bugün

solcu insanlar solaktır,
sağcı insanlar salaktır.
yanlış anlamayınız pleaseiiii
neden, sorgudur; solcusun, sağcısın niye.

sağ, sol, fikriyattır. madalya değildir, yadigar atadan takayım göğsüme. berat değildir asayım odamın bir köşesine. kimlik değildir, sevmiyorum bu sözcüğü. görüştür, dünyayı tanıma zaviyesi. nereden baktığınıza da bağlı değildir pek. ne bütün zenginler ve çocukları sağcıdır, ne fukaranın kendisi veya çocukları solcudur.
hissettikleriniz, naturanız bir görüşle buluşur, sıcak gelir size. okursunuz sonra, araştırırsınız, yanlış algı ise ilk sıcaklık, takılmazsınız peşine. okuduklarınız sizi tamamlarsa, ziyadesiyle ufkunuzu açarsa, o zaman işte o görüşe ait hissedersiniz kendinizi, evet aidiyet duygusu, ama adamakıllı, bilinçle.
tembel zihin ilk algıya kapılır. geveze kuş olmaktan öte geçmez. bağırır çağırır o kadar, ne gelişir, ne geliştirir. ilk imtihanda toplar tası tarağı.
ister solcu ister sağcı, bilinçle yönelmiş ise görüşe, hak eder, fikriyatın takipçisidir. o kendine neden şuyum diye sormaz, yaşamı da görüşüne layıktır.
fikriyatın yaşama yansımasında farklılık yoktur. yorum farklıdır. çözüm farklıdır. zaten konuşmasından yazısından fark edersiniz. ne sağcı hırsızdır, ne solcu hırsızdır. vatan haini değillerdir. en sıra insan kadar vatanseverdir. inanca saygılıdırlar. zoru tercih etmezler.
fark etmiş olduğunuz gibi ideal durumdan bahsediyorum. ilmi bakış böyle olmalıdır. ve siz fikir sahibi olana bakacak, dediği ile, yazdığı ile yaptığını mukayese edeceksiniz. işin sırrı burdadır.
yumurta neden tavuktan çıkar, tavuk neden yumurtadan çıkar.
solculuk ve sağcılık esas olarak tercih değil içinde olma durumudur. çünkü aslında solculuk ve sağcılık ideoloji boyutunda bir şey değildir, insanların birbirinden nefret etmelerine hatta öldürmelerine sebebiyet verecek şeyler de değildir. şöyle ki;

sen bir işyerinde maaş karşılığı çalışan bir adam isen solcu olmak durumundasındır. hem emekçi olup hem kapitalist düşünce yapısına sahip olamazsın. yarın öbür gün parayı bulup kendi işyerini kurduğunda ise sağcı olmak durumunda olursun. bu döneklik değildir. yani çoğu yerde algılandığı gibi solcular komünist, sağcılar ise faşist ya da muhafazakar olmak zorunda değildir. bu amerika'nın ülkelerde karışıklık çıkartmak için uyguladığı bir taktiktir. bizim ülkemizde 80'li yıllarda uygulanmış ve büyük yaralar alınmış olmasına karşın hala kimse akıllanmamıştır.

emperyalist ülkeler sömürmek istedikleri ülkelerde din, mezhep, milliyet, ırk gibi farklılıkları kullanarak karışıklık yaratmış ve arada kendileri nasiplenmişlerdir. bizim ülkemizde ise eskiden çok sıkı bir memleket bağı olduğundan bunların hiç birini kullanamamışlar bunun yerine sol-sağ denilen şeyi siyasi görüş olarak empoze ederek karışıklık çıkarmışlar hatta darbe yaptırmışlardır. şimdi ise ırk faktörünü kullanmaktadırlar.

amerika ve ingiltere'de ki sol-sağ kavramı ve bu görüşlere mensup olanların durumları incelendiğinde söylediklerim daha iyi anlaşılır.
16-17 yaşında;
koyu bir şekilde mhp'yi savunuyordum. alparslan türkeş'e aşıktım. mhp'nin yanlış anlaşıldığını düşünüyordum. babamın türkeş'le ilgili anlattığı hikayeleri dinliyordum. kürtlere karşı değildim ama çoğunluğunun dağlı insanlar olduklarını düşünüyordum. şimdi düşünüyorumda kendime itiraf edemesemde türkiye'de yaşayıp ben çerkezim diyene kızıyordum. onlara tepeden bakıyordum.

