bugün

ısparta nın göbeğinde (belediye iş hanının çaprazına düşer) elinde şapkası ile heykeli bulunan zat. vefatı benim için üzücü olmayacak olan birçok siyasetçiden biridir.
ısparta ve çevresindeki köyleri suya kavuşturan eski dsi müdürü. ayrıca aktif siyaset zamanında üniversitelere verdiği destek ve önemle tanınan 8.cumhurbaşkanı.
demirelin başbakan olduğu dönemlerdir. 12 ada konusunda yunanistan ile yine sorun yaşanmiş, karşilikli kiliçlar çekilmiş. ertesi gün kabine toplanmiş ve toplanti uzun saatler sürmüş. dişarida gazeteciler merakla yapilacak olan açiklamayi bekliyorlarmış;

- sayin başbakan, yunanistan ege denizi'nin bir yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. cevabiniz ne olacak?

- ege bir türk gölü değildir. ege bir yunan gölü de değildir. ege zaten bir göl de değil ki.
Zekidir zeki olmasına ama konuşmaları ve icraatları tamamen günü kurtarmaya yöneliktir.
kimse kızmasın kendimi yazdım adlı kitaptan :

askeri darbeye, 12 mart muhtırası'na giden günleri yaşıyordu türkiye. bir süre sonra iktidardan devrilecek olan başbakan demirel o günleri şöyle anlatır : " 31 mart vak'asında volkan gazetesi'nin yaptığı kışkırtmayı 1960 öncesinde akis dergisi yaptı. 1971 öncesinde de devrim gazetesi aynı görevi ifa etti. devrim gazetesi orduda çok okunuyordu. 1969'da fethiye'den bodrum'a gitmek üzere jandarma botuna bindim. güvertede otururken deniz tuttu. uzanayım diye komutanın odasına çıktım. baktım ant ve devrim gazetesi var. bunların fikri halkla devrim olmaz, askeri etkilemek, onu kazanmak gerekir. "
demirel o zamanlar senin sınıf düşmanındı. hatırla, doğan avcıoğlu'nun sana bir sözünü. 1970'in ağustos ayında başbakan demirel'in bir basın toplantısını izlemiştin. ekonomik istikrar tedbirleri açıklamıştı. sen de devrim adına gitmiştin toplantıya. dergiye dönünce anlatmıştın : " demirel salona girince, ben de herkesle birlikte ayağa kalktım " diye. avcıoğlu da " bu ayıp sana yeter hasan " demişti alaylı bir dille, " insan hiç morrison süleyman'ın önünde ayağa kalkar mı ? "
böyle bir zihniyet dünyasında yaşıyorduk.
sayfa 26.
petrol vardı da biz mi işştik ile sempatikliğini tavana vurmuş ülkenin başarılı ve unutulmaz siyasi liderlerinde.
allah sağlıklı ömür versin deyip ellerinden öpüyoruz. zamanında yaptıklarını desteklesek de desteklemesek de.
çoook usta siyasetçi amk.

darbelerden şikayet ediyor ya milyonlar. bu darbelere zemini ben mi hazırladım diye soruyorum tabi de kulaklarına kıl kurdu kaçmışlar duymuyor. derin devleti bu ülkede ben mi inşa ettim diyorum ama duymuyorlar. malum kıl kurdu.

sonra deniz gezmiş'lerin asılma olayında arkasına bakıp el kaldırmayanları not ettiğini hatırlıyorum. devrimcilerimizi, tam bağımsız türkiye diye haykıran gençleri idama mahkum edişini hatırlıyorum.

çok usta siyasetçi amk çoook.
recep tayyip erdoğan gibi morrison firmasında çalışırken, su mühendisliğinden alınıp amerika'da eisenhower bursu ile okutulan ve türkiye'ye başbakan olarak seçilen ve de bir seçimle başbakanlığa oturtulan kişidir.
6 mayıs 1972 için "benim siyasi sorumluluğum yok, elimden de hükümet alındı" diye savunma yapmış. banu güven de haberi sunarken kalkan elleri hatırlatarak noktayı koymuştur.
hep başbakan, hep süleyman.
dün dündür bugün bugündür.
büyüyünce felsefi boyutunu keşfettim.
6 mayıs 1972 de 3 genç fidanın asılmasına olumlu oy kullanan (bkz: karaktersiz) şahıs.
--spoiler--
"Bu hadise devletin tasarrufudur, yani mahkemeden geçmiştir, Meclis tasdiklemiştir. icra edilmiştir. Bu bir tane de değildir. Birçok tanedir. Durup durduğu yerde de olmuş değildir. Onun içindir ki o tasarruf seçilmiş Meclisindir. Zaman içerisinde meclislerin birtakım kararları yadırganabilir. Ama karar meşrudur, meşruiyet tartışması yapılamaz. Bundan kötüleme tartışması çıkartamazsınız, o zaman devlet işlemez. Bu tip hadiselere sevinmek mümkün değildir. Keşke bunlar olmasaydı, ama durup durduğu yerde de olmamıştır. Her şeyi unutarak, hiçbir şey olmamış da adamları tutup götürüp asmış diye bir olay da yok. Kimsenin burnunun kanamasını ben şahsen istemem. O devir içerisinde benim siyasi sorumluluğum yok. Benim gücüm yok. Çünkü benim elimden de hükümet alınmış. O gün ülkeye hakim olan güç benim elimden de hükümeti almış. Meclis'te 276 milletvekili oy kullanmış. Bütün bunları bırakıp her şeyi benim üstüme yıkmanın manası tamamen bir nevi kötülemedir. Benim sebep olduğum bir olay değil ki..."

