bugün

yanlız mutsuz ve üzgün olduğunuzda içinizi dökebileceğiniz birinin yanınıza olmaması durumudur. insan bazen başını koyup saatlerce ağlayacağı birini arar ama bulamaz işte insan öye anlarda yanlzılığını daha iyi anlar.
tek başına yaşamanın verdiği en büyük sıkıntılardan birisidir. zaten 2 tane dost bildiğin insan vardır onlarda farklı şehirlerdedir. an gelir sıkıntın artar telefon edersin dertleşirsin ama elbet biter o telefon görüşmesi ve anlatamayacağın şeyler dert olur bu sefer. içinden kaldın gene bir başına diye söylenirsin. buzdolabına yönelirsin biraz peynir, biraz kavun ve rakı yetişir imdadına. sanat musukisi eşliğinde başlarsın düşünmeye derin derin.
yalnızlığın eyleme dökülmüş hali.
yalnızlığın tokat gibi surata çarpmasıdır. insanın kötü gün dostu aradığında en iyi dostunun aslında yalnızlığının olduğunu anladığı anlardır.
acizliğin aslında kendi içinde olduğunu fark ettiğin andır. ne ağlıyorsun, neye ağlıyorsun diye sorarlar adama. üzülmek, ağlamak bireyin kendini ilgilendiren bir şeydir, ağlamak zaten yalnız yapılan, yapılacak bir şeydir. aynalara ağlayın, şarkılara ağlayın, omuz olun ama omuz arayan baş olmayın. yaşamak böyle bir şeydir, sen dimdik ayakta olacaksın ki omuzlar sen eğrildikçe seni düzeltecek. sen adam olacaksın ki ağladığını senden başka kimse bilemeyecek.
(bkz: her türlü geniş omuz)
(bkz: gelin ağlayın anam)
(bkz: yalnızlığın anlaşıldığı anlar)
(bkz: yalnızlık yorar insanı)
her derdi paylaşacak ayrı arkadaşlar vardır. bu derdi paylaşacak arkadaşın eksikliğini hissetmektir.
güzel günlerde ağlayacak bir omuz edinme çalışmalarının aksatıldığını gösteren bir durumdur. barışta savaşa hazırlanmak en akıllıca yoldur. yumurta kapıya dayandıktan sonra bana benden başka dost yok terennümleri acil çıkış kapısı gibi ok işaretinin önünde durur.
odaya kapanıp tek başına ağlamak ile sonuçlanacak eylemdir.
tıpda omuzsuzluk sendromu diye geçen hadise çok zordur en iyi çözümü uyuyup rüyada bir omuzda ağlamaktır. tabi uyursan
insanın yanlızlığının yüzüne bir tokat gibi vurduğunun göstergesidir. ağlasanızda sesinizi duyan derdini soran olmaz. yanlzısınız ve yanlızlık kimseyle paylaşılmaz. ötesi yoktur. etrafa bakarsınız kalabalıktır belki ama siz herkese herşeye yabancısınızdır. etraftaki mutlu arkadaşlarıyla olan insanları gördükçe keşkeler çekersiniz ama keşkeler geçen zamanı geri getirmez.
her zaman kendi omuzunuza güvenmeniz gerektiğini haykıran durumdur. yalnızlık öğrenilmelidir. çünkü her zaman yalnız kalma ihtimalimiz vardır.
çevresindeki herkesi hoyratça incitip kendisinden uzaklaştıran insanların başına gelmesi kaçınılmaz olan durum.
yalnızsındır. annene ve en yakın arkdaşına açılamamışsındır. kollarını dizlerinini bükerek birleştirdikten sonra kendi omzunda ağlamaya başlarsın.
insanın yanlızlığının yüzüne bir tokat gibi vurduğunun göstergesidir. ağlasanızda sesinizi duyan derdini soran olmaz. yanlzısınız ve yanlızlık kimseyle paylaşılmaz. ötesi yoktur. etrafa bakarsınız kalabalıktır belki ama siz herkese herşeye yabancısınızdır. etraftaki mutlu arkadaşlarıyla olan insanları gördükçe keşkeler çekersiniz ama keşkeler geçen zamanı geri getirmez.
düşerken tutunacak dal bulamamak gibidir .
hayattaki en çaresiz anlardan birisidir.
akabinde "ben nerede hata yaptım?" sorusu sorulmalıdır.
(bkz: yalnızlığa dayadım sırtımı)
ağlanacak konuya üzülmekten daha beterdir. ağlamamıza sebep olanlar gelip geçer,bir şekilde unutulur. ama zor günlerinde sana destek verecek,yanında olacak birinin olmaması tarif edilemezdir.
ağlayamamayı ve mütemadiyen sivilceleri beraber getirir.
bir kez daha yastıklara gömülmekle sonuçlanır.
asıl derdi unutup birde bunun için pöğkürmektir,isyan etmektir,tüm olan olmayan omuzlara lanet okumaktır.