bugün

muhtesem bir bulusmaydi. emegi gecen herkese tesekkurler.
fena eğlendiğimiz zirve. gerek balkon da gerek sahne önünde fena koptuk. luxus çok iyiydi, fd de keza öyle. güzeldi. emeği geçenlere teşekkürler...
içilmiş, eğlenilmiş, tanışılıp kaynaşılmış zirvedir. mekan pek kalabalık değildi gibi geldi bana, iyi de oldu. bi de pet bardakta bira ne pismiş be arkadaş.

girmek için sıra beklerken gömlek ceket olayı ve ülker muhabbetinden benden irrite olan bi ziyaretçi hanımabla vardı, çok kırıldım evet. yok lan ne kırılıcam, umrum olmaz.
gitmeyi düşünmeyenler için bunaltıcı hale gelen zirve olmuştur.
girişlerde elimizden geleni yaptık bilekliklerinizi takmak için her ne kadar güvenlik için biraz bekletmişsekte, herşeyiyle güzeldi herkesin ayağına sağlık şeker gibi insanlarsınız zorluk çıkarmadınız teşekkürler.

not(anca kendime gelip bilgisayarın başına oturabildim).
bi' sebepten ötürü benim için ne yazık ki başlamadan biten ilk zirve oldu. bir dahakine acısını çıkartmam dileğiyle *
27 yaşındaysanız ve zirveye yalnız katılıyorsanız hayat çok zor.

not: bu entry hem zirveye gelenler hem de gelmeyenler için bir özet niteliği taşıyıp, haddinden fazla yalan dolan ve fakat bir o kadar gerçek barındırmaktadır. en inanılmaz duranları gerçektir. gördüğüm herkesi ve her durumu anlatacağım. muhtemelen entryde anlatıldığını anlayanlar eksileyecekler. olsun biz ne gördüysek yazacağız. ayrıca (#13295652) entrysinin devamı niteliğindedir. yazar bilir ki orada yazdıkları kısa olduğu için fazlaca şukulanmıştır. ama şimdi uzun yazacaktır.

istiklal caddesinde beni sapık belleyen üç kız...

her şey onlarla başladı. yapı kredinin karşısındaki büfeden sigara alıyordum. üç kız büfedeki dayıya zirvenin yapılacağı mekanı sordu. " heh öğrenin orayı bana da lazım " dedim. kızlardan biri yüzüme bakarken büfeci diğer kıza yeri tarif etti. ama ben dinlemedim.

denk gelen elemana bi yer sorarsın o da sana " ben de oraya gidiyorum birader beraber gidelim, nerelisin ? " der ya, öyle bir şey olur sandım. olmadı. amca para üstünü biraz geç verdi. arkamı döndüğümde kızlar çoktan yürümeye başlamıştı. onları kaybetmemek için hızlı adımlar atmaya başladım. kızlardan biri arkasını dönüp bana baktı. sonra diğer arkadaşlarına bir şey söyledi ve adımlarını hızlandırdılar. onların hızlı adımlar atmaya başladığını fark edince ben kontrolümü kaybedip koşmaya başladım. kızlardan biri yine arkaya dönüp bana baktı. sonra onlar da koşmaya başladı. onlar önde ben arkada istiklalde kısa bir süre koşturduk. beni sapık bellediler zaar.

(bkz: koştursunlar efendim istiklalde)

baktım olacak gibi değil durdum. bir vitrinin camında kendime baktım. o kadar kötü değildim. zirve olacağını öğrendiğim an bayram sevinci yaşayan çocuklar gibi mahmutpaşada aldım soluğu. 25 liraya aldığım derimsi montum, 15 liraya aldığım çakma konverslerim, 20 liraya aldığım live' s kotum ve 300.000 insanla aynı anda giydiğim 9.90 liralık lcw t-shirtümle gayet iyi gözüküyordum. herkes kardeşimi kuzey güney in kuzey' ine benzetiyordu. beni güney' e benzeten yoktu ama o kadar kötü değildim. şimdi diyeceksin ki niye anlatıyorsun bunları ? kitle hakkında bilgi veriyorum ufak ufak.

tomtom sokağın sözlük yazarına doyduğu an...

