bugün

teselli çabalarının boşa gideceği aşikar olan bir durumdur.zira genel olarak böyle anlarda aşk acısı çeken abdullah'ın derdi teselli olmak değil içinde bulunduğu durumu daha dramatik bir hale getirmek için çabalamak olmaktadır.hem bunun teselli eden-teselli olan ilişkisi bağlamında sonuca götürecek bir tarafı da yoktur.bir aşk başlar bir aşk biter ve kişi acı hanesine yazılan kadar acıyı çeker ve azad edilir işkencesinden.
kardeşlerimin benim üzerimde uyguladıkları eylem...

valla bön bön dinliyorlar beni, bazen tekme tokat girecekler diye korkmuyor da değilim hani*.yok yok sağolsunlar dinlerler, derdimi paylaşırlar. ama ben de az çekmedim şerefsizleri.*
kutsal delikanlılık kitabına göre 6 bira almanızı gerektiren mali sıkıntılara sebep olacak olan eylemdir.
eğer bu arkadaş karşı cinstense, ne hikmetse sonucu %94.43 ihtimalle bu arkadaşa yazılmanıza sebep olan durum. karşıdan ret cevabı almanız da bir o kadar olağandır.
hiçbir b*ka yaramıyacağı için gereksiz eylem... + (bkz: #1560393)
umutsuz bir şekilde aşka düşmüş arkadaşını hem içip hem hıçkırırarak anlattığı derdini dinlemek, elinden geldiğince ona moral vermeye çalışmak. bir taraftan 'allah belanı versin hayvan herif' diyerek esasoğlanın kulaklarını çınlatmak. içkinin dozunu kaçıran arkadaşın alkol komasına girmemesi için dua etmek. alkol komasına girmeyen fakat ciddi depresyon yaşayan arkadaşın bu seferde kendıne bişi yapmaması için dua etmek. bu korkudan dolayı arkadaşın 1 dak. bile yanından ayrılmasına izin vermemek. okulda esasoğlan hayvanıyla karşılaştığında arkadaşı 'çok mutlu' moduna sokmaya çalışmak....
sonra da bu arkdaştan esaslı bir kazık yemek.
gerçek arkadaş olduğunu gösterme zamanıdır.
akabinde, aşk acısı çeken arkadaşı teselli eden arkadaşı teselli etmeye varacak olan eylemler zinciri.
neymiş?
imkansızmış.
oluruna bırakmalı, olmadı olabildiğince hayatın içine çekmeye çalışmalı. gerçi bu da kolay değildir teselli edilme çabasında olunan arkadaş olmadık anlarda, olmadık muhabbetlerde bile konuyu gene oraya getirecektir.
gereksiz eylemdir. çünkü bir sözcük aşk acısını dindirmez.
Bu tip durumlarda teselli edilecek kişiyi namuslu(!) bir bayana emanet edip teselli etmesini sağlamak görülmüş en etkili yöntemdir.
yaa! bos ver olm ya baska kızmı kalmadı elını sallasan ellisı kafana taktıgın seye bak.
Boşa kürek çekmek, boşa çene yormak, boşa zaman harcamaktır. Aşk acısı çeken arkadaşa ne desen boştur.
Şu anda çok ihtiyacım olan yardımsever vatandaşın yapabileceği en iyi eylemdir.
aşk acısı çeken arkadaş alınır, içkiyle bi güzel sulanır, ağlaması çekilir, anlattıkları dinlenir.. ve söylenmesi gereken söz söylenir;

