bugün

yenilen yiyeceklerin midede öğütülüp bağırsak sisteminde sindirilmesiyle kalan yiyecek artıkların vücuttan anüs yoluyla atılması olayına verilen addır.

(bkz: def i hacet)
(bkz: defekasyon)
(bkz: pisuvar)
(bkz: tuvalet)
(bkz: işemek)
(bkz: anüs)
(bkz: kaka)
(bkz: bok)
fizikselin dışında, mannevi olarak da yapılabilen fiil.
sıçmak fiilini temel aldığı için buyrun efendim:
(bkz: bir begeni olcusu olarak sicarken dusunememek)
alaturka tuvaletlerde oldukca zor yapılan eylem
ortalama 45 saniye içinde bitirdiğim ve insanların hayretler içine düştüğü, ama tuvalette bu eylem için saateler geçiren insanlarıda asla anlayamadığım eylem.
biri bana açıklasın niye insan bokun içinde 45 dakika kalır?
bu insani bir ihtiyaç tamam mı. * *
ing. to have a crap,to have a shit
becerememek, eline yüzüme bulaştırmak.
doktorlara göre: hergün aynı saatte, aynı yerde (yani tuvalette), en az 10 dakika zaman ayırılması gereken eylem. *
nedense monica belluciyi bu olayi pratik ederken asla hayal edemedigim insan gereksinimidir.
telafisi zor bir hata yapmak. savunduğunu komik önermelerle destekleyen insanın yaptığıdır ayrıca.
(bkz: ota boka baslik acmak)
osurmanın payının verilmiş halidir.
(bkz: payını vereyim de sıc)
bu şekilde telafuz edilmesi caiz değildir. büyük abdeste çıkamak olarak adlandırılmalıdır.
ye iç sıç üçlüsünün tamamlayıcısıdır.
bir sanattır. bana göre sanat, feyz alabildiğiniz, rahatlatan, başka dünyalara götüren ve herşeyi unutturan somut veya soyut eylemler bütünüdür. mesela gündemde bir çok sanatçı ve yaptıkları müzik, çizdikleri resim, çaldıkları enstrümantal var. peki siz bunların hepsinden feyz alabiliyor musunuz ? hayır. yani sanat adı altında yapılan herşey sizin boşluklarınızı dolduyor, bir takım ezik olan egolarınızı giderebiliyor mu ? hayır.

işte, sıçmanın sanat olduğu kanıtına tüm gerçekliği ile burada ulaşabiliyoruz. çünkü insan sıçarken feyz alır, aklını resetler ve farklı şeyler düşünür. herşeyden önemlisi rahatlar. bu yüzden sıçmak bir sanattır ve bu sanatı icra eden sanatçılara kapıyı tıklayıp içeride biri varmı diye soru sorduktan sonra tüm konsantreyi bozmak, kişiyi, '' acaba osururken duydumu, kokuyo mu '' diye komplekslere sokmak, sanatçıyı ve yaptığı sanatı dümdüz eder.

o yüzden sanata biraz olsun saygı duyalım. sanata saygı duymak için onun evrensel olmasına gerek yoktur. yaptığımız sanata saygı duyulmasını sağlamak adına ulu orta mı sıçalım, bakın bakın sıçıyorum diye insanları bizi seyretmeleri için davet mi edelim ? nerede insan hakları, bireysel sanata ve sanatçıya hiç mi saygı yok ? yazık gerçekten.
4 gun 15 saat boyunca bagirsaktaki kati atigi kasten tutan kisi tarafindan ust uste yapilan testlerin sonucunda; "shopodhooodoophlosssh" sesi esliginde meydana gelen bosaltim olayidir. *

ek:

-test bilgileri-
rakim: 30 m.
klozet kapagi: standart plastik
ruzgar hizi: 0 km/s.
yercekimi orani*: 1/1 (dunya)
sicmadan onceki kilo: 78.2 kg (tefal)
sictiktan sonraki kilo: 76.0 kg (tefal)
sicma suresi (hh:mm:ss): 00:36:20 (magazin okuma suresi dahil olup, got yikama seansi surenin disindadir.)
dogal ihtiyac, hemde rahatlatir.
yapana sıçan, bu sıçan kişisinin okkalı bir sıçış yapması
durumuna sıçışfekşın*, bu eylemin yapılıyor oluşuna sıçım,
işbu entrynin yazım mantalitesine entry sıçmak denmekte olup
oldukça kullanışlı bir fiil olduğu aşikardır.
(bkz: kaka yapmak)
b.k gibi bir eylemdir. nefret ederim. çok yapması * da dert az yapması * da dert.
yapılamamasının acısını çekenin bildiği rahatlama durumu, insani ihtiyaç, boşaltım
bir insanın hayatında yaptığı en anlamlı işlerin başında gelmekle birlikte kimilerine gore de bir sanattır.. bir söylentiye göre ise türkün aklı ya sıçarken ya kaçarken
(bkz: anlatilmaz yasanir)
literaturde emo yaratmak anlamindaki ozlu soz.
sıç! olmadı mı? sıva ki tam olsun!