bugün

kahverengi den nefret etmek. mecbur olmadıkça kahverengi bişey kullanmamak.
Kara kedi görünce saçı üç kere çekmek ve bir adım geri gitmek ( ana caddede oyulur insan)
Ders anlatırken duvardaki eğri tabloyu öğrenciye düzelttirmek(simetri hastalığı imiş.)
Araba plakalarından kelime türetmek. *
Kişisel eşyalara dokunulması, yer değiştirilmesi.
tabelaların altından kafama düşerler diye geçememek
kaldırımda renkli taşlara ayrı ayrı basarak yürümek
gibi.
takıntıların hepsi anlamsız, gereksiz, mantıksız ve saçmadır. kahve içince fal kapatma. plakalardaki rakamları toplayıp mutlak değerini bulma sonra da çıkan sayıyla ilgili yorum yapma. elini bir yere sürtünce aynı yere elle ters yönde de sürtme ihtiyacı hissetme.
çeyrek olsun kalkalım canım.
yoldaki çizgilere basmadan yürümeye çalışmak. kendimi bildim bileli bundan kurtulamıyorum. basınca bi ağırlık oluyor ötekini de aynı adım uzunluğunda başka bir taşa basmam gerekiyor. kriz kriz kriz.
eğer o cismi ordan oraya koymassam 10 saniye içinde kendimi "ölüceğime" inandırmak.
Vücudun sağ tarafıyla sol tarafına eşit davranmaya çalışmak.
Mesela sağ kolumu kapıya çarptıysam sol kolumu da en azından o kapıya değdiririm.
* *
saçma biliyorum ama 3 e karşı takıntım var. örnek vermek gerekirse kız arkadaşımdan 2 kere ayrıldıysam barışıp bir kere daha ayrılırım. öyle böyle değil. hastayım lan ben.
arkadaslar arasında muhabbetlerın tıkandıgı noktada hemen devralan bır koprudur sacma takıntılar.
herkesin aksine tam saatten bir kaç dakika önce yola çıkıp tam saatte oraya ulaşmak.*
sadece melodisi hatırlanan şarkının bir türlü hatırlanamaması sonucu kaçan uyku.
yazılılardan bir ya da iki puan düşük alan öğrencinin onu yükseltme isteği. örn: 43-44-52-54-68-69-83-84 gibi. halbuki ortalamayı da o kadar etkilemeyen bir durum. takıntı işte illa onu bir üst nota çıkarma isteğinde bulunacaktır. bir bakıma da psikolojiktir..
bizzat sahip olduğum takıntılardır. misal; güzel yazı takıntısı *, belli işleri belli günlerde yapma takıntısı *, sabah kalkar kalkmaz bir sıraya göre hareket etmek. * ** * *
kapı açıkken uyuyamamak. yüzünü yıkarken mümkün olduğunca aynayla göz temasını kesmemek.
şarkıları tam bitmeden kapatınca şarkıcıya saygısızlık olacak gibi hissetmek.
nedense insanlarda yüzüne baktıktan sonra direk ayakkabılara bakıyorum.
bıçakları ve çatalları, yani sivri şeyleri yıkadıktan sonra ters koymak. bileğime girecekmiş gibi geliyor.
Tavla pullarindan biri eksilmis, yerine seklen, renk bakimindan yahut boyuten farkli olan tavla pulu konulmussa o renk pullari kullanmamaak, kullanan rakibe de yerini degistirme ihtimalinin en dusuk oldugu yer 5li kapinin en altina koydurmak.

Dayanamiyorum.
çok kişide olduğuna inandığım,
Kapı kilitli mi?
Lamba sönük mü? Gibi takıntılar.
3 kere bir yere vurma saçmalığı neyse ki eski tikimdi geçti salak bişey kimseye olmaz inşallah.
Ayak kremi sürmeden uyuyamamak.
Edit : çok da saçma değil sanki
Şarj 100lenmeden evden çıkamamak.