bugün

türkiye cumhuriyeti'nin 58., 59. ve 60. hükümetlerini, adalet ve kalkınma partisi'nin tek başına kurmasından dolayı, bu hükümetlerin hepsi, akp hükümeti olarak adlandırılır.
halk iradesinden dem vurup, demokrasiden dem vurup, seçilmişlikten dem vurup, kendilerinin seçmediği kişileri indirmek için ellerinden geleni artlarına koymayan hükümetler topluluğudur.

spor branşlarının ne kadar federasyonu varsa ele geçirmek için mücadele verildi, gençlik spor genel müdürü mehmet atalay, akp'nin memuru olduğundan, bütün federasyonlarda akp'ye yakın adayın seçilmesi için canla başla uğraştı, federasyonlar biat ettirilmek için uğraşıldı.

en çirkini ise, futbol federasyonu'nda gerçekleşti ve gerçekleşmekte. haluk ulusoy iyidir, kötüdür bna göre kötü yanları iyiliğinden daha fazla ancak, burada seçim sürecine bakın! babaları eleştirin, kirliliklerini ortaya çıkarın, muhalefet edin ancak aklınızca darbe yapmayın.

haluk ulusoy'u yıkmak için elinden geleni ardına koymadı akp, levent bıçakçı geldi, yasaya "iki kere başkanlık yapan bir daha yapamaz" diye madee eklendi, kamu yararı gözetilmedi, haluk ulusoy'un adaylığı engellenmek istendi, yargı bu kararı iptal etti, bir seçim süreci yaşandı, sakaryaspor başkanı alenen basın önünde açıklama yaptı, "büyük baskı var üzerimde, eğer seçime girip haluk ulusoy'a oy atarsam, belediye başkanıma karşı gelmiş olacağım, ulusoy'a oy atmazsam kendime ihanet etmiş olacağım, bu yüzden hem başkanlıktan hem de delegelikten istifa ediyorum" dedi. ne yaptı dönemin içişleri bakanı? hiç. hani soruşturma? yok. ne kadar akpli belediye varsa, şehir takımlarının delegeleri ulusoy'a muhalefet etmesi telkin değil, emrediliyor, desteği çekeriz deniliyor. denizlispor başkanı ali ipek, iyidir-kötüdür o ayrı, haluk ulusoycu olduğu için, denizli belediyesi, takıma destek vermiyor. bugün yine sarıyer başkanı istifa etti, isim de verdi, ama kimse yalanlamıyor, "ben bu adama oy atma arkadaş demedim" demiyor. sarıyer neresi, giresun neresi? ama giresun belediye başkanı adamı arayıp, seçim isteyin, ulusoy'u devirelim diyor. ulan sen git önce şehrin için çalış?

federasyonu kayyuma iten kim? kayserispor ve istanbul büyükşehir belediyespor. siyasetin hiç olmadığı iki takım(!) değil mi?

spor bakanı başesgioğlu da konuşuyor, "biz dedik ki, seçiminizi yapın biz çekiliyoruz artık futbol sizin dedik" çıkar yasanı, geçici madde ekleyip, seçim istemek neyin nesi? çıkar yasayı, yasa güzel tamam da, ne bu acele, seçim normal süresinde yapılsın. her 3 ayda bir ulusoy'u devirme çabaları. şehir takımları belediyelerin baskısı altında, ondan sonra "seçilmişler" sen önce kendinden başka seçilmişlere de bir saygı duy hele.

yine başladı ulusoy'u devirme çabaları, bu defa muvaffak olunacak, çünkü önceki seçimde trabzon ve beşiktaş kilit rol oynamıştı, şimdi trabzon'a yeni stad, beşiktaş'ın stad projesine onay, galatasaray zaten aslantepe olayından yırttı, fenerbahçe ezelden muhalif ulusoy'a.. herkesin ağzına balı çal, ulusoy'u devir.

demokrasi hepimize lazım, kendine olunca var, kendine olmayınca diktatorya ne kadar güzel kuşlar, vapurlar falan?
"belediyelere kaynak aktarıyoruz" cümlesiyle halkın sırtına yeni dolaylı vergiler yükleyecek olan hükümettir.

deli dumrul bile sanıyoruz daha insaflıydı en azından haykırarak zorbalığını gösteriyordu, bu hükümet sinsice zorbalık yapıyor.

