bugün
- aşkta yaş farkı önemli midir13
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek15
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi26
- en yaşlı özelliğiniz18
- anın görüntüsü15
- bik bik bu sözlüğün divasıdır20
- iğrenç bir his tarif et39
- emar15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz44
- yakışıklı ama zengin erkek12
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam14
- icardi190524
- suriyeliler suriye'ye dönsün17
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız16
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek16
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi19
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması15
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- oksijensizsu14
- uludağ sözlüğün bitmiş olması14
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
entry'ler (320)
o ağzın hiç "seni seviyorum" diyemeyecek gibi bir hali var.
bir dönem (bkz: deste günaydın)la da özdeşleşen türküdür.
varoşta yaşayanın hangi sınıfa mensup olduğu, o varoşun bulunduğu ülkedeki kapitalizmin geldi yer (gelişmiş mi, dış müdahalelerle çarpık mı gelişmiş v.b) gibi verilerle yapılacak karşılaştırmadır. yalnızca tv'nin olması bile kapitalizmin söz gelimi en ücra bir köye girdiğini göstermez mi? öte yandan bizim varoşlarda proleter kültürden çok feodal kültür hakim değil midir? tv'ler sayesinde küçük burjuva kültür de buna eklenmemiş midir? ne var ki elbette varoşta yaşayan canlarımızın alım gücü kendisine örnek gösterilen hayata yetmemektedir. sözü geçen "marka"nın şu ya da bu varoşa "dükkan" açması insana sistemin bir saldırısı gibi gelmektedir. çünkü sistem emekçilerin "kendi için sınıf" olmalarını istemez. sınıf bilincinin zayıf kalması demek, hak aramamak, sistemin burjuvazinin çıkarlarını gözeten icraatlerini onaylamak demektir.
gerçek kimsenin istemesiyle değişmez. gerçek gerçektir.
edit: buraya tarafsız, yorumsuz birşey yazıyorum ve üzerinde düşünülmeden eksileniyor. yanlış anlaşılmasın artı manyağı değiliz. ama kimi ve nasıl savunduğum belli değilken nasıl karar veriliyor? buradan da anlıyoruz ki okumak, düşünmek ve tartışmak gibi bir derdimiz yok. senden değil mi? vur anasını satayım. senin gibi düşünmüyor mu? gebersin gitsin. bütün fikri faliyetlerimizin çizgisi bu olmuş. her iki görüşten arkadaşlar da rahat rahat eksilesinler artık ellerinde daha fazla done var. yalnız ben giden mi kötü kalan mı anlayabilmiş değilim hâlâ...
edit: buraya tarafsız, yorumsuz birşey yazıyorum ve üzerinde düşünülmeden eksileniyor. yanlış anlaşılmasın artı manyağı değiliz. ama kimi ve nasıl savunduğum belli değilken nasıl karar veriliyor? buradan da anlıyoruz ki okumak, düşünmek ve tartışmak gibi bir derdimiz yok. senden değil mi? vur anasını satayım. senin gibi düşünmüyor mu? gebersin gitsin. bütün fikri faliyetlerimizin çizgisi bu olmuş. her iki görüşten arkadaşlar da rahat rahat eksilesinler artık ellerinde daha fazla done var. yalnız ben giden mi kötü kalan mı anlayabilmiş değilim hâlâ...
zorunda bırakılmışsa bile kutlamayan toplumdur. çünkü ne yazık ki pek az insan cumhuriyetin ne kadar hayati bir öneme haiz olduğunu bilmektedir. isterdikti, ne cumhurbaşkanlığı ne valilikler şu ya da bu erkan bir program çıkarmadan halk bir iki hafta önceden kutlamaya başlasın, kendi bayramı olarak bilsin.
cumhuriyetçidir, demokrasicidir, yıldız sarayında mabeyn dairesine götürülesicedir.
Türk düşmanlığı arşivlerinde tescilli olan osmanlı hanedanını Türk sanan cahildir. Osman Gazi dışında hepsinin annesi Sırp, Rum, Rus, Bulgar'dır, Sadrazamların, Vezirlerin alayı devşirmedir.
Türkler'in saray dışında da bir tarihleri vardır. Halk şiirleri, türküler bunları ne de güzel anlatır. Ama saltanat bunlara düşmandır.
Saltanat bu yüzden kaldırılmıştır.
Türkler'in saray dışında da bir tarihleri vardır. Halk şiirleri, türküler bunları ne de güzel anlatır. Ama saltanat bunlara düşmandır.
