bugün

(bkz: yanlışlar komedyası)
yokluğunda çok kitap okusak..
arasak, neredeler nerede..

tanım: fruko
izlerin karıştığı alan.

(bkz: inceltme işlemi uygulandı)
an itibariyle hepsi biri için olan halk oyunları ekibi.
"houston kenetlendik biz şu an. bir süre de böyle kalacağız, orrayt anam" demeyen birliktelik. deselerdi duyardım ben. bizde yalan yok!
--spoiler--
iki günde iki yeni moderatöre kavuştuktan sonra moderatör olmak isteyen yazarlara vereceğim tavsiyelerdir. bana çok ısrar ettiler ama ben kabul etmedim.

aslında ben de bilmiyorum nasıl olunur. yani bir gün mesaj ışığı yanıyor da mod oldunuz denmiyor. önceden bir diyaloğa giriliyor sanırım. yapabilcen mi len deniyor. yani üst kısımla biraz samimiyet gerekiyor.

sonra tarafsız olmanız lazım. siyaha siyah, beyaza beyaz derseniz ya siyahcılar, ya beyazcılar bozulur. etliğe sütlüğe bulaşmayan, ya da çok sevilen biri olmanız lazım.

sözlük formatına hakimiyet mi? s.ktir edin onu. dedirten başlıktır diye entryleriniz olmasın yeter.

önceden bol bol entry gammazlamış olun. silinmese de siz ispiyonlayın. daha sonra kendiniz yapacaksınız bu silme işlemini unutmayın.

yeni göreviniz hayırlı uğurlu olsun...
--spoiler--

alimacgraw(03.08.2007), (#2061609)

işte uludağ sözlük moderasyonu böyleymiş. çok enteresan bir durum olmakla beraber, kişilerin öz güvenini yükseltecek kadar da etkili olabiliyormuş. tarafsızlık ve değişik bakış açılarının yansıtıldığı bu moderasyon heyeti, gelecekte nasıl bir yol izleyeceklerini hepimize göstereceklerdir.*
alimcgraw'ı moderatör yaparak önemli bir stratejik hamle yapmış sözlüktür. stevemcqueen sempatizanlarını fanlarını da yanına alarak gittikçe büyüyen ve eksi'ye rakip olma havasına giren bir uludağ sözlük görüyorum ben. arasıra da depeyi'ye entry girdirin misafir celebrity olarak, nazmiye demirel fahri moderatör olsun eksi'yi silersiniz piyasadan.
(bkz: #3232682)
yeni isimleri, halihazırdaki kimi yazarların hisli ve gizli beklentilerini ortaya çıkartmışa benziyor... şükela!

aşk & ihtiras:
uludağ sözlük.
yazarların sözlükte yazı yazmayan bir kişinin, moderatör olarak seçildiği için eleştirdikleri şey.

eleştiri bu açısıyla yanlış.

çünkü moderasyonda moderatörlük vasfını yerine çok az getiren moderatörler olduğu gibi, yine moderatörler arasında sözlükte uzun zamandır pek az entry girenler de yer almakta.
haşmetmeablarının olabileceği gibi, sokaktaki adam'ın da moderatör olabileceğini görmüş bulunmaktayız.
yeni moderatörler edinmiş moderasyon. görüyorum ki tepkiler var. ancak zall sözlüğün sahibi değil mi kardeşim? kimi isterse onu mod yapar.

yoksa alıp sözlüğünü gidebilir.

yazarsanız ekime yazmazsanız s.kime kadar diyebilir.

vs. vs. vs.
(bkz: zall kadrolaşıyor)

benim entrylerimi 20 yaşında minik bir kız çocuğuna emanet ettin demek...tebrikler şekerim
eskiden çok eskiden çok eşlilik dönemlerinde erkekler birden fazla kadınla evlebiliyorlarmış, sonra adını modern koyduğumuz yeni dünya buna izin vermedi, ama modern dünya eşcinsel evliliklerine izin verdi, hatta bu modern dünya erkeklerin hamile kalmaları için milyar dolarlar harcadı, peki erkeklerin bu hakkını neden ellerinden aldı? şimdi ben erkelerin birden fazla kadınla evlenmelerinde herhangi bir sıkıntı yoktur desem, bana ne gözle bakılır? ben söyleyeyim! şeriatcı'

bu kadar basit değil mi? ya benim duygularım, ya ben iki kadına da aşıksam ve aralarında seçim yapmak istemiyorsam? o zaman ne olacak, dünyayı modernleştireceğiz derken aşkı öldürdüğünüzü biliyorsunuz değil mi? neden abi neden? bir kişiyi sevme şartını kim koymuş? baktım formata, sevemessin yazmıyor, ama kavuşamassın yazıyor, sizden ricam bu sesimi duyun, kavuşamassın kuralını derhal kaldırın, yoksa formatıda delerim, yazanıda.

gereğinin yapılmasını rica ederim.