yeni tasarıya göre; belediyeler otel, motel, pansiyon ve tatil köylerinden günlük konaklama ücretinin %3'ü oranında vergi alacak. sokağa ve caddeye park edilen araçlardan vergi alınacak. buna göre, her taşıt için saatte 2 ytl, günlük 7 ytl geçici kullanım harcı ödenecek. belediyeler; elektrik, doğalgaz, lpg tüketenlerden satış bedeli üzerinden vergi alacak. ilan ve reklam vergileri de artacak. her türlü eğleneceden de belediyeler, gelir sağlayacak. biletle girilen konser, at yarışı, sirk gibi yerlerden alınacak verginin oranı %10 olacak.

tabi bu üstteki vergi iş yerleridnen değil, vatandaştan alınacak. yani her şeye fark ettirmeden zam oturtulacak.

ayrıca; ekmeğe, doğalgaza ve elektriğe yeni zamlar bekleniyor.

bu zamlardan şikayet eden akp'ye oy vermiş vatandaşıma "iyi oldu" demekten başka bir şey demiyorum.

ayrıca, ilginç bir bakana sahiptir. zafer çağlayan enflasyonun yükselmesini merkez bankası'na atmıştır. merkez bankası'nın enflasyonun yükselmesinde baş sorumlu olduğunu belirtmiştir.

böylesine ilginç bir hükümettir. başbakanı borsa 60.000'e dayandığında "bu ak parti hükümeti'nin başarısıdır" der, borsa 42.000'lere düşünce de "bu dış dalgalanmalara bağlı bir sonuçtur" der.

enflasyon kağıt üzerinde düşünce "bu hükümetin başarısıdır" olur, enflasyon yükselince de "merkez bankası'nın sorumluluğundadır bu" olur.

ekonomik krizle başımız bir dönsün hele.

11 eylül sonrası dünyada büyümeyen ekonomi hemen hemen yoktur, dünyadaki likidite bolluğunda üstelik haraç mezat ne kadar kar eden para kazanan kurum, kuruluş varsa satıp üzerine "ekonomiyi biz büyüttük" denilmesi komik. eğer ekonomiyi siz büyütmüşseniz, borsayı siz çıkarmışsanız, enflasyonu siz düşürmüşseniz şu anki taban tabana zıt tablonun da tek sorumlusu sizsiniz. ha diyorsanız ki, reddi miras yani her ikisini de ben yapmadım, o zaman orada ne işiniz var?

gerçi haklısınız, siz olmasanız rizeli müteahhitler nasıl ihale alacak, siz olmasanız enerjide nasıl dışa bağımlı olacağız, siz olmasanız bop'un işleme süreci nasıl hızlanacak, siz olmasanız kıbrıs nasıl verilecek, siz olmasanız nasıl petrolümüzü brezilyanın "ulusal" petrol şirketi çıkaracak, siz olmasanız kuzey ırak'ta bir taşeron devlet nasıl kurulacak, siz olmasanız birçok devlet nasıl sözde ermeni soykırımını tanıyacak, siz olmasanız sami ofer gibi adamlar nasıl binlerce dönüm toprak alacak, siz olmasanız nasıl ab ve abd kuklası olacağız, siz olmasanız nasıl iç-dış borç toplamı %100'ün üzerinde bir artış gösterecek, siz olmasanız halk nasıl fakirleştirilip sadaka politikası izlenecek, siz olmasanız?

evet siz olmasanız?
gelmiş geçmiş en iyi hükümettir.
hangi banka hortumlandı?
hangi çiçek sulandı?
hangi trilyon kayboldu?
hangi gazete yada tv kapatıldı?
lütfen arkadaşlar nankör olmayın.
gelmiş geçmiş en iyi satan hükümettir...

bankaların %55'i neden yabancının elinde?
hangi firmalar son 5,5 yılda milyar dolarlık oldu?
hangi trilyon kimlerin cebine gitti -iett arazisini 105 milyon dolara satmak isteyenler kimlerdi?-
hangi gazete ya da tv devlet bankalarından borç verilerek yandaş firmaya peşkeş çekilircesine devredildi?

