bugün

Canının yandığı kadar canım yanıyor desem
Al bak kalbim acıyor desem
Gözümden damlayan tüm yaşların sebebi aensin desem
içine düştüğün çaresizliği biliyorum devası yok desem
Geçmişe dönemem seni eskisi gibi göremem
Geçmişe dönemem sana eski sağlığını geri veremem
Hayır
Böyle yeteneklerim yok canım kardeşim
Gece yatağının kenarına oturdum
Ayağının altını bıçakla kazımışsın belki hissederim diye
Hayır bunu kabul edemiyorum
Çaresizliğine çare bulamıyorum.
Sana eski seni veremem
Sana hayatım ve hayatın boyunca sonsuz bşr sevgimi verebiliyorum sadece.
Ablalar kardeşlerini hep sever ve asla vazgeçmez.
Seni seviyorum.*
tam bir gerizekalısın. inanılmaz derecede beyin yetmezliğin var. yok neymiş seven adam sevdiği kıza nikah kıyarmışta bilmem ne bilmem ne sayın ilişki uzmanı. cahilsin işte, toplumun dayattığı kuralların altında eziliyorsun. Sanane kardeşim senin erkeğin sana nikah kıysın belki ben istemiyorum sanane ulan. zorlamı? bir erkek seninle sevgili oldu diye nikah kıymak zorunda değil, bir erkek seninle evlendiyse ömür billah sen o koca kıçını büyüt diye bakmak zorunda da değil. iki kişi birbirini seviyorsa evlenmek zorunda değil. biz birlikte yaşarız, sen yaşama ama karışma da !
zülal çok iyi arkadaşsın senin kadar iyi bir kızla tanışamam hep mutlu ol .
bitmis tukenmis hislerin guzelliklerin yerini dolduracagız önce. sonra yeni umutlara baslayacagiz, zaman gectikce daha mantikli gelecek su an deli sacmasi gelir. ama goreceksin zamanin ilacini. bu zehir olmayan tek ilac. yine ayin 17lerinde sevgili olacagiz, yine gule oynaya bilet alip kavusacagiz. birbirimize ayirdigimiz vakitler biterken uzulecegiz yine sabaha uyanma sebebi olacagiz. kocaman sirtina sarilacagim, atlayacagim izin verirsen.. ayni muhabbetleri yapmaktan bikmayacagiz yine. kolum kanadim olcaksin sana soylenmedik guzel soz birakmayacagim. bazen ayagina bile dokunmak isteyecegim sebepsiz. her yerini her sn tekrar kesfeder gibi mutlu olacagim. yaninda yine istemeyecegim uyumak her sn degerlensin isteyecegim. bir seyler izleyip gulecegiz cogunlukla opusuruz ama. ben hic inanmadim. inanmayacagim. inandiklarim bunlar. bunlari 2.kez okuyup hak verdiginde umarim yaninda olurum. cok pis sinava da calisiyorum bu arada. sen sevmezsin gucsuz kadinlari.
ne güzel adamsın sen; şefkatin, sevgin, ruhun ne güzel. hatta delirmelerin, öfken bile güzel; seni sen yapan her şey gibi.

bir insanı sevmek bir insana karışabilmek gibi gelirdi bana hep ve karışmışım gibi sana.

bunları bazen okursun, bazen okumazsın; bilmemek daha güzel benim için, bırakalım da bu gizli kalsın. ama eğer okuyorsan hayatımda olduğun bir yılı aşkın süre boyunca bir an bile pişmanlık duymadım ve her an için varlığına minnettarım. bilmiyorum, söyleme gereği duydum.

