bugün

Laiklik kurumsal bir tanımdır , bir bireyin ben laikim demesi bu itibarla anlamsız ve havada kalan bir cümledir . Kurumsal olan bir tanımı bireysel anlamda kullanmak ya türkce bilmemektedir yada inançsızım diyememekten kaynaklı bir meseledir. Bu sebeple önerme doğrudur.
Türkiye de devlet laik değil çünkü diyanet diye bir dini var. Ama bakın laikliğin hakkını veren geniş kitleler var.
Cemaatlar ve tarikatlar.

Bu islam görünümündeki yapılar ticaretlerine ve gelirlerine asla Allah ın ve resulünün yasalarını karıştırmazlar.

tamamen dua ve ibadet üzerinden dine yaklaşırlar. Sanırım laiklikte dinin iktisat ve hukuk kanatlarını kesip ,gotu üstü oturtarak ibadetle ve dua ile baş başa bırakmaktı.
şu cümle bile ne kadar geri zekalı bir insan yığınımız olduğunun en açık ve net ifadesidir..
sözlük anlamı olarak bakıldığında doğru önermedir. laik birey ne amına koyim vücut hücreleri arasında din ve devlet işleri mi ayrılıyor ?
ve malesef bu devlet laik değil ,bir şeyhülislamımız eksik oda olur yakında
Osmanlı laik değildi. Siz şaka falan mı yapıyorsunuz.

Din ile yönetilen devlet de din ayrımı yok diyerek laik olmaz o ülke.

Dini sekillde hukuk kuralları olan ülke şeriatla yönetiliyordur.
(bkz: sen bunu kemaliste anlat delikanlı)
33 senedir türkiye de kimseye anlatamadığım gerçek. aklınıza sokim.
Osmanlı laik bir devlettir.
Kimseyi zorla müslümanlığa geçirmemiştir.
insanlar değil devlet laik olur.
rte bir kere olsun doğruyu söylemiştir. bu tnaım laiklik için doğru tanımlardandır.zira devletin dini olmaz, olmamalıdır.bireyler ancak bir dine mensup olabilirler.

misal ben laik devlet sistemini savunan müslüman bir birey olamaz mıyım?
Kesinlikle doğrudur ben laikim diyen insan müslüman değildir. Devlet laik olur.
asıl laik devlete karşı olup bunu söylemek yemediği için, laik bireyden kastın, laikliği savunan, önemseyen birey olduğunu bile bile demogojiye kayan, samimiyetsiz mi samimiyetsiz insan söylemi, sav.
laiklik bir devlet tavrıdır. devletin bütün inançlar ve ideolojiler karşısında eşit mesafede bulunmasıdır. devletin hiçbir kuralını din kurallarına dayandırmaması ve devlet işlerini din işlerinden ayırmasıdır.bu üç tarife de dikkat çeken unsur laikliğin devletle ilgili bir kavram ve kural olduğudur."dini ayıracak, din temeline dayanmayacak , dinlere eşit mesefade olacak olan birey değil devlettir.

olmayacak şeyş olur sayarsak yani birey laik olabilir dersek orataya çelişkiler çıkar. mesela bir kimse müslüman olacak,hem de bütün dinlere inançlara ve inkarlara eşit mesafede olacak yada hem müslüman olacak hem de ekonomik, hukuki ve sosyal işlerini dinden bağımsız olarak yürütecek.bir insanın evet bu olabilir diyebilmesi için ancak ya hiç inanmamış ya ada dindarlık denen şey hakkında en ufak bir bilgi sahibi olmamış olması gerekir.

laikliğin kökeni batı'da yatar. batıda din adamlarına klerje din adamı olmayan kişilere -ki bunların büyük çoğunluğu hristiyandır- laik denmiştir. buradaki laik kelimesi dini dünya işlerine karıştırmayan değil din adamı olmayan demektir.

