bugün

lost'un türkçe alt yazısını sunan çevirmen.
eli öpülesi insan iyi seyirler tümcesiyle nezaket abidesi.
perşembe gecesi yayınlanan dizinin alt yazılarını cuma sabahına yetiştirebildiğinden, kendisinde seneryonun bir copysinin bulunduğunu düşündüğüm civanım.
(bkz: my man)
he was a queit man'i de kendisi cevirmiş. ismini görünce bir anda Lostu mu koydum yanlıslıkla DVD ye tereddütü yasadım. kendisine tesekkuru borc biliyor ve huzurlarınızda bu borcumu oduyorum.
çevirileri olmadan lost izlemenin tadının çıkmadığı, yüce gönüllü insan.
saygılar, sevgiler kendisine.
divxplanet'teki çevirmen abiden bahsediliyorsa, kendisinin rumuzu doctor_jivago'dur.

"çeviri: doctor_jivago
iyi seyirler."

dün, biraz uzayacak dediği lost 4. sezon finalinin altyazısını (iki bölümlük finaldi) gün bitmeden çevirmiştir. eh be abi, keşke tüm gecikmeler böyle olsa! selam ederim, şu anda divxplanet'e de ulaşamıyoruz zaten...
lostun ve heroes' un cevirilerini yapmıs olan aynı zaman neseli ayaklarında cevirisini yapmıs olan sahsiyet. basarılı sayılabilir ama cok fazla espri sıkıstırmaya calısmaktadır aralara.
heroes ve neşeli ayaklar çevirileri kendisine ait olmasa da diğer çeviri ve altyazılarıyla izleyicinin gönlünde taht kurmuştur.
divxplanetteki en iyi çevirmenlerden birisidir.
lost dizisinin alt yazısını, lost cuma akşamı piyasaya düşer düşmez yayınlayan, bizden esirgemeyen meleğin ismi doktor jivago. bazı kalıplaşmış cümleleri abuk subuk çevirmeyen, sokak dilindeki anlamlarına uygun şekilde çeviren, bu işten anlayan insan.
kaliteli iş yapan çevirmen. bazen çevirisine kendisinden de bir şeyler katıyor ama bunu dozunda yapabiliyor. saygılar...
http://zaman.com.tr/haber...urk-yildizi-doctor-jivago
artık lost çevirilerini yapmayacak olan kişi. divxplanet'ten kendi isteğiyle ayrıldı. yerine pınar batum isimli yeni çevirmen geçti.

ayrılmasının sebebi de divxplanet ile herhangi bir sorun yaşaması değildir. son günlerde gereksiz bir şekilde, aşırı fazla üne sahip olması, kendisinden daha kaliteli çevirmenler varken bu kadar fazla ünlü olması, çeviriler için yeterli zamanının olmaması nedeniyle çevirilerine bir süre ara vermiştir.
kendi de açıkladığı gibi, kişisel nedenlerden dolayı çeviriye ara vermiştir.

"Merhaba arkadaşlar;

hemen konuya giriyorum. Lost ya da herhangi bir divx filmin altyazısını çevirmeye, bitişi belli olmayan bir süreç için nokta koymuş bulunmaktayım. Nedeni (aslında birden çok nedeni var) tamamen kişiseldir. DP içindeki üçüncü şahısların çeviri yapmayı bırakmamla hiçbir ilgisi yoktur... Çok kısa süre içinde adım çok fazla duyuldu ve bu durumdan çok huzursuz oldum. Öte yandan ağzı torba olmayanlarca kaba etlerinden uydurulan bir takım söylentilere laf yetiştirmekten gına gelmişti. Ekşi sözlükte, divxplanet yönetimi tarafından yeterinde hızlı olmadığım için lost çevirisinden el çektirildiğim ve başka mecralarda çevirilere devam edeceğim falan yazmaktadır, bu iddiaların aslı astarı yoktur... Bunu yazan arkadaş neresinden uydurmuş böyle bir şeyi, anlamak mümkün değil... DP'deki varlığım -çeviri yapmak haricinde- devam edecektir.

