bugün

(bkz: SURViVOR)
Chuck Palahniuk'in ayrıntı yayınları tarafından basılan, yeraltı edebiyat dizinin 11nci kitabı. çeviriyi funda uncu ırklı yapmıştır.

--spoiler--
Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama...
--spoiler--
--spoiler--

isa çarmıha gerilmeseydi kimi kendine inandırabilirdi? Uyku hapları yutup,bir banyonun zemininde tek başına ölseydi, cennete gider miydi? Kendisinin kimsenin izlemediği, kimsenin ona işkence etmediği ve başında ağlayıp sızlamadığı bir kodeste can verseydi acaba bizi kurtarabilir miydi

Çarmıha gerilme sırasında izleyici sayısı düşük olsaydı, olayı başka bir zamana ertelerler miydi diye düşünmeden edemiyorum.
isa'nın neredeyse çıplak olmadığı bir haç görmedim. Hiç şişko bir isa görmedim. Ya da vücudu kıllı bir isa görmedim. Gördüğüm her haçta isa, belinden yukarısı çıplak olarak bir kot markası veya erkek parfümü için modellik yapacak görünümde.
Eğer kimse izlemiyorsa, dışarıya çıkmanın bir anlamı yok. Pekala evde oturup otuzbir çekebilir veya haberleri izleyebilirsiniz. Eğer birinin video kasedi yoksa veya daha da önemlisi bütün dünyanın gözleri önünde canlı yayında geçmiyorsa hayatını, o kişi yaşamıyor demektir.
O kişinin, kimsenin kıçına takmadığı, ormanda devrilen ağaçtan bir farkı yoktur.
Birşeyler yapıyor olmanızın hiçbir önemi yok. Eğer yaptıklarınızı kimse fark etmiyorsa, hayatınız koca bir sıfırdan ibarettir. Boştur. Anlamsızdır.

Tanrı'nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin.

Sıradan insanlarla aynı problemlere sahipseniz, ağzınız aynı şekilde kokuyorsa ve saçlarınız karman çorman, parmaklarınızda şeytan tırnakları varsa, hiç kimse size tapmak istemez. Sıradan insanların sahip olamadığı şeylere sahip olmak zorundasınız. Onların başarısız olduğu alanlarda siz sonuna kadar gidebilmelisiniz. insanların olmaya korktukları şey olursanız, onların hayranlığını kazanırsınız.

insanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. Hiç kimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. Dramlarının, önemsiz meselelerinin, hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar. Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar. Büyük ve korkunç bir bilinmeyen.

intihar etmekle şehit olmak arsındaki tek fark, basında çıkacak haberlerin miktarıdır.

Hayatın da porno filmlerin de sonu bellidir, tek fark hayat orgazmla başlar.

--spoiler--
dünyanın aşağı yukarı %98 kadarını oluşturan topluluğa chuck palahniuk'un yaklaşık 300 sayfada öküz! diye bağırmasıdır. haksız mıdır? sonuna kadar haklıdır.
hasan mezarci'dir.
--spoiler--
deneme, deneme. bir, iki, üç.
deneme, deneme. bir, iki, üç.

bu belki çalışıyordur. bilmiyorum . beni duyabilecek misiniz ,
bunu da bilmiyorum .
ama duyabiliyorsanız, dinleyin. ve eğer dinliyorsanız bulduğunuz, yolunda gitmeyen her şeyin hikayesidir. bu sizin tabirinizle 2039 sayılı uçağın kayıt aleti. içinde geriye kalan her şeyin kaydını sonsuza dek saklayacak bir tel yumağı olan ve portakal rengi olmasına rağmen halk arasında kara kutu diye bilinen alet. bulduğunuz şey tüm olanların hikayesidir .

eğer istiyorsanız, durmayın deneyin.
bu teli akkora dönene kadar ısıtsanız bile size tıpatıp aynı hikayeyi anlatacaktır.

deneme, deneme. bir, iki, üç.

