bugün

bir türlü açılamayan dava... beceriksizlik mi desek yoksa yıldırma, bastırma, intikam alma amacıyla devam ettirilen ergenekon soruşturması bir türlü kovuşturma aşamasına geçememiştir... 49 tutuklua bugün onlarca kişi daha eklenmiştir. 1 yıldır soruşturulmaktadır, paşalar, parti başkanları, yazarlar, dernek üyeleri gözaltına alınmıştır, ama davası bir türlü açılamamıştır. kim ne sebeple tutuklu hangi deliller var elde, bir türlü bilinememekedir.

acaba beklenmesinin nedeni şu anda görevde olan paşalar mı, yoksa 31 ağustos ta görevi sona erecek paşalar mı bekleniyor?

(bkz: genelkurmay başkanı)
bir çok kişinin konuyla ilgili yorumu için;

(bkz: bi bok anlamadık)
akp'nin başı her sıkıştığında gittiği bir dost misali davadır.
dava falan değildir aslında.

(bkz: palavra)
anayasa'yı kendi çıkarlarına göre değiştiren,

en üsttekinden en alttakine kadar haklarında yolsuzluk dosyaları bekletilen,

cumhuriyet ilkelerini alenen yok sayan,

toplumu dindar-dinsiz diye ikiye bölen,

aşiret-tarikat rejimine karşı:

velev ki bir darbe planı yapıldı.

bu ahvalde, bu sinsi örgütlenmeye karşı cumhuriyet bekçilerinin harekete geçmesi suç kabul

edilebilir mi?
gereksiz yere açılmış bir davadır. amaç elektrik zammını gölgelemek ve ulusalcıları tasfiye etmektir. yoksa danıştay vahşeti, zirve yayınevi katliamı, rahip santaro cinayeti, hrant dink cinayeti diye bir şey olmamıştır. hele ümraniye'de ele geçen cephane tamamen fiyaskodur. çünkü el bombaları oyuncaktır. ayrıca bu oyuncaklarla cumhuriyet gazetesi'ne atılan el bombalarının aynı seriden olması ve bunların hepsinin ordudan çıkmış olması tamamen tesadüftür. ordumuzun özel harp dairesi kontrol altındadır. panik yapacak bir şey yoktur. jitem, susurluk da zaten fasa fisodur... haydi çocuklar şimdi evcilik oynayalım.
acil olarak bahadır özdener ve raci şaşmaz'ın ifadelerine başvurulması gereken dava.

malumunuz biz bunların hepsini son 1 yıl içinde kurtlar vadisi pusu'da izledik. danıştay saldırısı desen biliyoruz iskender'in işi, zirve yayın evi iskender, rahip santoro işi iskender, hrant dink işi iskender, uğur mumcu işi iskender, bombalar, silahlar bulunuyor iskender, uyuşturucu işi iskender, pkk ile ilişki iskender...

e amına koyim ergenekon'u zaten bu iki senarist çözmüş, ne gerek var zekeriya öz'ün bilmem kaç milyonluk belgeyi çözümlemesine? ya bu adamlar ergenekon'un içinde ya, yargıdan bu diziye servisler yapılıyor ya da zekeriya öz sıkı bir kurtlar vadisi takipcisi dizideki hayal mahsulü şeyleri gerçek zannedip kafasına göre araştırma yapıp kafasına göre senaryo kurup kafasına göre iddianame hazırlıyor. ha aynı dizide bangır bangır akp propagandası yapılıyor, hani partiden de bir şeyler fısıldanmış olabilir.

neyse son olarak, süleyman çakır istanbul sefiridir, biat edin!
millet bağında bahçesinde, çoluğu çocuğu ile yeşilçam klasikleri arasında mutlu mesut yaşarken kurtlar vadisi gibi "tamamen hayal ürünü" şahsiyetler üzerine, susurluk gibi karmaşık ve kanlı ilişkiler ağı üzerine kurulu bir diziye ne gerek vardı? tabii ki akp propagandası canım... zaten yer çekimin sebebi falan hep akp. mesele ben burdan ilan etmekten kıvaç duyarım ki newton'un başına elmayı atan da tayyip'in büyük büyük dedesi idi. evet evet. ergenekon falan dizi seneryolarına fazlaca kendini kaptıran birkaç densizin gerçek hayat denemesinden başka bir şey değildir. belgeleri ile yayınlanan pislik ilişkiler tamamen hayal ürünüdür. dava boş yere açılmış olup amaç elektrik zammını gölgelemektir. hayır anlamadığım bir zamanlar kaçak elektrik kullananlara soruşturma açan savcı burdaki misyonunun farkında mıdır? vallahi bakış açınızdaki derinlik beni boğuyor. çok yüksek fikirler bunlar. ketum kaldım baksanıza. testislerim bile muzdarip bu durumdan.
(bkz: ergenekon okyanus ise ben su damlasi bile degilim)
(bkz: hurşit tolon)
"bu dava hakkında basında yazılan şeylerin çoğu yalan yanlış şeylerdir, bilgi kirliliği yaratmaktadır"

istanbul cumhuriyet başsavcısı aykut cengiz engin

istanbul cumhuriyet başsavcısının basında çıkanları yalanlamasına rağmen sanıyoruz zekeriya öz'ün iddianamesini 1. elden okuma fırsatı bulanlarca "bir sürü belge" diye inlediği davadır.

ayrıca, bir ara büyük teknolojik über insan polat abimiz, işi gücü bırakıp ülkede 5 kuruş reel yatırım yapmadan, ülkemin insanının sırtından parasına para katan sıcak para yatırımcısının kaçmasına engel olmak için mücadele vermekteydi. necati şaşmaz abimizin "dizimizin kaderi aynı akp'nin kaderi gibi" açıklaması bile kesmez zaten bazı şeyleri algılamaya.

neyse anam, tarafmış, vakitmiş, yeni şafakmış, starmış... hele bir mahkeme başlasın, resmi olarak iddianame kamuoyuna açıklansın hep beraber görelim. bu gazeteler bir şeyler yazıyorlar, istanbul cumhuriyet başsavcısı "bunlar yalan" diyor, ama hala "ortaya belgeleri saçıldııııı" deniyor. verin bana birkaç isim, ben de size belge yazayım word'te.
ortalıkta "hani belgeler nerde?" diye dolananlar susurluk zamanında aydınlık dergisi'nin yayınladığı belgeleri de sorguladı mı acaba? komisyonda bu çok gizili belgeleri nasıl ele geçirdiği sorulduğunda derginin genel yayın yönetmeni -halen cezaevinde ergenekon kapsamında-;
-bir gazteteci haber kaynağını göstermek zorunda değildir
diye cevaplamıştı.
bu eksende olaya bakacak olursak taraf'ın ve diğer bazı gazetelerin o belgelere nasıl ulaştığına dair bir fikir edinilebilir.
ayrıca şamil tayyar belgeleri ile yayınladığı operasyon ergenekon kitabı nedeniyle yargılanmaktadır. hani belge nerde diyenler gitsin bir kaç kitap okusun sonra gelsin karşıma.
nihayet açılan dava. vatana millete hayırlı olsun.
Ergenekon'dan çıkar iken, demir dağını kimin deldiği konusunda iki aşiret arasında çıkan anlaşmazlığı çözmek için açılan, ancak bilmem-kaç-bin-yıldır çözülemeyen dava. Dişi Kurt Asena'da bu davada tanık olarak dinlenecek.
binlerce yıldır süren davadır.

türk milleti, bu davadan vazgeçtiği gün, millet olmaktan çıkıp sürü haline gelecektir.
çooook derinlere uzanacak gibi duran dava. (bkz: yeni ankara iş başında)*
basbakan rte'nin de adinin bir rusvet suclamasiyla karistigi davadir. konusmalarda adi geceni gece yarisi gozaltina alan savci bakalim basbakani da sorgulayacak mi? iddia cok ciddi. secimde akp'ye destek olmak icin 60 milyon dolar. daha once ayni rusvetin genc parti baskani cem uzan'a secime girmesi icin verildigi iddialari vardi. hadi bakalim dava sonuclanmadan insanlari mahkum edenler. hadi bakalim "ates olmayan yerden duman cikmaz" diyen gencler. bi gayret, tutalim su isin ucundan. "ucu nereye dayanirsa dayansin bu dava sonuna kadar gitsin".
gizli tanıklar ismi altında bir takım senaryolar yoluyla türkiye'de amerikanın yediği her haltı meşru gösterip; akabinde gözaltına alınan terör örgütü yandaşlarını medyaya tanıtıp, sanki gözaltına alınanların hepsi terör örgütüyle ilişki içerisindeymiş gibi gösteren; uğruna gazete kurulan* türkiye'nin en en en önemli davası.

bugün ensonhaber.com isimli sitede şu lanet ibareyi gördüm; "'irtica' yaygarasıyla inançlı insanları karalayarak 28 Şubat müdahalesine zemin hazırlamak üzere kurulan kirli tezgah yıllar sonra aydınlandı."

