koylarda
Kalyonlar kanyonlarda
Herkesten sakladığım
Künyeni sayıklar
Gözlerin, gözlerin jiyan

Perçemin pençeler canı
Perçemin perva
Vahim, amansız
Çitlembikler taç olmuş saçlarına
Cimcime sekseklerin
Otağıma volkandır

Fezan; behişt, benefşe
Fezan saflık, insaniyet
Sen bana gürül gürül memleket
Ben sana hep gurbet kalmışım

Biz bizde Diyarbekir
Biz bizken masumiyet
Biz bizsizsek esaret
Bir gün sen de anlarsın
O gün sen de ağlarsın

Rengin nasıl da ateş Bejna
Teninde nehirler ve başaklar
Gülüşün nasıl da mermi
Nasıl da hançer bakışın

Vefakâr boranlara
Harfsiz vasiyetimdir
Kurutunca yokluğun
Beni simana gömsünler

Şair Bilal Yavuz

SEVDE

Çifte dikiş gider sabanlar
Fersiz toprağın koynu
Fersiz, yetim, analar
Kuş uçan, kervan geçen
Bostanlar ölgün şimdi
Ölgün Dicle denizi

Ve çakırkeyif buğdaylar
Kahyalar körkandil çeper
Mösyölerde bir kültür
Nankör çıyanlık
Kepenekler mahzun
Bağlamalar öksüz
Kalleşlik mazinin töresine
Şimdi âdet diye bellenen
Hicapsız ikirciklik

Heybesiz bulvarlarda
Cartalı haybeciler salınır
Dümenci dubaralar
Ertekeden nümayiş
imam kayığındayız sürgit
Façalar çiğnedik muttasıl
Erce, âdil, hilesiz
Bundandır kavlimizden kaçışı
Geçmişi tam kınalı
Piyazcı sendikalar
Kaparoz puştlarının

Çifte dikiş gider sabanlar
Cana bir çınar gerek
Yüreğin, yüreğin gibi serin
Derin kuyular içim
Mars olmuş, dumanaltı
Kaybolmuşam, gel artık
“Karışsın köz yaşlarımız
Karışsın, yeşil…”

Şair Bilal Yavuz
Terketmedi sevdan beni..
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça..
Ve ellerim kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım.
Terketmedi sevdan beni..

Aşkı,
Sevdayı ölene dek yanında taşımak bu olsa gerek..
Canım Benim,

Bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana koştuğunu duyarım hep. Gezegenlerin en güzel kızısın. Haydi bir kelime uyduralım. Öbür yıldızlara da “durağan” diyelim. Durağanların da en güzel kızısın...
Maviye
Maviye çalar gözlerin…

herkes bilir belki 20 sene bekletmiştir, şiirleri ve mısraları bekletmeyi severdi.
ama öyle bir arayışı vardı ki bu bekletilerden hariç şiirin son mısraları ile alakalı.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık...

Bu arayış “leylim” kelimesiydi.

Ve nihayet bulmuştu.
Ve iyi ki..
Leyla'sına mektubu ulaşsın diye,
25 kuruşluk posta pulu için hamallık yapmış şair.
Ayrıca,
Fikret kızılok " terketmedi sevdan beni." Şiirini düzenleyip, bestelemiştir.

https://m.youtube.com/watch?v=4jQa1wWWW0U
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Ahmedim arif.
Esas adı ahmet hamdi önal olan türk gazeteci ve şair. Hasretinden prangalar eskittim, ay karanlık, terketmedi sevdan beni, karanfil sokağı gibi şiirleri şarkılara can vermiştir.
kendi kalemiyle kendisini şu şekilde anlatmıştır:
'''Asıl adım Ahmed Önal. Ahmet Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilenin ve güçsüzün yanında durdum. Memleketlilerim sömürülmesin, memleketlilerim kullanılmasın, memleketlilerim ölmesin diye konuştum. Eşitlik için yazdım, eşitlik için söyledim, eşitlik için dayak yedim, eşitlik için sövdüm. O günleri göremeyeceğimi bilsem de, birilerine o günleri gösterebilmek için öldüm''
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar