bugün

Çok iyi derecede sahip olduğum aksandır.
Anadili ingilizce olmayanların tam olarak konuşamayacağı aksan. Age gibi sözcükler gırtlaktan bozuk çıkar çünkü.

(bkz: stewie griffin)
En güzel aksandir alemde.
insan anlamada bile dinlerken orgazm oluyor.
karşındaki adamla taşak geçiyormuşun hissine nail olunan aksandır.
"R" harfi geçen kelimelerde o ses vurgulanmaz, vurguluyorsanız, ya alt tabakadansınız ya da amerikalısınız (amerikada da durum tam tersidir, bilin istedim)
Hiç sevmediğim aksandır her seste kibir akar. Derslerimde kitaplar british english öğretse de ben inatla american engilsh öğretiyorum.
kendine münhasır bir aksandır, dinlemesi de konuşması da sizi özel yapar. amerikalı kadınlar bu aksanı konuşan erkeklere bayılır.
Tek kelime ile bayıldığım aksan.

Ingilizleri daha bir centilmen gösteriyor. vurgulu konuşup, derdini kelimeleri kısaltmadan anlatan üstüne de ses tonu güzel olan erkeklere büyülü bir hava katıyor. Şiir gibi küfür ediyor şerefsizler *

Bazen anlaşılmaz derecede kelimeleri yayıp, defarmasyona uğratıyorlar. mesela gary oldman/simon pegg çok akıcı ve anlaşılır konuşuyor. "i kant" derken o kadar tatlı oluyorlar ki..
ingiltere'de 200 yıl kadar süren fransız egemenliğinin sonucudur. Bundan önce almancaya benzeyen nispeten sert diye tanımlanabilecek bir konuşma biçimi varmış.
(bkz: ay kant) ingiliz

(bkz: ay kent) amerikan
bilmeyeni zorlayan aksandır.

guzafsırnün = good afternoon.
Cok gariptir. Atiyorum mesela;

Horrible driver olan kelimeye

Horruibıl durayvıa derler.

Horribıl dırayvır ise amerikan aksanidir.

Ayrica ingiliz aksani yerine united kingdom aksani dersek daha dogru olur.
Genelde British accent olarak adlandırılsa da Büyük Britanya'nın tamamı bu aksanla konuşmaz. Bu adlandırmadan kasıt genelde ingiltere'de kullanılan aksandır. Kuzey aksanı benim daha çok hoşuma gider. Ama her türlüsü kulağa hoş gelir.
yenir ki bu.

görsel
şu aksandan bir ben hazzetmiyorum sanırım. şimdi nasıl tarif etsem bilemedim. bana, konuşurken gırtlaklarını fazla hareket ettiriyorlarmış gibi geliyor. yani ses daha derinden geliyor gibi. biz ağzımıza yakın yerden ses çıkartırken bunlar daha derinden ses çıkartıyor.
uzaktan almanca gibi duyulur.
ingiliz kraliyet şivesi ağır ve basıktır dili 50 kelime farkı ile abd lilerden farklıdır mesele aksansa en güzel kızlar konuşur erkekleri daha yumuşak konuşur nazik diyelim abd de herkesin farklı bir tarzı olduğu için en güzel konuşan da ingilizlerdir.
Sallamayın ibneler.

Nou yu kan' diye okunur.

A yı uzat. N yi çok hafif sesle. T yi de arapcadaki cezm sesini okur gibi sesle.
yur fakın acsent fakın teribil u know madarfakar.
o dedikleriniz ingiliz aksanı değil, çoğu posh aksanı. zaten ingiliz aksanı diye bişide yok her 10 km kuzeye yada guneye gittikçe aksan değiştiriyolar.
yumuşak almanca gibidir.
avustralyalı ve ingiliz iki kişinin tartışmalarına maruz kaldıktan sonra gözümdeki bütün saygınlığı bitmiştir british aksanının.
iğrenç bir aksandır. Ne dediğiniz anlaşılmıyor amk.
Çok başarılı şekilde konuştuğum aksandır. Ayrıca akıcı ve pürüssüzdür.
Bir arkadaşım türkiyeye sevgilisiyle geldi. Londradalar. Neyse bu kız bildiğimiz can'i kan diyerek söylüyordu.

true var ya bunu trua şeklinde. yine gave'i gaf gibi çıkarıyordu.

man bildiğin man that ise dat gibi. kız öz hakiki ingiliz. köylü mü bilemem doktordu. acaba doktor yazısı var bir de doktor konuşması mı var.
"mathaaa" "tiça" ne var bunda anlamayacak. Konuşmak derseniz o iş zor. Türkiye'de ingilizce öğrenenlerin kendine has bir lehçesi oluyor. ben de bir şeyler sağa sola giderken görüyorum havzigoin dediğim cümleyi yine Tr'de öğrenmiş birisi hav is going diye okunuşuna çok yakın telafuz ediyor. Ama kulağınız alışsın isterseniz, Episodes'te Leblanc ve çiftleri karşılaştırarak aradaki farkı görebilirsiniz.