bugün

şu linke bakılınca anlaşılacak olan durum.

http://www.youtube.com/watch?v=qz3GwFX_cDE
bir müslüman'ın tek kaynağı tam ve eksiksiz olarak indirilmiş ve kamer 17'de belirtildiği gibi kolaylaştırılmış, tastamam olan ve korunacağına dair allah'ın ahid verdiği kuran-ı kerimdir.

amazon yerlilerinden afrika kabilelerine herkes bu mushaftan sorumludur. kuran'ı değiştiremeyen eller, allah'ın emirlerini değiştirmek için başkaca yollar buldular: kuran'a aykırı hadis rivayetleri ve son olarak kutsi hadis uydurması.

bir örnek: "alim mürekkebi şehit kanından ağır gelir."

şimdi soru: peki, kuran'da allah'ın bize bildirdiği üzere, şu anda nebilerle ve sıddıklarla beraber nimetlenmekte olan ve anılırlarken haklarında "ölüler" denmesi yasaklananlar alimler midir, şehitler midir?

bu alimler acaba kendi hevalarına hizmet ve dergahlarını sağlamlaştırmak üzere bir hadis uydurma yoluna gitmiş olabilir mi? bu alimler anladığımız anlamda bilim adamı değil de dini parçalara ve fırkalara ayırmış ulema olabilir mi acaba?

bazıları kendi diyemediklerini peygamberimiz hz. muhammed (s.a.v.) ağzından ona iftira atarak demiş olabilirler mi?
yaşar nuri öztürk'ün savunduğu müslümanlıktır.

ülkemizde çoğu din alimi geçinen tipler kuranı değil de yerel adetleri kabul edip arap kültürünü din sanarlar.
Www.kurandakidin.com adresinden ayrıntılarını öğrenebileceğiniz ve mezheplerin tüm uydurmalarını reddeden müslümanlıktır.
yakışıksız tabir.

yani efenim beyanımız haddimizi aşmasın da islam tektir; o da kur'an rehberliğinde, sünnet eşliğindedir.
bugün yaklaşık 4 saat dinlemek zorunda kaldığım sanırım sadece göklerde olan müslümanlık türü.
(bkz: dedem sağolsun)
(bkz: mustafa islamoğlu)
islam reformu falan değildir. islam'ın özüdür. Götünüzden uydurmayın. Yeni islam değil Asıl islamdır.
müslümanların bir türlü kabullenemediği müslümanlık.

adama bak hem inanıyor hem de kitabının her şeyi yazamayacağını iddia ediyor. biz desek ateist oluyoruz bu herifler müslüman oluyor.
yani peygambere gerek yok müslümanlığı..

yeni moda.. islamiyetle alakası yok tabi.
Sünnilerin ve Sünni ateistlerin kabul etmediği gerçek. Müslümanlar arasında giderek yaygınlaşmaktadır. Allah ın izniyle çok yakında mezhep ve hadis denen belalar bütünüyle yok olacak ve dünya daha yaşanır bir yer olacaktır.
şimdi burda anahtar kelime 'kur'an'a hangi niyetle' baktığımız olacaktır. efenim, kur'anda ayetler genellikle 'açık uçludur' yani siz herhangi bir fikri savunurken 'cımbızla' herhangi bir ayeti kur'anın 'anlam bütünlüğünden, siyak sibağından, diğer ayetlerle bağlantısından' koparıp alabilir ve görüşlerinizi delillendirebilirsiniz. nitekim islam tarihine baktığımız zaman hemen hemen bütün mezhepler, siyasi oluşumlar, tarikatlar, cemaatler, tasavvuf ehli 'kur'an'Dan delil getirerek' görüşlerini savunmuşlardır, üstelik kur'an'ın ana konusu olan 'tevhid' düşüncesine tamamen aykırı fikirler ileri sürerek. hem ayetleri bu şekilde cımbızla çekmişler, hem de o dönemde 'hadis darphanesi' olarak ünlenen küfe'de hadis üretim işine girişmişlerdir. bu ikisi kolkola gitmiştir. şimdi önümüzde çok çetrefilli ve birçok yanlışın olduğu bir geçmiş durmakta. islam o karanlıklar içinde miniminnacık bir noktadan aydınlanmakta. peki bu mesele nasıl çözülmeli? elbette 'peygamberin yaşam biçimi' ön plana çıkarılarak ve 'ilk dönem müslümanların kur'an'ı nasıl anladığı ve yorumladığı' üzerinde durularak.