18-19larımda;
tam bir akp'liydim egemen bağış'ın faruk çelik'in hayranıydım. chp'yi zaten babamda dedemde bende sevmeyiz. hükümetin her hareketi düşünmeden alkışlıyordum, hiç bir icraatını sorgulamadığım gibi kendimide sorgulamıyordum. (bazı chp'li ve akp'li arkadaşlarda yoğunlukla yaşanan psikoloji) akp aleyhine biri konuşsa onun art niyetli, ülkemize zararlı olduğunu düşünerek aşırı reaksiyonlar gösteriyordum.

20-21-22lerimde;

sosyalizmle ilgili okur ederdim. birde üniversitede girdiğim ortamlar beni sosyalizmle daha çok alakadar eder oldu.
daha çok araştırdım ve özellikle türkçülükten,chp,mhp gibi partilerden daha nefret eder oldum. türk,arap,çerkez,kürt olmak insanların elinde değildi. bir ırkın bir ırktan üstün olduğunu savunmanın aptallık olduğuna inandım. komünizm ise insanları kucaklıyor, birleştirici çağrılar yapıyordu. fakat dini hassasiyetlerim komünizme bağlanmama engel oldu. sosyalizme inanıyordum(ailem siyasi görüşümü bilmez ama türkeş meselesinden dolayı babamla büyük kavgalar ettim ne o ne ben artık hakkında konuşmuyoruz) fakat komünizm ve dinle ilgili okumaya, araştırmaya çalışıyordum. ahmet selçuk emre'nin "marksizm yargılanıyor" adlı 1970'li yıllara ait bir kitabı elime geçti. çok etkilendim ve yaşadığım çeşitli olaylar komünizmden uzaklaşmama sebep oldu. hatta öyleki şu anda komünizmden bir mhp'linin nefret ettiğinden daha çok nefret ediyorum fakat mhp'dende nefret ediyorum. akp'nin fetullahçı ve dini istismar eden kafa yapısını beğenmesemde tayyip erdoğan fetullahçı olmadığı için ve dürüstlüğüne inandığım için tayyip erdoğan'ı destekliyorum. türkiye'de maalesef organizasyonlar değil şahıslar işleri yönlendiriyor. artık partilere değil şahıslara bakarak hareket ediyorum.

bugün 25 yaşındayım ve bende dahil insanların 10 kararından 9'unda yanıldığını düşünüyorum. bertrand russel'ın fikirlerinden etkileniyorum. siyasette herkesin haklı ve herkesin haksız olduğunu düşünüyorum. bana en zararlı gelen insanlar fikirlerini dediğim dedik diyerek savunanlar. chp,mhp,akp,bdp,tkp,ldp farketmez.
bazı ülkelerde de statükoyu savunan ve ordu göreve diye bağıranlara solcu denmektedir ki fransızın 16. lui'si gelse bunları ne tarafına oturtacağını bilemez.
fransız devrimi hemen öncesinde 16. Lui nin topladığı kurucu meclis te soylular ve ruhbanlardan oluşan ve kralın yetkilerinin paylaşılamayacağı savunanlar meclis başkanın sağ tarafında , hak ve özgürlük talebin de bulunan ve köylüleri de savunan burjuvalar da sol tarafta oturmuş, böylece 1760 lı yıllarda siyaset bilimi sağ-sol ayrımı na kavuşmuştur.
nerede bir "daha iyi hayat" muhalefeti varsa sol oradadır. nerede bir "düzeni koruma" baskısı varsa o da sağ dır.
sağ ve sol toplumdan topluma, kişiden kişiye göre değişen kavramlardır.
avrupa da milliyetçilik sağ bir kavramken, sömürgeye direnen 3. dünya ülkelerin de sol bir kavramdır.