demiştim ya işte, bir insana karışabilmektir sevmek. sen anlarsın beni.
yapma be. daha çok gençsin.
Ya ben zamanında seni sevdiğim için kendimden utanıyorum. Ne iğrenç bir insanmışım.
zamana bırakırsak geçer mi kırgınlığın, kızgınlığın gibi kısa sürse keşke..
özlediğini, sevdiğini hissettiğim halde bunları senden duyamamak çok kötü yoruyor kalbimi. geçen sene bugün büyük heyecanla buluştuk ilk filmimizi izledik filmden ziyade utana utana birbirimize bakıyorduk. ilişkiye en zarar veren ben olarak geri dönüp değiştiğimi aynı hataları yapmayacağımı üstüne basa basa anlatmak istiyorum
sana mesaj yazmak istiyorum görüşelim demek istiyorum da yapamıyorum sen rica etsem arar mısın acilen.
duygularim ve mantigim arasindaki en büyük catismaydin sen. gittikten sonra bi tarafım her zaman mutlu olmani isterken diger tarafim acı cekmeni istedi hep. bu çatışmaların hepsinin sonunda da umarim değmistir gitmene umarim mutlu olmussundur dedim icimdeki tarif edilemez aciyla. ve bu ve bunun gibi bi sürü catisma hic bitmedi biliyo musun? bitmeyek belki de hic bi zaman. ama umarim gerçekten degmistir gitmene, gerçekten degmistir benim 2 bucuk yilimin hic olmasina ve gercekten mutlu olmussundur. umarim icin rahattir bunlar icin. umarim..
Seni çok seviyorum ve ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim.
Artık bana yazı falan yazmayın,

Ağlamaktan göz pınarlarım kurudu totoşlar*
senin amına koyim.
Gel bana bilmediğim bir şeyler söyle.
sen beni hak etmiyorsun. bütün gözyaşlarımdan, karın ağrılarımdan sonra, uzun süre sonra ciğerlerimden, su toplattığın ciğerlerimden gelerek söylüyorum ki: sen beni hak etmiyorsun.

neden?

çok güzel olduğumdan falan değil. sana güzellik borçlu değilim. evet sen çok güzelsin, çok fazla güzelsin. hayallere sığmayacak kadar güzelsin. bilmiyorsan bil, ama bence zaten biliyorsun.

Ego de hadi. Ama o da değil. Benim sana yaklaşmak için kendimden uzaklaştığım oldu. Kendimi senin yanında değersiz hissettim hep.

Peki neden?

Çünkü ben iyi bir insanım. Ben gerçekten iyi bir insanım. Senin ben konuşurken dikkatini vermediğin, bana sırtını döndüğün, beni yok saydığın her an beni içten içe öldürüyor. ben bunu hak etmiyorum.

sen de beni hak etmiyorsun. kendinden başka kimseyi sevemezsin. Kibir içinde güzel olan ne varsa yiyip bitirmiş.

Seni kendi haline bırakıyorum. Ben ruhumu besleyecek, mutlu olabileceğim birini hak ediyorum ve öyle biri illa ki vardır.

Bir top beze sarılıp giderken de güzel olacak mısın?
Kim bilir ne yapıyorsun şuan..

Şimdi bir mucize gerçekleşse ve istemediğim kadar zengin olsam ve tüm geçerli imkanları edinip karşına çıksam acaba bana ne tepki verirdin..

Geri dönecek olsan bile ben kapıyı kilitlerdim.
uyandırmaya uykusuzsun diye kıyamam uyuyunca ben uyuyamam. Gizlice öptüm ehehe
Bugün de yine gece oldu, bu gece de seviyorum seni. gündüzleri de seviyorum ama geceleri ayrı bi seviyorum. Artık düşünmeye daha çok vaktim var; düşündükçe de seviyorum, kafam doluyken de. Bunun yeri, zamanı, sebebi yok ya, seviyorum işte. Seviyorum derken utanıyorum aslinda ama şu an biraz doluyum, yüzüne bile haykırabilirim. Hayatımda böyle bir şey yapmamış biri olarak yapabilir miyim acaba? şu an inanıyorum. yapabilirim. ama bunun yerine uyuyup rüyalarda görmeyi, gökyüzüne bakıp yıldızlarda görmeyi, sokaklarda denk gelirim diye dolanmayı tercih ediyorum. Bunun bi tercih olduğu tartışılır aslında ama olsun, seviyorum bu halimi. Kendi kendime bağlanıp kendi kendime seni seviyorum. Sen bosver bunları, belki sevmezsin, belki sevemezsin beni. Fikirlerin belki dağları yıkar, duyguların belki beni devirir. Devirmesin, severim ben böyle yollarda seni arayan gözlerle. Yahu sever misin beni? Yoksa gelip sen mükemmel bi insansın ama.... diye başlayan cümleler mi kurarsın? Mükemmel derken; benle ilgili akıllarda donen binbir şüphe de dahil mi bu mükemmelliğe? Geçmişim de, hatalarım da, pişmanlıklarım da dahil mi? Sorumlu muyum 15 yaşımdaki hayatımdan? Zihnim karışık değil aslinda, acık ve net. Neyi istediğimi biliyorum, bildigimi fazlasıyla istiyorum. Ancak korkuyorum, ama'lı cümlelerden.. ola ki zora düşersem de sığınıyorum inandıklarima, beni hiç terketmeyene.. inşallah hiçbir zaman acı cümleler işitmem, zoruma gider sanırım.. kalırsam kimsesiz, sığınırım yine terketmeyene, terkedilmeyene.. eminim fazlasıyla kimsesiz kalırsam Rabbim alır beni de yanına...
Sürekli Açık oyluyorum ama neden mesaj atmıyorsun.

