bugün

saadet partisi genel başkan yardımcılığı yapan kişi. temmuz 2007 seçimlerinde akp tarafından milletvekili adayı yapılmak istenmiş fakat kurtulmuş kabul etmemiştir. ilerde partinin başına geçmesi beklenen en güçlü adaydır.
1959 doğumlu olan Numan Kurtulmuş, istanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nden 1982'de mezun oldu. 1984'te yine aynı fakültede yüksek lisansını tamamlayan Kurtulmuş, 1988-1989 öğretim yılında ABD'nde Temple University School of Business & Management da lisansüstü çalışmalarını sürdürdü. Kasım 1990 ile Haziran 1993 tarihleri arasında ABD'de Cornell University New York State School of Industrial & Labor Relations'nda Misafir Öğretim Üyesi olarak çalışmalarda bulunan Kurtulmuş, sosyal siyaset, işçi-yönetim ilişkileri, yönetim ve organizasyon, sendikalar ve sendikacılıkta yeni trendler ve insan kaynakları yönetimi konularında yayınlanmış makaleler yayımladı. istanbul Ticaret Üniversitesi'nde Profesör ünvanıyla akademik çalışmalarını sürdüren Kurtulmuş, Saadet Partisi GiK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasete de devam ediyor.
bugün itibarıyla saadet partisi genel başkanlığına aday olan siyaset adamı. ısrarla takip edilmesi gereken son derece nitelikli biri aynı zamanda. kendisinden umutluyum diyenlerin sayısı da bir hayli fazla. numan kurtulmuş ile yapılan nitelikli bir röportaj için http://ideopolitik.wordpr...i-kimsenin-cebinde-degil/
(bkz: nuria bermudez)
saadet partisi genel başkanı. *
erbakan vefat etmeden gerçek manada başkanlık yapması mümkün olmayan kişi.
hem akademisyen hem siyaset adamı.

saadet partisi başkanlığını devralacak kişidir.

2004 yılında profesör ünvanı almıştır. istanbul ticaret üniversitesi'nde öğretim üyesidir.

birikimli ve samimi. *
mücahit erbakan önderliğinde partiyi yönetecekse * saadet partisi için değişim yaratamayacak adam.
yıllarca bu ülkede islami siyaset iddiasıyla otaya çıkanlar da,biz solcuyuz diyenler de,milliyetçi kisvesi giyenler de bu ülkeyi sloganlarla idare ettiler,ortaya somut plan koymadılar,bunu hem bilgi eksikliklerinden,hem de milleti kafalarında doğru ve samimi bir yere oturtamadıklarından dolayı yaptılar.ülkede ne zaman büyük sorunlarla karşılaşılsa hep kayıkçı kavgalarına başvurdular,demagoji yaptılar.numan kurtulmuş'un hiç değilse demagojiden uzak,bilgiye ve sonuca dayalı konuşmaları ve güven veren duruşu insanın içini az da olsa ferahlatıyor.en azından ciddi bir akademisyen,dolu bir ekonomi uzmanı bir partinin genel başkanı olmuştur,bu bile Türkiye açısından önemli bir gelişmedir.

Allah seçene de,seçilene de,seçecek olana da,seçmeyecek olana da hayırlı kılsın.

tanım:saadet partisi lideri.
saadet partisi 3. kongresinde tek genel baskan adayi. istanbul ticaret universitesi ogretim uyesi. ekonomi profu. turkiye nin icinde bulundugu ekonomik sikintalar goz onune alindiginda genel baskan olmasi isabetli olmustur. kendisine yeni gorevinde basarilar diliyoruz.
(bkz: numan kurtulmus)
26 Ekim 2008 Saadet Partisi 3. Olağan Kongresinde Genel Başkan seçilen Numan Kurtulmuş'un aynı gün yaptığı konuşmadan bir kesit:

Sevgili Kardeşlerim,

Saygıdeğer Milletimiz,

Türkiye siyasetinin iki asırdır en temel sorunu, batı uygarlığı karşısında yenilgi psikolojisi içerisinde olmasıdır. Yenildiğini hissedenlerin yapacak hiçbir şeyleri yoktur, gitsinler evlerinde otursunlar. Bu bir açmazdır. Bununla mücadele entelektüel bir çabayı ve hesaplaşma yürekliliğini gerektirir.

Bu hesaplaşma iradesine sahip olmayan bir partinin siyasette yeri yoktur ve olmamalıdır.

Türkiye'de öteden beri 'Türk siyasetini perde arkasından biz yönetiyoruz' diyen bir siyasi elit var. Bu siyasi elitle işbirliği yaparak çıkarlarını çoğaltan ve pastayı hiç kimseyle paylaşmak istemeyen bir de iktisadi elit var.

