bugün

yaşanacak yastır.
yaşanmalıdır.

ihtiyaçtır.
tabiatın kanunudur.

dinlenir, yoldaşlık yapılır.

teselli nafiledir.

"gerçek acıyı yaşayanlar teselli etmezler, yalnızca kendilerinin hissetmediği acıları çekenleri teselli edebilirler. "

william shakespeare.
ayna grubuna ve yaptığı şarkılara kıl olmama rağmen bir klibinde yaşanmış gösterilen ânı aklıma getiren başlıktır.
söyle ki:
acı çeken esas oğlan bir masada oturmuş morali bozuk takılmaktadır. yanındaki teselli amaçlı bulunan arkadaşı ise sessiz sessiz yanında yer almaktadır. esas oğlan sıkılır ve ayağa kalkar nereye gittiği önemsiz bir modla. diğer arkadaşı ise ki bana kalırsa önemli olan bu kısım,tek kelime etmeden sessizliğine bağlı bir şekilde esas oğlanın arkasından yol almaya başlar.

simdi gözünüzde canlandırdığınız veya ismini hatırlamadığım klibi izleyen arkadaşların hatırına gelen ve/veya hatırına gelmesi gereken sahnenin ana fikri şudur:
önemli olan kötü günde yanında yer almaktır. faydası olmayacağını bildiği cümleleri söylemenin lüzümü yoktur. örneğin: takma be abi ,aman boşverrr gibi...
yok benim cümlelerim her türlü faydalıdır benim bildiğim şeyleri bu angut düşünemez diyorsanız o başka...
son olarak iyi bir şeydir,önemlidir ve gereklidir. deneyin yalnızlığınız hafifler...
aslında genelde arkadaşını teselli ederken, biraz da kendini teselli edersin...

kendi acılarını sarmaya; biraz daha gerçekçi olayım arkadaşınla birlikte kendini kandırmaya çalışırsın. ve onu asla teselli edemezsin netice. hadi yine gerçekçi olayım kendini de teselli edemezsin. sadece kandırırsın.

ne desen kar etmez çünkü. 'abi çivi çiviyi söker' dersin, 'çivi çiviyi söker ama zarar verir, eskisi gibi olur mu?' der.
'zaman her şeyin ilacıdır' dersin. 'doğru ama bekleyebilemek ne mümkün?' der.
'bi sus amınakoyim, iç şu rakını konuşma, unut olum' dersin. 'sen unuttun mu ya..am der.'

bi sen dersin bi o der.

ömür böyle geçer...
aşk acısı çeken arkadaş alınır, içkiyle bi güzel sulanır, ağlaması çekilir, anlattıkları dinlenir.. ve söylenmesi gereken söz söylenir;

(bkz: sana kız mı yok)
- gel abi bir büyüğe soralım.

(bkz: 70 cl lik rakı)
teselli çabalarının boşa gideceği aşikar olan bir durumdur.zira genel olarak böyle anlarda aşk acısı çeken abdullah'ın derdi teselli olmak değil içinde bulunduğu durumu daha dramatik bir hale getirmek için çabalamak olmaktadır.hem bunun teselli eden-teselli olan ilişkisi bağlamında sonuca götürecek bir tarafı da yoktur.bir aşk başlar bir aşk biter ve kişi acı hanesine yazılan kadar acıyı çeker ve azad edilir işkencesinden.
kutsal delikanlılık kitabına göre 6 bira almanızı gerektiren mali sıkıntılara sebep olacak olan eylemdir.
kardeşlerimin benim üzerimde uyguladıkları eylem...

valla bön bön dinliyorlar beni, bazen tekme tokat girecekler diye korkmuyor da değilim hani*.yok yok sağolsunlar dinlerler, derdimi paylaşırlar. ama ben de az çekmedim şerefsizleri.*
ilk etapta amacınız, acı çeken arkadaşınıza, tüm içtenliğinizle destek olmak olan eylemdir. önce onu dinlersiniz, dinlersiniz, dinlersiniz baktınız bant habire başa sarıyor bir yolunu bulup araya girer ve mantıklı açıklamalar yapıp onun acısını bir an olsun hafifleticeğini düşünürsünüz (aşk acısı çeken birine mantıktan bahsetmenin de hiç bir yararı olmadığını tecrübe ederek) nihayetinde sizin söyleyecekleriniz biter ve yardımcı olmanın verdiği iç huzurla, onun ağzından çıkacak ve az da olsa rahatlamış olduğunu düşündüğünüz sözleri duymayı ümit ederken, ne yazık ki bant tekrar başa sarar ve saatler ilerlediğinzde ve siz aynı bandı bilmem kaçıncı kez dinlediğinizde, bir an önce oradan sıvışma yolları arar bulursunuz kendinizi. onun amacı kendisine nasihat edilmesi değil, sadece konuşmak ve içini dökmektir. boşuna kendinizi paralamayın, o sırada onun sizi duyduğu filan yoktur sadece dinliyormuş gibi yapar o kadar. (tecrübeyle sabittir.) arkadaşınızı çok seviyorsanız değer.
işkencedir. nefret ederim.

çok yakın arkadaş dışında kimse bunu yaptıramaz bana. en fazla "sana kız/adam mı yok?" gibi en yaratıcı cümlemi kullanır çekilirim.

mümkünse acınızı şu köşede sessizce çekin.
lafin donup dolasip gelecegi nokta bellidir.

(bkz: siktir et)
son iki üç gündür yapmakta olduğum eylem. ben böyle zamanlarda hiç bişey diyemiyorum. hiç iyi teselli edemiyorum insanları. sonuçta bi acı çekiyo ve o acı ben ne söylersem söyleyeyim eksilmeyecek ya da hafiflemeyecek ama bişey de söylemem lazım o durumda. off çok zor.
karşınızda kalbinizi kanatırcasına ağlayan bir insanı, teselli etmeye çalışmaktır bazen.

ne söylediğinizi bilmeden, gözyaşlarını dindirmek için masum yalanlar söylemektir...

ayaklarını anne karnındaki bebek gibi karnına çeken hıçkıra hıçkıra ağlayan can yarısının gözyaşlarını silmektir,

o yatakta daha önce yatmış kendinizi hatırlamaktır belkide...

en savunmasız ve en çaresiz zamanda çıkmıştır karşısına arkadaşınızın, yaşanması imkanızdır ya, yataklara düşmüştür...

acılarını dindirmeye çalışmışsınızdır,

hikayeler anlatmışsınızdır,

güldürememişsinizdir ağlayan yüzünü,

hayat demişsinizdir,

"inanılması zor olanlar bile gerçekleşebilir bir gün ve mucizelere inanmaktır hayatı yaşanılır kılan ".

gülümsemiştir,

ama gözyaşları dinmek bilmemiştir,

ve sonunda

Sımsıkı sarılmışsınızdır ona,

Belkide aşka malup olmuş kendinize...



çünkü aşk sarsar,
çünkü aşk acıtır,
çünkü aşk kanatır,
çünkü aşk hasta eder adamı...!
* * *
(bkz: montla sıç)
dış ses:kanka sana kız mı yok sen daha iyilerine layıksın.
iç ses:yeter bi sus aq.