bugün

Dinden dönme, hak dini terk etme. Terim olarak bir müslümanın islâm dinini terketmesine veya başka bir dine dönmesine irtidad veya riddet denir. irtidad eden kimseye de mürted (dinden dönen) adı verilir.
islâm dinini terk etmeye verilen ad. islâm fıkhına göre irtidad etmiş kimse, dine dönmeyi kabûl etmez ise cezası ölümdür.

(bkz: islam hoşgörü dinidir)
Şu fıkıh işlerine akıl ermez zaten. Kuran'da dinden çıkan ve dönmeyi red edenlere ölüm cezası yazmadığı halde, kafalarına göre ekleme yaparak, dini dinden çıkartmaya bayılıyorlar.
en sahih hadis ve ayetlere göre cezası ölüm olan icraat. aşağıdaki ayet ve hadisler "dinde zorlama yoktur"culara gelsin!

"her kim dinini (ki müslümanlıktır) değiştirirse, onu hemen öldürünüz!" (buharî)

"dinini değiştirenin boynunu vurun." (kütüb-i sitte)

"inandıktan sonra kâfirliğe sapıp sonra inkârcılıkta daha da ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. ve işte onlar, sapıkların ta kendisidirler." (ali imran, 90)

"iman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir." (nisa, 137)
allahsız kitapsız kişilere söynen söz. bir vurun kahpeye denilmediği kalıyor. kuran nisa 88,89
size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? allah onları yaptıkları işlerden dolayı başaşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. allah'ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın.arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. bu sebeple, onlar allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.
--
yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
ıslak ve karanlik toprağın üstünde koşması gibi.

nazım hikmet
bu bok yüzünden çoğumuzun öldürülmesi gerekir. üstelik konu yalnızca dinden çıkıp başkasını seçenler için de değil, farzları yerine getirmeyen ya da günahlardan bilinçli olarak kaçınmayanlar için de geçerli.

ılımlı islam denen amerikan bokunun en büyük ajanı bile konuyla ilgili bakın neler diyor;

---alıntı---

"...bu kabil dinin caydırıcı bazı hükümleri, hiçbir zaman dinde zorlama değildir ve sayılmamalıdır da. bu gibi hükümler, serbest iradeleriyle dine girenlere aittir ki, onlar da zaten bu hükümleri kabul etmekle islam'a girmişlerdir. mesela, bir insan, islam dininden irtidat ederse ona mürted denir ve verilen süre içinde tevbe etmezse öldürülür. bu tamamen daha önce yapılmış bir akde muhalefetin cezasıdır. ve tamamen sistemin muhafazasıyla alakalıdır. devlet, belli bir sistemle idare edilir. her ferdin hevesi esas alınacak olursa devlet idaresinden söz etmek mümkün olmaz. onun içindir ki bütün müslümanların hukukunu muhafaza bakımından, islam, mürtede hayat hakkı tanımamıştır."

fethullah gülen
asrın getirdiği tereddütler - 4
s. 197-198 ("dinde zorlama yoktur." ayetini izah eder misiniz?)

---alıntı---

yaaa yaaa! yani ılımlı islamcılara göre bile ben ve benim gibiler öldürülmeli. hayır, tek günahım da müslüman bir ailede dünyaya gelmiş olmam. bu yüzden ben sözleşme imzalamış sayılıyorum. e, iyi de bana kimse sormadı ki kafam basmaya başladığında "sen bu boka gönüllü mü bağlanıyorsun" diye.

dininize bir, peygamberinize iki ulan!
nisa suresi 137 ayet Allah (c.c) bu ayette iman ettikten sonra imanında sabit kalmayıp tekrar küfre dönenleri, sonra tekrar iman edip tekrar küfre girenleri ve küfürlerini artıranları ve bu şekilde ölenleri kıyamet gününde affetmeyeceğini bildiriyor. "AYETTE dinden çıkanı öldürün kelimesi GEÇMEZ" Onlar küfrü seçtiklerinden ve küfürlerini artırdıklarından dolayı doğruyu bulamayacaklardır. Eğer iman tam manasıyla kalplerine yerleşseydi defalarca irtidat etmezlerdi. Onlar başlangıçta imanı ciddiye almamışlardır. Onlar ya birilerini taklit ederek ya da bir dünya menfaati elde etmek için iman etmişlerdir. Böyle kişilerin tekrar küfre girmeleri çok kolaydır. Dini, imanı ciddiye almadıklarından dolayı doğru yolu bulmaları çok zor olur. Küfürleri gittikçe daha da artacak ve hidayeti bulamadan öleceklerdir. Allah (c.c) kıyamet gününde onları bağışlamayacak ve ebedi olarak cehenneme sokacaktır.