edip yüksel'in yaptığı gibi, ilk dönem müslümanlar kur'an'da hararetle 19 mucizesi filan aramıyorlardı. çünkü buna ihtiyaç yoktu. edebiyat bilgileri çok iyi olduğu için 'kur'an'ın edebi mükemmelliği' onlara yetiyordu. o nedenle kur'an'da bizzat kendisinin herşeye yeteceğini ifade etmekteydi.

sonra ilk dönem müslümanlar 'dikkatle' peygamberin davranışlarını takip etmekteydiler. onun davranışlarını 'bir tefsir' gibi algılıyorlardı. o nedenle peygamberin hayatı dediğimiz 'siyer' çok önemlidir kur'an'ı anlamada.

yani bir peygamber günümüzde yaşasaydı hangi davranışlarda bulunurdu? mesela türbe ziyaretleri yapar, türbenin yanında namaz kılar mıydı? ya da güç uğruna her türlü haksızlığa göz mü yumardı? müslümanların meselelerini o dönem nasıl halletmişti? şimdi yaşasa müslümanların sorunlarına nasıl çözüm yolları üretirdi...

bunlar kritik sorular. peygamber bakışıyla kur'an'ı ele almak ve değerlendirmek durumundayız. sadece 'kur'an' olursa tehlikeli sulara açılırız demektir...
hadisi tamamen yok sayan müslümanlık..
şöyle bi sıkıntı var;
Onlar ayet sunar , biz ise hadis gibi bir yanlış anlaşılma var..
Onlar sadece ve sadece ayet sunar, biz önce ayet sonra ise hadis sunarız..
Ayetlerle çelişen uydurma hadisleri bizlerde kabul etmeyiz..
Ama bunun dışında kalan hadisleri kullanırız..
ALLAH diyor ki Rasulümde sizin için güzel örnekler var ve biz bunu uyguluyoruz..
şimdi kur'an müslümanlığına örnek verelim. güzel bir fıkradır.* bektaşi'nin biri hiç namaz kılmıyormuş. neden namaz kılmıyorsun diye sormuşlar. o da cevaben:

-allah kur'an'da 'namazdan uzak durun'diye yazıyor demiş.

ayet 'içkiliyken namazdan uzak durun' mealinde olduğu halde ayetin baş tarafını okumuyormuş.

ayetleri cımbızla çekip çıkarmak, genel bağlamdan ve anlam bütünlüğünden koparmak çok tehlikelidir.

mesela çok tehlikeli radikal müslüman gruplar, bazı ayetleri yine böyle okumakta ve 'onları bulduğunuz yerde öldürün' ayetini günümüze uyarlamakta ve kafir diye düşündükleri insanların mutlaka öldürülmesi gerektiğini savunmaktadırlar. aslında o ayetler 'savaşın olduğu bir ortamda, olağanüstü şartlarda' gönderilmiştir. bu ayetin bağlamdan kopması çok feci sonuçlara yol açacaktır.
islam zaten her zaman Kuran islamı olagelmiştir.
Son Kurancı akımlar ise siyak-sibak bakmadan, tekil ayet cımbızlayıp onu bunu tekfir edenlerden, müşrüklikle suçlayanlardan oluşuyor gibi geliyor bana.
elbette hepsi öyle değildir ...
En doğru müslümanlıktır. Müslüman olmama rağmen yıllarca islamdan içten içe korktum. Hurafeler insanın inancını inanılmaz etkiliyor. Bunu en derin biçimde yaşamış biri olarak söylüyorum. Islamdan korkmayın. Kur'an okuyun. Allah'ı sevin. Allah merhametlidir ve sizi zorlamak istemez.

