bugün

ahmet hamdi tanpınarın hocasıdır. diyalogrında hep taşı gediğe koyan, esprili bir insan*.
yahya kemal için rubai

Sen gittin gideli kuşlar anlamaz görünür
Her acılan gülde yepyeni bir Sırâz görünür
Bakışlar dağılırken denizin belleğinde
Senin her sihrinde geçmiş bir yaz görünür

hilmi yavuz
Bir iddaya göre nobele aday gösterilen fakat az sayıda eseri bulunduğu için nobel verilmesinden vazgeçilen,modernist türk şiirinin başlangıçı sayılan türk şairi.
(bkz: yahya kemal beyatlı lisesi)
(bkz: kendi gök kubbemiz)
türk edebiyatının en önemli şairlerinden, bana göre en büyüğü. türkçe'ye bu kadar hakim olup bu kadar duru şiir yazıldığını bir de yunus emre'de görmüşümdür, endülüs te raks vardır ki film izler gibi okursunuz, kendi gök kubbemiz muhakkak okunmalı. istanbul aşığı, sayesinde istanbula daha yakından bakma fırsatına erişebiliyorsunuz. benzer bir şekilde başka bir şehirle özdeşleşmiş yazarımız ve özdeşleştiği şehir için
(bkz: ankara)
(bkz: yakup kadri karaosmanoğlu)
2 Aralık 1884 yılında Üsküp'te doğdu. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. ilk öğrenimini istanbul'da Vefa Lisesinde tamamladı. Paris'e giderek (1903) bir yıl bir kolejde Fransızcasını ilerlettikten sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdi. Dokuz yıl kaldığı Paris'ten döndükten (1912) sonra, istanbul'da üniversitede çeşitli dersler okuttu (1915-1923),

Urfa milletvekili oldu (1923); Varşova (1926), Madrid (1929) Ortaelçiliklerine atandı, Tekirdağ (1935-1942) ve istanbul (1943-1946) milletvekilliklerinde bulundu.

Büyükelçi olarak Pakistan'a gitti (1948), bir yıl sonra emekliye ayrılarak yurda döndü (1949).1958 yilinda vefat etti. Rumelihisarı mezarlığında gömülü. Spor ve Sergi Sarayı civarındaki parka bir anıtı dikildi (1968) Kişiliğini Paris'te okurken ünlü tarihçi Albert Sorel'in derslerinden aldığı tarih zevkiyle, Fransız şairlerinin (Jean Moreas, Baudelaire, Verlaine, vb.) ölçü ve biçim güzelliklerinde buldu.

Paris'e gidişi, II. Abdülhamit baskısından bir kaçış olduğu halde, orada siyasi faaliyetlere katılmayarak sanat çevrelerinde kendini yetiştirdi. Paris öncesi Hamid ve Servet-i fünun şiiri etkisinden kendisini böylelikle kurtardı, klasik divan şiirimizi Batı şiirindeki bütünlük anlayışıyla ele aldı. Avrupa dönüşü Yeni Mecmua'da "bulunmuş sayfalar" başlığıyla yayımladığı gazel ve şarkılarla tanındı (1918). Bu neoklasik şiirler, onun çıkış noktasının Osmanlı tarih ve şiiri olduğunu gösterdiği gibi, sonradan yeni şekiller ve sade dille yazdıklarında da şairin genel olarak Osmanlı medeniyet ve kültürüne bağlı kaldığı görülür.

Onda tarih, vatan, millet ve istanbul sevgisi, hep bu açıdan işlenir. Osmanlı medeniyeti yüzyıllar boyu en yüce eserlerini istanbul'da yarattığı için, Yahya Kemal'deki istanbul, Boğaziçi ve Türk musikisi hayranlığına, tabiat güzellikleri yanı sıra, tarih değerleri de girer. Duygu, düşünce ve hayali ustalıkla kaynaştıran şair, pek çoğuna hikaye karakteri verdiği lirik-epik şiirlerinin konularını aşk, tabiat, deniz, ölüm ve sonsuzluktan da alır. iç ahengi her şeyden üstün tutuşu, şiiri "musikiden başka türlü bir musiki" kabul edişi; "Ok" şiiri bir yana, bütün şiirlerini, bu ahengin sağlanmasına daha elverişli gördüğü aruzla yazmasına sebep oldu Yahya Kemal, şiirlerini, makale ve hikayelerini sağlığında kitaplarda toplamamış, eserleri dergilerde, dağınık kalmıştı.

