bugün

doktorumun ,gözlerime yüzüme bakmadan ; ameliyattan önce sana bir dönem ilaç vereceğiz dediğinde 'kemoterapi mi yoksa' diye sorduğumda bile ne denli pis ne denli lanet birşey olduğunun farkında değildim ta ki vücuduma o zehir yayılana kadar.

insanı kendinden geçiren, azgın bir köpek gibi kudurmasına sebep olan, sen acılar içinde kıvranırken yanıbaşında olan anne ve babanın çaresizliğini üzüntülerini görerek daha da bir kahrolmaya sebebiyet veren iğrenç şey.

kurtuldum bitti, umarım bir daha görmem gerekmez ve şimdi kemoterapi ile ilgili tek söyleyebileceğim Allah düşmanıma bile yaşatmasın.
hakkinda bisi yazarken 17 kere dusunulmesi gerekli bi mevzuu.. boyle tibbi seylerin ulu orta yazilmasini yasaklayan bi yasa olmali..

neymismis aslinda zehirmis de olduruyomus da yan etkileri cok fenaymis da kumarmis da bilmem ne..

turkun akli bu kadar calisiyo.. yuzeysel ve kulaktan dolma.. her konuda alimsin ya sen sik anteni..

burayi anasi icin babasi icin acip okuyanlar olacak diye dusunmek yok..

neyse sikik sikik adamlar icin yaktigim noronlara degmez..

kemoterapi, hayat kurtarir. ve maalssef her kanser hastasinin hayati kurtulmuyo. bu demek degil ki, kemoterapi basarisiz bi tedavi sekli..

kansre kanser dedigin, kontrolsuz hucre bolunmesi nihayetinde.. kemo da,kanser hucrelerinin bolunmesini durdurmaktan baska bisi degil.. yok mu bi suru komplikasyonu istenmeyen yan etkisi var.. ama aldigin agri kesicinin de var..

bunlari bilir kisi gibi insanin gozune sokup da "yan etkisi olumlusundan fazladir" demek basit bi ukalalik degil, bilip bilmeden konusup insanlarin moralini bozmaktir..

doktorunuzla konusun kemo alicaklar.. ve bu entrinin ustundekil entrileri de siklemeyin.. saniyo musunuz ki burda onkolog olan var ?

moralinizi de yuksek tutun.. yan etkiler icin de muthis ilaclar var artik gunumuzde.. mide bulantisi mide bulantisi dedigin bi 5 hidroksitriptamin antagonisti almaniza bakar.. kilo alinir.. dokulen saclar geri gelir..
Bu iş başa geldiyse herhalde çoğunlukla saç, sakal, kaş vs. Gidiyor, zaten bunlar olabilir şaşırma, canını sıkma diye doktor da uyarıyor. Bende de oldu, insan tabi önce bir ne oluyoruz diyor ama tavsiyem fark edildiğinde kökten çözüm, kazıtmak ve tıraş olmak. En azından havludaki, peçetedeki, yastıktaki, elbiselerdeki kirlilikle uğraşmazsınız. Ve bence kemoterapinin en iyi etkisi, istenmeyen tüylere geçici de olsa engel olması. Tabi hepsi geri gelecek ama o duşta ayakta bile duramadığınız zamanlarda onlar öyle bir işkence oluyor ki, hele mevsim yaz ise.

Ben şanslıyım, nispeten hafif geçiyor. inşallah kısa bir sürede de kurtulacağım. Hastalık yok, hasta var. insanın ailesinin eşinin dostunun yanında olması, üstüne titremesi güzel bir duygu. Sürekli gerekli gereksiz kişilerden durumla ilgili telefon gelmesi de geride insanlar üstünde nasıl bir etki bıraktığınız hakkında da fikir veriyor.

Bir arkadaşımın da dediği gibi: kimi annesiyle anılır, kimi namıyla anılır.
şahitliğini yapıp da yaşayan kadar acı çektiğim ama sonucundaki mutlu haberle dünyaların benim olduğu, çok ender yaşadığım "başımdan kaynar sular boşandı" ve "içim içime sığmadı" ruhdurumlarını bana 3 ay arayla yaşatan, hayatımın miladı, belki gelecekteki en büyük acılarımın belki de en büyük mutluluklarımın kaynağı olmuş olacak tedavi şekli, fikret hoca.
görsel
Zordur insanı bitirir.
Allah kahretsin bu hastalığı. Çok ağır bir tedavi yöntemidir kemoterapi ve radyoterapi. Çok şükür bu savaştan zafer bayrağıyla çıktım. (6 sene oldu) Allah kimseye vermesin. Olana da şifa versin...
kemoyla yapılan terapi çeşididir. allah saklasındır. olanlara acil şifalar versindir.
bu kaçıncı bilmiyorum. canım babama verdiğimiz kaçıncı kür başlıyacak bu akşam bilmiyorum. ama bildiğim bişey ona bu ilaçları her verdiğimizde gözümüzün önünde daha da bir eriyor o dağ gibi adam.

moral... moral... moral... babama diyorum ki; baba yıkılma, baba kendini bırakma, sen yeneceksin bu hastalığı, moralini yüksek tut baba... kafa sallıyor bazen, diyor haklısın evlat. sonra dayanamıyor patlıyor bana... ulan ölecem lan ben ölecem diyor... nasıl moralimi yüksek tutayım...

