bugün

1. 26 yaşımda iken, görücü usulü tanıştığım kıza "annemle aynı evde yaşayabiliriz" dedim diye red yedim. Red yediğim o günden itibaren evlenemeyeceğimin farkına vardım. Öncesinde asla bunun farkında değildim. Çok mutluydum. Öncesinde bankalara borcumun olması bile beni etkilemezdi. Şimdi ise kızdan red yedikten sonra borcumun olması bile hemen moralimi bozuyor. Kronik depresyona yakalandım.

Isyerinden tanıştığım kızla da 10 ay boyunca görüştüm. O kız da aynı nedenden dolayı red etti sanırım. Ve anti depresana devam.

Annemle yaşamak zorundayım. Çünkü kimsemiz yok bu ülkede. Annem babamın vefatindan sonra evlenmedi, başımıza üvey baba getirmedi. Onu yalnızliga terk edemem. 60 yaşına geldi.
evime alıp güvendiğim insanların kahpenin ve nankörün önde gideni olması.
sosyal çevremden bir kişinin uludağsözlükte yazdığımı öğrenmesi.

bu utançla yaşayamam deyip intihar ettim ama midemi yıkayıp beni kurtardılar.
dedemin vefatı. onun dışındakileri beynim yok ettiği için bir şey hatırlamıyorum. bir de mezarlık ziyaretine giderken gördüğüm bebek mezarları. anne babalarının acısını tahmin bile edemiyorum.
sünnet olurken sevgilim beni izliyordu. çok utanmıştım. ( 6 yaşımda falandım )
namaz kılmayan kişinin kafir olduğunu belirten hadisler okuduğumda da çok etkilenmiştim ve dine bakışım değişmişti. annem keşke hayatta olsaydı şu an. 54 yaşında çok erken gitti. şu an yaşasaydı 63 yaşında olacaktı.
insanların beni çıkarları için sevmeleri..
kesin olarak annemin ölümüdür. o gün benim için bir hayat bitti, başka bir hayat başladı. üzgün ama güçlüyüm diyebilirim. acıyla güçlendim.
Meslek lisesinde 40 tane erkeğin arasında okumak.
Ergenlik çağında ciddi travma yarattı.
Kesinlikle felç geçirmem oldu. 2 ay oldu, ancak hala aynı acıyı hissediyorum. Ne kadar zaman geçerse geçsin, bunu asla unutacağımı veya üstesinden geleceğimi düşünmüyorum. iyileşsem bile: yaşadıklarım, tüm bu zorluklar, ağrılarım ve acılarımın bıraktığı yaralar beni eskisi gibi olmama izin vermeyecek.
Banyo,evde de bilmem kaç kere yere düşüp sağ ayağımı burkmam dışında.sonra yardım çığlıkları.küçük halı ayağımdan kayıp
ne sakarmışım.
Hatırlamadığım bir yılda ama 2020 de değildi.
Sağ kolumu kırmıştım omuz tarafını alçı yaptılar hastane de röntgen çektiler baktı kırık dediler öyle 4 ay yattım evde sonra bileğimde dahil kısıtlanmış ama bileğim kırılmadı çok fazla değildi yine de kalem ile yazabiliyordum fakat yüksek bir yere ulaşamıyordu sağ kolum
Yukarıya.

Sonraki de 2022 de başıma geldi ama o başka bir şey..
En değer verdiğim arkadaşlarımın muhakkak herhangi bir konuda yarışa girmeye çalışmasıdır.
Annem benim dostum, sevgilim, arkadaşım kısacası her şeyimdi. Kaybedeli 18 gün oldu. Zaman nasıl böyle hızlı geçiyor inanamıyorum.
her olayın derinliği kendi dehlizinde uçsuz bucaksız bir karanlık.
her geçen gün değişen ve gelişen derinlik düzeyidir.
anneannemin vefatıydı sanırım.

33 yaşındayım. şu yaşıma kadar anneannem dışında aşırı bir yakınımı kaybetmedim. onu da kaybettiğimizde 15-16 yaşındaydım.hala da içim bir garip.

mezarına gidemiyorum,kendimi bir kötü hissediyorum.bazen aklıma annem babam geldiğinde '' lan bir gün gelecek birinden biri gidecek'' diyerek kendimi kötü hissediyorum. hiç hazır değilim lakin hayatın gerçeği.
dün akşamki galatasaray-sivasspor maçının sonucu. 6 ney la, atılır mı hiç o kadar? yazık bülent uygun'a.
Kimseye söylenmeye gerek olmayan ,artık üzerinden yıllar geçmiş, bıraktığı hasarın tamir edilemeyeceği olaydır.
Henüz yaşamadığım olay.

En sevdiğim özelliğim mental sağlığımı rahatça koruyabilmem.
Kalbinde pare pare dağılsın ve aleme yayılsın. Zarar ziyan vermeden vurgun yemeden güzel bir ömür bizlerle olsun. Katkı için teşekkür ederim sevgiyle.
Sözlükte paylaşmayacak kadar derin bulduğum bir konu.
Hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay neydi?

https://youtube.com/short...nenDs?si=5nHJxiNnlDdkl9k4

Soru ve paylaşılan müzik : X ( Twitterden ) alıntıdır.