türkiye'de yapılması gereken şey inançlara ve inançsızlığa seçme ve evrensel hukuk çerçevesinde buna göre yaşama hürriyeti vermek hiçbir dini veya ideolojiyi bireylere dayatmamaktır. bu yapılarsa türkiye çağdaş manada laik bir ülke vatandaşlarıda laik ülkenin vatandaşları olur. yani yine laik olan bireyler değil onların bağlı bulunduğu devlettir
ulusalcı bir faşistim demeye utanan bünyeye karşı söylenen ama karşılık bulamayan cümledir, zaten faşist olmak ayıbı ona yeter varma üzerine.
bu önermeye karşı çıkan ve ben laikim diyen insan ne demektedir; laikliğin tanımını yerine koyarsak. laiklik demek her dine eşit mesafadeyim demekse ben her dine eşit mesafedeyim demiş olmaz mı? dünyada her dine eşit mesafede kaç insan var? ki burda laik tanımını değil laiklik tanımını koyduk.

bir demokrasi kuralıysa "din ve devlet işlerinin ayrıldığı", ben din ve devlet işlerinin ayrılmasıyım. ne kadar saçma değil mi? bir felsefeyi "o benim" diyerek isim soylu kelime olarak kullanırsanız böyle saçmalarsınız işte. "ben demokrasiyim gibi" bir saçmalık. ben her insanın eşit hakkı olmasıyım demek gibi.

bir arkadaş ben laikim yerine laik kelimesinin anlamını yazarak mantıklı bir cümle kuramaz. çünkü laik kelimesinin bireysel kullanımı sadece "dinsiz" olarak kullanılır. ama laik kelimesinin asıl olan dinsiz lere verilen isim manasına karşı çıkıyorsanız nasıl isim soylu kelime olarak kullanabiliyorsunuz?

bir kavram kargaşası içinde hem dinsizim diyor fakat işinize geldimi laik demek dinsiz demek değil diye itiraz ediyorsunuz. dürüst adam olun başka şey istemem. sadece bir dinsiz ben laikim diyebilir. gidin biraz türkçe dilbilgisi öğrenin.

isim soylu kelimenin ne olduğunu öğrenin gelin sonra tartışalım.

laik kelimesi bir felsefe midir? felsefe ise hiç bir ek almadan isim olarak kullanılabilir mi? asıl sorun bu.
devlet müslüman değil insan müslümandir, ile ayni doğruluktadir.
ki devlet her bireye, hristiyan, müslüman, hindu, yahudi, alevi, azeri** ne olursa olsun eşit olmakla mükelleftir. bir yerde laiklikğin tanımı budur.
yok sistem laiklik adi altinda farkli bir inanişi halka entegre etmek istiyorsa o işin içinde bir ibnelik vardir.

devlet laikse bireyde laik olmak zorundadir; yobazliğin örneklemesidir..

bu mesaj, başliği yanlış okumamadan dolayi böyle yazılmıştır, son anda doğrusunu okumuşumdur. *
bilgi bilgidir felsefesiyle ziyan olmamasi için yolluyorum. *
bizim memlekette 'islamı ve simgelerini sevmiyorum' düşüncesindeki kişilerin kendilerine taktıkları sıfattır laiklik. bu haliyle bireyler pek tabii laik olabilir ve hatta olmuşlar bile. sınıfımda bile 'ben laik bir insanım, bana göre her yer kamusal alandır' diyen bir kız vardı mesela.
genelde yobazların kullandığı bir cümle.
en basit tarifiyle; din ve devlet işi birbirinden ayrılmaz. din olarak islamdan bahsediyorum. islam, devlet eliyle taşınmasa ibn i arabi ispanya'da doğmazdı. termodinamik olarak tariflemek gerekirse: islam adyabatik bir müessese değildir. izole bir hali yoktur yani. hele dinle devleti ayırayım demekle sadece komik olursun. kuran sayısını hatırlamadığım kadar ayette namazdan sonra zekattan bahsediyor ve zekatı tas tamam verin diyor. zekat ise sadaka değildir. devletle gayet alakalı bir kavramdır. kuran'da riba [ faiz ] külliyen haram kılınmış. bu mantıkla bakarsan devlet eliyle haram yiyoruz. zengin sayısı kadar banka var çünkü. banka ise faiz demek. islam boşanmadan , evlenmeden , verasetten , terekeden tut kadın haklarına ordan tut fuhşiyata ve cezai müeyyidelerine ordan tut...şimdi elimi tut anlaşalım: laiklik islam'ın özüne aykırıdır. islam hayattır. hayatın her zerresine her katresine işlemiştir peygamberin ( s.a.v ) gösterdiği yol.