Bu başlıktaki bir mesajımda hiç kimsenin yeri doldurulamaz olmadığını yazmıştım, nitekim Lost çevirilerini Pınar'ın devam ettirmesi, bu sözümün gerçekliğine bir kanıttır. Geçen sezonun çeviri başlığınında da söylediğim gibi, ben Lost denizinde sadece bir damlaydım. O damlanın yerini şu anda başkası dolduruyor.

Son olarak, benim için "her devrin adamıdır" diyen arkadaşa o lafı bir gün bir şekilde yedirmeyi ümit ediyorum... Beni az çok tanıyan herkes nasıl biri olduğunu bilir...

Sevgiler, saygılar..."

http://forum.divxplanet.c...=300&#entry1062481344

"lost çevirisini ve hatta divx çevirisini neden bıraktığıma gelince;
kısa sürede anlamsız ve haketmediğim bir şekilde bu kadar tanınmam, gerçek anlamdaki çeviri ustalarına büyük haksızlıktır. ikincisi bu işten çok huzursuz oldum. çok göze battım. sonuçta fikir ve sanat eserleri kanunuyla korunan eserlerin bir kısmını değiştiriyoruz. yani ucundan da olsa yasadışı işlere giriyoruz. tabii bu ikinci derecede etkili oldu divx çevirisini bırakmamda. "şöhreti kaldıramadı" gibi saçma sapan, beni güldüren, aslı astarı olmayan iddialarla ilgisi yok bu işin. ben bir garip ademim... arkadaşın şöhret dediği şey fezaya giden ilk türk olmam değil, kıçı kırık divx çevirisi yapmak...

ezcümle, kendimi bu işin olabildiğinde dışında tutmaya çalıştığım halde, anlamsız bir şekilde kötü eleştiriye maruz kalmayı hakettiğimi düşünmüyorum."*
son of the bitch'i hay ebeni diye cevirdigi icin eksisozluk camasinin hismina ugrayan, para almadan yaptigi ceviriler icin azar isiten bu sebeple bu işten soğuyup bırakan kişidir. kendi dediği gibi hayati önem taşımayan bir konuyu bırakması insanları neden bu kadar rahatsız edebilir ki ?

çeviri hatası olarak soylenen son of the bitch direk o... cocugu olarak degil oyuncunun şaşırma ifadesini vurgulamak icin bu sekilde cevrilmistir. tam argo karsiligi vaaaay o.... cocuuuu olmalıydı ama kendisi ceviri yaparken sahnenin ona hissettirdigi ceviriyi yapmistir ki bir cok atasozunu tamamen cevirdiginde bize anlamsiz gelecegi icin turk muadilini kullanmaktadir. piyasada ceviri olarak gecinen bazi arkadaslar amerikan senatosunu TBMM olarak cevirmektedirler bu yuzden kendisinin cevirilerini hep hatirlayacagiz.
bu adamın ne kadar iyi çevirmen olduğunu superbad filmine yaptığı çevirisiyle anlamıştım.
allah'a şükür türkçe altyazı olmadan da filmleri ingilizce diliyle veya altyazısıyla izleyebiliyorum.

gerçekten çok hoşuma giden superbad filmini ingilizcesi biraz zayıf olan bir arkadaşıma izletmek istedim. indirdiğim video dosyasının fps'sine* ve cd sayısına* göre sırayla altyazıları denemeye, filmde yapılan esprileri en iyi kimin çevirmiş olabileceğine incelemeye başladım.
diğer çevirmenlerin * çoğu yerde hata yaptığını, aslında bize göre hiç anlamı olmayan motomot çevrimler yaptığını gördüm. filmime senkronizasyonu uymadı, ama kesinlikle söyleyebilirim ki en iyi çeviri onundu.
kısacası artık çeviri yapmayacak olması divx camiası için bir kayıptır. saygılar.
rus devrimini anlatan bir kitaptır ayrıca filmide cekilmiştir .
yamulmuyorsam tam adı "yuri yivago" olarak okunan roman karakteridir.
rus şair ve yazar boris pasternak'ın 1957 yılında kaleme aldığı tek romanı. diğer yazıları şiir türündedir.
rus devrimi ve sonrasında rusyanın içinde bulunduğu toplumsal ve insani ahvalin resmini çizen yazar bunu trajik bir talihe sahip olan jivagonun hikayesi üzerinden yapar. her şeyin üstünde felsefi pasajlarına dikkat çekilmesi gereken bir eser. salt bir aşk hikayesiymiş gibi bakılmamalıdır.
yılmaz erdoğan'ın haybeden gerçeküstü hikayeler kitabında da bahsettiği doktor.
Bir süre düşündüm hangi başlık altında yazayım diye. Doktor Jivago mu, doktor zhivago mu yoksa doctor zhivago mu olmalı diye...
Ama eğer kitaptan bahsedeceksem ki öyle, bu başlık altında olmalı diye karar kıldım. Sonuçta eser bir rus yazara ait olduğuna ve kiril alfabesi ile başlık açma imkanı da olmadığına göre kitap hakkında bu başlıkta yazmak mantıklı.