--spoiler--
sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
--spoiler--

istiklalden sola döndüm. orada o kitleyi gördüm. hemen sokaktan içeri girmedim, biraz gözlemledim. beni artılayan, eksileyen, belki arkamdan sayıp söven, belki bir entrymi okuduktan sonra gülümseyen insanlar oradaydı ve bu çok güzel bir şeydi. kitleyle ilgili ilk dikkat ettiğim durum herkesin yanında bir arkadaşıyla geldiği gerçeğiydi. " ben orda tek başıma naapcam yaa " diyen yazarları aradı gözlerim. ya yalan atmışlardı ya da gelmemişlerdi. eğer tek başınıza olduğunuz için gelmediyseniz en güzelini yaptınız.

halka değil filler zirve değil konser...

elbette bu entry sadece güzel şeyleri yazmayacak. mekandan içeri girdiğimde aklıma burada bir entryde yazdıklarım geldi.

--spoiler--
ben oraya entrylerini beğendiğim, sevinçlerini ve üzünçlerini okuyarak paylaştığım yazarları görmeye, onlarla tanışmaya, sohbet etmeye gidiyorum.
--spoiler--

+ ne yapacaksın ne yapacaksın ?
- yazarlar var işte beğendiğim, onları görücem.
+ peki canım.

üç herif, iki kız. o merak ettiğim beş yazarı görmek, onlarla tanışmak... kim bilir kimler, neredeler, burası çok karanlık duyamıyorum. burası çok fazla çok sesli sizi göremiyorum ( evet kuş, hata buldum diye sevinme. cümlelerdeki kelimelerin yerlerini kasıtlı olarak değiştirdim, sus ve okumaya devam et. not: ben bu parantezi yemeden içmeden milletin hatasını arayan kuşlara açtım ). dün geceki şeyin adı kesinlikle zirve değildi. bariz konserdi. ama güzeldi.

--spoiler--

zall' a dokunmak...

gecenin en ateşli anıydı. " sen zall mısın ? " dedim. gülümsedi ve " evet " dedi. elini tuttum. belli ki, o da isviçreli balıkçıların kullandığı nütricina el kreminden nasibini almıştı. eli yumuşacıktı. öpüştük, sanırım yeni tıraş olmuştu, teni pürüzsüzdü. o an tireyerek... neyse ayrılmadan önce ona da söylediğim gibi sözlükten silinmek istemiyorum. yaka kartıma bakmak için elini uzattı, " tanımazsın " dedim. " ben herkesi tanırım " dedi. " muslukbasi evet, sende bi hareketlenme var " dedi. gözlerine baktım ve o gece kızların söylediği bazı şeyleri düşündüm. sağda solda şu tip şeyler duyuyordum: " zall çok sempatik, zall çok tatlı, zall çok yakışıklı değil ama karizmatik, zall çok, nasıl desem onda beni çeken bir şeyler var... " hiç kimse zall için çok yakışıklı demiyordu. ama yine de hakkında güzel konuştuklarını duyuyordum. bu kadar istekli olup zall' a dokunmamak... neyse bu onların problemi. geyik bir tarafa adam alçak gönüllü. ssg' yi düşündüm bi an orada. ellerini çırparak tempo tutan, şarkıya eşlik eden, şarkının bilmediği yerlerini benim gibi dudaklarını yalandan oynatarak geçiştiren bu adamla, bir medya patronu olan ekşi sözlük sahibi ssg karşılaştırılamazdı.

monlight sonata' ya önce sarılıp sonra hızlı bir şekilde geri çekilmek...

o gece evvelden tanıştığım, sözlük üzerinden sohbet ettiğim tek insan oydu. bana " oradaki tek bereli ben olacağım " demişti. sigara içmek için dışarı çıktığımda arkası dönük bir bereliye " hey sonata " dedim. o da bana " bi milyon var mı abi " dedi. bunun moonlight sonata nın fakir olduğu gerçeği ile bir ilgisi yoktu. bir baliciyi arkadan sonata sanmıştım. çıkarıp bi milyon verdim. sonra onunla karşılaştık ve sarıldık. aklıma birden hakkında yazılanlar geldi, elimi hızlıca vücudundan çektim. hakkında yazılanlar yalandı biliyorum ama olsun. fakir gözükmüyordu. adidas ayakkabıları, adidas beresi, adidas pantolonu, adidas t- shirt ü, adidas atleti... eminim zirvenin son dakikasına kadar orada kalanlar boxer markası hakkında bilgi vereceklerdir. ben sonunu bekleyemeden çıktım.

zirveye taş gibi bir hatunla gitmek...

kesinlikle son sevgilimden vakitsiz ayrılmıştım. 6 ay daha sürmeliydi ilişkimiz. ama olmadı, yürütemedik. zirveye bi arkadaşımla katılacaktık. depresyona girdiği için gelmek istemedi. esasen plan şuydu: dükkanın karşısındaki mağazadan bir vitrin mankeni alacaktık. 1.80 boy, 12 kilo, 85 - 60 - 90 ölçülerindeki plastik mankenimizle gelecektik oraya. sonra arkamızdan taş gibi hatunla zirveye gelen gençler diye konuşacaktınız, komik olacaktı falan. olmadı. tek başıma olduğum için böyle bir şey yapmak istemedim. çok sıkıldım ama sıkıldığım için kimseyi boklayacak değilim. aslında hiç çoşmamışken " wooouuuw " diye bağırdım durdum. baktım olmadı müzisyenlere " o bastığın notayı biliyorum ben " bakışı atmaya başladım. sen bir müzisyene bastığın notayı biliyorum bakışı atacak kadar sıkıldın mı hiç ? ben sıkıldım.

orada kesiştiğin kıza bana mesaj at demek...

dün gece bir çok sikko yazar
ben dün gece şunu giymiştim,
hani sahnenin solundaki çocuk bendim,
tuvalete inerken karşılaşıp kesiştiğim kız bana mesaj at,

türü entryler girdi. farz edelim ki ben çok yakışıklıyım ama malın önde gideniyim o zaman ne olacak ? zirvede kesişmek nedir onu anlamadım bir de. bu insanların kapalı alan denilen şeyden haberi yok herhalde. bak güzel kardeşim, kapalı bir alanda kesiştiğini sanıyorsun ama yanılıyorsun. senin o insanların yüzüne, onların da senin yüzüne bakmaktan başka alternatifiniz olmadığı unutuyorsun. siz çocuklar bu durumu belediye otobüsünde de çok yaşarsınız ben söyleyeyim size. sonra depresyona girersiniz " otobüste her gün bi kızla kesişiyorum, hemşirelik okuyorum ama kimse bana bakmıyor " diye.

şu durum farklı; uzun uzun kesişirsin, 10 defa sana bakarken yakalarsın kızı eyvallah. herif " kapıdan çıkarken göz göze geldiğim hatun bana mesaj at " diye entry girmiş. ulan kız tavana mı baksın kapıdan çıkarken. düşüp dizlerini mi kanatsın ? dizlerinin kanamasıyla ilgili şiir mi yazsın sonra ?

dün gece kesiştiğim kızlar lütfen bana sen o muydun diye mesaj atmayın. gidin üç beş tane entrymi okuyun. güzel yazmışsın diye ya da bok gibi yazmışsın diye mesaj atın. son olarak kızlar çok çirkindi diyen elemanlar, korkmayın hepimiz biliyoruz ki hiçbiri size vermedi. ayrıca buradan salca' ya bir sitemde bulunmak istiyorum. o kadar organizasyon yapıyorsunuz ama " karııı, güzel karıııı yok mu sözlük " diyecek zekadaki arkadaşları düşünmüyorsunuz. o kadar moderatör olmuşsunuz ama sadece güzel kızların yazar olabileceği gerçeğinin farkında değilizsiniz. neden girişe üç adet süha özgermi koymadınız ? sadece güzel kızları almadınız ?

bu tıynetteki adamlar, burası pezevenk başı değil, sözlük.

gecenin en güzel kızı...

genellikle pistin orta kısmında takılan gözlüklü, mavi gözlü olduğunu tahmin ettiğim hatundu. sen abartısız kıyafetinle, şarkılara eşlik ederken hep koruduğun ölçülü dansınla ve baby face hallerinle harikaydın. sakın bana mesaj atma, bunu bil diye yazdım.

istiklalde benden kaçan üç kız,
sigaralarını benimle paylaşan iki genç,
ayağıma bastıktan sonra özür dileyen kız,
partinin tek kravatlı ve tanışma canlısını elemanı,
ve emeği geçen herkes,

sizlere çok teşekkür ederim.

edit: " o gözlüklü kız benim " içerikli mesaj sayısı an itibarıyla 12' dir. ayrıca o üç kız benden kaçmamıştır, öyle diyorlar.
şimdi düşünüyorum da güzel bir geceydi..

