bugün

Tarihsel,toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada,sonraki nesillere iletmede kullanılan,insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü,hars,ekin.
Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme.
Kısaca; insanları "biz" yapan tüm maddi ve manevi değerler bütünü.
besiyerinde üretilen mikroorganizmaların tümüne kültür denir.eğer birden fazla bakteri besiyerine ekilirse buna da karışık kültür denilir. genelde istenilen tabi ki saf kültür.
(bkz: geçmişten geliyor geleceğe gidiyoruz)
kazanılan ögrenimler bütünü.edebiyat,sanat,spor,tarih,cografya gibi gerek sosyal gerek sayısal degerlerin ögrenilmesi asaması.
Doğanın dışında oluşan ve insan tarafından meydana getirilen herşeye verilen addır.
Latince'de "toprağı işleme" demek olan, Batı Avrupa dillerinde "yüksek genel bilgi" anlamıyla türkçe'ye giren tabir.
grubun kullandığı dil, değerler, inançlar, davranışlar, normlar hatta ifadeler kültür öğelerini oluşturur. kültür, bizi saran insanlardan öğrendiğimiz toplumsal bir mirastır. içinde bulunduğumuz kültür o toplumdaki insanlar gibi düşünmemize, davranmamıza neden olur.
batı dillerinde 163 farklı anlamda kullanıla bilen bir kelimedir. örneğin: boğaz kültürü, idrar kültürü gibi... ''colera'' latince olan fransızca köklü kelimeden türemiştir. ingilizceye ''culture'' olarak geçmiş türkçede de osmanlı türkçesi olan hars kelimesinden sonra gelmiştir...
yalarım yutarım dik tutarım'a odaklı toplumdan beklenmeyecek şey...
toplumları birbirinden ayrıran unsurdur en basit olarak. her şey bu unsurun içine girer, yemek alışkanlıklarından örf adetlerine kadar.
dünyanın farklı yerlerinde sürdürülen farklı yaşam tarzları..
yaşamı, rakı saran tekelcinin gazetesinden
yarım yamalak takip ediyorum.
can alıcı yerinde haberin
bitiyor meret.
Sinir oluyorum
artık 70'lik içeceğim
kültürüm artsın diye. * *
okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekâyı terbiye etmektir. *
(bkz: kültür yorumları)
Bu kelime için pek çok tanım vardır. Longman çağdaş ingilizce için sözlükte kültür kelimesi belirli bir grup insan tarafından belirli bir zamanda yaratılmış olan adetler, inançlar, sanat, müzik ve insan düşüncesinin tüm ürünleri” olarak tarif edilmektedir.

Günümüzde kültürle ilgili olan herkesi tatmin edecek şekilde yapılmış bir kültür tanımı bulmak zordur. Nitekim kültürle ilgili konularda çalışan bilim adamlarından hemen hepsinin kültürü yeniden tanımlama çabası, bunu göstermektedir. Bununla beraber şimdiye kadar ortaya atılan bütün tanımlar gözden geçirildiğinde hemen hemen hepsinde ortak olan yönleri ve kültürden neyin anlaşılması gerektiğini görmek mümkündür. Kültürü tanımlamada karşılaşılan zorluk, bilgi ve malzeme eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu zorluğu yaratan başlıca sebep; kültürün tanımını yapanların temelde konularının farklı olması ve kendi bilimsel sahalarıyla ilgili tanımlar yapmalarından kaynaklanmaktadır.

Kültür kavramı insanlığın var oluşundan beri vardır. Sosyal bir varlık olan insa topluluklar oluşturması ve bu topluluklarda yaşaması için belli bir yaşam tarzı benimsemek durumunda kalmıştır. Bu benimseme öğrenilen ve kazanılan bir dizi davranış göstermesini gerekli kılmıştır. Topluluğu, bir arada tutan bu kavramla kültürün özelliklerinden bir kaçıdır.

Kültür sözcüğünün oldukça uzun bir tarihçesi vardır. Sözcük, Latince deki Cultureden gelmektedir. Türk Dil Kurumu sözlüğü, bu kelimeyi ekin karşılığım vermiştir. Ancak bugünkü anlamda kültür kelimesini ilk kez Voltaire kullanmıştır. Voltaire' ye göre Culture insan zekâsının oluşumu, gelişimi, geliştirilmesi ve yüceltilmesi anlamına gelmektedir. Sözcük buradan Almanca' ya geçmiş ve 1973 tarihli bir Alman sözlüğünde Culture olarak kullanılmış daha sonra da bu sözcük, diğer milletlerin sözcüklerine de geçerek kültür halini almıştır.

Sözlük kültürü bir milletin (toplumun) manevi varlığını ve düşünce birliğini meydana getiren ve sanat ürünlerinin, geleneklerinin tamamı olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım oldukça geniş kapsamlıdır ve sayılamayacak kadar çok unsurları, ortak değer yargılarını ve davranış biçimlerini içermektedir. Bununla birlikte bir ulusu göz önüne aldığımızda, yöresel olarak da farklılıklar gözlemlenmektedir. Bunları da o ulusun genel kültürünün çerçevesi içerisinde alt kültürler olarak nitelendirebiliriz.

Alt kültürler ait oldukları temel kültür değerlerini paylaşan fakat kendini diğer gruplardan farklı değer, norm ve yaşam tarzı benimsemiş gruplardır. Alt kültürler, ulus kültürünün genel çizgilerini taşımasına rağmen bulundukları çevre ile etkileşimlerine göre oluşturdukları özelliklerde mevcuttur. Bu nedenle ulusal kültür, alt kültürlerin bir toplamı olarak değerlendirilemezler. Etnik ve dinsel gruplar, politik partiler, ekonomik kuruluşlar birer alt kültürdür. Ulusal kültürün genel yapısına ve değerlerine uymakla birlikte, her alt kültürün kendine özgü amacı ve buna bağlı olarak da kendi geliştirdiği değerler sistemi ve özellikleri vardır.