Sovyet yazar, Boris Pasternak'ın 1905 -1917 devrimlerinin altüst ettiği Rusya'da iki kadın arasında, karısı Tonya ve sevgilisi Lara arasında bocalayan şair ruhlu doktor Yuri Jivago'nun oradan oraya savruluşunu anlatan bir aşk öyküsüdür.

Pasternak aslında Rusya'da şair olarak tanınıyordu. Romanını 1956 yılında tamamladı ve bağlı bulunduğu Nova Mir Yayınevine gönderdi. Roman reddedildi. Josef Stalin'in yerini Batı'ya o kadar da kapalı olmayan Nikita Kruşçev almıştı ama o kadar da değildi; roman Sovyet değerlerine uygun bulunmamıştı.

Moskova Radyosu italyanca servisinde çalışan Segio D'angelo aracılığıyla bir kopya italyan komünist yayıncı Giangiacomo Fertrinelli'ye ulaşır. Tam o sıralarda Amerikan istihbaratı CIA, Kurşçev'in Stalin'i yerden yere vurduğu Sovyetler Birliği Kömünist Partisi 20. kongre Kararlarını ele geçirmiş ve New York Times gazetesine sızdırmıştır; Kremlin içindeki zafiyet böylece açığa çıkmış durumdadır. O sırada Sovyet istihbaratı KGB de Pasternak'ın yayımlanması yasak romanının italyan yayıncının eline geçtiğini öğrenmiştir. Pasternak'ın bir Ukrayna Yahudisi olduğu hemen hatırlanıp. "burjuva bireyciliği" suçlaması yapılır.

italyan yayıncı elindeki harika romanı basmakla parti çizgisine ihanet etme kararı arasında bocalarken önemli bir gelişme meydana gelir. Macar ayaklanması tanklarla bastırılır. Bütün dünyada, ama özellikle sosyalizmi kapitalizmin ellerinden aldığı özgürlüklerle özdeşleştiren Avrupalı komünistler büyük bir sarsıntı geçirmektedir. Fertrinelli bu koşullarda kitabı basmaya karar verir.

işte orada istihbarat savaşları devreye girer. Çünkü CIA eline geçen altın fırsatı fark etmiş, kullanmak istemektedir. KGB'nin niyeti de bunu önlemektir. CIA marifetiyle "Doktor Jivago" nun Rusça baskıları yapılıp Sovyet vatandaşlarına ulaştırılmaya çalışılır, fuarlarda el altından, mesela Vatikan temsilciliği aracılığıyla filan dağıtılır.

Çarklar hızla döndürülür ve kitabın ilk baskısının yapılmasından bir yıl sonra 1958'de Pasternak Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülür ama ödülü reddeder.

Pasternak 2 kadın arasında bocalayan doktoru anlatırken aslında biraz da kendi hayatını yazmıştır. 1960'taki vefatında tabutunun başında hem eşi hem de sevgilisi ağlamıştır. Onun baskı altında reddettiği ödülü varisleri 1988 yılında almıştır. Ödülü aldıktan bir yıl sonra Berlin Duvarı, 3 yıl sonra ise Sovyetler Birliği dağılmıştır.

Romanın bu yayımlanma sürecinin anlatıldığı Peter Finn ve Petra Couvee'nin yazdığı Yeşim Seber'in çevirdiği "Jivago Vakası - Kremlin, CIA ve yasak Bir Kitabın Etrafında Dönen Savaş" adlı 396 sayfalık kitap 2017 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından çıkarıldı.