bugün

belgesellerde serengeti ve masai-maraduzlukleriyle tanıdıgımız vahsi hayatın coğunlukta oldugu kıta
dunyadaki doga duzeninin, dunyanin akcigerlerinin bulundugu kita...
güçlü , hızlı ve mücadeleci futbolcular yetiştiren ama nedense bu futbolcuların hiçbirine teknik kapasite yükleyemeyen ülkelerden oluşmuş kıta...
cemal süreya şiiri.

afrika dediğin bir garip kıta
el bilir âlem bilir
ki şekli bozulmasın diye akdeniz'in
hâlâ eskisi gibi çizilir
haritalarda
(bkz: toto ve dr alban)
batı tarafından vahşice sömürülmüş kara kıta.dünyada yoksulluğun en çok görüldüğü yer.
yaşamın en doğal ve en vahşi yaşandığı kıta. sahip olduğu zenginlikler** sebebi ile acımasızca katledilmiş* dünyanın en eski yerleşim bölgesi.
Afrika Afrika'm benim.
Başeğmez savaşçıların Afrika'sı
Hani o ata yadigârı ovalara adını yazmış
Hani o büyükannemin şarkılarındaki
Karşı ırmak boylarındaki
Savaşçıların Afrika'sı
Ben seni hiç görmedim
Kanın damarlarımda oysa
O güzelim kara kanın
Kırları bayırları sulayan
O güzelim kara kanın
Bulaşır terlerine
Kölelikten canı çıkan çocuklarının
Afrika söyle bana Afrika
Senin sırtın mıdır bu
iki büklüm ezilgin olan
Küçük görmelerin ağırlığı altında
Kızıl yaralar açan sırtında çiçek çiçek
Kırbaç kırbaç inleyen sen misin yaz sıcağında
Erkek bir ses yanıtlıyor
Mert oğlum büyüyor işte yiğit ve güçlü
Burada bunca viranlığın ortasında
Beyaz soluk çiçeklerden bir ağaç
Afrika bu senin Afrikan
Yeniden dallanıp yeşeriyor bak sabırla inatla
Sunarak ürünlerine yavaş yavaş
Acı tadını özgürlüğün. *
dünyanın her yanındaki ülkelerin haritalarına bakınca girintili çıkıntılı, zorlu sınır çizgileri görüyorken, cezayir,libya, mısır, mali, moritanya, nijer, çad, sudan, angola, zambiya, mozambik, tanzanya gibi bir çok ülkenin haritalarının çok kolay bir şekilde belirlendiği, dümdüz çizgilerin sınırladığı ülkeler görülüyor afrika'da. bu durum kıta insanının yaşam mücadelesinin değil de, beyaz adamın ince hesaplarının sonucu olabilir mi?
(tanrı, gaia, ilah, eloha, allah, el-ilah, yehova, elohim, zeus) her neyse; "o" nun, suratımıza çarpmasını, bizlerden hesap sormasını istediğim gözyaşı, yokluk ve kan kıtası.
kıbrıs'ta genelde fakir halkın okuduğu bir gazate.
En yüksek noktası Klimanjaro Dağı (5.895m) olmakla birlikte en alçak noktası Assal Gölü (-156m) dir.
Sahra Çölü ne sahip kıtadır.
dünya' nın en yaşlı kıtasıdır. safariye çıkmaya en müsait bölgeler, afrika bünyesinde mevcuttur.
30 milyon kişinin aids hastalığıyla boğuştuğu kıta.
sınırlarında ekvatoru barındıran kıtadır, yeraltı kaynakları bakımından zengindir, yıllarca avrupalı devletler tarafından sömürülmüştür.dil, din, kültür açısından ufalanmalar, kabile çatışmaları, sınır ve toprak sorunları, sağlık yetersizlikleri vardır...tüm bu sebepler orta doğudan sonra sıradaki özgürleştirilecek(!) bölgenin neresi olabileceği hakkında ipuçları vermektedir.
en büyük yatırımın eğitime yapılması gereken kara kıta. ayrıca (bkz: türk okulları)
avrupalının günahı.
ümit burnu'nun keşfi ve yol bellenmesi sürecinin bir parçası olarak içerlerinin kitaplara ve haritalara günümüz bilgi ve alt diliyle aktarılması süreci, coğrafi keşiflerin bir parçasıdır. afrika'nın kenarlarının değil de içerlerinin keşfi sürecinin en büyük tetikleyicileri, köle ticareti, fildişi ve altın'ın yanı sıra, bir de nil nehridir. nil nehrinin kaynağını bulmak için avrupa kıtasından birçok kişi her tarafı alt üst etmiş, gidip gelmiş yazmış çizmiş en sonunda emellerine ulaşmışlardır.

afrika'nın içerlerinin keşfi genellikle misyonerler ve sivil kişiler eliyle yürütülmüştür. bununla birlikte, en sonunda, devlet yöneticileri krallar filan olaya el koymuş ve buralar bizim demişlerdir. sonra da neresi kimin olacak hesapları yapıp, taksimatlar yapmışlardır. hatta, bir tarihte, belçika kralı, bir konferans bile düzenlemiş, ve taksimatın prensiplerini belirlenmiştir. ingiltere, fransa, almanya, portekiz ve belçika kardeşler konferansın tüm organizasyonu ve masraflarını üstlenmişlerdir. yazık!