bunlara dayanarak tanım : ülkemizde ki köhnemiş düzene karşı çıkanlar solcu, değişimden yana olmayanlar da sağcıdır.
( çelişki gibi görünse de bu tanım gereği akp sola daha yakın chp ise sağa daha yakın durmakta.)
vakıa suresi gelir insanın aklına. solcu tırsar sağcı umutlanır. ama tabi o sağcı farklı sağcıdır solcu da farklı solcudur.

ashab-ı meymeneh= sağın adamları
ashab-ı meşemeh= solun adamları
eskiden avrupada parlementoda sol görüşlü insanlar sol tarafta milliyetçi insanlar sağ tarafta dururmuş.
(bkz: muş muş muş)
not: oda arkadaşımdan alıntıdır.
(bkz: because)
aile'den etkilenme çok fazla ve inanıyorum ki insanların gerçek görüşleri araştırıp cesaret ederse çok farklı kavramlarla özdeşleşen görüşler çıkabilir.
beynini çalıştıranlar, insan ve doğa sevgisi olanlar, vicdan sahibi olanlar solcudur. geri kalanların tümü sağcı .
eğer kendini geliştirmeye kapalı dünyada ne olup bittiğinden bihaberse muhtemelen babasından dolayı solcu ya da sağcıdır. ancak beynini kullanabiliyosa araştırıp öğrenme kabiliyetine sahipse bir de mantık ve sorumluluk sahibiyse kendi tercihidir solcu ya da sağcı olması.
(bkz: biz neden demagojiyi seviyoruz)
(bkz: ortada direk var yandan geç)
(bkz: şu şöyle giyinir bu böyle giyinir)
''Rahip, yaşamın bu meslekten yoksayıcısı, zehirleyicisi, yüksek bir insan türü sayıldığı sürece, doğru nedir sorusuna hiçbir yanıt bulunamaz.

Hiçin ve yadsımanın bu bilinçli avukatı, <hakikatin sözcüsü> yerine konduğunda, doğru zaten çoktan tepe üstü çevrilmiştir.''

(bkz: nietzsche)
solcunun annesi solcu kişisini sol tarafına doğru doğurmuştur.
sağcının annesi sağcı kişisini sağ tarafına doğru doğurmuştur.
(bkz: doğuştan solcu)
(bkz: doğuştan sağcı)
insan neden insandır..
(bkz: avam kamarası)
(bkz: eşşeğin zikinden dolayı)*
şimdi mesela sağ sol olayını çok karıştırdılar. aralarında bir fark kaldı, o farkda çok güzel oldu. herkesin hayatına kimse karışamaz. ha nasıl karışamaz. ben bu şekil düşünürüm, bu bayan şu şekil düşünür. şu şekil düşünür... amma hiçkimse kimseye karışmaya bi hakkı yok. özgürlüğü bidir.
(bkz: #11153872)
entrysi ile başlığı biraz uyumsuz olsa da özün de iyi bir sorunsaldır.

kanımca fikri değişmeyen insan en acınası insandır. çünkü hiçbir mahluk ilk sefer de kendisi için en doğru ve gerçeği bulamaz.
etrafında ona bakan gözlerden ve karşılaşacağı tepkilerden korkan insanlar hem bir fikir atmaya korkarlar hemde bahsedilen dış etkenlerden dolayı boyun eğdiği görüşü bir mıh gibi benliklerine kazırlar.

tamamen zorunludur artık o görüş onun için, savunmalıdır onu ne pahasına olursa olsun. çünkü dönmek yada sorgulamak ona en korktuğu seyi gösterecektir
"toplum tepkisi".
solcu, solcu gözükmek için solcudur. sağcı, sağcı gözükmek için sağcıdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar