bugün

fikret kuşkan ı travesti rolunde izlediğimiz film.
--spoiler--
travestinin biri ara sokakta düdüklenmek üzereyken, kahraman cüce düdüğünü öttürür. travesti s.kiciler düdük sesini duyarlar ve bekçinin geldiğini sanıp kaçarlar. cüce, kadın sandığı travestiyi evine götürür. kanki olurlar.
--spoiler--
fikret kuşkan hayranlarının* yeni keşfettiği, nereden izleyeceklerini araştırdıkları, bir de bununla hava atmaya çalıştıkları filmdir.

çocukken izledim kaç kez uykusuz gecelerde, kanal d'de. o zamanlar sansür de yok bu kadar. içine etti çocukluğumun. cücenin duvara vuruşları hala gitmiyor gözümün önünden, tövbee... ah, ama siz sansürlü izliyorsunuz, o sahneler yok. *
daha güzel türk filmi, hatta daha güzel film var mı bilmem. çok ince zeka pırıltısı filmler izledim, izlemişizdir. lakin burdaki incelikler, dostluk, "cam cama değil can cana", istanbul, tutunamayanlar...romanı yazılası, yazılsa keşke denilen türk filmi. gece melek ve bizim çocuklar da sanki kız kardeşi.

yönetmeni; orhan oğuz. cüce rolünde; mevlüt demiryay, travesti r.; fikret kuşkan ve menderes samancılar'ın rol aldığı film.
--spoiler--
-eğer bir gün dönersem küçük dostunu tanıyabilir misin?
-insan dostunu kokusundan bile tanır... hem sen dönersen ıslık çalarsın...
--spoiler--
türk sinemasında içeriği açısından nadir rastlanan filmlerden biridir.bir travesti ve bir cücenin hayatlarının kesişmesini konu alan filmi şiddetle tavsiye ederim.
cam cama, can cana repliğiyle hafızalara kazınan, fikret kuşkan ın olağanüstü performans sergilediği çizgilerin dışında başarılı bir film.
fikret kuşkan'a aşık olduğum filmdir. bu adam saksı rolü verilse bile oynar diye düşünüyorum.
fikret kuşkanın oyunculuğunun yanı sıra cüce karakterinin psikolojisinin inceden ayar vermelerin göz doldurduğu güzide filmlerimizden birisidir. doksanlardaki sinemamızın umut vadeden filmleri arasında olmasıyla birlikte pek bilinmemektedir.

ayrıca dönersen ıslık çal ne güzel bir sözcük öbeğidir öyle..

döneceğinize söz verecekseniz ıslığınızı öttürün..
(bkz: karabaş)
fıkret kuşkanın masa rolü verilse oynayabileceğinin gerçek kanıtıdır. Çekim kötü, fikret hariç diğer oyunculuklar biraz vasat ama öyle büyük bir yürek ve emek ile çekilmiş bir film var ki.. Hele o dostluk. Dönersen ıslık çal diyeceğim günü bekliyorum. Bulursam o dostu..
1992 yılında yönetmenliğini orhan oğuz'un yaptığı filmde derya alabora, fikret kuşkan, mevlüt demiryay gibi isimler oynamıştır. cüce barmenle fahişelik yapan bir travestinin arasında geçen drama tadında yaşam öyküsüdür. yalnızlığını ve korkularını bekçi düdüğüyle yenen cücenin hergün bir saat kadar odada çıkardığı seslerin bir sürü plastik toptan geldiğini gördüğümde çok şaşırmıştım...
herkese renkli günler
dünyaya içinde olduğundan utandığın bir beden ile gelmişsen ve artık bununla yaşamak zor geliyorsa

yaşayamadığın her dünya nimeti için dünyaya normal insanlar gibi tekrar gelmek istersin.

tabi dünyaya tekrar döndüğünde birilerinin seni tanıması gerekli.

onun için ...

dönersen ıslık çal.
Beyoğlu nun arka sokaklarında barmenlik yaparak yaşamını sürdüren bir cüceyle, fahişelik yapan bir travestinin dramatik öyküsüdür.
karanlık filmler izleyebiliyorsanız, seveceğiniz biraz zor bir film.
Giri sahnesi müthiş sarsıcı. Müthiş.
türk sinemasından ne kadar başarılı baş yapıtlar çıkmış insan bazen şaşıyor. bu film avrupada veya amerikada çekilseydi birçok ödül alır kaliteli filmler listesine girerdi. 90 yıllar türk sinemasının bence (biraz da ülkenin bulunduğu durumdan dolayı) en sanatsal işlerin yapıldığı dönemdir. eşkiya, tabutta rövaşata gibi yapımlar çıkarmıştır.

edit: film ayrıca efsane repliklere sahiptir.
iki gündür ofiste, tüm gün bunu dinliyoruz amk. allahtan araya hafta sonu girdi de biraz ara vermiş olacağız.. ama biliyorum ki pazartesi günü en geç saat 10 gibi yine açıp dinleyeceğiz..

"sikerim işinizi gücünüzü, ben gidip deniz kenarından dolaşacağım lan" hissine sokuyor beni ya hadi hayırlısı..
Türk filmlerinin en sağlamlarının reklamı en az yapılanlar olduğunun kanıtı 1992 yapımı film.

Saygıyla eğilelim.
Sürekli dinleme isteği uyandırdığı tarafımca onaylanmış bir
manuş baba şarkısı. Enteresan..
güzel olduğu ileri sürülen manuş baba şarkısıdır. kendisine şu link üzerinden ulaşabilirsiniz: https://youtu.be/S8qvtNr8hmM
ayrıca teyit ettim, sahiden dedikleri kadar güzel.
Tam dinlerken solda beliren başlık. Kısaca söylemek istediğim 'beni neden sevmedin.'
90 lı yıllarda 23 nisanda bir belediyenin-yanlış hatırlamıyorsam refah partili bir belediye idi- çocuklara bedava izlettiği ve çocukların korkarak ciyak ciyak ağladığı bir film.
Hakkaten efsane şarkı. Yeni ayrılmış insana ilaç gibi gelir.
sözlerinin tamamı aşağıdaki gibi olan şarkıdır. severim manuş baba yorumlarını ama bu başka bir şey gerçekten.

Olmuyor
Ne yapsam olmuyor
Bu kaçıncı ayrılık akşamı
Duvarda asılı resminle
Bir benden bir sen geçiyor Aaaah

Hiç bekleme dönemem
Dönemem belkide
Hasretin bir ince güz yarası
Beni neden sevmedin
Olmuyor ne yapsam olmuyor
Bu kaçıncı ayrılık akşamı
Duvarda asılı resminle bir benden
Bi' sen geçiyor

Kaç mevsim
Kaç mektup yaktım da bilmedin Hasretinden ölmedim
Geçecek bütün bunlar geçecek
inanma yalan hepsi sevgilim Aaaah

Ne olur birşey sorma
Döneceğim Döneceğim sana
Takvim sorup nolur
Karalar karalar bağlama
Olmuyor ne yapsam olmuyor
Bu kaçıncı ayrılık akşamı
Duvarda asılı resminle
Bir benden bir sen geçiyor Aaaah

Kaç mevsim kaç mektup yaktım da bilmedin
Hasretinden ölmedim
Geçecek bütün bunlar geçecek
inanma yalan hepsi sevgilim
öldürmeyip, süründüren şarkılarımızdan.
yüreğin bir bam teli varsa, bu şarkı tam oraya dokunuyor işte.

“beni neden sevmedin, gül yarası?” derken hüznü,
“geçecek, bütün bunlar geçecek” derken umudu zerk eder insana.
popüler bir şarkı sayesinde birilerine daha ulaşmış muhteşem film. metrobüste gördüm *

girişi bile çok güzel, yazıya dökeyim: ''bak şurdaki bulutu gördün mü? aynı bakkal rüsteme benziyor. (...) dedem derki kara bulutlar kötüdür, beyaz bulutlar derviştir, iyidir...''

iki gün evvel bir kez daha izledim. hala çok güzel. youtube yüklemişler hem.
buyrun: https://www.youtube.com/watch?v=FZuCKPd5Zvk

film müzikleri bile güzel.