Gerçek manada imanı tadan bir kişi dünyada en büyük eziyetlere maruz kalsa bile hiçbir zaman mürted olmaz. Onun için tekrar küfre girmek ateşe atılmaktan daha zordur. Ancak münafıklar gibi belli menfaatlerinden dolayı islam’a giren veya imanı anlamadan güvendiği bir kişiyi taklit ederek iman edenler defalarca irtidat ederler. Münafık olan kişi menfaatinden dolayı iman etmiştir. Menfaati tekrar küfre girmeyi gerektirdiğinde küfre döner. Menfaati tekrar islam’a girmeyi gerektirirse tekrar islam’a girer.

imanı anlamadan sırf güvendiği birini taklit ederek iman eden kişi güvendiği kişi küfre girdiğinde o da küfre girer. islam tarihi bunun örnekleriyle doludur. Zamanımızda bunlar gibilerini çokca görmekteyiz.

Rasulullah şöyle buyuruyor:
"Yahudilerden on kişi iman etseydi bütün yahudiler iman ederdi." (Buhari)
Sonra da küfürlerini artıranları.”
Ayetin bu bölümü küfrün artıp eksildiğini gösterir. iman küfrün zıddı olduğu için iman da artar ve eksilir.

"Allah onları ne bağışlayacak ne de doğru yola iletecektir."

iman edip küfre girenler, tekrar iman edip tekrar küfre girenler ve küfürlerini artıranlar öyle bir tabiata sahiptirler ki artık şirk ve küfür onlara tamamen hakim olmuştur. Böyle kişiler amellerinden dolayı kıyamet gününde ne Allah (c.c)’nun affını hakederler, ne de Allah (c.c) imanda sabit kalmaları için onlara yardım eder. Çünkü onlar dini ve imanı alay ve oyuncak haline getirmişlerir. Onlar ihlaslı bir şekilde tevbe edip imanlarında sabit kalsalardı Allah onları affedip onlara yardım ederdi.

Bu ayetin manası hakkında alimlerin üç görüşü vardır.

1 - "iman edenler"den kasıt, Musa (a.s)’a iman edenlerdir. "Sonra küfre girenler" Musa’ya iman ettikten sonra buzağıya taparak küfre girenlerdir. "Sonra yine iman edip" yani Musa (a.s) mikattan döndükten sonra Musa (a.s)’a iman edenlerdir. "Sonra tekrar küfre girenler"den kasıt isa (a.s)’ı inkar etmeleridir. "Küfürlerini artıranlar"dan kasıt Rasulullah (s.a.s)’e iman etmemeleridir. Bu Katade’nin görüşüdür.

2 - Bu ayette kastedilenler münafıklardır. Onlar iman ettikten sonra mürted oldular. Sonra tekrar iman ettiler. Sonra yine küfre girdiler ve küfür üzere öldüler. Bu Mücahid’in görüşüdür.

3 - Bu ayet bir grup ehli kitap hakkında inmiştir. Bunlar müslümanları dinlerinde şüpheye düşürmek için iman ettiklerini söylediler. Onlar müslümanlara karşı iman etmiş gibi görünüp, müslümanlar olmadığı zaman küfür işlerlerdi. Böyle yaptıklarından dolayı hiç iman etmeyip küfürlerini artırdılar. Bu Hasan Basri’nin görüşüdür.

Bu Ayetle ilgili Fıkhi Hüküm:

Üç sefer irtidat eden kişi öldürülmeden önce tevbeye çağrılır. Üçüncü seferden sonra tevbesi kabul edilmeden öldürülür. Bu hz Ali (r.a)’nun görüşüdür.

Hanbelilere göre defalarca irtidat eden kişinin tevbesi kabul edilmez.

Cumhura göre her irtidat eden kişi tevbeye çağrılır. Tevbe ederse tevbesi kabul edilir. Etmezse öldürülür. * http://www.tagutured.com
irtidad eden kadın ise cezası hapistir ve islama dönünceye kadar üç günde bir dövülür.
irtidad ya da ridde, islam dinini birakarak baska dine gecme, veya islami terk etmektir.
"Red eden" anlamını taşır.
Dini reddeden de denilebilir.
Hz ebubekir döneminde dini red eden kişilerle reddiye savaşları yapılmıştır.