daha sonraki yılalrda bazı yeni konferanslar daha yapılmıştır. örneğin, 1884-85 yıllarında bismark'ın önderliğinde bir konferans berlin'de toplanmıştır. bu konferanst'da nerenin kimin etki sahası olduğu belirlenmiştir. eskiden, bir bölgeye bayrak dikmek, orda liman yapmak ve bir iddiada bulunmak, o bölgenin ona ait olduğunu göstermeye yeterken, artık bu konferansta alınan karara göre, orada bizzat savaşacak ve orayı elinde bulunduracak kuvvetin olmadıkça oranın kendi etki alanın olduğunu iddia etmeye yetmiyordu. böylece portekizlilerin ümit burnunun keşfi sürecinde elde ettiklerini iddia ettikleri bütün yerler elinden alındı. ama yavaş yavaş, kimin nereye hükmedeceğinin sınırları çizilmeye başlandı. ama aşiretlerin topraklarının sınırları tam olarak belirlenemediği için, hiç bir zaman tam olarak sınırlar çizilemedi. bugün de devam eden sınır anlaşmazlıklarının temelleri o zamandan atıldı. daha sonra italya da afrika kıtası üzerinde iddiada bulundu ona da doğu afrika'da bazı yerler ve habeşistan verildi. ama hevesi kursağında kaldı.

tabi ki bununla kalmadı afrika'nın geleceği, hep bir ganimet olarak bakıldı başkaları tarafından, ve başka düzenlemeler ve paylaşımlara hep konu olmadaya devam etti.

(bkz: coğrafi keşifler)
kara kıta.

ağzına sıçılmış mekan, zira her daim bir kaos ortamı her daim ölen insanlar.

hakkında bir dolu film izleyip bir kaç şey okuduğunuz zaman gerçekten tüm çevrenizden tiksinmeye başlamanıza sebep oluyor. beyaz ülkelerin, amerikanın, avrupalıların, natonun,bm nin bütün pisliğini gözler önüne seriyor.

dünyanın sonunun geldiğini düşünenler için birebir.
kumlarinin kizil, akan kanin hicbir zaman durmadigi tam anlamiyla tanrinin unuttugu bir yer..
Hatayı kendinde araması gereken kıta. Tamam sömürüldüler fakat onlarla birlikte sömürülen birçok ülkenin yaşadığı gelişimin çok azını bile yaşamayı bırak, sömürüldüklerinden de daha kötü haldeler. Sebebi ise diplomasideki beceriksizlikleri. Sürekli savaş halindeler, az bişe para kazanıyorlarsa onunla da gidip silah alıyorlar, böyle mallar yani. Gerçekten aç olmalarına rağmen silah alana ne denir... Onlara örnek olabilecek bir kıta varsa güney amerikadır. Bak Brezilya'ya adamlar sömürgeydi ama bugün deli gibi ekonomileri var. O güney amerika ülkelerinin en fazla borca batmış olanı olan arjantin bile afrikanın yanında bir süper güçtür. Zenci arkadaşlar, biliyorum bu yazıyı okumanızı beklemek çok saçma ama siz zaten saçmalıyorsunuz... Aslında bitirecektim de aklıma yine birşey geldi. Tamam savaşıyorsunuz da, niye bölünüyorsunuz? Yeni ülke kurmak çok mu zevkli? Bence dolu bir karın daha zevkli. Neyse ki gelecekte biraz umut görüyorum sizin için. Çin yatırım yapmaya başlamış. Artık iri-yarı zencileri de ufak tefek Çinlilerin emrinde görmek başka türlü bir ironi olsa gerek. BU arada Çin'de çok güzel bir örnek gelişim için. Hatta sosyalist olun lan siz! Cidden o iş kurtarır sizi.
bir haber sitesinde rastlanan fotoğraf her şeyi açıklıyor aslında;

''Fotoğraf 1994'te Somali'de bir Birleşmiş Milletler yardım kampının sadece bir kilometre ötesinde, Kevin Carter adlı Amerikalı gazeteci tarafından çekilmişti. Fotoğraf "Pulitzer ödülünü" almıştı. Peki ya fotoğraftaki çocuğa ne oldu biliyor musunuz?

Bunu hiç kimse bilmiyor. Fotoğrafı çeken Kevin Carter, Somali'den dönünce, bir süre araştırdı ama bulamadı. Somali'de gördüklerinden sonra bir türlü kendine gelemeyen Kevin Carter ise derin depresyona gimiş ve üç ay sonra intihar etmişti.

Çocuğun akıbetini araştıran birkaç BM görevlisi ise artık vazgeçtiler.''

buyrun bu da link;
http://h24tv.com/Detay.as...uvenlikID=70O72O73O73O69O
çelik kafeslerin olmadığı hayvanat bahçesi.
dünya'da doğanın hala hüküm sürebildiği tek yer.