bugün

Suya düşen gölgem misali titrek
Toprağa iz bırakır adımlarım
Sürgün verir filizlenir dal ucunda
Yaprağın az sonrası çiçekler
Çiçeğin yerini alınca meyveler
Hayat varlığını dokur kökten zirveye...
Gece örtü bürünene reha
Sabah muştu dirilene reva
Kıymet ver/sen güzel gör/sen
Kayıp olmaz hem bedava.
Önümüz ölüm ardımız enkaz
12345 ve 10 işte kaçınılmaz son
Saklambaç ile kör ebe arası çocukluk
Düz koşu ile yamaç tırmanışı gençlik
Bir fasıldan bir fasıla fasılasız gezdik
Ortasında sınandık devamında bezdik
Yaşamak sancılı düştü rahimden payımıza
Cehd ile ulaşmak elzemdir yarınlarımıza.
ŞUUR

Şiddetle topladığını
Mihnetle dağıtır insan
Şefkatle doldur heybeni
Aslolan yediğin içtiğin değil
Var olan mükelleftir yaşamaya
Elinden gidenleri kayıp sanma
Başına gelenleri ayıp sayma
Mümkün olanın dışına çıkma
Olmayanın peşinden koşma.
ŞiYiR

Eksik yanım
Yama tutmaz
Bir başına
Bigânedir

Azcık aşım
Dibi tutmaz
ihtiyaca
Âmâdedir.
ÜÇLEME

Üç geçimlik dünya
Dünde kalan
Bugüne sakıt olan
Yarına bel bağlayan.

Üç seçimlik rüya
Bazısı hülya
Olur ya güya
Gerisi heyula.
Nasıl unuturum,
Güzeldi yaşamak...
Fakat, hakkı varmış oktay'ın
Hatıralar da dal istiyor;
Kuşlar gibi konacak.

Muzaffer Tayyip uslu- Rüştü'den gelen mektup.

Kıvanç Tatlıtuğ güzel seslendirmiş.
DÖRTLÜK

Sen mecrasında seyyale serinlik
Ben kıyıda mahpus köklü söğüt
Tepesinde rüzigâr esen dağların
Yamacında çiçeklerle sargılı güzeli.
ŞiYiR

Üç vakte kadar anılan umut
Üç gece sonrası dinen sancı
Üç ay sonrası değişen iklim
Üç gün üç gece üç hece
Ya-şa-mak.
Üçten beşe olmadı
Ba-sa-mak.
bahçenizde bir gül olsam
yazın açsam, kışın solsam.
gelir beni yoklar mısın?
ara sıra koklar mısın?
BEYiTNAME

Beni esirge emin kıl kaygılardan
Lütuf ile sarmala esir etme

Beni düşürme beri kıl zilletlerden
Huzur ile karşıla dumur etme

Beni dert etme kavi kıl hep kendini
Afuv ile uğurla naçar etme

Beni taşırma saki kıl sen kendini
Hub ile ağırla çorak etme.
"
En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olandır
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel:
henüz söylememiş olduğum sözdür
"

bu şiirle evlilik teklifi edeceğim bir gün. Kafaya koydum, müstakbel kocam bekle beni.
ŞiYiR

Kabuk üstünde kavi
Tohum merkezde kani
Meyve verirsen eğer
Kıramaz hiç bir cani
insan insana hasım
insan insana lâzım/hısım
iyi olursan eğer
Huzurun olur daim.
ŞiYiR

Bürünür ahengine senli vakitler
Rengâhenk olur dokunur kalbe
Düş tepeleri ardından doğan güneş
Tel tel olur harelenir saçlarında
Eğilir söğüt dalları gölgene yoldaş
Cıvıl cıvıl kuşlar gönlüne sırdaş.
Bilgeliğin ışığı gözüküyor artık saçlarımda
Oysa bilmiyorum hala kendimi bile
Boşluk hissi var hala kendimden kaçışlarımda
Söyleyemedim cümlelerimi gelmedi dile
Bir akşamüstü cümlelerim gözlerini doldurduğunda
Bir son sarılma ki benim için hayattan yenilmiş bir sille
Küstüğüm günler aylar, her yeni takvim yapraklarında
Sana dair habersiz günler oldu benim için çile