Saltanat bu yüzden kaldırılmıştır.
(bkz: kapitalizm)
Grup Yorum'un parçaları ticari amaç güden hiçbir işletmede çalınamayacağı için ilişkilendirilemeyecek olgulardır. Bu Grup Yorum'un bizzat kendi tercihidir. Yorum'un ismi ancak parçalarını çalan, söyleten bir mekana ayar çekildiği zaman "türkü bar"la yanyana gelebilir.
Ancak artniyetten midir, mallıktan mıdır; sol düşmanlığı yapacak vatandaşlar ısrarla "yok türkü barda çalınan Grup Yorum eşliğinde..." falan gibi cümleler kurabilmektedirler. bu arkadaşları midemizdeki bulantıyla izliyoruz.
edit: imla düzeltildi.
Ancak artniyetten midir, mallıktan mıdır; sol düşmanlığı yapacak vatandaşlar ısrarla "yok türkü barda çalınan Grup Yorum eşliğinde..." falan gibi cümleler kurabilmektedirler. bu arkadaşları midemizdeki bulantıyla izliyoruz.
edit: imla düzeltildi.
1 entryi bile hak etmeyen ama unutulmaması da gereken tarihi(!) kişilik. aslında başlık açacaksın ve boş bırakacaksın. kendisi ve ya asistanı interneti tararsa bu boşlukla karşılaşsın. o büyük ego, o herşeye hakim tavırları neye dönecek? belki de hiç "bişeyine" takmayacak. bu da beklenir. ama biz takıyoruz:
derviş paşa gayrı kına yakınsın
böbür böbür dört bir yana bakınsın
ama bizden gece gündüz sakınsın
öç alırız ilk fırsatı bulanda
(Dadaloğlu)
derviş paşa gayrı kına yakınsın
böbür böbür dört bir yana bakınsın
ama bizden gece gündüz sakınsın
öç alırız ilk fırsatı bulanda
(Dadaloğlu)
"örtülü faşizmden" açık (bkz: faşizm) koşullarına geçiş anlamına gelebilecek bir eylem. dinci-laik soslu sözde kamplaşma bahane edilse de, piyasacı tüm kanunların denetimsiz bir şekilde çıkması hedeflenmektedir gibi bir izlenim oluşmaktadır. çünkü dönem dev bir ekonomik buhran dönemidir.
(bkz: teyel) geçmesin de...
başlığa bakarak tam bir tanım yapmak gerekirse, an'daki çaresizliktir, damacanaya fazla basıldığında ortaya çıkan.
yerel kültürün yerli ve yerleşik temsilcisi, sürdürücüsü de denebilir.
istanbul tarihi kadar eski olduğunu düşündüğüm bir gelenektir. yeni bir şey değildir.
(bkz: bekri mustafa)
bir tehlike de arzetmez. böylesi güzel sahilleri olan bir kentte çok da normaldir. ayrıca muhafazakar kesimden olan insanlarımızın da uzaktan söylenen şarkılara katıldıkları çok bilinen bir durumdur. o gençler de "ıyyy bize katılıyolar" demezler.
(bkz: bekri mustafa)
bir tehlike de arzetmez. böylesi güzel sahilleri olan bir kentte çok da normaldir. ayrıca muhafazakar kesimden olan insanlarımızın da uzaktan söylenen şarkılara katıldıkları çok bilinen bir durumdur. o gençler de "ıyyy bize katılıyolar" demezler.
bir de sömürgeleşmiş ülkelerin etno kültürel ayrımcıları vardır ki, bunlar daha ezik oldukları için daha tehlikelidirler. aslında ezilendir ama ezen olması gerektiğini düşündüğünden sürekli iç çelişki yaşar. zamanla bunu içinin en derinine gömmek ister. bu yüzden daha da azgınlaşır. azıtır. ekonomik krizler arttıkça bunların sayısı da artar. Ya da bir yerlerden artması için uğraşılır: (bkz: #4145675)
(bkz: erkekleri itici yapan detaylar)
(bkz: sevgiliye hitap biçimleri)
edit: ben mi eksilendim erkekler mi anlamadım
(bkz: sevgiliye hitap biçimleri)
edit: ben mi eksilendim erkekler mi anlamadım
insanız güleriz ama hep birlikte gülersek gülmek olur, birileri gülerken birileri ağlamasın anlamındaki ifadedir. Çok açık ve sarihtir. Kaldı ki (bkz: #2461070). kitap okumuyoruz bari girilen entryleri okuyalım.