haberin tümü ; http://www.ensonhaber.com...Z-Kalkanci-ALKOLIKTI.html

bu ibare eczmendi lideri için kullanılıyor. ibarenin içerisindeki acıtasyona, şerefsizliğe bakın. "yaygarayla inançlı insanları karalamak".. kim yaptı bunu? milliyetçiler yaptı.. ulusalcılar yaptı.. bu ülke için canını verecek olan adamlar yaptı; türkler yaptı! kimi karalamak için ne yapılmış??? adam elinde asa ile kafasını gözünü örtüp göbeğine kadar sakal bırakıp sokakta dolaşan adamların lideri yahu! apaçık atatürk düşmanlığı yapan gavur tc'yi tanımadığını iddia eden bir adam.

milletin gözlerini açması ve bunun arkasındaki gerçekleri görmesi, anlatabildiği herkese anlatması gerekiyor. çünkü normal insan, sokaktaki insan bunu anlamıyor; göremiyor. bu insanları müslüman olarak görüyor.

yıllarca pkk'yı eğiten, ona silah sağlayan filistin kurtuluş örgütünü sadece müslüman olduğu için destekleyecek kadar insani duyguları gelişmiş ve saf bir milletiz!

sokaktaki insan sanıyor ki; paşalar pkk'yı kurmuş, efendim malı hanuduyla götürmüşler. sinan aygünden 3milyon euro çıkmış, sömürmüşler. daha ortada dava yokken; medyanın verdiği hava, insanlara kazıdığı bu.

gözaltına alınıp salınan onlarca insanı hala içerde zannediyor halk. içeri alındığı haberleri sürmanşetten verenler, çıktıkları hakkında küçücük bir yazı dahi yazmıyor.

gerçek milliyetçilerin, ulusalcıların, kemalistlerin hepsini "vatan haini, bölücü" ilan ediyorlar; aynen ingilizlerle ortak karar veren osmanlının yaptığı gibi; şimdilerde amerikan emperyalizmine domalmış bir takım şerefsizler bu maksadı güdüyor.

bütün bunlar olurken; türk milliyetçiliği ve ulusalcılığı ezilirken, bir taraftan psikolojik savaş internette devam ediyor. türklük aşağılanırken, kürtlük hızla yüceltilmeye çalışılıyor.

gün uyumak, gün geyik, gün yatma günü değildir. hiç bir şey yapamıyorsanız, yanınızda oturan arkadaşınızı dürtüp anlatma, onu uyandırma günüdür.

dava artık hukuk davası değil; türklerin uyanma davasıdır, evet; ergenekon davasıdır.

gafillerin unuttuğu bir şey vardır ki; muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda dolaşan asil kanda mevcuttur.
generallerin sanık, teröristlerin tanık olduğu; türkiye cumhuriyeti'nin, türk adaletinin utanç davası. bir kısım dahili düşmanların adli makamlara kadar dühul ettiğinin açık göstergesi.

lanet olsun.

http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=80164
yavaş yavaş gerçek olan neyse meydana çıktığı dava.

taraf falan gibi fetuşçular ile enternasyonalist kapitalist uşaklarının gazetelerinin gazlı manşet attığı ortaya çıktı.

şöyle ki;
http://www.ensonhaber.com...-3-mansete-YALANLAMA.html
(bkz: ergenekon bildirisi)
cumhuriyet gazetesi yazarları sanık, vakit gazetesinin hedef oldugu terör örgütü davası.
(bkz: atatürk ün bursa nutku)
gittikçe sulandırılarak yok edilmeye çalışılıyor. güzel bi yöntem bu. alakasız bi sürü insanın (en son fatih ürek katılmış aralarına) iddianamede adlarının geçmesi, insanlarda "bu dava (iddianame) baştan sona saçmalık" fikrinin oluşması ve kökleşmesine yol açacak ve bu sayede ergenekon soruşturması hasıraltı edilecek görürsünüz bak.

evinde çalıntı yüzlerce bombayla yakalanan eski askerlerin unutulması tıpkı nasıl susurluk'u unuttuysak aynı şekilde gerçekleşecek yani. biz bu filmi görmüştük..

