bugün

gerçekten çok zordur. sizin canınız ciğeriniz olduğu için size hiç bir rahatsızlık vermez ama misafirleriniz kokudan ve etraftaki tüylerden rahatsız olabilirler. köpek, bakımı zor olduğu gibi ilgi isteyen bir hayvandır. kedi kendi işini kendi yaparken biz zavallı dostlarımızı açık havaya çıkarmak zorunda kalırız. hemde günde en az 2 kere. en kötüsüde kış aylarıdır. sabah ayazında, o soğukta dışarı çıkmak büyük fedakarlık ister. köpek oyun ister sevilmek ister. sahibi evden her çıktığında onu terk etti zanneder, ve geri döndüğünde her seferinde istisnasız aynı şekilde, sevinçle karşılar.

kısacası köpek sahibi olmak hiç büyümeyecek bir çocuğa sahip olmak demektir.
yinede değmez mi *
kimine huzur,

kimine güven,

kimine lanet getiren

olaydır.
komşulara küfür ettiren olaydır keza sizin olmayan bir köpeğin geceleri sizi havlayarak uyandırması gerçekten sinir bozucudur. *
namazlarin kabul olmamasina ve meleklerin eve girmemesine vesile olur.
not: su anda -18 derece oldugu icin bahcedeki kopegimi gece icin eve aldim. bu gibi hayvanin hayati soz konusu olan zaruri durumlarda zarari yoktur. ama eve degil de evin girisinde bir bolmeye alinsa daha iyi olur.
bir adet kedi ile beslenildiginde vahsete sebep olan durumdur.
"bir kap dolusu mamasını verdim, karnı doydu, rahatla yemeğimi yerim artık" diye düşünüyorsanız çok yanılmış olursunuz. dilenmekten asla vazgeçmez. o yemeği nerenize yediğinizi anlamazsınız. "bana yok mu" der gibi bakar gözlerinize masum masum. yemek yemek artık bir eziyettir. istemesin diye ona verceğeniz lokmanın üzerine bir çay kaşığı pul biber boca edersiniz ve "artık istemez" diye düşünürsünüz. ve, veee yine ister.
evde köpek beslemek zevkle yemek yemeye son vermek demektir.

"namazlarin kabul olmamasina ve meleklerin eve girmemesine vesile olur" yazmış bir arkadaş.
desene azrail de girmiyecek o zaman bizim eve, ölüm bizi evde bulmıyacak o halde. o halde günahlarımızı sevaplarımızı yazan melekler de evde olduğumuz zamanki halimizin defterini boş bırakacaklar. iyiymiş bak bu yönden.
Bahçesiz evde oturan lakin köpek seven bünyelerin yaptığı şeydir.
evde köpek hayvanına yemek vermek anlamına gelebilir.
ailenizin nüfusta gözükenden bir fazla olduğuna delalettir. (köpek sayısına göre 2 fazla, 3 fazla olarak devam edebilir.)

ben köpeğimi aldığımda evdekilerin haberi yoktu. bursa'dan bir çiftlikten almıştım, köpeğimi alırken görmemiştim, sadece annesinin fotoğraflarını görmüştüm, ve internetten almıştım. kazıklanmam an meselesiydi ama adamın telefonu ve adresi vardı, bursa'daki dostlarıma güvenip ödemeyi yapmıştım. köpeği gönderen kişi küçük bir detayı atlayınca, normalde köpeği otobüsten alıp eve kendim götürüp, aileme gösterecektim ve atamayacaklarından köpek bizle kalmış olacaktı, işte o detay atlanınca ve çok uzak olan anadolu otogarına gelince köpek, babama söyleyip almak için arabayla gitmemiz gerektiğini söylemek durumunda kaldık. o zaman reşit falan değilim tabi. baya bir kızdılar bana.

gel zaman git zaman,

şuan ailem için benim kardeşim gibi oldu o köpek. golden retriever cinsi dişi bir ittir kendisi. bana bir şey alınacağı zaman ona da alınır oldu mutlaka. bir plan yapılırken fikri alınamasa da empati ile neyi seveceği düşünülür oldu. çok ilginç anlayacağınız. seviyorum bunu. insan, insan olmayan bir canlıyı böyle benimseyince... hoş bir şey ne bileyim. kokuymuş, tüymüş, sesmiş... aldığım günden beri kimseyi rahatsız etmedi bunlar...