bu kadar gözü bağlı olmayın...
yıkılsın yıkılasıca diye en hafif şekliyle beddua edilesi .
Sayfalarca yazı yazılabilir haklarında hatta ciltlerce ansiklopedi bile. ama en saf haliyle, bir devlet memurunun ağzından çıkan cümle özeti sanırım gerçeğin " 900 lira maaş alıyorum, 500 kira veriyorum, üç tane çocuğum var üniverstede okuyan, yüzde iki zam yapacaklar bin dereden su getiriyorlar, ama zam sırası suya elektriğe geldi mi duraksamıyorlar, acımıyorlar"
sadece vakıflar yasası ile vatana ihanetten suclanacak hükümet. buna ses çıkarmayan ana m uhalefet de ikinci dereceden suçlu olacaktır. meydanı boş bulan, muhalefetsiz olduğu için her haltı göster göstere yiyen ve buna ses çıkaranı polis zoruyla, davayla vb şekillerde süründüren hükümet.*
- ülkenin öğretmenleri ve üniversitelerin en güzide bölümlerinden mezun olmuş insanları iş bulamazken,
- çalışan esnaf masrafını zor karşılarken ve bir çoğu dükkanını kapatırken
- bu bereketli topraklarda tarım bitmişken
- ormanlarımız şu veya bu kanun altında talan edilirken
- (laikleri şöyledir böyledir diye bir taraftan suçlarken)kendin ab uyum yasaları diye hutbelerden Allah katında yegane din islamdır ibaresini kaldırırken
- hızla trilyonerler çoğalırken ve halkın açlık sınırının altında umutlarını tüketirken
- basının büyük bir kısmı satılmışken
- ülkenin kırım kongolu kenesi pkk siyasallaşma sürecini tamamlama yoluna giderken
- güreşçiyi, televizyoncuyu... millet vekili yaparken.
- lan tayyip ülkenin anası ağlarken...

siz hangi yola devam ediyorsunuz. beyler ülke yönetiyorsunuz ülke, millet yönetiyorsunuz millet...
gözü çalışanın 3 kuruşunda olan hükümettir.

son yaşanan birkaç örnekle bile "oha be prekazi" dedirtecek türden.

key ödemeleri denilen olayda "biz ödüyoruz" cakası satıp çalışanın parasının çok cüzi bir miktarını ödeyecek bu hükümet. key adı altında parası kesilen çalışanlardan bu parayı ilk günden son güne kadar ödeyenlerin alması gereken paranın sadece anaparası yaklaşık 4000 ytl. ama hükümet yaklaşık 650 ytl ödeme yapacak ve bunun adı "bakın kimse ödemedi biz ödüyoruz" olacak. tabi bazı düdükler çıkar şimdi "eskiler hiç ödememiş, şükredin bu veriyor bakın" diye.

durun daha bitmedi, bugüne kadar işsizlik fonunda birşken parayı gap'a aktardı bu hükümet. ulan hani ekonomi iyiydi? işsizlik fonunda para kalmayınca şimdi de çalışanın kıdem tazminatına gözü diktiler, buradaki parayı işsizlik fonuna aktaracaklar.

iş katakulliye, dalavereye, üç kağıda geldiğinde üstüne olmayan hükümettir.
dünyada küresel kriz yaşanıyorken, çin devleti bile piyasaya dolar sürüp iç pazarı canlandırmaya çalışırken hala hamdolsun diyen, doğalgaz-su-elektirkten vatandaşına geçiren, hiçbir önlem almayıp hala imf ye kafa tutup kasımpaşalı havalarını sürdüren hükümet.
ilk başa geldiklerinde özellikle ak parti hükümeti denmesini istemişler ama ancak a ke pe olarak kalacak hükümet. * *
(bkz: israile karşı durmaktan aciz hükümet)
alevilere iş vermiyormuş...
http://www.taraf.com.tr/makale/3325.htm
iktidara geldiğinde gap a yatırımlarını durduran,gap a yatırım yapmayan,
nisan 2008 deki kapama davasından sonra mayıs 2008 de aniden(!) gap a 4,6 milyar dolar para aktaran satılmışın önde gideni bir hukumet.Amaç;yahudu lobisini almak..

Aziz nesin' in çok iyi bir tahlil ettiği halkın yüzde 44 ise bu iktidarın safında..
Doğaldır diyoruz ve biliyoruz ki ;
Her toplum hakedildiği gibi yonetilir.
din ile insanları kandıran ve bu şekilde oy toplayan hükümet.
türk halkının yüzde 47 sinin oyuyla iktidar olmuş olan parti. kimse ağlayıp sızlamasın oy vermeseydiniz ?
çin'in yaptığı soykırıma verecekleri tepkiyi merak ettiğim hükümet. ölenlerde türk ama...
"gelen gideni aratır" sözünü bir kez daha haklı çıkarmış hükümet. ulan 2001 krizi işsizlik oranlarını solladık bu parti hala % 40'lar civarında oy alıyor aklım alıyorsa davos'lu olayım.
son günlerdeki bir hareketinden dolayı kocaman bir alkışı hak etmiş hükümettir.

bildiğiniz üzere hükümet epdk eliyle akaryakıt fiyatlarında "tavan fiyat" uygulamasına geçti. epdk'nın belirlediği tavan fiyatın altında istediği bedelle satabilecekti akaryakıt şirketleri. tabi, tavan fiyatlar belirlenirken de akaryakıtın cinsine göre 40 kuruş ila 30 kuruş arasında büyük indirimler gerçekleşti.

akaryakıt istasyonları sahipleri bu uygulamayla kâr edemez duruma geldiklerini ve bu uygulamanın akabinde kaçak akaryakıtın çoğalacağından falan bahsettiler ancak ne olursa olsun halkın yararınaydı. "ulan var bir çapanoğlu bu işin altında" diyordum kendi kendime ki, sağolsunlar her zaman olduğu gibi yanıltmadılar.

akaryakıttan alınan ötv ve kdv oranı arttırıldı ve zemberek boşalmış gibi fiyatlar yine tavan fiyat uygulamasından önceki haline döndü!

vatandaş yine pahalı alacak, üstelik akaryakıttan alınan vergide uzak ara şampiyonuz, ulusa sesleniş adlı masal programında bu şampiyonluğumuzun belirtilmesinde fayda görüyorum. istasyon sahipleri zarar edecek tek kârlı çıkan ise devlet.

haaa işin komik tarafı ne biliyor musun sevgili yazar? bu zammın sebebi bütçe açığı imiş! sanki bütçe açığını ben yaptım. dünyada ekonomik kriz varken, "hamdolsun bize teğet geçecek" deyip, ver allah seçim ekonomisi, ver allah kömür dağıt eee pantolon g.te dar gelir böyle patlar işte. biz "arkadaşım bak yanlış yoldalar" dediğimizde "sosyay devyet oyum bu" diyen ibibiklere de ayrıca selam ederim. sen sosyal devlet görmemişsin adamım.

2009 yılı bütçe görüşmelerinde yaklaşık "15 milyar lira" bütçe açığı -13,4 milyar demişlerdi hatta, kusuratlı verince sayıyı inandırıcı olduklarını sanıyor ibibikler- hedefleyen bir hükümet vardı ne oldu ona? hani muhalefet "bu bütçe açığı hedefi gerçekçi değil, halkı kandırmayın" dediğinde "siz ne anlarsınız ekonomiden, hükümet biziz, iktidar biziz, görün ekonomi nasıl yönetiliyor" diyen bir hükümet vardı ne oldu ona? hani ilk 2 ayda 11 milyar lira açık verince nisan ayında bütçe açığını revize edip 49 milyar liraya çıkaran bir hükümet vardı ne oldu ona?

bakıyoruz 49 milyar lira hedefi de tutmayacak, zira ilk 6 ayda yaklaşık 27 milyar lira açık verildi! şimdi de yandı gülüm keten helva!

e hani 13,4 idi, en fazla 15 olurdu, hadi revize ettiniz 49 yaptınız! yine yetmiyor? hani siz ekonomiden anlardınız, hani muhalefet ne anlardı, hani izliyorduk? ulan fiyasko be!

özelleştirmelerden gelen kaynakla bütçe fazlası verildiğinde "bu bizim başarımız" diyen bir hükümet vardı ne oldu ona? hedefler 3 güne bir şaşıyor, "bu bizim başarısızlığımız" desenize lan delikanlı gibi? hani kasımpaşalılık? van minüt yahu!

kriz teğet geçti. nisan ayı işsizlik oranı %14,5! gençlerde işsizlik oranı %29! ekonomi türk lirası bazında %13.8 küçülmüş! hayır dolar üzerinden hesaplasalar ya? her haltı dolar üzerinden hesaplıyorlar? mesela kişi başına düşen milli gelir yalanı gibi, bu küçülmeyi dolar üzerinden hesaplasalar ne olacak? %30'a varan bir küçülme oranı çıkacak! krizin teğet geçriğine değil biz, kargalar bile başka taraflarıyla gülecek. bütçe açığı desen bir önceki günkü hedef, ertesi gün yanılıyor!

bu verilerin adı da ekonomi yönetmek. ulusa sesleniş adlı masal programında bahsedilen ekonomik destan bu işte. neyin destanıysa. hayır devletin kendi oranlarıyla, kendi miktarlarıyla yazıyoruz bunu g.tümüzden element uydurmuyoruz!

tüm bunlar gün gibi ortadayken, zaman gazetesi bunları söylemez! stv zaten ergenekon'dan sorumlu kanal. ekonomi desen, "ekonomi ergenekon jargonunda bir şifre" falan diyecekler. trt zaten yeni şafak, zaman ve sabah gazetesi yazarlarına telefonla bağlanmaktan başını kaldırmıyor. yurdumun tatlısu demokratları, liberal(!) demokrasicileri araştırmaya pek meraklı değiller. sonuçta da bazı öküzler hala çıkar "7 senedir yapılanları göremiyor musun? ekonomi muhteşem göremiyor musun?" demeye devam ederler. amerika'dan ithal edilen otlarını yemeye devam etsin cins öküzler. yedikçe daha iyi semiriyorlar maşallah.

velhasıl, helal olsun lan akp. vallahi helal olsun. şu son 1 haftada akaryakıtta oynadığın oyunu cümle alem bir araya gelse oynayamaz be.

he he kriz teğet geçti, ülke refahı arttı. adamlar her şey ortadayken bunlara inanıyorlar. her şey ortada olmasına rağmen hala otlaklarında yayılıyor adamlar. lan bir kafanı kaldır, en azından trene bak be. makinistin o badem bıyıkları ile nasıl dalga geçen gülümsemeler attığını bir gör. *
hamdolsun devletimizin gelişmesine katkı sağlayan hükümettir.türkiye yi avrupanın yeni prensi yapmıştır ertem şener in deyimiyle.
müthiş destekçileri olan hükümet.

lan bir sürü veri veriyorum, devletin kendi oranları, kendi rakamları, kendi miktarları.

savunulurken şu deniyor "ülkemize çağ atlattıran hükümet" lan veri vermiştim ne oldu? onlara hiç dokunmazlar. hükümetlerine sağlam bir şekilde giydirilmiş, illa cevap verecekler. lan tamam ver cevabını da arkadaş, eşek yüküyle bilgi vermişim? de ki, şu şu oranlardan ötürü böyledir. ama eksik bilgi verme lan, ihracattan dem vurup, ithalata bulaşmamazlık etme!

şimdi verilen bilgilere bulaşsalar, kendiler de biliyorlar içinden çıkamayacaklar. kafa o kadar basıyor adamım ne yapalım? sen ben okuyalım, araştıralım, bir sürü bilgiyi öküzün önüne sunalım "al ulan bunu da ye" deyu, o hala amerika'dan ithal otunu yemeye devam etsin. zaten birden böyle araştırmaya başlamasın, şimdi bu verilere bulaşırsa aman ha muhalif olur, sistem hata verir.

hiç bulaşmayın siz. "üykemize çay atlatmışlaydıy." veya "üykemizi avyupa seviyesine çıkaymışyaydıy" de. bu öküze sorsan "lan sığır cinsi, müzakere sürecinde bile olmayan, daha dün avrupa'nın göbeğinde soykırım yapmış sırbistan bugün serbest dolaşım hakkı kazandı, hani 17 aralık 2004'te havai fişekli kutlama yapanlar?" desen "aaa abi sırbistan serbest dolaşım hakkı mı kazandı?" der.

