bugün

duvara yazmak.
toplu halde çekiyorsanız ekipteki herkese sorumluluklarını anlatın ve hata yapma lüksleri olmadığının bilincine varmalarını sağlayın. yoksa duman olursunuz amk.
kalem kutusunun içine, büyük uç kutularının üstüne yazmak.
Bacağa yazmak.

o Yüzden 5 seneye lise, 8 seneye üniversite bitti amk...
Sınava girilecek sıraya yazmak. Tabi bunun için sınıfın akıllı, uslu, göze batmayan öğrencisi olmanız gerekir. Aksi taktirde yerinizin değiştirilme ihtimali yüksektir.

Ha eğer ki yeriniz değiştirildi kopyaları hemen silin. Madem size yaramayacak o ibinaya da yaramasın.
cantaya kopyalari dolusturun. sinav esnasinda hapsurmus gibi yapin ve burnunuzu kapatin. sonra cantadan pecete almak bahanesiyle cantayi acin ve kopyalariniz size sonsuz bilgiyi fisildasin *
Kargocuların kullandığı sticker tarzı kâğıtlara kopya yazıp, uygun yerlere yapıştırma sanatıdır.
hangi taktikle çekerseniz çekin arkada kanıt bırakmayın, yoksa disiplinlik olur mazallah.
itina ile kopya hazırlanır, kalemliğin içine yerleştirilir ve sınav esnasında artık ucunuz mu biter silgiye mi ihtiyaç duyarsınız orası size kalmış.
en ön sıraya oturup, sıraya yazmak. kimse kopya çekmek için bu kadar aptalca şeyler yapacağımı tahmin etmez. şüphe de çekmem. birde yılların verdiği soğukkanlılık eklenince rahat rahat kopyamı çekerim.
Hesap makinemin kapağına formülleri yazmak, bide Çok önemli bişiyse silgiye hemen fırt fırt.
Bileklerime yazardim, gömleği çekip yazardım.

Burdan beni yakalayamayan tüm hocalarımın belasını sikim. Teşekkürler.
ayak bileğime yazardım sonra sınavda bacak bacak ustune atar rahat rahat kopya çekerdim.
Ben öyle olaylara girişmem, benim şöyle bir taktiğim var.
Tabii ki sınıfın çalışkanının yanına otururum, tabii onla iyi geçinmeye çalışırım ki kopya versin.
Vermese de sınavda kopya çekeceğim sırada arkaya doğru şöyle bir yaslanırdım, aradan bakardım.
16 yıl boyunca hiç yakalanmadım.
Hem sag hem sol elini kullanabilen biri olarak sinavdan once sag elimle sol elimin icini kitap gibi doldururdum sol elimle yazi yazarken caktirmadan elimden okurdum.
Sira arkadasimla Sinav konularini paylaşarak çalışır o benim kağıdıma ben onun kaldığına yazardik.
fotoğrafını çekip whatsapp dan dershane hocalarima yolladigim da cok olmuştur.
bir kerede hasta oldugum birgün kopyayi kagida yazdım kağıdı elimle kırış kırış yaptim avucumun icine aldım uzaktan peçete gibi gorunuyodu sinavda burnumu siliyom ayağına kagida bakiyodum.
Not : ne kopyaciymisim lan.
peceteye yazarim amk hasta gibi yapip yazardm ufak ufak cakmayack sekilde iyi oluyor yakalnma riski cok az deneyin gorun.
arkadaştan silgi isteyip o silgiyi verirken kağıdına bakmak.
- sınavdan önce duvar kenarına yerleşip, o duvarın görüş alanıma giren her yerine kopya yazın.
- duvar kenarları dolu mu? dert etmeyin, en öne geçin ve sırayı donatın, sonra o donattığınız yerlerin üstünü kalemlik ya da en temizi sınav kağıdınızla kamufle edin. takıldığınız yerde, sınav kağıdının tersini çevirirken sıranın üstüne yazdığınız güzide notlara göz gezdirin.
- eğer 12.sınıftaysanız whatsappta kopya grubu kurun, gruba birkaç tane bilgisine güvendiğiniz kişiyi ekleyin hep beraber soruları tartışa tartışa çözün.
dikkat!! bilgisine güvendiğiniz kişilere "hadi sana güveniyorum","bak sınıfı geçip geçmemem sana kaldı" ya da buna benzer ağır sorumluluk vermeyin, kişinin yapabileceği varsa da yapamıyor. ona "amaan ben nasıl olsa boş kağıt vericem, sen ne yaptıysan gönder.. gerisi Allah kerim" falan diyin, bilgili kişiyi rahatlatın. nereden mi biliyorum, ilk sınavından 99 aldım diye kimyanın ikinci sınavında herkes bana yüklendi, sınıftaki arkadaşımda dönüp dönüp baktı, hoca kıllandı gözünü benden ayırmadı o stresle ancak 85 alabildim ve ancak son 2-3 dakika cevapları gönderebildim.*
neyse işin özü, kopya çekmek sanattır, herkes çekemez. ister kopya verin ister alın, ikisinde de bu sanata yeteneğiniz olmalıdır. kopya da emektir sevgili öğretmenlerimiz, o stresi hiç mi yaşamadınız anlamıyorum ki!

not: 24 kasım öğretmenler gününde de entry yazılacak en güzel başlık bu olsa gerek.
Çift kagit.
canta ici.
izmir de iken etek alti.
istanbul da iken suveter alti. Kucuk notlar hzirlayip bantlanir.
klasik ama etkili; sıraya yazmak.
Bacağıma yazardım,
Avucuma yazardım,
koluma yazardım,
Sıranın üstüne yazardım,
Duvara yazardım,
Yere kopya atar bakardım, yakalanınca da birisinin kopyasi dusmus hocam derdim.
Oturduğum sandelyeye de yazardım oturduğum yerden biraz yana kayar kafamı eğer bakardım,
kitabı açar ortaya koyardim ustunu de cantayla kapardim.

ne gunlerdi be.
sadece avucuma yazdigimda yakalanmistim bi kere o kadar.
masanin altina kitap koyma ve caktirmadan bakmaya calisma.
evet cok salaktim. hep yakaladilar beni.
Ortası beyaz çizgili yeşil silginin beyaz yerini falçatayla kesip yerine minicik parmak kadar bir defter yerleştirip bu silginin arasına yazmak.
lise yıllarımdı. defterimi yere atıp ayak parmaklarımla sayfa çevirerek kopya çekerdim ve 100 alır çıkardım hey gidi gidi.
ses kaydı. sonra kulaklığı tak dinle.