Bir baksan bomboş bir kutuyum atılmış bir köşeye
Bir baksam kendince hapsolmuş beynim yokluğuna
Sabahları ilk ışık vurunca odamdaki biçare perdeye
Açılır gözlerim yine sensizliğe alışmak uğruna
Bir baksan benzerim yolunu tutmuş avareye
Bir baksam ölüm derim bu kekremsi suskunluğuna
ŞiYiR

Gülümse yed-i bahar değsin artık ömrüne
Huzurla taşsın yüreğin bendine sığmasın
Parmak uçlarında yer etsin sevinçlerin
Avuçlarının arasında biriksin ab-ı hayat
Gülümse çare olsun yüzün naçarelere
Tutunsun iklimine yerden göğe ne varsa
Ayak altlarından öpsün çorak topraklar
Göversin çiçekler uçuşsun kuşlar yurdunda.
ŞiiR

Sağalsın yaralar erim ile taçlansın,
Yetişsin imdada eserken bâd-ı sabâ,
Çoğalsın ümitler necat ile kuşansın,
Silinsin kederler ömürden bir defada.

Y.K&M.K
bayan aşığı ile büyükada koyunda,
bay almış metresini gezer hünkarsuyunda,
orospuluk alçaklık var hepsinin soyunda,
haya namus kalmamış rezalet diz boyunda.

neyzen tevfik
Bu acının tarihi yok bedelsiz çekilen meşakkatten gelme
Vurdumduymaz senelerin semirttiği kalabalıklar içinden
Kötülüğü kanıksamış idmanlı insafsızların arasından
Gölgene küfür edip cisminden korkanların aynasından
Bu acının tarifi yok hasbelkader açlıklardan gelme
Yiyip doymaz oburların yücelttiği saçmalıklar içinden
Haksızlığı yurt edinmiş istilacı hodgamların arasından
Kendine yakışanı sende görmek istemeyenlerin aynasından
Bu yangının geçesi yok
Bu yazgının seçesi yok
Hayat denen meşgulenin yarınlara hevesi yok...

M.K&Y.K
bir yanda yumruk
bir yanda şiir
bir yanda gül
bir yanda bıçak!

bıraksam sadece fikre
bıraksam eyleme akacak
hasreti yeni nizâm!

karmakarışık yumak
çöz ha çöz
ömrün yeterse
hasreti yeni nizâm!

salih mirzabeyoğlu - münşeat
ŞiYiR

Can içerde mahpus
Söz dilde gardiyan
Körükler yüreğini
O dinmez feveran
Yutkunur mecalsiz
Dil avaz dil çaresiz
Baskın vermiş geceye
Haber düşmez heceye
Dört bir yandan kuşatmış
Boğuyor bilmeceye.

M.K&Y.K
DAL DÖKÜMÜ

Bu terkediş mevsimsel dal dökümü
Göverir gövdesinden taptaze umutlar
Duran ölür susan biter giden gibi
Gelen bilir artık senin kıymetini
insan bu güdümü kendinden menkul
Sanır kazandım hayli yol aldım
Sırra kadem basar nafile serzenişler
Ömrün her anında pusuda terkedişler.

M.K-Y.K
Orhan veli nin dediği gibi iş olsun diye yazdığımı fark ettiğimden beri elime kalem almıyorum. Artık fantaziye kaçıyorum. Örneğin bana bir kelime bir sayı bir isim verin 5 dk sonra ne oluyoruz anasını satayım dersiniz? Duygu ? Benim duygum muygum yok ulan modunda .
Masalların Masalı

Su başında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.

Su başında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.

Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.

Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze .

Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek...

Su başında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze...

(Nazım Hikmet Ran)

https://www.youtube.com/watch?v=RzowAUW5-9M
BOĞUM

Ellerini yıkıyor uzattığın ne varsa
Otuz boğum ile on adet parmakta
iki satıh bitimi irade bildirimi
Bazı yumruk olur öfkenin temsili
Bazı açık kalır hasretin bekçisi
Kimi tetik çeker katleder merhameti
Kimi avuç avuç affeder nedameti.

M.K - Y.K