çogzel bişi.
Faydalı eylemdir. Öncelikle eve azrail dahil hiçbir melek giremez, dolayısıyla ömrü uzatır.*

Sonralıkla çocuktur. Seni sever, birkaç saat bırakıp gitsen özler, sırnaşır, senden sıkılır uzaklara gider, üzülürsün teselli eder, sevinirsin hoplar zıplar. Hasta olur, başında sabahlarsın. ilacını içirir uyutursun. Üzgün olduğunu gözlerinden anlarsın. Ona bakınca için erir, "çok seviyorum lan ben bunu" dersin durduk yere. Bazıları ne derse desin hayvan değil, özünde en kralından daha insandır. Dolayısıyla işbu eylemin de evde; kalbinde bir minder ayırdığın bir evladını, 6 yaşından yukarı çıkmayan bir çocuğu beslemekten farkı yoktur.**
köpek değildir o. melektir. esasında seni senden fazla düşünen biridir.
senin çevrende birsürü kişi olmasına rağmen sen onun için teksindir.
hayatı sensindir, sonraları senin hayatınında o olduğunu anlarsın.
arkadaştır, sevgi yumağıdır. konuşamasa bile sen saatlerce onla konuşursun. anlamış gibi yapar ya da anlar.
tüm sevgisini sana adayabilen tek canlıdır kendisi. hiçbir kötülüğü olmaz. size yaptığı küçük haylazlıkların hiçbirisini isteyerek yapmaz. kaç yaşına gelirse gelsin ister rottweiler kadar sert görünümlü olsun ister danua kadar dev cüsseli, o sizin küçük, minicik bebeğinizdir. ses,tüy bunlar verdiği o kocaman sevginin yanında hiç kalır. derdini, tasasını bile yapmazsınız.
bambaşka birşeydir hayvan sevgisi. beslemeyen, sevmeyen, önyargılı olan anlayamaz.
sorumluluğu canınızı sıksa da mutsuz anlarınızda yaptığı şapşallıkları, sahtekarlık barındırmayan gözleri, göz yaşlarınızı yalamaya çalışan pembe dili, lütfen üzülme der gibi bacağınıza vurduğu patisiyle her zaman bir insanın olabileceğinden çok daha iyi dosttur. * *
anne izin vermedigi surece imkansizdir.
bahçeli olan evlerde mümkündür. bahçesiz olan evlerde kedigillerden olan köpekler besleneblir ancak. bkz: kaniş.
2 ucu boklu değnektir.Besleyecek kişinin her türlü durumu göze alması gerekir çünkü köpek bakmak kolay iş değildir.
ilahiyatçı edasıyla konuşmak istemezdim fakat duyduklarıma göre caiz değildir.*
sakıncalı bir durumdur.
yıkasanızda yıkamansanızda evde ağır bir koku yaratır
evde miafirliğe de gelmiş olsa, bir insan beslemekten daha zor olmadığına inandığım eylemdir.
http://www.youtube.com/watch?v=ZXCrmrcQnU4&feature=related işte bunun için bile o kokuya,sese,tüye her şeye katlanılır.
zordur ama güzeldir..
Aldığınız köpek yavruysa ve tuvalet eğitimi yoksa işiniz çook zordur..
Gelir halıya çişini, kakasını yapar, temizlersin..
Sabah bir uyanırsın, ev o kadar dağınık ki, parti versen bu kadar dağılmaz..
yürüyüşe çıkmak ister, çıkartırsın yürümez, çekiştirirsn inatlaşır, adım bile atmaz.. Kucağına alırsın sonra..
Terliklerin kaybolur, ararsın bulamazsın, onsuz tek bir lokma yiyemezsin..
Bazen inatlaşır, istediğin şeyi yapmaz..
Cinnet geçiriyorum dersin, çıldırtır..

Ama bazen öyle bir an gelir ki bir bakışıyla bütün siniriniz geçer.. Alıp mıncıklamak, her yerini sıkmak istersiniz..
Kızarsınız, kovarsınız, küseer gider.. biraz sonra çağırırsınız hoplaya zıplaya geri gelir..
Hangi insan yapar ki bunu, hangii insan birini koşulsuz sever..
Evde köpek beslemek, dilsiz bir dost, bir sırdaş edinmektir..

Ayrıca ev kötü falan da kokmaz..
Hayvanı düzenli olarak temizleyin..
Yanlışlıkla kaka yaptığı yeri, sadece bir bezle almak yerine adam gibi temizleyin, gazetesini sürekli değiştirin..
Mamasını da ortalıkta bırakmayın..
koku falan kalmaz evde..
--spoiler--
köpek olan eve peygamber gelmezmiş
--spoiler--
* *
beceremeyecek olanın boşu boşuna köpeğe ızdırap çektirmemesi gerekir. ailenizden birisi gibi davranmalı, değer vermelisiniz.
köpeğin olduğu eve melekler giremez. (azrailde buna dahildir)

(bkz: atalım eve 3-5 köpek yaşayalım 250 bin sene)
(bkz: cem yılmaz)
çoğu insanın halen yadırgadığıdır.
-ayyy tüyleri dökülüyo bunun, salyası da akıyoaa. korkarım beaan.
+gelme kardeşim senden daha değerli!!
köpek için asla bahçenin yerini tutamayacak olaydır. besleyenler için de aynı şekilde. bahçedeki rahatlık evde asla bulunmaz. tabi evde köpek bakmak da ayrı bir zevktir, köpeğin her saniye etrafında olması.