bugün

(bkz: oha)
fatiha bilmeyen imama benzettiğim insandır.
o bilse bilse ozan arifi bilir.
elinde kafka kitabı gördüğü öğrencisine, ''nedir o kafkas kestane şekercisi katoloğu mu?'' diyen ingiliz dili ve edebiyatı hocasıyla kafaları birbirine tokuşturulması gereken geri zihinli kimse..*
mustafa topaloğlu bile uzaydan geldiği halde biliyosa, bu kişi ne uzaylı nede dünyalıdır.
duymamışı yoktur ama okumamışı çoktur...
h2o'yu duymayan kimya öğretmeninin ev arkadaşı olma ihtimali olan öğretmendir.
kendisine "mona rosa" şiiri sorulunca,"ben kendi edebiyatımızdan eserler okumayı seviyorum" diye cevaplayan muhterem öğretmendir.
şakadır lan o dediğim öğretmendir. öne arkaya bakılıp kamera aranmalıdır, bulunmadıysa profesyonel bir şakadır, her ne kadar öğretmen çaktırmıyorsa da etrafa salakça el sallanmalıdır, hani anladım ben yediremediniz hesaabı.*
üniversite kurumunu sümüklü halit paşa lisesi seviyesine indiren mumtaz zihniyetin ürünüdür.
spor yapmaktan aciz bir beden öğretmeninden, eli fırça tutmamış resim öğretmeninden, kalorifere kömür atmamış yerleri paspaslamamış bir hademeden, öğrencisine cetvelle dalmamış bir müdür muavininden farkı yoktur.
cemil meriç'i dizi oyuncusu sanan insandır.
"ne bileyim lan bir sürü dizi ve bir sürü oyuncu var, hepsini tanımak zorunda mıyım, yoksa futbolcu mu lan, yoksa şarkıcı mı?"
konuyla az çok alakalı sayıldığımdan, hakkında iki kelam da benim etmek istediğim öğretmendir. üniversiteye giriş sistemimiz malumunuz üzre boktan hallice. sosyaller, eşit ağırlıklar, fenler filan havada uçuşuyor (gerçi en son sistem hakkında pek bilgim yok). bazı bölümlerse, her iki daldan da öğrenci alıyorlar. bunlardan biri de türk dili ve edebiyatı (ve öğretmenliği). hem sosyalden hem de eşit ağırlıktan öğrenci alan türkolojiye de, söylemesi ayıp eşit ağırlıkta pek varlık gösterememiş tüm ea'cılar giriyor. esasında edebiyatla pek ilgisi olmayan insanlar edebiyat okuyunca ve edebiyat öğretmeni olunca da karşımıza ilhan berk'i, ahmet arif'i, hasan ali toptaş'ı ve hatta ece ayhan'ı bilmeyen edebiyat öğretmenleri çıkıyor. türkoloji bölümlerinde verilen eğitim zaten daha çok eski edebiyat ve türk dilinin tarih içersindeki gelişimi üzerine. derslerin sıkıcılığı, hocaların "solla ilgisi olan" hiçbir edebiyatçıyı işlememek için karanlık odalarda birbirlerine ettikleri yeminler ve zaten edebiyatla ilgisiz insanlar birleşince ortaya bu şekil hocalar çıkıyor.
başlığın geleneğine de uyalım. pisagor'u bilmeyen matematik öğretmeniyle ev arkadaşıdır, şerrefsiz!
ozan arif`i mutlaka duymustur.
duysa bile onu anlayacak kapasiteye sahip olmayan sağ ve sığ görüşlü öğretmen.
iğne yapamayan doktor gibidir.
"siz biliyonuz da ne oluyo lan, başınız göğe mi eriyo" diyen insandır.
(bkz: franz kafka) yı bilmeyen üniversite hocası.*
"kardeşin duymaz
eloğlu duyar"
ayrı ayrı ahmeti ve arifi bilen ama bu iki isim yan yana gelince kendisi için birşey ifade etmeyen öğretmen.*
kırmızı ışığın anlamını bilmeyen şofor gibidir.
bayramda ağlayan çocuk gibidir.
taziyede sırıtan misafir gibidir.
(bkz: yureklerin kulaklari sagir)
hasretten prangalar eskitmemiş edebiyat öğretmenidir.
edebiyat öğretmeni olduğundan şüphe edilecek öğretmendir.
oy havar

Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Pusatsız, duldasız, üryan
Bir cana bir de başa
Seher vakti leylim -leylim
Cellat nişangahlar aynasındasın.
Oy sevmişim ben seni...

Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu!
He canım...
Çiçekdağı kıtlık, kıran,
Gül açmaz, çağla dökmez.
Vurur alnım şakına
Vurur çakmaktaşı kayalarıyla
Küfrünü, Medetsiz, Munzur.
Şahmurat Suyu kan akar
Ve ben şairim.

Namus işçisiyim yani
Yürek işçisi.
Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş,
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim,
Ne kınsız bir rüzgar
Mısra dökeyim.
Oy sevmişem ben seni...

Ve sen daha demincek,
Yıllar da geçse demincek,
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim,
Yaran derine gitmiş,
Fitil tutmaz, bilirim.
Ama hesap dağlarladır,
Umut, dağlarla.

Düşün, uzay çağında bir ayağımız,
Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri
Düşün, olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda,
Atıp bir kıyıya iki zamın
Yarının çocukları, gülleri için
Herbirinin ayvatüyü, çilleri için,
Koymuş postasını,
Görmüş restini.
He canım,
Sen getir üstünü.

oy havar!
Muhammed, isa aşkına,
Yattığın ranza aşkına,
Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü!
Benim de boş yanım hançer yalımı
Ve zulamda kan-ter içinde, asi,
He desem, koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmişem ben seni...

(bkz: öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar