bugün
- icardi1905'in sözlüğü bozması18
- bik bik için diktiğim şort17
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu11
- ali koç9
- yorgun mermi10
- doğum gününde hatırlanmamak8
- sözlükte artık kızlar teklif edecek10
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü18
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- sözlüğe kız getirmek10
- bir erkeği cezbeden şeyler8
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız11
- libido düşmesi8
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
27 Ekim 1976, Diyarbakır' ın Kulp kasabası doğumlu şair ve yazardır. Dicle Üniversitesi, Biyoloji bölümü mezunudur. Mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmış ve çeşitli dergiler ile gazetelerde şiir ve yazıları yayınlanmıştır.
diyarbakır'dan yayın hayatına merhaba diyen aylık sanat ve edebiyat koleksiyonu dergisi palto'nun yazı işleri müdürlüğünü yapan şair. şiir üşümesin diye çıkmış bir dergi olarak tanıtıyorlar kendilerini.
Sakızköy Günceleri adlı kitabında öğretmenlik günlerini anlatır ki oldukça sürükleyici ve duru bir söyleyişi vardır.
2009 metin altıok şiir ödülünü alan şairimiz.
dilindeki derinlik, ruhunu sızlatan titreyişle birleşerek metinleşir. kolay rastlanmayacak bir üslup ustasıdır.
Saatlerdir Yağıyor Eylül
saatlerdir yağıyor eylül
bulutun mavi uçurumun yaşamak gibi
ağır damlalarıyla iniyor toprağa
saatlerdir yağıyor eylül
çılgınca toprağı demleyecek birazdan
o ıslak kokacak
saçların her gün gibi yenibaştan
saatlerdir yağıyor eylül
düşüyoruz utanmadan
sonra iğrenmeden üşüyoruz
ırmak kabarıyor
ölüm açıyor ekmek gibi bölüşüyoruz
saatlerdir yağıyor eylül
seni diyorum kendime denklediğim
aydınlık bir sokak gibi içime işlediğim
gün uyuduğunda filiz unuttuğunda büyümeyi
vurgun yemiş bir bacak gibi inatla
kendime eklediğim seni düşünmek
kalbimin dört odasında ülke büyütmek
saatlerdir yağıyor eylül
saatlerdir omuzlayarak bütün yalnızlığımı
ıslanalım diyorum yaprağa
tarla kuşuna toprağa biraz eksik biraz tortu biraz kül
saatlerdir yağıyor çünkü
bulutun mavi uçurumun yaşamak gibi
ağır damlalarıyla eylül
Azad Ziya Eren
Uzak Tanık
uzak tanıklarıyız
kulağımızda seken hayatların ...
matarasında damlasız
çöllere serilmiş adamlardık
gözlerinin ferine bu şehrin
yeni surlar dikmeye sevdalandık
demirci zırhlarımıza giydirdik sabrı
kalkanlarımıza çığlıklar sürdük de
sıyrılamadık yüzümüzdeki esmer lekelerden
tanıklarıydık uzak cinayetlerin
görülmeyen
gömülmeyen cesetlere ağlattık gözlerimizi
uzak durdu sıcaklığı yeminli dillerin
şehirler batıyordu
şehrimiz, batacağı sabaha geceden bakıyordu
duyulmuyordu içimizdeki matem
metamatiksel kaoslardan
içimizde zenci bir ülke kara kara düşünüyordu!
madem duyulmuyorduk
bağırmalıydık katılmalıydık
da katlanmamalıydık demek
sesimiz uzak tanıklarımızda ses mi buluyordu?