(bkz: sana kız mı yok)
tek yolu para verip evde tek ba$ına içmesini sağlamaktır. ondan önceeve gidilip, sevgilinin daha önce yaptığı kötü ya da yanlı$ $eyleri ortaya koymak, * acıyı hafifletecektir. fakat kesinlikle erki$i tek ba$ına bırakılmalıdır. insan bazen sadece kendisi görerek anlar. o sırada ona yüzlerce kız ya da erkek getirseniz iflah olmayacak, sizi de zor durumda bırakacaktır. kendi kendisine atlatması için zamana bırakılmalıdır. püf noktası ise, "unuttun mu?" ya da "moralin nasıl?" gibi sorular sormamaktır. bu acıyı tekerrür ettirecek, açık yaraya tuz basacaktır. ayrıca söz konusu atlatma zamanı içerisinde ayrılınan ki$iyle duygusal hezeyanda olan ki$i aynı ortama sokulmaması içi çaba gösterilmelidir. ayrılık sonrası kar$ısındakinin üzüldüğünü gören her ki$i, içten içe ağlasa bile kar$ısındakine bunun tam tersini hissettirecektir.
deveye hendek atlatma durumudur. oturursun, adamı dinlersin bi güzel sora öğütler verirsin kendince. eleman gaza gelir haklısın der. sora bi msj yada tlfon gelir. adam yine dağılır. en iyi aşk acısı çeken arkadaşınızı dövmek ve can acısını tattırmak olacaktır.
(bkz: kelin ilaci olsa kendi basina surer)
zor zanaattir! eğer konu aşksa karşıdaki insanında o acıyı en az bir kere çekmiş olması gerekir! yoksa fayda etmez en güzel cümleler!
ilk etapta amacınız, acı çeken arkadaşınıza, tüm içtenliğinizle destek olmak olan eylemdir. önce onu dinlersiniz, dinlersiniz, dinlersiniz baktınız bant habire başa sarıyor bir yolunu bulup araya girer ve mantıklı açıklamalar yapıp onun acısını bir an olsun hafifleticeğini düşünürsünüz (aşk acısı çeken birine mantıktan bahsetmenin de hiç bir yararı olmadığını tecrübe ederek) nihayetinde sizin söyleyecekleriniz biter ve yardımcı olmanın verdiği iç huzurla, onun ağzından çıkacak ve az da olsa rahatlamış olduğunu düşündüğünüz sözleri duymayı ümit ederken, ne yazık ki bant tekrar başa sarar ve saatler ilerlediğinzde ve siz aynı bandı bilmem kaçıncı kez dinlediğinizde, bir an önce oradan sıvışma yolları arar bulursunuz kendinizi. onun amacı kendisine nasihat edilmesi değil, sadece konuşmak ve içini dökmektir. boşuna kendinizi paralamayın, o sırada onun sizi duyduğu filan yoktur sadece dinliyormuş gibi yapar o kadar. (tecrübeyle sabittir.) arkadaşınızı çok seviyorsanız değer.
ayna grubuna ve yaptığı şarkılara kıl olmama rağmen bir klibinde yaşanmış gösterilen ânı aklıma getiren başlıktır.
söyle ki:
acı çeken esas oğlan bir masada oturmuş morali bozuk takılmaktadır. yanındaki teselli amaçlı bulunan arkadaşı ise sessiz sessiz yanında yer almaktadır. esas oğlan sıkılır ve ayağa kalkar nereye gittiği önemsiz bir modla. diğer arkadaşı ise ki bana kalırsa önemli olan bu kısım,tek kelime etmeden sessizliğine bağlı bir şekilde esas oğlanın arkasından yol almaya başlar.

simdi gözünüzde canlandırdığınız veya ismini hatırlamadığım klibi izleyen arkadaşların hatırına gelen ve/veya hatırına gelmesi gereken sahnenin ana fikri şudur:
önemli olan kötü günde yanında yer almaktır. faydası olmayacağını bildiği cümleleri söylemenin lüzümü yoktur. örneğin: takma be abi ,aman boşverrr gibi...
yok benim cümlelerim her türlü faydalıdır benim bildiğim şeyleri bu angut düşünemez diyorsanız o başka...
son olarak iyi bir şeydir,önemlidir ve gereklidir. deneyin yalnızlığınız hafifler...
teselli edemezsiniz! yoktur böyle birşey!
en iyisi mi siz gidin evinize, alın bir film izlemeye koyulun..
acılar paylaşıldıkça azalır doğrudur ama, aşk acısı bir istisna..
çünkü o aşk yaşanırken bir üçüncü kişi yoktur izleyen.
sadece o iki kişi bilir yaşananlar ve onlar anlarlar olanları..

bırakmalı insanı kendi haline. en güzeli kabuk bağlamasını beklemektir..
imkansız gibi görünebilen,fakat bir o kadar da yaratıcı bir eyleme dönüşebilen bir aktivitedir. Şöyle ki bir yerden sonra karşılıklı komplo teorisi ne başlanır ve saatlerce süren teselli eylemi birdenbire plan program ve mantığa döndürülebilir.
kendin söyle kendin işt durumudur. Kendini kaptırıp saatlerce konuşursun, o olduğu yerde kalmıştır aynı sorular aynı yakınma sabır çekerek dinlersin dinlersin dinlersin bana bişey söyle der sinirlenirsin bu böyle sürüp gider enkısa zamanda normale dönmesini ondan çok istersin böyle brini dinlemek çok yorucu bir iştir küçük çaplı bir savaştır.Bunu huy edinenleri hayattan çıkarmak lazımdır
-kardeş başkasını bulursun takma..
insanın başına olsa olsa baya büyük bir günah işlediğinde gelebilecek hadise. şöyle ki siz "üzme kendini" dersiniz "sen olsan üzülmez msn" der. "başkasını bulursun" dersiniz "ben başkasını değil onu istiyorum" der. "şimdi üzül ama bir hafta sonra güleceksin" dersiniz "hayır gülmicem" der. ne söylerseniz söyleyin hep karamsar olacaktır. mümkün mertebe uzak durun. "ben burdayım canım ihtiyacın olursa konuşmaya açığım" deyin. siz de kurtulun o da kurtulsun.