Bu elitler Osmanlı'nın çözülüş döneminden bu yana farklı kimliklerle karşımıza çıkıyorlar. Bu siyasal ve ekonomik elit millet çoğunluğunu siyasal sisteme dâhil etmeyecek bir politik yapıyı sürekli ayakta tutmaya çalışıyorlar.

Bugün bu elitist yaklaşımın ürünü olan siyasi partiler yalnızca oynanan oyundaki oyunculara itiraz etmektedir. Zira gerçek amaçları oyunu değiştirmek değil, oyunun içinde bir rol kapmaktır.

Oynanan bu büyük oyunun, oyuncuları ile yetinmeyip, kurallarına, hakemine hatta oyunun bizatihi kendisine itiraz eden tek siyasi hareket biziz.

Şu an politik arenada etkin olarak yer alan bütün partiler iktidarıyla, muhalefetiyle bu anlamda yetersizdir. Kendisinden büyük ümitlerle oyunu bozması, oyunbozanlık etmesi beklenen Ak Parti hükümeti de çok kısa bir süre içinde oyunun dişlilerinden biri haline gelivermiştir.

Oysa millet bugünkü hükümete görev verirken üç temel istekte bulunmuştu:

1.Adil bir gelir dağılımı sağla

2.Hakların ve özgürlüklerin önündeki tüm engelleri kaldır

3.Milleti iktidarın gerçek ve tek sahibi kıl.

Bu istekleri karşılayacakları vaadiyle iktidara gelenler bu istekleri karşılayabildiler mi? Hayır, o eski bildik oyunun oyuncuları bile değil, figüranları haline dönüşüverdiler.

Çünkü oyundan çıkmak istemediler, var olan yapıyı değiştirmek yerine o yapıda taşeron olmayı yeğlediler.

Bu oyunu tahlil etmeden, oyuncuları deşifre etmeden, bu yapının milletin önünü tıkayan en büyük engel olduğunu görmeden, Türkiye’de siyasetçinin asli görevini yerine getirmesi mümkün değildir. Milletin önünü kesen, milleti boğan, dar kalıplara mahkûm eden, toplumsal değişimin ve gelişimin önünde bir duvar gibi yükselen statükoyu değiştirmeden atılacak her adımın, yapılacak her değişikliğin günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayacağını son gelişmeler apaçık ortaya koymuştur. Ve bedeli de milletimiz için çok ağır olmuştur.
gözlemlediğim kadarıyla kendisini başkasının yerine koyabilen ve samimi bir görüntü çizen saadet partisi lideri. bu adama dikkat edin. bu yerel seçimde akp'den bayağı bir oy kapacak.
sanayi ötesi dönüşüm adlı kitabı dikkan çeken kişi.
fikirlerini paylaşmasam da siyasi duruşunu beğendiğim bir zatı-muhterem.
"Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğim" lafı ile markalaşmış siyasetçi...
yamulmuyorsam bugün bursada şehreküstünde saadet partisi mitinginde halka seslenen kişi.
Genç Bakış programında destan yazan bir yıldız.
her şeyden önce bir akademisyen, bir bilim adamıdır. dolu ve ağır bir testidir. siyasetin itiş kakışı ve gürültüsü arasında saygıyı hakeden bir duruşu vardır. sırf bu yüzden bile, derdini dinlemek, ne düşünüyor diye araştırıp bakmak elzemdir.
oldukça donanımlı ve sabit fikirli olmayan, saadet partisi çatısı altında mevcut akp tabanını hayli kaydırabilecek siyasetçi. kuşkusuz erbakan'ın etkisi altında olan partinin yeni vizyon sürecini ne kadar anlatabilir halka bilemiyorum ama bazılarına bir umut verdiği de gerçek.
kötülerle arasında irice bir fark olan siyasetçi.
kendisini objektif bir şekilde dinlendikten sonra hak verilmemesi imkansız kişi, beni bile etkilemiştir.

edit: +sen kimsin?
-sp den daha bir yol olmayacağını söyleyen kişi.
makul adamdir.
partisine gay ve lezbiyenleri almayacağını söyleyerek kafasındaki "ahlak" yapısını siyasetine yansıttığı için sevmediğim, toplumu ırk, din, cinsiyet, cinsel kimlik, renk, mezhep, vs. gibi kimliklerle ayırmanın, bölmenin asıl ahlaksızlık olduğunu hatırlatmak istediğim zat.
siyaseti karıştırmadan söylemek istersem zeki birisi, siyaset politikasına bişey diyemem her söz bağdata çıkar ama bağdata gidiş yolu her insanın farklı olabilir.*