yalnız yaka kartlarındaki nickler biraz daha büyük yazılsa daha iyi olabilirdi. gecenin ev sahibi serkan inci gibiydi, kaç kişi yanına gidip resim çekildi sayamadım..

bu arada girişte elinde mikrofon arkasında kamera üstüme doğru yürüyen "bir röportaj yapıcaz sadece bizde kalıcak." diyip beni röportaja ikna edip, içeride yanıma gelip "power turk'de çıkacak diyen canlarbenimicincaliyor 'a burdan selamlarımı iletiyorum..

bir de yaka kartına önceden zall yazdırıp "merhaba ben zall" diye tanışmaya gelen ikiliye de sevgilerle..

benim için bu tarz güzel anılarla sona ermiş olan zirvedir, seneye daha güzel olur inş..
merak ettiğim 3 şey oldu bu zirve ile ilgili.

1. bir moderatörümüz alt taraftaki bira standının önünde duran kızları düşürebildi mi?
2. aynı standın önündeki çirkin sevişmesi gecenin sonunda nasıl sonuçlandı? keza o kadar ergen sansıcı çekilir gibi olmaz.
3. bu bende kalsın.
çok çok çok iyi bir geceydi. emeği geçenlere teşekkür ederim.
geceye gelmeyenler: "tam da tahmin ettiğim gibi olmuş bok gibi olmuş" diye entryler girdiği, halbuki bok atmak istediği,
gelenlerin ise; ufak tefek aksiliklerin dışında herşeyin iyi olduğunu söyleyen zirvedir.
An ve an yaşadıklarımı anlatıyorum, ne de olsa bu bir hatıra kalmalı değil mi?

ilk başta katılmayı düşünmedim lâkin o gün "haydi gideyim lan!" dedim. Adli vaka'nın iş yerine gittim sağ olsun direk beni evine göndererek uludağ sözlük formasını aldırttı, hoş ev pek bi düzenliydi bulmam zor olmadı bekar evi deyip geçemedim yani. başladım onu beklemeye bana "olm siktir git lan sen ben geç gelecem bekleme beni" dese de bir kere ağzımdan "seninle gideceğim abi" lafı çıktığı için bekledim. eğer bunu dememiş olsam direk basar giderdim mekana(şaka lan şaka)

haydaa vardık mekana ve olaylar şöyle gelişir;

daha sonra adli vaka ile yaka kartını almak için gittiğimizda anaaa ne göreyim uludağ sözlük bildiğin futbol takımını çalıştırıyor.

Fatih tutmuş kart felan veriyor millete. O bu değil adamlar beni tanımadı lan oysa önceden görüştüydük nick ne dedi mystique dedim "ooo reyiz bu gün çok değişiksin ya" dediler. hayır yani ne bekliyordunuz lan halı saha maçına takım elbiseyle gelmemi mi?*

her neyse mekana giriş yaptığımda ilk dikkatimi çeken şey katılımcılarının %80'ı kıvırcık saçlıydı, ilk bi bakındım sağa sola kim var kim yok içimde şöyle bir hissiyat oluştu "vay amına koyim tanıdık kimse yok lan!" neyse ki daha sonradan kayahan hocasalca yı felan görünce pek bi rahatladım. sonuçta tanıdık yüzlerdi.

ilk başlarda biraz sıkıcı geçti benim için daha sonra tanıdık insanları görünce daha da bir zevk almaya başladım. Gittim ve bir vodka aldım o gece çok içtim gerçi neyse geleceğim o konuyada.

dışarı çıktık bir sigara içelim diye adli vaka ile zall ı muhabbet ederken gördüm yaklaştım yanlarına selamlaştık zall yaka kartıma bakıp "aaa seni hatırladım sen yetkili değil miydin ya?" deyince direk "ne içtiysen ondan istiyorum reyiz" dedim ve güldük.

daha sonrasında sigara içerken 29 karakterli bursa çocuğu ile tanıştım pek hoştu güzeldi lan adam makaraydı ha bu arada zirve mirve yapacam dedi yazımı okuyupta beni çağırmazsan motor tabelası yaptırır nick altına yapıştırırım o derece reyiz.

arifi gördüm bir de satanist miydi şeytanın oğlu arif miydi neydi öyle bir şeydi adamı sevdim lan sıcak kanlı felan hax da atmışız meğer kendileriyle neyse tanıdık çok çıktı ya; "vay anasını ya arkadaş nick olarak ne çok tanınıyormuşum" diyemedim malesef hatta 8. nesil diye beni ezenler bile oldu hor görmedim.

ayrıca o gece oraya nasıl bir halde gittiysem daha önceden görüştüğümüz halde beni direk tanıyamadılar "olm benmystique lan!" dedim öyle tanıdılar vay anasını ya!

her neyse bi ara sahne önünün orta kısmının arka tarafında takılırkan iki genç sanırım vodka fazla geldiği için "ya başkasına verek o içsin" felan dediler bana "aaa bak adam ne güzel bakıyor haydi ona verelim" dedi teki yanında ki kıskandı direk vodkayı kaptı içti hayır yani anlamadığım sende erkeksin bende enteresan ya.

ha bu arada serkan inci yi de boş geçmedik tabii serkan is my girl diye bağırdığımız için pekte bi utandı yani hatta mekanı terk ediyordu da vaz geçti neyse...

o bu değil utkuyu gördüm sözlük nickini hatırlamıyorum şimdi bir ara adamın evinde kaldım, ona gittim selam verdim "ya seni çıkaramadım" dedi "lan gavat evinde kaldım ya dedim" vaaay s... dedi siktir diyeceydim kıvırcık saçlı diye bir şey demedim.

reyiz sahneye çıkmadan önce salca sahneye çıkacaktı "oğlum sahneye çıkacağım gaza getirin lan beni dedi"

başladık bir de "salca sahneye salca sahneye salca sahneye" diye bağırmaya ama baya bi güldü heyecanda yaptı tabii, o bu değil biz baya bi konuşma yapacak diye beklerken "evet şimdi karşınızda düzağaç" dedi ve indi.

reyiz'e de slogan atacaktık ama korkuyorum gençler dediği için atmadık o bu değil adamın "eğlenmek için bizi niye seçtiniz anlayamadım" demesine baya bi yarıldım.

her neyse reyiz girdi şarkılara o şarkıya girdi ondan sonrası benim için karanlıklaşmaya başladı zaten, hacı o gece vodkaya 300 lira harcamışım lan vay anasını ya en son hatırladığım ard arda vodkayı kafama dikiyordum hiç durmadan aralıksız anca nefes almak için durdum yani o derece.

neyse gittim bi köşeye oturdum kafam dönüyor reyiz şarkılarını söylüyor baktım yanıma utku ile adli vaka da oturdu "vay anasını ya dedim reyiz ne olacak bu memleketin hali" adli vakadan klasik cevap olarakda "lan bi siktir git" demesi beni şaşırtmadı ya neyse. sonrası daha da karanlık olmaya başladı benim için bir ara ayağa kalktım bi kızın yanına gittim o kızla konuştum sonra döndüm geri oturdum adli vaka yanımda yoktu e baktım utku da yanımda yok yasladım kafayı duvara müziğe verdim kendimi derken yanımda bi sarışın gözlüklü hatun oturuyordu "hacı nick ne?" dedim baktı kafa salladı güldü sonra biri atladı oradan "o yabancı yazar değil" dedi "senin nick ne hacı?" dedim o da bende yazar değilim dedi yanında ki çocuk atladı "ben yazarım dedi" nickini sordum ama hatırlamıyorum lan her neyse hacı sonra bi ara kustuğumu hatırlıyorum vodkayı fazla kaçırdık heralde ilk defa kustum lan hayretler içerisinde kaldım kendime sanırım mal kötüydü ya! her neyse sonra tuttular beni dışarı çıkardılar felan sonra o ben yazarım ben yazarım diyen çocuk geldi "iyi misin?" dedi iyiyim dedim sonra utkuyla koyulduk minibüs yoluna atladık minibüse indik bir yerde ordan metrobüse sonra vardık bahçelievler'e vay anasını ya dedim gel bi sigara içek oturduk parka iki sigara içtik utku "geç oldu abi ben gideyim mi evi bulabilir misin?" dedi "lan sikik biz daha kendimizi kaybetmedik rahat ol git sen eve dedim" gitti la sonra bende kalktım gittim evi buldum felan evden içeri girdim hala yaka kartım boynumda felan böyle gerçi şu taktıkları bileklik hala bileğimde lan çıkarmadım çıkarmayıda düşünmüyorum her neyse kendimi yatağa atmamla sabah kalkmam bir oldu lan

haa bu arada metrobüste iki yazar vardı ooo bizde yazarık fela dediler aynı yerden geliyoruz felan diye de onlarında nickini hatırlamıyorum amk.