Andolsun biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? [Kamer süresi, 17]
Ben islamın Doğuşundan itibaren günümüze gelişine kadar yaptığı katkıya bakarım. iki türlü müslümanlığın da bu dünya'ya kattığı olumlu sonuçtan çok olumsuz sonucu var. Müslüman ülkelerin durumu ortada geçmişten günümüze müslüman ülkeler daha da gerilemiş çağa ayak uydurmayıp gerçek dünyanın gerisinde kalarak soyut kavramları yaşar olmuşlar.
kuran müslümanlığı diye bişey de yoktur.. müslümanlık, yani islam zaten ancak kuran ile olursa olur.. allah, kendi gönderdiği kitabında, yani kuran da "defalarca" bu kitabın yeterli olduğunu, başka kaynak aramamamız gerektiğini, kitabın her şeyiyle tamamlandığını, "eksik hiçbir şey" bırakmadığını, hiçbir sözü onun sözüyle beraber tutmamamız gerektiğini, aklımızı kullanmamızı söylemiş ayrıca bunlara ilaveten "mezheplere ayrılmamamız!!" gerektiğini, "kuranda yazmayan" şey hakkında fazlaca soru sormamamız gerektiğini, peygambere uymamız ve onun da allah ın elçisi olduğunu onun ayetlerinden başka sözünün olmadığını dile getirmiştir..

yani, yüce allah** diyor ki; kitaba uy, peygamberin "benden aktardığına"* uy, yani benim sözüme uy..
diyor ki bize; ben sözümü tamamladım, her şey bu kitapta var, eksik yok, burada bulamadığın birşey hakkında başkalarından fikirler edinmeye, başkalarına, atalarına, şeyhlerine, efendilerine uymaya kalkma sakın!..
diyor ki; mezheplere ayrılmayın sakın, zira benim sözüm "tektir"..

ama hala hadisçiler, efendiciler, imamcılar olmayacak mı? tabi ki olacak.. sürüsüne bereket..
peygamber efendimiz yere bir çizgi çizdiler.. sağına soluna da o çizgiden ayrılan kısa çizgiler çizdiler, balık kılçığı gibi.

"işte bu sağa sola sapanlar benim ve eshabımın yolundan ayrılanlardır" buyurdular..

sonra gelenlerden çokları peygamberin haber verdiği gibi oldular.. yolunu şaşıran bidat fırkalarının ekseriyeti ayet-i kerimelere yanlış manalar vererek bu hale geldiler..

ilmi, insafı, vicdanı olan az sözden çok şey anlar.
hacılardan,hocalardan,ilkel geleneklerden
vb. arınmış yalnızca kuran diyen bir akım . hakiki müslümanlardır .
Hz. Muhammed'i (sav) postacı olarak gören sapkınların çıkardığı güdük müslümanlık.
aynı zırvaları tekrarlayan yahudi geleneklerini arap geleneklerini islam'da olduğunu sanan hadisçilerin saldırdığı müslümanlık .
emevilerle başlayıp şu an da ki yobaz tayfa ile devam eden kesimin hiç haz etmediği olgudur.

kuran ın meailini hiç okumayıp, "onu biz yanlış anlarız şimdi" diye düşünen kesim bu yobaz kesimdir.
olması gereken ama olamayan.
islam'ı sadece akılla yaşamaya çalışıyorlar, islam'ı sadece kalple yaşamaya çalışıyorlar. ikisi de yanlış. Kuran hem akılla, hem de kalple yaşanır.

Hadissiz peygamber sevilemez, hadissiz islam yaşanamaz, hadissiz islam olmaz!