bugün

gösteri peygamberi

--spoiler--
geleceğe güvenmiyor oluşumuz, geçmişimizden kopmamızı zorlaştırır. geçmişte kim olduğumuz konusundan bir türlü uzaklaşamayız. arka bahçelere kurulan ikinci el eşya sergilerinde arkeoloğu oynayan bütün yetişkinler, çocukluktan kalma nesneler arayanlar, hepsi korkmuş durumdalar. değersiz çerçöpler, mukaddes emanetlere dönüşüyor. kızma birader. hulahup. az önce çöpe yolladığımız şeyler için nostalji duymamızın tek sebebi, gelişimden korkuyor olmamızdır. geliş, değiş, kilo ver, kendini yeniden keşfet. adaptasyon göster.

ben tırmanma aletinin tepesindeyken menajerin bana söylediği şey de buydu "adaptasyon!" diye bağırdı.

vücut kılları ve bağırsak hareketleriyle şu terli bedenim ve ben hariç her şey hızlanmış durumda. benlerim ve sararmış ayak tırnaklarım hariç. vücudumda hapis olduğumu farkediyorum ve şimdiden dağılmaya başladı bile. omurgam sıcak demirden dövülmüş gibi. kollarım bedenimin iki yanından incecik ve sırılsıklam sarkıyor.
değişmeyen tek şey değişim olduğundan, acaba insanlar, hayatta gerçekten tamamlayabilecekleri tek şey o olduğu için mi ölümü arzuluyorlar, diye düşünüyorum.
--spoiler--