(Çaylaklar mesaj atamıyor mu)
gel seni çok özledim.
Keşke gelsen çölleri yeşertsen geriye dönüp baktığımda çektiğim her acıya deydi desem sonsuzluğa akan ırmakta beraber gitsek.
Bir işaret yeter içimdeki fırtınayı dindirmeye.
Lacivert diyorum geceye çok yakışıyor. ne dersin ?
Dediğin gibi başıma gelen her şeyi hakediyormuşum meğer. içşn rahat olsun ama belki seneye bu zamanlar yaşamıyor olacağım. Her ne kadar hiç umudum olmasa da, hakkını helal et.
Sanırım senle fikir yahut duygu paylaşamamamin en zor geldiği günlerdeyim. Bir selama bile muhtaç hissediyorum. Aşkın nesebinin, illiyetinin ateş olduğunu biliyorum, biliyordum da ama bu kadar derinde hissetmemiştim bu hisleri. Aslında biliyorum yakınsın, bir müddet içime atmalıyım evet, her şey daha güzel olacak buna da inanıyorum. Ama içime attıklarımı içimden atamıyorum, doluyorum hep. Kimi zaman kendimi kocaman, heybetli bir köşk ya da yüzyıllardır var olan bir Çınar olarak gördüğüm zamanlar da oldu. Ama nerden bilebilirdim kalpteki bir kıvılcımın kibir taslayan koca Çınarları, o heybetli Köşkleri küllere çevireceğini, yok edeceğini.. bunlar da bir imtihan ama bir şairin dediği gibi geçecek hepsi, Geçecek.. şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek.. neyse, kül oldum.. bilmiyordum bu kadar yanacağımi.. bilmiyordum bu küllerin de tüm istanbul'u kaplayacagini, her yerde seni arayacağını.. belki karlar, yağmurlar gökyüzünde uçarken indirdi beni yerin dibine. Yapıştım asfalta. Ama bir rüzgar gelecek bir gün, beni alıp tekrar gökyüzüne kavuşturacak, sana kavuşturacak.. epeyce inanıyorum yakın olduğuna, lakin oyle de demiştin ama yakın olduğun kadar nasil bu kadar uzak olabiliyosun, buna anlam veremiyorum.. ütopik değilim, samimiyetsiz değilim, seni sevmek icin bir sebebim mi olmalı? Neden mi sen? Buna bi sebep mi lazim? Vardır elbet aslinda bir sebebi ama kendim bile bilmiyorum, sana nasıl açıklayayım gökyüzünde neden küllerin uçuştuğunu.. yağmurla alaşağı olan, rüzgarla göklere çıkan bu külleri nasıl açıklayayım.. sahi sen hayalleri de pek sevmezdin.. bu nedenden hayal kurmamaya bile şartlandığım günler oldu ama ben bunu beceremiyorum. Hayalleriyle havada uçan birini belki sevmek zor geliyor sana, belki güvenmek zor geliyor.. gerçek hayatta bir şeyi başaramamış ama zihin dünyasında ütopyaları olan birine inanmak belki zor evet.. bu kara günlerde aydınlık kardan da gelmedi hiçbir sabah.. ama inanıyorum kardan gelmese rüzgardan gelecek, rüzgardan gelmese ağaçlar çiçek açarken gelecek aydınlık.. sevdiğimiz yemyeşil elmalarla gelecek...