Azad Ziya Eren
Saatlerdir Yağıyor Eylül
saatlerdir yağıyor eylül
bulutun mavi uçurumun yaşamak gibi
ağır damlalarıyla iniyor toprağa
saatlerdir yağıyor eylül
çılgınca toprağı demleyecek birazdan
o ıslak kokacak
saçların her gün gibi yenibaştan
saatlerdir yağıyor eylül
düşüyoruz utanmadan
sonra iğrenmeden üşüyoruz
ırmak kabarıyor
ölüm açıyor ekmek gibi bölüşüyoruz
saatlerdir yağıyor eylül
seni diyorum kendime denklediğim
aydınlık bir sokak gibi içime işlediğim
gün uyuduğunda filiz unuttuğunda büyümeyi
vurgun yemiş bir bacak gibi inatla
kendime eklediğim seni düşünmek
kalbimin dört odasında ülke büyütmek
saatlerdir yağıyor eylül
saatlerdir omuzlayarak bütün yalnızlığımı
ıslanalım diyorum yaprağa
tarla kuşuna toprağa biraz eksik biraz tortu biraz kül
saatlerdir yağıyor çünkü
bulutun mavi uçurumun yaşamak gibi
ağır damlalarıyla eylül
Azad Ziya Eren
Uzak Tanık
uzak tanıklarıyız
kulağımızda seken hayatların ...
matarasında damlasız
çöllere serilmiş adamlardık
gözlerinin ferine bu şehrin
yeni surlar dikmeye sevdalandık
demirci zırhlarımıza giydirdik sabrı
kalkanlarımıza çığlıklar sürdük de
sıyrılamadık yüzümüzdeki esmer lekelerden
tanıklarıydık uzak cinayetlerin
görülmeyen
gömülmeyen cesetlere ağlattık gözlerimizi
uzak durdu sıcaklığı yeminli dillerin
şehirler batıyordu
şehrimiz, batacağı sabaha geceden bakıyordu
duyulmuyordu içimizdeki matem
metamatiksel kaoslardan
içimizde zenci bir ülke kara kara düşünüyordu!
madem duyulmuyorduk
bağırmalıydık katılmalıydık
da katlanmamalıydık demek
sesimiz uzak tanıklarımızda ses mi buluyordu?
Azad Ziya Eren
Noktürn Yayınlarından Temmuz 2012 tarihinden itibaren satışa sunulacak olan Yitik Baykuş kitabının şairidir. Enis Baturun belki de ilk kez, bir şiir kitabının arka kapak yazısını yazarak, destek vermekten çekinmediği, sıkı şairdir.
Azâd Ziya Eren, edebiyatımıza kalıcı bir göktaşı gibi girdiğinde ilk okurlarından biri oldum. Şiirleriyle benzersiz bir kozmografya kuruşundaki cüreti, düzyazısındaki atak ve susuz yaklaşımı o gün bugün hayranlıkla izliyorum. Biribiri ardına gelen kitapları ilk şiirindeki, ilk yazısındaki büyük vaadı şimdiden doğruladı. Böyle baykuş sesi duyulmamıştır.
Azâd Ziya Eren, edebiyatımıza kalıcı bir göktaşı gibi girdiğinde ilk okurlarından biri oldum. Şiirleriyle benzersiz bir kozmografya kuruşundaki cüreti, düzyazısındaki atak ve susuz yaklaşımı o gün bugün hayranlıkla izliyorum. Biribiri ardına gelen kitapları ilk şiirindeki, ilk yazısındaki büyük vaadı şimdiden doğruladı. Böyle baykuş sesi duyulmamıştır.
"sevgili olup yara alıp hüzün akıp
devrilmeden arınmaktı
ateşte kor olup bitmekti dileğim
hayatın köpüksüz ve
huzurlu olduğu bir durgunlukta
ani bastıran yağmurla gelen günün
ilk ıslaklığına yenilmek."
devrilmeden arınmaktı
ateşte kor olup bitmekti dileğim
hayatın köpüksüz ve
huzurlu olduğu bir durgunlukta
ani bastıran yağmurla gelen günün
ilk ıslaklığına yenilmek."
"Sana korkunç sırlar değil yalnız sızılar bırakırım gece nehirlerinde yıkanmış..." dizesini sahibi diyarbakırlı şair.
güncel Önemli Başlıklar