işte o anlar bıcağı saplasanız bana damla kanım düşmez yere. bu sefer ben başlıyorum isyan etmeye ne allah bırakıyorum ne de kitap... sövüp sayıyorum alayına. sonuç mu? sonuç herzamanki gibi gözyaşı.
Öyle ağrılı sancılı dönemlerden geçersiniz ki. Damarlarınız bile sizi terkeder. Ama sonuç olumluysa her şey yeniden başlar. Saçlarınız çıkar, gözlerinizin içi parlar. Evet siz yeniden doğmak ne demek bilirsiniz. Üzülmemeyi öğrenirsiniz, her şeyin geçici olduğunu da.
Bu tedaviyi gören herkese rabbim şifa ve sabır versin.
kişinin yakalandığı kanser türüne, hastalığın evresine, kişinin bünyesine ve kullanılan ilaca göre yan etkileri değişiklik gösteren tedavi yöntemi.

anneme ameliyattan sonra 2.evre rektum kanseri teşhisi kondu. Önlem olarak koruyucu kemoterapi görüyor.*Her bir kür ayda 5 gün arka arkaya. 2. kürü bitti. Saçları dökülmedi. Mide bulantısı yok. Sadece kür sonrası ilk hafta halsizlik oluyor bu da gayet normal.

Daha önce de yazılmış. insanlar bir yakını veya kendisi hasta olduğunda ilk önce hastalıklarını ve tedavi yöntemlerini sözlüklerde arıyor çoğunlukla. Yorumlarınızı yaparken ona göre yapmanızı rica ediyorum.
bundan yıllar evvel, hayatımın dönüm noktalarından biri kabul ettiğim rahatsızlık baş gösterdiğinde ne olduğunu bilmediğim,fakat gördüğüm için Cenabı Allah a şükürler olsun dediğim ve etrafında tedavi gören herkese bir özel mesaj kadar yakın olduğumu yine Allah a hamd ile belirtmek isterim.

Tüm duam:bu tedavi vesileleri yaratan ve şifayı veren Rabbimizin bizlere kaldıramayacağımız yükleri yüklememesidir.

VEsselam.
Mide bulantısı vs hiçbişey yaşamadık. Saçlar döküldü, birde kan değerleri düştü, kan değerlerini aşıyla hallediyorlar, yola devam.
tümörlü dokunun alınmasından sonra metastaz olmaması için ya da tümör vücudun içerisinde bırakılarak küçültülmesi amacıyla uygulanan, genellikle ağır yan etkileri olan tedavi biçimi. özellikle psikolojik açıdan en ağır yan etkisi için (bkz: sac dokulmesi)
tıp dünyasında tartışmalı bir tedavi yöntemi olsa da kanser tedavisi için en yaygın kullanılan yöntemdir. bedeninize gerçek bir yıkım neymiş, onu gösterir ve bağışıklık sistemini çökertir. olmayan bağışıklık sisteminiz nedeniyle vazonun içindeki suda biriken bakterilere bile açık hale gelirsiniz. normalde hissetmeyeceğiniz bir masa kenarına çarpma hadisesi, kemoterapinin cildinizi hassas kılması sebebiyle çekilmez hale gelir ve morluklarla dolan bedeniniz depresyonunuzu arttırır. saçların ve vücut kıllarının dökülmesi her hastada yaşanmasa da, istisnasız her hastada bağışıklık sistemine ciddi hasar vermek gibi bir etkisi vardır.
bir hastane odasında gayet normal bir şekilde serum yolu ile vücudunuza alır ve üzerinden biraz zaman geçtikten sonra, hayatta normal yollarla çekemeyeceğiniz en berbat mide bulantısı ile başbaşa kalırsınız. midenizde bişey varsa- ki genelde bulantı buna izin vermez- siyaha dönmüş bir sıvı halinde bunu kusarsınız.

bu kadar yıkım yaratan bir tedavi sürecinde vücudunuza ve yaşam kalitenize azami özeni göstermeniz gereklidir ancak, en önemli şey kendinizi bırakmamanızdır. insanın öyle anlarda kendisiyle aynı derdi yaşayan birini görmesi ve yalnız hissetmemesi iyidir diye düşünülebilir. ancak bu kesinlikle yanlış bir olay. ne yazık ki hastaneler ağzına kadar, hastaya doktordan daha çok ömür biçen hasta ve hasta yakınlarıyla dolu. geçmiş olsun, bizim bilmemkimde vardı, o da böyle çekti, beş ay/iki sene/beş sene yaşadı diye başlayan cümlelerin sonu ucuz mezar fiyatlarına kadar dayanabilir. iyileşeceğim umudu taşıyan ve kendini bırakmayan bir hastayı bile çökertecek kuvette olan, insanın üzerine güldür güldür gelen bu insanlar felaket habercisidirler ve ne yazık ki her hastaneye konuşlanmıştırlar. tedavi sırası ve sonrasında bu gibi insanlara kapılmaz, biraz da çaba gösterirseniz kendinizi toparlarsınız.
Insanın ömründen bi 10 yıl götüren tedavi süreci
Ağrılı bi şekilde ilacı alırsın vücudün kızarır en ince yerleri yara olur kanar, 3 gün kendine gelemezsin yemek yiyemezsin miden bulanır başın döner
Tam kendime geldim dersin diğer seansın vakti gelir, saçün kaşın kirpiğin dökülür zayıflarsın hele boyunda uzunsa vileda sopası gibi dolaşırsın ortalıkta
Çok zor çok.