bugün

duygusal olanın değil akıllı olanın yazdığıdır.
"elele gittiğimiz bu yolda
sen gitgide büyürsen,
benim içimde çok beklemiş
çok eski bir yer kanar..."

Turgut Uyar
yazması,okumasından daha kolay olan edebi eser türü.
şiir belki duyguları dile getiren tek şey..
aşk,ayrılık,mutluluk,gurbet,acı,öfke bütün duyguların ortak dilidir şiir ve avrupaya göre bu konuda onlardan çok ilerdeyiz.
kelimelerin istifidir.
her okunduğunda yeni bir anlam keşfedilir.
zaten ilk okunduğunda dimağda bir iz bırakamıyorsa iki veya daha fazla okumazsınız bile.
(bkz: tadı dimağımda kaldı)
şiirler bazen bir acıyı,bazense aşkın en tutkulu anlarını anlatır bizlere. sıkmadan,bıkmadan anlatır.şairin zihninde varlık bulur.
duyguların, yoruma açık, sanatsal bi ahenk içinde dizelere dökülüşü.
hep acıyı ifade etmek için kullanan birine denk gelince, kendisine çok haksızlık yapıldığını düşündüğüm dize bütünlüğü. oysa ucuz romantizmden çok daha fazlası için kullanıldığında, aydınlıkları da pek güzel yansıtır.
söylenemeyen hislerin birer yansımasıdır şiirler.
onlar bilmez, onlar anlamaz, onlar sevmez.
gözbebeği.
herkesin yazmaması gereken tek şey. tek dal.
Türk çocuktur, yaşamaz babasız,
Karanlıkta kılavuzsuz, lambasız
Artık çiftlik değil bir-ül memleket,
Malikane yazılmaz taşında,
Tepesinde kahramanlar olunca.
Bu memleket daim gitmez ileri
ilk sırayı aristokratlar alınca
Paslı kalmış kalbindeki cevheri.
Tutun kızlar tutun birleşsin eller,
Çalın sazlar çalın kırılsın teller,
Dönün kızlar dönün kıvrılsın beller,
Uzun siyah saçlar tel tel dökülsün!
(bkz: propaganda)
yazan kadar okuyanında etkileyebildiği edebi eser .

ummadığım birisinden dinledim bugün.

http://www.youtube.com/watch?v=ETeJJN_A-R0
kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?
*
zamansız başlayan bir sağanağın bedeni yıkaması gibi sözcüklerin kalbi yıkamasıyla neticelenen sözler bütünü. bir şiir bu etkiyi bırakamıyorsa kasıntıdır şiir değil.
ülkemizde tanımı: yazan çok! okuyan yok!
herkesin yazdığı şiir en birinci şiir.

Artık şiir yazmanın da bir önemi kalmadı.
Çünkü her önüne gelen yazıyor ve çokluktan dolayı değer kaybeden sanat oluyor
ve buna maalesef sanat+şiir denemez.

yazan imla kurallarından habersiz!
şiir bütünlük içinde değil!
mısralar bir birine çengel atmıyor!
devamlı yazılmışların tekrarı yazılıyor!
hırsızlık almış başını gitmiş!
kalite yok!
derinlik yok!
kolay anlaşılır!
duyarlı değil!
duygu yok!

o halde şiir de yok.
bazı kavramları tanımlamak için onun iyi bir örneğini vermek en iyisidir. ben de bunu yapayım.

gelecegim, bekle dedi, gitti.
ben beklemedim,
o da gelmedi
ölüm gibi birsey oldu.
ama kimse ölmedi.
(bkz: özdemir asaf)
"bir kitabı okuduğumda bütün bedenim hiçbir ateşin ısıtamayacağı kadar üşürse bilirim ki o, şiirdir."
emily dickinson
ilhan berk şiir üzerine şöyle hoş bir tanımlama getirmiştir.

'şiir bir tuğlacının düşürdüğü tuğlanın yere düşmesinde değil, havada asılı kalmasındadır.'
türkiye de insanların çoğu cümleleri alt alta yazmaya tamahkardır. üzücü olan bunlara şiir denmesidir.
şiir mahremiyet olup, insanın kendi odacığında o anki ruh haline yazmaya çalişabildiği ve kim ne anlam çıkartırsa çıkartsın aslında onu demek istemediği hüzün ve huzurdur.
kızların çok sevdiği fakat sanatı icra eden kişi sayısı bakımından erkeklere oranla çok az olduğu sanat dalı.
--bundan yola çıkarak şu genellemeyi yapabiliriz;
erkekler daha hassas daha duygusal ve daha kırılgandır*~
binmedigim hiçbir otobüs
beklemedigim hiçbir durak kalmadi bu sehirde
gittikçe azaliyor hayat
neyi erken yasadiysam
hep ona geç kaliyorum
sana göçüyorum her sonbahar
yollarin çikmiyor askima
unuttugun yagmurlarin adi saklimda
seni içimden terk ediyorum
susmaktan yoruldum
kuslar ve sarkilar bu sehri terk edeli beri
efkar demliyorum gözlerimde
yaslarimi yanagima varmadan öldürüyorum
tam sancagimdan yaraliyorum kendimi
alnini yüregime dayadigin güne bakip
seni içimden terk ediyorum
ne unutacak kadar nefret ettin
ne hatirlayacak kadar sevdin
yikik bir duvar kadar bile pisman degilsin
biliyorum
beni hep bulmamak için aradin
yanilgimdin
yandigimdin
yangindin
..............
........
ne tuhaf degil mi
içimi acitan da sendin
acimi dindirecek olan da
ya öldür beni dedim
ya da git benden
içi bulanik bir sevdanin ucunda seni kaybettim
aldirmadin aldirmalarima
bir gecede yakip yârini
safaklara sattin ihanetini
külüme basanlar bile utandi yaptigindan
iste soluk bir ömrün
son nefesi
benden,
seni
içimden
terk ediyorum *
patika yollarda yürüyorum şimdi,
çisil çisil yağmur yağar buralara,
her menekşede sen varsın bana bakarsın,
gözlerin ağlamaklı,
yanarsın,
bilseydin seni sevişlerimin her daim olduğunu,
bu aşkın içimde sonsuz oluşunu,
bu patika yollarda yalnız kalışımı,
terkederdim olsaydım seninle,
bu yalnızlık yolcusunu...
sözcüklerin melodisidir.