lan hem sıkıcı hem eğlenceli bir geceydi çok hoştu ama tuhaftı bu ne boktan bir ilişkidir arkadaş neyse öyle işte.

dip not: bu anlatılan olayda hatırlanmayan bir sürü enteresan mı enteresan olaylar vardır.
analı kızlı icabet ettiğim zirve olmuştur, ana' kısmı yüzünden erken terketmek zorunda kalmam ise tadını damağımda bırakmıştır.
ziyadesiyle eğlendirmiştir, yayında ve yapımda emeği geçenlere selam olsun.
güzel dostluklar da kazandırmıştır, sanal ortamın live performance a dönüşümü çok daha sıcak bir atmosfer yaratmıştır pek tabiki.
spesifik tespitlere dönecek olursak;
sahnenin ön kısmına ilerlemeye çalışırken bir anlık gafletle ayağına bastığım bir bayan yazarın neredeyse beni dövecek kadar bana sinirlenmesi, yanında durduğum her saniye bana yiyecek gözlerle bakması, oflayıp puflaması, saz ekibinin de duruma eşlik etmesi kanıma dokunmuştur.
vatanına düşmanın kirli eli değmişcesine silah kuşanması ve beni mütemadiyen rahatsız etmesi, zirveyi asla unutmayacak olmamın ilk gerekçesidir.
ikinci gerekçesi de annemin yanına oturan ve kimliğini tespit edemediğim erkek yazardır, tüm kötü enerjimi üzerine yoğunlaştırmama ve tripli hareketlerime rağmen uzaklaşmamıştır oradan, yakalarsam öpeceğim!
üçüncü gerekçesi de kurulan güzel dostluklardır pek tabiki.
teşekkürlerimi arz ederim ey uludağ!
katıldığım güzel gecelerden biriydi her ne kadar +1'imle kendi halimizde takılsak da zira feridun ve şarkılarında mis gibi de eğlendik. orda olmanın, uludağ'ın bir parçası olmanın ayrı bi havası mı desem duygusu mu desem bilemedim öyle bi şeyi vardı. lakin üzücü olan nokta şu ki: luxus'un kadın solistine evlenme teklif edemeden gidiverdi kızceğiz. * haa bir de sözüm sözlükte kızlara laf atanlara, haksızlık ediyorsunuz gayet de güzel kadınlarımız mevcuttu. * ayrıca ben de ordaydım niye tanışmadık diyen olursa sanki ordaymış gibi burda da tanışabiliriz. * *
hadi başlayalım şu işe...

bir şeyi yapabilmek, o şeyi yapma cesaretiniz olmasına bağlıdır genelde. ben ilk kez kavga ettiğimde, ilk kez aşık olduğumda, bir kadını ilk kez öptüğümde, ilk kez seviştiğimde ve bunların tekrarlarında hep aynı şeyi görüp durdum.

öncelikle "bir şeyler yapma" cesaretini gösteren, "elini, taşın altına sokan" sözlük yönetimine, teşekkür etmeden geçmeyeceğim. organizasyonla ilgili bazı sıkıntılar vardı ki onları yazının devamında yerden yere vuracağım ama önce teşekkür faslına devam.

sonra ve en büyük teşekkürü de organizasyonda gönüllü olarak görev alan, listelerde yana-yakıla yazar isimlerini arayan, o yazarın yaka kartı, bu yazarın yaka kartı diye kendilerini heba eden gönüllü yazarlara iletmeli bana kalırsa. bir moderatör arkadaşımızın deyimi ile "yapmak zorunda olmamalarına karşın" orada ve bir şeyler yapar hâldelerdi.

ayın son günü ve başarılı bir performansa sahip olmama paralel iş yerinden erken çıkabildim. önceki gece sözleştiğimiz kadim dostum propetofhell(nickini doğru söyleyen 1(yazıyla bir) kişi sonunda çıktı ve mütemadiyen düğün hazırlıklarına başladıkları kanısındayım) ile biraz erken buluşacak, sevgilim ve kuzenimi de alıp zirve mekanına geçecek, mekana girmeden önce de gene birlikte vakit geçirip de hayata posta koyabilme potansiyeline sahip olduğumuz birkaç arkadaşla beraber mekâna girecektik. öyle de oldu netekim.

