bugün

görsel

görsel

görsel

Prof. Dr. Recai Coşkun'un kaleme almış olduğu bir makale, üst düzey bir akademik dergide yayımlandı. işin ilginç kısmı ise bu makalenin içerik ve kaynakçasının tamamen uydurma olmasıydı!

izmir Bakırçay Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Recai Coşkun'un kaleme aldığı bu makale, 1 Kasım 2023 tarihinde online olarak yayımlandı.

Makalenin kaynağına bakıldığında ise hiçbir yayınevinin gerçek olmadığı, hatta tarihlerin bir tanesi de 'milattan önce 3000' tarihi atıldığı görüldü. Yayınevleri arasında yer alan isimler ise şu şekildi; Gamalı Haç Yayınları, Hurafe Yayınları, Kabile Yayınevi, Materialist Messiah Yayınları...

https://onedio.com/haber/...ozler-onune-serdi-1183350

https://twitter.com/marat...ozler-onune-serdi-1183350
böyle insanların profesör olduğu bir ülkeden hiçbir şey beklememek lazım. bu ülkede burhan kuzu da profesör olarak anılıyordu. bunların torpille falan profesör olduğunu düşünmeye başladım. milyonlarca genç işsizlikten kırılırken bu pabucumun profesörleri boşuna maaş alıyor. türkiye'de adalet diye bir şey olmadığının böyle haberler işte.
Genel adet olduğu üzere makale ve kitap çalışmalarını öğrencilerine ödev olarak paylaştıran sıradan bir hoca…

%99 öğrencilerinden birine kadro vaadi vererek kızı (genelde kız öğrenciler bu hıyarlığa daha müsait oluyor) akademik olarak iki sene it gibi kullandı ama iş asistan almaya gelince bölüme başkasını aldı… bu yönüyle de çok sıradan bir hoca…

Kız da, giderayak nasıl bir kazık atsam dediği anda, eline hocanın “bir makale yazıver” emri bir fırsat olarak geçti..

Bu da, okumadan dergiye gönderdi…

Peki koca prof niye makale ile uğraşır? Performans denilen bir şey var.. üniversiteye yıl sonuna doğru çalışmalarınızı bildiriyorsunuz, üniversite yök’e bildiriyor, çalışma üniversiteye ait oluyor, yök üniversiteye parasal destekte bulunuyor, paranın bir kısmı da çalışma yapan hocaya ödeniyor.. bu “al gülüm, ver gülüm” neticesinde öğrenci köpekler gibi kullanılıyor, hoca hem isim yapıyor, hem de inceden sakalına bakıyor. Türkiye’deki akademik durum bundan ibaret..

E Biz boşuna mı doçentliği dışarıdan almaya çalışıyoruz be babayiğit..

Bu arada makalenin içeriği doğrudur muhtemelen.. çünkü dergi kurulundan falan da geçmiş.. kaynakçaya bakmamışlar ki, orada makale denetimi yapan bir asistan vardır, onun da başını yedi bu makale… yani rezalet aslında çok boyutlu…
Haberi okutmaktan acizsiniz amk!

Profesör milleti trollemiş!
Ne diyecekti? Asistana makale yazdırıp, okumadan attım, sonra da bir yerimde patladı mı, diyecekti? Bunu ciddiyetle savunmaya kalksa, neresini nasıl savunacak?

“Şaka yapdıııım”… koskoca adam niye kendini kek durumuna düşürsün?

Ve hala diyorum, derginin makale demetlemesini yapam asistanın da başını yaktı..
bu profesor akademik dünyanın geldiği sefil noktayı protesto için böyle bir şey yapmış buradaki ahmak sazanlar ne okuduğundan aciz 2 ayaklı embesiller türlü türlü abidik gubudik şeyleri götlerinden uyduruyor. bu adamlara ehliyet bile vermemek lazım.

o embesillerin boş delikli kafalarına vidalı kapak değil mantar tıpa olsun.

https://www.tamgaturk.com/ikinci-sokal-vakasi/67329/
otomatiğe bağlamış embesil idiot bir tayfa nerde hoca profesor ile ilgili başlık açılsa hemen çamur atıp maaşlarından girip türlü ifitiralar atıp ne kadar boş beleş adamlar olduklarını anında ortalıklara döküyor. ne kadar kofti zımbır zımbır boş adamlarsınız la siz daha anlamadan etmeden hemen çamur iftira.
Akademik yayıncılığın, özensizliğini, başıboşluğunu ve denetimsizliğini göstermek için, bilerek makale uydurmuş profesör. Dün indirip biraz okudum. Müthiş billur geçiyor metinde de *
görsel
tercüme bürolarında çevrilen, para ile yazılan tezler, intihal (hırsızlık) başkasının çalışmasını kendisi gibi gösteren ve üniversitelerde köşe başı kapan ballı kaymaklı maaşlara çöreklenen insanlara peynir ekmek gibi dağıtılan akademik sıfat makamlar haberleri gırla gidilen ülkede şaşırdık mı?
ironi olarak yazdığı makale .

bir akademisyen unvanlı yada profesör payesi verilmiş kişi çıkıp itiraz etmemiş...

aslında çoğu anlamıştır aman ben karışmayayım ballı işimden olurum demiştir.
profesörlük abartılacak bir şey değil, tabi gerçek hak etmiş olanlar hariç.

artık önüne gelene veriyor kurullar.
ben genç iken insanlar bir doçent-profesör gördü mü hemen toparlanırdı okulda hata dışarı da ,şimdi öğrenciler makara yapıyor.
en güzel örneği burhan kuzu'ydu.

geçmişte entelektüel-aydın, kendi branşı dışında da bilgi ve kültüre sahip olanlara bu paye verilirdi. onun için bir harvard ayarında okulumuz yok.
deneye yani matematiğe dayanmayan bütün makaleler zaten uydurmadır arkadaşlar. *