Ölümünden sonra dostları ve hayranları tarafından bir Yahya Kemal'i Sevenler Cemiyeti kurulduğu gibi, istanbul Fetih Cemiyeti'ne bağlı bir de Yahya Kemal Enstitüsü ve Müzesi açıldı (1961). Bu Enstitü'nün yayımlamaya başladığı Yahya Kemal Külliyatı'nda şairin ilk üçü şiirlerini; diğeri makale, deneme ve anılarını derleyen şu eserleri çıktı: Kendi Gök Kubbemiz (1961), Eski Şiirin Rüzgariyle (1962), Rübailer ve Hayyam Rübailerini Türkçe Söyleyiş (1963), Aziz istanbul (1964), Eğil Dağlar (1966), Siyasi Hikayeler (1968), Siyasi ve Edebi Portreler (1968), Edebiyata Dair (1971), Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973), Tarih Müsahabeleri (1975), Bitmemiş Şiirler (1976), Mektuplar-Makaleler (1977) Hakkında yayımlanan kitapların sayısı yirmiyi geçer.
kaynak:http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=259
Eylül sonu adlı şiiri ile unutulmazlar arasındadır.

günler kısaldı. kanlıca'nın ihtiyarları
bir bir hatırlatmakta geçen sonbaharları.
yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa...
yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa...
içtik bu nadir içki'yi yıllarca kanmadık...
bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor, yazık!
ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor;
lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor.
hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile,
bitmez bir özleyiştir, ölümden beter bile.
Ankara yenimahallede bulunan bir düz lise.Gencligimin geçtiği lise.
(bkz: heyy gidi günler)
Süleymaniye'de Bayram Sabahı

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilâhî yapıya.
Tanrının mâbedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymâniye târih oluyor.
sözlüke bayram hediyesi olsun....
istanbul aşığı şair. öyleki; ankara da diplomatlık yaptığı yıllarda kendisine sorulmuş bir soruya verdiği cevap pek ilginçtir:

- ankaranın en çok nesini seviyorsunuz?
+ istanbul dönüşünü.

munir nurettin selçuk bir çok şiirini bestelemiş, harika eserler yaratmıştır.
üsküp'te doğmuştur. şiirlerinde doğduğu yere olan özlemini görmek mümkündür. annesine çok düşkündür. annesi için birçok şiir yazmıştır. annesinin ölümünden babasını sorumlu tutar. babasıyla para alışverişi dışında muhattab olmaz. bir aydınlık şairidir. mükemmeliyetçi bir kişiliğe sahiptir. bitmemiş şiirler adlı kitabında bitiremediği eserler yayınlanmıştır. mükemmeliyetçi bir şair olduğu için sağlığında şiirlerini kitapta toplayamamıştır, öldükten sonra yahya kemal enstitüsü kitaplarını basmıştır.
istanbul aşkı' nı aziz istanbul şiiriyle ortaya koymuş büyük şair. şiirlerinin yanısıra bitmeyen iştahıyla da tanınırdı. türk edebiyatında en sevdiği eserin yemek menüsü olduğunu, dost sohbetlerinde esprili bir dille anlatırdı.
bazı edebiyatçılarımız hakkında aşağıdaki yorumlarda bulunmuş şair.

"ahmet haşim şiirden ne anlar...nazım hikmet şair değildir...halit ziya hiçbir şey değildir...sait faik çok şişirildi...oktay rifat da, orhan veli de cahil ve geri kimselerdir..."

(bkz: yorumsuz)
mina urgan'ın kitabında okuduğuma göre - ki çok hayal kırıklığına uğramıştım - yahya kemal, kurtuluş savaşı' na katılmamak için, bizzat atatürk'e gidip yalvaran ve kendisinden vekillik talep eden şairimizdir... ayrıca şiirlerinin de fransız şair baudelaire' den esinlendiği söylenir edebiyat çevrelerinde. yine de şüphesiz çok güzel şiirlerdir onlar....
GÜFTESiZ BESTE



Sizi dün bekledim o yollarda

Ki gezindikdi bir zaman karda,

Kararan gözlerimle rüzgârda

Sizi dün bekledim o yollarda!...



Sanıyordum unuttunuz adımı,

Dediniz hissedince maksadımı:

"Beni hâlâ bu genç unutmadı mı

Ki bugün bekliyor bu yollarda?"