Adı geçen gençlere sizin yurt dışında eğitim bursu önerdiğiniz şeklinde haberler de çıkmıştı" sözleri üzerine Demirel, "Hayır, o haberlerin hiçbirisi doğru değildir. Sadece içim sızlar, şimdi de sızlar. O zaman da sızlamıştı. Ama ülkede kanunu, nizamı çiğneyemeyiz ki... Ortada merhamet, vicdan var. Ama kanun, nizam da var. Kanun icra edilmiş. Zorla yapılmış bir işlem de değil, mahkemeden geçmiş, temyizden geçmiş, her türlü savunma imkanları tanınmış ve bu neticeye gelinmiş
--spoiler--
zekası, hatipliği, insan işlemedeki yeteneği, hafızası tartışılmayacak keskin olan siyasi.
ülkesine ettiği hizmetlere gelince durup, düşünülmelidir.
hakkında yaptığım onca araştırmadan çıkardığım tek sonuç;
ülkesine hizmet ederken, hep başka bir devletin çıkarları doğrultusunda hizmetine şekil vermiştir.
yani taşıdığı tüm vasıflara rağmen, kukla olduğu kanaatindeyim.
68 kuşağı hakkında verdiği tırmandırıcı kararlarla, nice gencin kanına girmiş ve nicesininde sonunu şekillendirmiştir.
seksen darbesinin temellerini onyıldan fazla bir süre önce atmaya başlamıştı. buna rağmen mimarı olduğu darbenin mağduru olarak görülmeyi dahi başarmıştır.
suç demirelde değil, onu demirel yapabilen halkımdadır.
- 12 mart'ta başbakandır. askerleri kapıda görünce şapkayı almış tıpış tıpış güniz sokağa gitmiştir
- 12 eylülde yine başbakandır ve yine kapısına askerler gelmiştir şapkayı almış tıpış tıpış hamzakoy'a gitmiştir.
- 28 şubatta bu kez cumhurbaşkanıdır. askerlerin kapısına gitmiştir "daha ne duruyorsunuz gelin müdahale edin" demiştir.

böyle ilgniç bir siyasi karakterdir. memlekete yahya demirel, murat demirel, cavit çağlar gibi hortumcuları kazandırarak büyük hizmetleri de dokunmuştur.
zamanında odtüye gidip siyasetten bihaber sığır gençliği görünce odtü eskiden hiç böyle değildi deme gafletinde bulunmuş adam.

sonra biri postal falan fırlattıydı kendisine.

ne zaman bodoslama birinin hayatına girsem ona sen eskiden böyle değildin diyeceksem 50 defa düşünüyorum sözlük...
'mizah bir yumruktur, kime vuracağı belli olmaz.' demesiyle mizahçılara ayar veren.
'ege türk gölü değildir, ege yunan gölüde değildir, binaenaleyh ege bir göl değildir.' sözüyle yaran dokuzuncu cumhurbaşkanımız.
okumak için koca Isparta köyünde yaşamaya alışmanın sebebi olan üniversitenin isim kaynağıdır.
türk siyasi tarihininin "kozmik kafa" bir kaç adamından biri.
28 şubata kadar sağcı 28 şubattan sonra solcu olan siyaset faciası. türkiye'nin ismet paşa'dan sonra başına gelmiş en büyük felaket. ülkemize cavit çağlar, murat demirel, yahya demirel gibi hortumcular kazandırarak büyük işler başarmıştır. bir türlü ölmek de bilmez. ankara güniz sokakta ikamet eder. ufacık bir sokaktan, koskoca bir ülkeyi karıştırmasını çok iyi becerir. veliahtı mesut yılmaz'dır.
ilkokuldayken yağmurun altında 2 saat gelmesini beklediğimiz geldiğinde ise hiç durmadan sadece arabasından el sallayarak giden eski bir cumhurbaşkanımızdır.
(bkz: solcu)

(bkz: süleyman demirel)

(bkz: kafa karışıklığı)
kasımda yapılacak olan dp kongresine katılacak olan eski cumhurbaşkanıdır. 60 yılın hesabını verip meydanlara inecekmiş!..
--spoiler--
"Ege bir Yunan gölü deeldir, Ege bir Türk gölü de deeldir. Binaenaleyh Ege bir göl deeldir."
--spoiler--
Süleyman Demirel