Kültür, insan ve çevresi ile ilgili her şeyi kapsamına almaktadır. insanların tüm yaratıcı etkinlikleri ve bu etkinlikler sırasında ortaya çıkan değer yargıları kültürün birer parçasıdır. Kültür, insan topluluklarının tarihsel geçmişi, gelişme özellikleri, üretim biçimleri ve toplumsal ilişkileri ile ilgilidir.

Geniş ve sınırları belirlenemeyen bir kavram olması nedeni ile kültürün çok değişik ifadelerle yapılan tanımlarım görmekteyiz. Kültürle ilgili olarak yapılan çalışmaların pek çoğunda değinilen, geniş ve yapılan ilk tanımlardan biri E.B. Taylor' a ait olanıdır: Kültür toplumun bir üyesi olarak insanoğlunun kazandığı bilgi, sanat, ahlak, gelenek ve benzeri alışkanlıkları kapsayan karmaşık bir bütündür." Bu tanımda dikkati çeken nokta gelenek, alışkanlık ve benzeri unsurların kültürün kapsamına alınabilmesi için bir toplumun söz konusu olması gerekmektedir. Daha dar kapsamlı düşünüldüğünde, kültür, örgüt, etnik gruplar gibi alt toplum birimlerine ait bir kavram olarak ele alınmaktadır. Bu durumda kültürü, bir toplumda grup ya da örgütle paylaşılan düşünce, tutum, davranış, alışkanlık, ilkeler ve benzeri mantıksal ve duygusal özelliklerin tümü olarak ifade etmek daha açıklayıcı olacaktır. Bireylerin doğal yetenek ve özellikleri, sonradan edindiği bilgi ve deneyimler ile, doğal, toplumsal, yasal, ekonomik ve benzeri çevre koşullarının eseri sayılabilir.

Kültür kavramının yönetim bilimleri açısından bir tanımı yapılacak olursa : Kültür kişiden kişiye aktarılan bir yaşam tarzı olup, insanın insan tarafından oluşturulan çevresini ifade eder. Şu durumda kültür; bir toplumu (veya örgütü) oluşturan bireylerin kendi aralarında ya da kendileri ile toplum arasındaki ilişkileri, toplum içerisinde kazanılan bilgiyi, normları, görüş ve bakış açısını ve davranışları kapsar. Böylece kültür o toplumda bireylerin çoğunluğunda ortak olan ve diğer toplumlardan (örgütlerden) farklı kılan bir yaşam tarzı oluşmasını sağlar.

kaynak : http://www.maximumbilgi.com
bir topluma önceki kuşaklardan geliştirilerek aktarılan; toplumun üyelerinin çoğunluğunca değerli bulunan eylem ve değerleri kapsar..
''Günümüzde kültür, her şeye benzerlik bulaştırır!''*
açıklayıcı ek: Adorno, Aydınlanmanın Diyalektiği'nin müsveddelerinde 'kitle kültürü' ifadesini kullandıklarını, ancak bu ifadenin bir nevi çağdaş halk sanatı olarak algılanmaması için 'kültür endüstrisi'ni tercih ettiklerini belirtir. Bu tercih, kar odaklı endüstrilerin kültür adı altında yaptıkları ticaret ve manipülasyonu ve bu endüstrilere bağlı bir şekilde çok sıkı örülmüş düşünsel, sanatsal bütün yapıların 'çoktandır aynı zamanda birer mal değil, enikonu birer mal' olduğunu ifşa eden eleştirelliği de beraberinde getirdi. Kültür endüstrisini 'müşterilerin kasten ve tepeden birleştirilmesi' olarak tanımlayan Adorno, bu aynileştirme mekanizmalarının binlerce yıl boyunca birbirinden ayrılmış yüksek ve düşük kültür alanlarını her ikisinin zararına olacak şekilde birleştirmeye çalıştığını söyler. Sanatı metaya dönüştüren kültür endüstrisi, onun özerkliğini ve biricikliğini de darbeleyerek, kitlelere ve kitleleri sahte bir uyum fenomeniyle biçimlendiren sermayeye uyumlu ve yüksek sanat ile düşük sanat arasında yarattığı negatif bütünleşmeyle eşdeğerli kılar.*
toplumun sosyal miras ve geleneklerini, yaşama ve çevreye uyum biçimini, değerlerini sonraki kuşaklara aktaran davranış kalıplarıdır.
anlamının akılda tutulmasının zor olduğu kelimelerden biridir.en iyi bilirim diyene bile sorulduğunda bi es yaşanılır.
culture(latince) ekip biçmek,ürün almak anlamına geldiği gibi toplumdan topluma alandan alana farklı anlamlarda da kullanılır.tıpta;bakteri üretmek anlamına gelir.benzer nitelikler gösteren dönemleri,çağları tanımlamak için kullanılır.eleştirme,zevk alma yetilerinin kullanıldığı alanlarda geçer.bir topluma,ulusa mal olan davranış,sanat,din,dil gibi öğelerin tümüdür.
latince kökenli olup, kelimenin asil kökü "colere"dir.

(bkz: cultura)
davranışlar aracılığıyla,özellikle de öğretme ve öğrenme yoluyla bilgilerin aktarılmasıdır.
eski yunan'da ekmek,biçmek anlamına gelen sözcük.