he he avrupa'dayız, çağ atladık. afiyet olsun tosuncuk.
2009 bütçe görüşmelerinde bütçe açığı konusunda getirdikleri eleştirilere karşı muhalefet partilerine, "siz ne anlarsınız ekonomiden, iktidar biziz görün nasıl yönetiliyor ekonomi" şeklinde caka satarken bütçe açğının rekor üstüne rekor kırmasının akabinde hangi sinekten ne çeşit yağ çıkaracağının hesaplarını yapıp uygulamaya sokan hükümettir.

akaryakıta zammı oturtmuşlardır, turizmci zaten kan ağlıyor otel hizmetlerinde kdv arttırılmıştır şimdi de eş değer ilaçlardaki ödeme oranı düşürülmüş! takribi tasarruf 200-300 milyon dolar olacakmış. sosyal devlet!

bak tayyip efendi;

ihtiyacı olan-olmayan ayırt etmeksizin kömür dağıtıyorsun ya hani valilere kamyonlara binmesini emrediyorsun ya, hah işte o kümürü oy hesabı yaparak ihtiyacı olmayanlara da verirken düşün, onlara verme! bak kaç milyon dolar kâr ediyor devlet?

bak yine mesela oraya buraya parti kongresi için gidiyorsun, iki açılış, bir valilik ziyareti ekleyip programa kendi parti kongren için yaptığın geziyi bedavaya getiriyorsun. mesela ata, ana veya yeni uçak dap ile gitme! ver parasını tarifeli uçakla git! bak bakalım devlet ne kadar yılda kâr yapıyor?

gittiğin şehirlere uçakla gidip ankara'dan en az 50 araç bulunduğun eşhre gidiyor. makam arabalarından tut da, polis arabaları, otobüs vs. gittiğin şehirde bineceğin valinin makam aracında veya belediye başkanının makam aracında bir tarafın rahat mı edemiyor? maybach ile mi doğdun adamım? hah bak işte o araç miktarını hadi jammer bulunan araç 2 de koruma aracı vs derken 5'te falan sınırlı tut bak sana kıyak yaptım yine. geri kalan 45 araçtan doğacak kâr ne kadar hesap et?

her sene makam arabaları değişmesin milyonlarca euro ödenip ha ne dersin? maybach sevdandan vazgeç bir süre bak bakalım ne kadar kâr edecek devlet?

5 yıldızlı otellerde yediğin yemeğin parasını kendin ver hem şu yeni kdv oranı yükseltilmişken, devlete yükleme o pahalı fiyatları ha ne dersin? yılda nereden baksan sağlam para tasarruf ettirir. ha devlet ödeyecekse de milletin yediğinden ye. paketi 75 kuruş olan çubuk makarna ye. sossuz ha! yok öyle. yumurta kırdır öğle ve akşam yemeğinde. patates kızartması ye? "milletim" diyorsun ya, o milletle aynı menüyü kaç gün paylaşacaksın merak ediyorum. meyve olarak zaten kirazmış, şeftaliymiş unut. karpuz kavun ile bir süre idare et.

tayyip efendi bak sadece senden kaynaklanan sebeplerden dolayı devleti en az 500 milyon dolar kâr ettirdim. bırakın milletin benziniyle, mazotuyla, ilacıyla oynamayı!

sosyal devlet iş bulamayan üniversite mezunu gencinin evine iş bulamadığı için ödeyemediği harç ve öğrenim kredisi sebebiyle icra göndermekle olmuyor! ilaç fiyatlarını arttırmakla da olmuyor, ihtiyacı olan-olmayan ayırt etmeksizin kömür dağıtmakla hiç olmuyor.

velhasıl, ekonomiden ne denli anladığınızı çok iyi görüyoruz canlarım. ayrıca tüm veriler ve olaylar ortadayken bazı düdükler çıkıp hala ötüyorlar ya "hükümet destan yazmıştır ekonomide" deyu, insanın "öper misin, sabaha mı bırakırsın" diyesi geliyor. yavrularım benim.
aziz nesin'in dediğini haklı çıkaran parti.**
haziran ayının 30'unda yatırması gereken kamu işçilerinin ikramiyesini hala yatırmamış olan hükümettir.

ulan 2001 krizinde bile çatır çatır yatırılıyordu hak edilen ücretler.

hakikaten kriz teğet geçmiş.
işsizlik sigortası fonu'nu da tırtıklayarak, bir tek kulağımızın arkasını bıraktığını gösteren hükümettir.