ve eğer dinliyorsanız, yolcuların evlerinde, sağ salim olduklarından hemen emin olabilirsiniz. yolcular yeni hebrides adaları nda sizin tabirinizle karaya intikal ettiler . daha sonra uçakta sadece o ve ben kaldık ve havalandıktan bir süre sonra pilot da bir yerlere paraşütle atladı. b,r çeşit su birikintisinin üstüne, sizin tabirinizle okyanusa .

tekrarlamaya devam edeceğim, ama bu kesinlikle doğru. ben katil değilim .
ben burada , yukarıda yalnızım.
uçan hollandalı.
ve eğer dinliyorsanız, gösterge paneline ve ön cama dönük duran koltukta, etrafımda çoğu bayatlamış votka ve cinle dolu minik şişelerle birlikte 2039 sayılı uçağın kokpitinde yalnız olduğumu bilmelisiniz. kabinde, yolcuların yarım bıraktığı kiev usulü tavuklar ve stroganoff usulü biftekler küçük tepsilerde duruyor ve havalandırma artık yemek kokusunu temizlemeye çalışıyor. dergiler yolcuların okumakta olduğu sayfalarda açık kalmış. bütün koltuklar boş olduğu için, herkesin bir anda tuvalete gittiğini düşünebilirsiniz. plastik kulaklıklardan, önceden kaydedilmiş müziğin mırıltıları duyuluyor .
burada, bulutların üstünde, yarısı yenmiş iki yüz küçük çikolatalı pastayla ve canım istediği anda döner merdivenden çıkıp kendime bir içki daha hazırlayabileceğim bir piyano barıyla birlikte, bu boeing 747-400 zaman kapsülünün içinde yalnızım.
tanrı esirgesin, bütün bu detaylarla canınızı sıkacak değilim, ama benzin bitene kadar otomatik pilota alınmış bu uçakta olacağım. pilotun deyimiyle , alevin sönmesiyle güç kaybedene kadar.
pilot, sırasıyla bütün motorların duracağını söyledi. ne olacağını bilmemi istedi. sonra da jet motorları, ventüri etkisi, kanat bükümlülüğünün artmasıyla uçağın yükselmesi ve motorların dördünün de durmasından sonra uçağın 250.000 kiloluk bir planöre dönüşmesiyle ilgili bir sürü detayla canımı sıkmaya devam etti. otomatik pilot uçağın düz bir hatta uçması için ayarlama yapacağından , planör pilotun tabiriyle kontrollü inişe geçecek.
ona, bu tür bir inişin benim için iyi bir değişiklik olacağını söylüyorum. geçtiğimiz yıl içinde başımdan neler geçtiğini bilmiyorsunuz.
pilotun paraşütünün altında, bir mühendis tarafından dizayn edilmiş gibi görünen, sıradan, sıkıcı renkli üniforması duruyordu. bunun dışından gayet yardımsever davranmıştı. kafama bir silah dayayıp, ne kadar yakıt kaldığını ve bu yakıtın bizi ne kadar idare edeceğini soran birine karşı benim olabileceğimden çok daha yardımsever. kendisi okyanusa atladıktan sonra uçağı tekrar normal irtifaya nasıl çıkaracağımı gösterdi. kara kutuyla ilgili gerekli tüm bilgileri verdi.*
--spoiler--
chuck palahniuk'un choke , fight club ile birlikte zirve yaptığı romanlarından birisidir. bir solukta bitirmemek elde değil. ayrıntı yayınlarının yeraltı serisindeki hemen hemen bütün kitaplar çok lezzetlidir. kendilerine teşekkürü borç biliriz. chuck'tan 2 kitap daha çevirilecekti bilmiyorm ne oldu en son.
--spoiler--
geleceğe güvenmiyor oluşumuz, geçmişimizden kopmamızı zorlaştırır. geçmişte kim olduğumuz konusundan bir türlü uzaklaşamayız. arka bahçelere kurulan ikinci el eşya sergilerinde arkeoloğu oynayan bütün yetişkinler, çocukluktan kalma nesneler arayanlar, hepsi korkmuş durumdalar. değersiz çerçöpler, mukaddes emanetlere dönüşüyor. kızma birader. hulahup. az önce çöpe yolladığımız şeyler için nostalji duymamızın tek sebebi, gelişimden korkuyor olmamızdır. geliş, değiş, kilo ver, kendini yeniden keşfet. adaptasyon göster.

ben tırmanma aletinin tepesindeyken menajerin bana söylediği şey de buydu "adaptasyon!" diye bağırdı.

vücut kılları ve bağırsak hareketleriyle şu terli bedenim ve ben hariç her şey hızlanmış durumda. benlerim ve sararmış ayak tırnaklarım hariç. vücudumda hapis olduğumu farkediyorum ve şimdiden dağılmaya başladı bile. omurgam sıcak demirden dövülmüş gibi. kollarım bedenimin iki yanından incecik ve sırılsıklam sarkıyor.
değişmeyen tek şey değişim olduğundan, acaba insanlar, hayatta gerçekten tamamlayabilecekleri tek şey o olduğu için mi ölümü arzuluyorlar, diye düşünüyorum.
--spoiler--
intihar danışma hattının numarasının olduğu yere kendi numarasını yazıp, arayanlara 'öldür kendini' , 'daha ne duruyorsun' 'çek tetiği' diyen ve intihar yöntemleri öğreten bir adamı anlatan, oldukça akıcı bir chuck palahniuk kitabı.
--spoiler--
Onun hayatını kurtarmaya çalışmak büyük bir zaman kaybı. insanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. dramlarının. önemsiz meselelerinin. hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar. çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar. büyük ve korkunç bir bilinmeyen.
beni arayan insanların çoğu zaten ne istediğini biliyor. bazıları ölmek istiyor ama önce benden izin almak için arıyorlar. bazıları ölmek istiyor ama biraz cesarete ihtiyaçları var. küçük bir teşvik. intihara karar veren birinin espri anlayışı da körelir. yanlış bir kelime ederseniz, haftaya cenazesi kalkar. arayanalrın çoğunu dinlemiyorum bile. çoğu zaman kimin ölüp kimin kalacağına ses tonlarına göre karar veriyorum.
--spoiler--
Bir solukta sindirilen yeraltı edebiyatı eseri. Bol nağmeli, üzücü olan tarafı yapay çiçek gördüğünüzde aptal aptal bakmanıza neden olabilir. **
chuck palahniuk eseri. okumaya başlandığında, aslında durmak istemeyeceğiniz bir kitap. yeraltı edebiyatının gözdelerindendir.
--spoiler--
- bu uçakta uçağı düşürmeye kararlı bir fanatik varmış...
--spoiler--
yeni modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına,karışıklığına karşı olan karanlık ve sesizce bağıran bir taşlama ;medya,şöhret, ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama..
her sayfada duyulan,karakterin üzerinden aslında insanlığa karşı,büyük bir eleştiri hatta aşağılamadır.

mükemmeldir ayrıyetten..
chuck palahniuk'un hemen her bölümün sonunda okuyucunun sigara yakma ihtiyacı hissetmesine neden olan, zamanla oturmuş kişilikleri bozan şahane kitabı. kitap, insanların ona muhtaç olmasından hoşlanan güzel bir peygamber abimizin hayatını, yükselişini ve silinişini anlatır. pek sürükleyici olmamasına rağmen kendini okutur, sevdirir.
--spoiler--
Şimdiye kadar nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacasın sanırsın. Sonra beklenmdedik bir anda biri çıkar gelir. Etrafındaki kimseye benzemez. Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın. Var olanı değil, sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını bilmediğin bir şeye hasretlik çektiğini anlarsın. Şamar gibi iner hakikat suratına...
--spoiler--
--spoiler--
Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrının yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin.
--spoiler--
--spoiler--
insan bu tür zengin evlerin çalışınca, arabanın bagajındaki kan lekelerini çıkarmanın en iyi olunun hiç soru sormamak olduğunu öğreniyor.
--spoiler--

--spoiler--

dış dünyada otomobillere güç vermek ve uçakları gökte tutmak için şeytanla pazarlık yapılıyor dedi Adam. insanları tembeleştirmek için elektrik tellerinden kötülük geçiyormuş, insanlar bulaşıklarını yıkamadan dolaba geri koyuyuyorlar ve bulaşıkları dolap yıkıyormuş. borularda gezen sular insnaların çöplerini ve boklarını alıp götürüyormuş geriside onların sorunu değilmiş zaten...

adam branson'ı son gördüğüm gece, onun ne kadar iyi ve bilge bir adam olduğunu düşünmüştüm.

ne kadar da aptalmışım.

--spoiler--
chuck palahnuik bu kitabıyla aslında, modern dünyaya, bu dünyanın keşmekeşliğine, vurdumduymazlığına, ben merkezciliğine sağlam bir yumruk atmıştır. modern dünya eğer öküzün boynuzlarında ise, öküzü sallandırmıştır bu kitapla palahnuik. tüm yeraltı edebiyatı serisini almak için bu kitap, çok tetikleyici.
--spoiler--
"insanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. Hiçkimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. Dramlarının,önemsiz meselerinin, hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar.
Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar; Büyük ve korkunç bir bilinmeyen..."
--spoiler--
kitabı okurken fertility hollis karakterini ne zaman düşünsem aklıma marla singer gelir (filmdeki hali tabi). Marla singer'ı ne zaman izlesem aklıma fertility hollis gelir. ilginçtir ama evet böyle.
--spoiler--
Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük.
Sanki hepimize aynı suni hafıza taklımış...
Hepimizin belli başlı hedefleri aynı.
Hepimizin korkuları aynı. Gelecek parlak değil...
Çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız
Mükemmel bir uyum içinde olacağız.
Senkronize. Birleşmiş. Eşit. Kati.
Karıncalar gibi. Böcekler gibi. Koyunlar gibi.
--spoiler--
yana yakıla e-book'unu aradığım kitaptır. elimdekini yarıda kaybettim,içime evlat acısı gibi oturdu.
chuck palahniuk'in Survivor isimli kitabının, orjinal adından daha güzel olan türkçe çevirisi.

--spoiler--
"Ve eğer hiç seks yapmazsan ailenin sana öğrettiği şeylerin ötesine asla geçemezsin, eğer seksi yasaklayan kuralı çiğnemezsen ,bir daha hiçbir kuralı çiğneyemezsin."
--spoiler--
çok güzel bir kitaptır.
--spoiler--
seks. hiç sevişmezseniz.. güç hissinin ne oldugunu asla bilemezsiniz. kendi sesiniz ve kişiliginiz olmaz. seks sizi ailemizden ayıran ilk eylemdir. cocukları ebeveynlerden ayıran şeydir. ilk başkaldırış. ailenizin size ogrettigi şeylerin ötesine asla geçemezsiniz. eğer seksi yasaklayan kuralı çiğneyemezseniz. bir daha hiç bir kuralı ciğneyemezsiniz.1960lardaki kargaşanın sebebi vietnam savaşı değildi. uyusturucular değildi. doğum kontrol hapıydı. tarihte ilk kez insanlar istedikleri kadar seks yapabiliyorlardı. herkesin böyle bir gücü vardı. tarih boyunca yaşamış olan en güçlü diktatörlerin cogu seks manyagıydı. sekse olan açlılıkları ellerindeki güçten mi kaynaklanıyordu yoksa güç tutkularının nedeni sekse olan düşkünleri miydi ? eğer seksi arzulamıyorsan , gücü arzular mısın ? hayır. ağırbaşlı , sıkıcı ve cinsel acıdan bastırılmış başkanlar seçecegimize (!) belki de en azgın adayları seçmeliyiz. belki iyi iş çıkarırlar
--spoiler--