Nice sevdâlılarla sevgililer

Aşkı yollarda böyle beklediler!

Nice sevdâlılar da var ki diler

Akşam olsun bu kuytu yollarda
nazım hikmetin hocasıdır. rivayet o dur ki nazım hikmetin annesine sevdalanmıştır. bunu öğrenen nazım hikmet,bir gün gizlice üstadın cebine bir not bırakır ve o günden sonra üstad bu sevdayı kalbine gömer ve o eve bir daha uğramaz.

''hocam olarak girdiğin bu eve babam olarak da gireceğini düşünme'' .
(bkz: yahya kemal beyatlı ilkokulu)*
yahya kemal'in şiirleri dil ve şekil yönünden 3 kısma ayrılabilir:

1. kuralsız nazım şekilleri ve sade bir dille söylenmiş şiirler.
2. divan edebiyatı nazım şekilleriyle söylenmiş şiirler.
3. rubailer

yahya kemal aruz veznini türkçe kelimelerin yapısına en ustalıkla uygulayan bir şairdir. "ok" manzumesi dışında bütün şiirlerini aruz vezniyle yapmıştır. ahenge büyük önem verir. oan göre veziner bir aheng
aletidir.
mina urgan ın bir dinazorun anıları adlı kitabında kadınları seven ama bir o kadar da korkak biri diye tanımlanır. resimleri de öyle bir izlenim uyandırır ama ahmet hamdi tanpınar ona duydugu saygı ve sevgi bu konuyu tekrar düşünmeye zorlar herkesi.
ok şiirini aruzla yazmamıştır. aruzla yazılmayan başka bir şiiri de yoktur..

düşünce

ülfet belalı şey, fakat uzlet sıkıntılı,
bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?
insanlar anlaşıldı cihanın da sırrı yok,
kalsaydı tirkeşimde eğer tek bir altın ok
en tatlı bir hayal için atmazdım ufkuma.
dalsın yakından gözlerim artık son uykuma.
gördüm ve anladım yaşamak macerasını
bakiyse ruh eğer dilemezdim bekasını.
hülyası kalmayınca hayatın ne zevki var,
bitsin hayırlısıyla bu beyhude sonbahar.
"yalnız duyan yaşar" sözü derler ki doğrudur;
"yalnız duyan çeker" derin, en doğru söz budur.
ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
müşkil budur ki ölmeden evvel ölür kişi.

en has şiirlerindendir..
rastlantı eseri ahmet muhip dıranas' ın şiirlerini okumuş, şiirlere yaptığı yapıcı eleştiriyle dıranas' ın yolunu çizmesinde etkili olmuş büyük türk edebiyatçısı.
edit: cumingsoon' a teşekkürler. hatam büyük, orhan veli' ye de özür.
kişiliğiyle olmasa da şiirleriyle büyük itibar görmüş büyük türk şairlerindendir.

yerleri sürüyen koca göbeğiyle şiirlerinde sıkça bahsettiği rintlere özenmiş kendini fransalara vurmuştur.
çapkın olduğu aslında sadece söylentidir zira gerçekten kadınlardan korkan birisidir.
en büyük aşkı nazım hikmetin annesidir.
nazım hikmetin ilk şiir denemelerinde onu cesaretlendirdiği daha sonraları nazım komünist olunca pişman olduğu söylenir.
kendine has bir şiir dili oluşturmuştur.
benzersiz şiirler yazmıştır lakin suya sabuna dokunmayan şahsiyetiyle saygı uyandıracak bir üstad konumuna erişememiştir.
yazdığı muhteşem şiirlerden muhteşem musiki eserler üretilmiştir.
rindlerin akşamı, sessiz gemi, endülüste raks, bir başka tepeden bunların en ünlüleridir.
(bkz: beyaz lisan)
siyaset, şiir, istanbul ve en çok da aşk adamıdır yahya kemal. her yönüyle tam bir şairdir. yahya kemal'in hayatına dair ayrıntılı bilgi için, yorgun mayıs kısrakları adlı kitap önerilebilir.
mükemmeliyetçi ve hece ölçüsüne direnen şairlerdendir.
hece ölçüsüyle yalnızca bir şiir yazmıştır * tam bir divan edebiyatı adamıdır. paul valery ve mallermeden etkilenmiş şiirin müzikten bağımsız düşünülemeyeceğine inanmıştır. ahmet hamdi tanpınar'ın hocasıdır.