salt kaba cümle manası ile bakarsan laiklik belki dinsizlik demek değilse bile laikliğin islamla uyuşan yanı yok. kilise - batı aydınlanması arası bir ihtilaftan doğan kavramın bize olan yansıması ne derece bereketli olabilir bana söyler misiniz? cemil meriç'in bu ülke'sinde hatırlayamadığım bir sayfada avusturyalı bir din adamı olan metternich adındaki zatın dedikleri aklıma geldi şimdi. bizim kaideler size uymaz. bizden size ekmek yok. bizim tiryaklarımız size zehir - zakkum tesiri yapar diyordu. hele dur bakalım ne zaman anlayacağız yanlışımızı. ne zaman boktan bir yoldan döneceğiz. ne zaman hakkıyla mürteci olacağız ?
evet, rte yine bir saçmalık yumurtladı denilen, olağan, her gün başımıza gelen durum.
laikliğin ne olduğumu bilmemekten ileri gelen söz öbeği. laiklik, dinin, sadece devlet işlerinde değil dünyevi hayattan da soyutlanmasıdır. dolayısıyla devlet laik olur birey laik olamaz sözü saçmalıktan, ve komiklikten ileri gitmez.
(bkz: her şey laik olsun)*
(bkz: birey laik olur mürit laik olamaz)
"laikliğin güvencesi biziz" diyerek laikliğin güvencesi olduğunu iddia edenlerin şimdilerde "laiklik karsiti eylemlerin odagi olmak" sebebiyle kapatma davasiyla yüz yüze gelmeleri sonucunda yaptıkları "çevir kazı yanmasın" niteliğindeki açıklamadir.
"laikliğin güvencesi biziz" için;
kaynak:http://www.sabah.com.tr/2...4BF9A9A54D1217D4179B.html
laikliğin tanımı ve uygulanış şekli hakkında zerre kadar fikri olmayan uydurma akıllıların karşı çıktığı gerçeklik.

laiklik bir sistemdir, yaşam biçimi değildir. ben istediğim dini yaşarım hatta hiçbir dine de mensup olmayabilirim. benim dinimin gerekliliklerini nerede ve ne şekilde yerine getireceğime bireyler karar vermez ancak buna devlet ve devlet kurumları karar verebilir.

devlet yasalar ile bana sen burada bu şartlar altında dini inancın gereği olan davranışları veya simgeleri taşıyamassın bunun sebebide yaptığın iş gereği tarafsız olman gerekliliğidir diyebilir.

ama bunu laik olduğunu iddia eden bir birey söylerse kafayı gömdümmü olduğu yere çökertirim. çünkü insanlar kendilerinden olmayanların davranış biçimlerine müdahale etmeye çok meraklıdırlar ki en bariz örneği günümüzde yaşanmaktadır.

bu sebeptendir ki bir birey ben laikliğe inanıyorum, laik sistemi destekliyorum diyebilir ama ben laikim dedimi çıkıp adama sorarlar sen kimsin ki bireylerin dinsel inançlarını yaşam şekline karışıyorsun diye sonra da sap gibi kalırsın ortada.

laiklik devletin ve devlet kurumlarının teminatı altındadır. laikliğin temel ilkeleri tehlikeye girdiğinde laikliğin savunma mekanizması devletin kurumlarını kullanarak -yargı olmadı tsk- harekete geçer ve tehlike giderilene kadar mücadele eder.