açıkçası içeride "burada ne işim var" diye sorduklarından emin olduğum insanlar da vardı ama gene de bu durum, organizasyondan tamami ile bağımsız olsa gerek.

larex nickli yazarın nickini, aklımda tutabilmek gibi bir amaç ile sonlandırdığım zirve oldu vesselam.

iyiydi, güzeldi aksaklıklara rağmen. en azından şu sözlükte belki de ilk defa korktuğumun başıma gelmemesi sevindirici.*
katılmayı çok istememe rağmen yurt dışında olduğumdan katılamadığım zirve. bu da yetmezmiş gibi klavyeyi eline alan ''harikaydı, çok güzeldi, eğlenceliydi.'' yazıp nispet yapıyorlar. kahroluyorum sözlük!
gelmeyenlerin yazarlarla tanışma adına birşey kaçırmadığı zirvedir. nickler kartta küçük yazıldığı için o karanlıkta hiç nickler okunmamış, feridun düzağaç ağır kaçmış ve konser bitiminde herkes ufaktan dağılmıştır.gecenin en keyifli aynı feridun düzağaç konseri sonrası çalan club şarkılarda çekilen halaylar ve apaçi danslarıdır.* *
yine olsa da kurtları döksek dediğim ve katılmakla hayatımda sayılı doğru kararlarımdan birine imza attığım * zirvedir. harikaydı. yaka kartım masamın üstünde ve baktıkça bi garip oluyorum. o ana dönsem tekrar yakakartımı takıp dans etsem hiç birşeyi umursamadan.5,buçuk yaşında zirvesini bekliyorum.*
uzun zamandır entry girmeyip okumayarak takip ediyordum sözlüğü. zira çoğu başlığı gereksiz görüyordum. eski tadını bulamıyordum. niye böyle olduğunu da zirveye katılanların girdiği entryleri okuyunca bir kez daha anladım.

demek ki hakikaten yazarların çoğu asosyal. çünkü entrylere bakıyorsun ; " şunu giyen bendim.", "bakıştığımız hatuna selam ederim." tarzında. bir selam verip, medenice tanışmak bu kadar zor mu ?

demek ki hakikaten yazarların çoğu liseli. liseli dediysem mental anlamda. çünkü feridun'da sıkıldıklarını söylemişler. yahu "kop kop"a mı gittin feridun konserine. dostum çok yanlış yerdesin. benim bildiğin en hareketli parçası aşk bu mudur ki o da sözleriyle dağıtır insanı.

hasılı sözlüğün yansıması olan "güzel" bir zirve olmuş.
katılmanın aklımın ucundan bile geçmediği zirve. en önemli nedeni hatay'da ve okuyor olmamdı. ama buraya girilen enrtyleri okuyup okuyup güldüm mqkina ve çifte kavrulmuş zencinin yazdıkları sayesinde aklımda çat pat bir şey oluştu gidip eğlenenler ne mutlu.
Ankara'da da bir muadili olmasını istiyorum be sözlük. Böyle eğlenceli filan diye nispet yapıyorlar bir de...
zirve fotoğrafları ve videoları 4 gözle beklenmektedir.
katılmadığım zirve.ne işim var ergen ergen oralarda , zaten yeterince sıçıyorum sözlüğe bari zirveniz sizin olsun ehehe.

o değil de ben salca reyizi çok merak ediyorum lan.zall ı anlatıyorsunuz, moonlight ı anlatıyorsunuz, bir allahın kulu yaran moderatör hakkında; salca reyiz hakkında entry girmemiş bu önermenin altına.

salca nasıldı mesela zirvede, alçak gönüllü müydü, kibirli miydi, sigara mı içti, bere mi giydi* ?

tabi beşiktaşlı ya, anlatmayın siz.hep dışlayın bizi.adını feriha kodumun cimbomluları ve fenerlileri.hepinizin köküne kibrit suyu!

ya siz bursalılar?ulan biz ezeli rakip değil miyiz, salca yı beşiktaşlı olduğu için özellikle incelemeniz, anlatmanız, hakkında entry girmeniz; eleştirmeniz gerekirdi.ne halt etmekle meşgülsünüz ulan!?

edit:gammaz arkadaşım aşk olsun sana.
teknik sebeplerden ötürü gidemediğim zirve. ama athena olsaydı bi güzellik yapabilirdim sanırım.

edit: tamam lan tamam sevişiyorduk.
hbbia nın orada olup olmadığını çok merak ettiğimiz kutlu gündür.