yazar olmak

"ben olsaydım..." diye başlayan cümleler kurduğum çaylaklık dönemimde,
"aramıza hoşgeldin" mesajıyla terfi ettiğim yeni statü.
(bkz: ne oldum değil ne olacağım demeli)

hiçbir anlam ifade etmemektedir...

"bize de birgün kader güler güler inşallah" dememe sebebiyet veren akabinde göbek attıran hadisedir.

Birgün bende olabilecek miyim? Cümlesini kuruduran tümce...

çok pis bir heyecandır.

mutlu olmaktır.

(bkz: hele şükür)

ummadığınız bi anda olduysanız eğer beyne direk endorfin salgılar.artık gözlerininizden anlaşılır mutlu olduğunuz.şu anda bu duyguyu yaşıyorum mesela ben.

Yazar olmanın çeşitli yolları vardı oysa. Bir süre yazarsınız ve başka yazarlar tanırsınız. iyi ve kötü yazarlar. Ve hepsinin teneke ruhlu olduklarını keşfedersiniz. Onlarla aynı odada bulununca anlıyordunuz bunu. Büyük bir yazar beş yüz yılda bir geliyordu ve o sen değildin ve onlardan biri olmadığı da kesindi. Boku yemiştik.

(bkz: wrote by charles bukowski)

kemale ermektir.
(bkz: paranın satın alamayacağı şeyler)

zor zanaat.
(bkz: 70 milyon bizi izliyor)

sevgilinin istekleri ve tavsiyeleri için yazar olmak, başlangıç sebeplerinden sadece birtaanesidir.

'yazar oldunuz' ifadesi önce, 'a-a ne oldum? allahim yazar oldum, yazar oldummm' gibi kendini bişi sanma durumu yaratıyor, neyse ki sadece bir kaç saniye sürüyor. sonra önemli bişi olmadığınızı farkedip rahatlıyosunuz.

herhangi bir yerde yazar olmak ile uludağ sözlük te yazar olmak arasında farkı bilmektir. sözlük yazarlığı jargonunu iyi öğrenmektir. gireceğin entryler ile faideli bilgiler yazmak ve sözlük ün hakkını verebilmektir.

yazar olmak güzeldir. ben de geçen gün düşündüm bunu, yazar olayım dedim. herkes yazıyor, bi sen kaldın dedim. sonra da düşün düşün, boktur işin deyip düşünmüyorum. sonra da orhan veli'yi anıyorum yeniden:

düşünme
arzu et sade
bak
böcekler de öyle yapıyor

*dışardan bakıldığı zaman saçma sapan bir iş gibi görünür. çevremdeki birçok insandan; "olm mal mısın yazınca eline ne geçecek?", "zaman öldürüyorsun" gibi bir sürü tepkiler geldi. ancak; bu tepkileri gösteren insanlar daha önce bir sözlükte yazarlık deneyimi yaşamadan boş boş ve bilmeden konuşan insanlardı, sözlük yazarlığından haberleri yoktu.

yazar olunca insanın eline maddi bir şeyin geçmediği doğruydu ama işin manevi yanını hiç hesaba katmıyorlardı. bir bilgiyi, normalde yaptığın geyiği, spor sohbetlerini, dini/siyasi görüşlerini bir sürü insanla paylaşmanın insana vermiş olduğu mutluluk duygusudur aslında insanı sözlük yazarı olmaya iten neden. hele bir de okunduğunu farkedip, oy alıp veya açtığın başlık altına güzel entrylerin girilmesi belli bir haz oluşturuyor.

ayrıca sözlük yazarlığının türkçe kullanımı açısından da kişiye çok büyük katkısı oluyor. kelimelerin doğru yazımı, eklerin ne zaman bitişik ne zaman ayrı yazılacağı, noktalama işaretlerinin yerinde ve doğru kullanımı ister istemez öğreniliyor. forum veya msn türkçesi entry girme anında da olsa unutuluyor ve türkçe doğru kullanılıyor.

kısacası; zamanını sözlük başında geçiren insan boş işlerle uğraşmamış oluyor. okuyor, yazıyor, beynini çalıştırıyor, eğleniyor.

paul auster'e göre "yazar olmak polis ya da doktor olmak gibi bir kariyer seçimi olamaz. doğuştan seçilmişsinizdir ve bir kere başka hiçbir yere uymadığınızı anladığınızda hayatınızın sonuna kadar sürecek uzun bir yolculuğa hazır olmanız gerekir."

bugun yasadigim sevinc *

sabır ister hele uludağda ise özveri ister.

Henüz 4 saat öncesine kadar 20 entry giren ben..

An itibariyle yazar olmanın harikuleda çoşkunluğunu yaşamaktayım..

Bu kadar hızlı beklemiyordum fakat uludağ sözlüğün farkı da buymuş hani.

9. entry'ımın ardından selam dipnote,

yazar oldun. aramıza hoşgeldin. takıldığın herhangi bir konu olursa bu sayfadaki "bir derdim var" butonu ile yardım isteyebilirsin.

ayrıca http://dipnote.uludagsozluk.com şeklinde de bir sayfan var. şeklinde gelen mesajla an itibarı ile yazar oldum şimdi ne oldu* hayatımda neler değişti? ben o eski ben değilmiyimvari soruları zihnimden ard arda geçirmeme neden olan olaydır.

hayırlısı olsun *

mutluluk veresi, harkulade duygu selidir.. bu kadar çabuk mu dedirtir...

çok heveslendiğim ama henüz kısmet olmayan,o güzel haberi verecek mail i heyecanla beklememe neden olan durum...

artık dereler gibi akıp sular gibi çosma vakti gelmiştir. (bkz: koş muhittin kim tutar seni)

tavan yapan ego duygularımın nedeni...
çok mutlu ettiniz beni * *

dünün çaylağı bugünün yazarıyım evelallah teşekkürler. ama ne yazsam okuyacaklar diye de korkmuyor değilim.