edit: çok utanıyorum ve binlerce özür diliyorum. o kadar dalga geçtiydim insanlarla sadece hürriyet okuyup siyasi fikirlerini ona göre oluşturuyorlar diye. ben de düştüm tuzağa. tamamen bi dezenformasyonmuş olanlar, ben de yedim. bi daha olmayacak yemin ediyorum, utanç belgem olarak dursun bu entry burada. tekrar tekrar özür dilerim.
iHD Ergenekon davasına taraf olacak
ANKARA (17.09.2008)- iHD Ankara Şubesi, bugün düzenlediği basın toplantısında Ergenekon davasının 20 Ekim'de Silivri'e görülecek duruşmasına katılacaklarını duyurdular. iHD üyeleri duruma öncesinde bir dizi eylem ve etkinlik de gerçekleştirecek.

iHD Ankara Şubesi, 'karanlık ve şiddet üreten mekanizmaya' karşı olduğunu göstermek için 20 Ekim'de görülecek Ergenekon davasına taraf olacaklarını açıkladı. Bugün dernek binasında düzenlenen toplantıda açıklamayı okuyan iHD Ankara Şubesi Gökçe Otlu, Türkiye'de kontrgerilla örgütlenmesinin Osmanlı'dan günümüze bir devlet politikası olarak sürdüğünü söyledi.

Açıklamasında devlet katliamlarına dikkat çeken Otlu, "Susurluk davası döneminde yakalanan hiçbir kimse ceza almamıştır. Bugüne kadar sorumlular göstermelik yargılandı. Bugünde adı Ergenekon davası olarak bilinen davada da buz dağının görünen yüzü ile karşılaştık. Ancak dava kapsamında bu yaşanılanların hiçbiri alınmadı. Biz insan hakları savunucuları tüm yaşanan bu süreci 'unutmadık, soruyoruz' diyerek, gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz" diye konuştu. Otlu, kontrgerilla örgütlerinin Kürt halkına karşı, faili meçhuller, köy boşaltmalar ve orman yakmalarla kullanıldığını vurguladı.

Otlu, Genelkurmay'ın tutuklu Ergenekoncu generallere yaptığı ziyaret hakkında, "Davası henüz görülmeye başlanmamışken Ergenekon davasından sanık olarak yargılanan kişileri cezaevinde TSK tarafından ziyaret edilmesi bizim adımıza yargıya verilmiş bir mesajdır" dedi.

Otlu, rejimin işlediği suçları "Biz görmedik, biz yapmadık, faillerin yakalanması için çaba göstereceğiz" şeklinde örtbas etmeye çalıştığına dikkat çekti. Bu kez gerçeklerin açığa çıkması için kendilerinin de taraf olacaklarını, 20 Ekim'de istanbul Silivri'de görülecek Ergenekon davasının ilk duruşmasına katılacaklarını duyurdu.

Eylem takvimi

Otlu açıklamasında, duruşma gününe kadar kontrgerillayı teşhir eden bir dizi eylem ve etkinlik gerçekleştireceklerini belirtti. açıklanan eylem takvimi şu şekilde;

26 Eylül'de, Ulucanlar Hapishanesi katliamının yıl dönümünde, saat 12.00'de Ulucanlar Cezaevi önünde eylem gerçekleştirilecek.

27 Eylül'de Yüksel Caddesi'nde saat 14.00'te "Cezaevi Katliamları Resim Sergisi" açılacak.

4 Ekim saat 12.30'da, "1 Mayıs 1997'den bu yana işçi katliamları" ile ilgili basın açıklaması yapacak.

iHD Ankara Şubesi, 13 Ekim saat 12.00'de düzenleyeceği basın açıklamasında, "Ergenekon ve Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi" konusunu gündeme getirecek.

http://www.atilim.org/hab...avasina_taraf_olacak.html
gözaltına alma zamanlaması ile göz dolduran ve alkışı hakeden operasyon.

ilk gözaltılar akp nin kapatılma davasında, savcının sözlü savunma yapacağı gün yapılmıştı.

Sonuncusu malumunuz deniz feneri üzerine,

bazıları türbandı, laiklik karşıtı hareketlerin odağı olduğu tescillendiğinde iktidar partisinin.

iddialar gerçek ise bu dava gerçekten çok önemlidir.

ama sayın savcım bu zamanlamalardaki ustalık bana "ben operasyonu yaptım, siz pislikleri halı altına süpürün" ve ya "üsküdar'ı geçecek atlılar! hazırlanın" borazının öttürülmesi gibi geliyor.

Ne yazık ki insan düşünen ve sorgulayan bir varlık.

Değil mi?
(bkz: engerekon davası)
(bkz: yılan hikayesi)
rezaletle başlamış dava.

http://www.haber3.com/news_detail.php?id=416871

(bkz: #4114200)