edit: ben sevenleri ayırmayın diye bas bas bağırıyorum, bana dahi anlamındaki da yı ayırmam söyleniyor, tövbe est.
kişiye göre ceza kesen yöneticiler. verdikleri cezalar göstermelik hukukun işlemediği devletlerde bir kaç kişi yakalanıp asılır halkın içi rahatlar modlarında yaptığı bu. gammazların ihbar ettiği bir kaç entry siliniyor bazen aynı hatayı işleyene hiç ceza verilmezken başkasına çaylaklık cezası veriliyor. bunun gibi bir çok örnek. sürekli tartışma çıkartan ortalığı geren hakaret içerikli entry girenlere müdahale edilmiyor onları uyaran yazarların yazıları sudan sebeplerle siliniyor. yani sözlük formatı bazen işliyor bazen işlemiyor. yeni gelen arkadaşlarla daha da güzel kıvama geleceklerini düşünüyorum.
uludağ sözlük tarihi boyunca en çok eleştirilen kurum. tamam siyasiler falan da eleştiriliyor fakat en azından onları destekleyen en az üç beş kişi çıkıyor ortaya. ama bu şahısların arkasında hiç kimse durmuyor. şöyle haklılar böyle haklılar falan diye patronları haricinde kimse sesini çıkarmıyor. bunda kesinlikle sözlük kurallarının yanlış olduğu veya modların art niyetli oldukları gibi gerekçeler olduğuna inanmıyorum. tamamen kuralların lastik gibi sündürülmesi, sınırlarının belli olmaması ve bir kişi hakkında verilen kararın diğerlerine emsal oluşturmaması gibi etkenler var. şöyle komik bir şey anlatayım size.

bundan 3-4 ay kadar önce ismi lazım olmayan bir sözlük yazarımızın götümüze girebilir gerekçesiyle bir entrysini gammazlıyorum. entry, aynı yazarın daha önce silinmiş hakaret içeren entrylerinin adeta bir kolajı şeklinde. yani daha önce silinen götümüze girebilir gerekçeli entrylerinin hepsini bir entryde toplamış güzel arkadaşımız. neyse bir gammazladım silen yok iki gammazladım silen yok üçüncü gammazdan sonra (aradan neredeyse bir gün geçiyor) anladım ki bu adamlar bu entrynin sözlük kuralları dahilinde olduklarını düşünüyorlar ve tepem atıyor.

aradan birkaç gün geçtikten sonra gmail'deki kolpa maillerimden biriyle sözlük yönetimine mail atıyorum. kendimi ekşi sözlük praetörlerinden (hukukçu gibi bir şey) biri olarak tanıtıp aslında sözlüklerin hepsinin özgürlükçü sese hizmet ettiklerini, aynı amaçlarının olduğunu, uludağ sözlük'ü de çok takip ettiğimi ve kapanması durumunda kesinlikle çok üzüleceğimi falan belirtip direkt damardan giriyorum. hemen ardından da o üç kere gammazlamama rağmen silinmeyen entry numarasını vererek bu yasal yönden sıkıntı doğurur diyorum. birkaç saat sonra mailimi bir açıyorum ki gayet nazik, gayet mütevazi bir dille çok çok teşekkür ediliyor ve o entrynin silindiği haberi veriliyor. sonra sözlüğü açıyorum hakikaten silinmiş.

uludağ sözlük moderasyonu'nun en büyük eksiği bu işte. kendilerine güvenleri yok ve yaptıkları işin doğru olup olmadığını kendileri de bilmiyor. bu yönleriyle allahları var galatasaray yönetiminden iyiler.

bu olayı bir marifet yapmışcasına anlattığımı falan sanmayın sakın. çünkü sanal ortam isteyenin istediğini kekleyebileceği şartlara sahip. nihohaha nasıl da kandırdımdan öte o entrynin niçin gammazlamalarımla silinmediği önemli. neyse lafı fazla uzattık. yeni gelenlere hoşgeldiniz diyip kendilerinden sadece ve sadece tutarlı olmalarını istediğimizi belirterek noktalayalım.
(bkz: uludag sozluk/#3234108)
(bkz: erdogan diyor ki o bakanken ben rusvet verdim) başlığını silerek doğru karar vermiş moderasyon. sözlükte başlık açarken bazı kurallar olmalı değil mi, neticede burası forum değil sözlük. aynı başlık (bkz: o bakanken ben rusvet verdim) şeklinde açılsa bence hiç problem yok, gayet güzel.
20 gün çaylaklıktan çıktığım gün beni yeniden 20 gün çaylak yapan da bir moderasyondur. (bkz: bravo)

hafız, düşün, bir çaylaklıktan öbürüne atlarken arada şarjör değiştiriyorum, o derece zeki, çevik ve gökdeniz karadeniz olmuşum. ben matrix olmuşum ama bizim moderasyon hala mermide, kurşunda. sağolsunlar burada yazmamı engelleyince ben de ekşi sözlük'e yüklendim mecburen ki haftanın en beğenilenlerine de girmişim sayelerinde.

benim ilk çaylak olduğum günlerde kıştı mevsim. şimdi çaylaklıktan çıkınca baktım ki bahar gelmiş memlekete. kuşlar pır pır uçuyor, ağaçlar çiçek açmış, moderasyon cıvıldıyor, yazarlar neşeyle hoplayıp zıplıyor. harbiden özlemişim...
geçenlerde açtığım başlıkta şunu belirmiştim:"bu kadar yazar mı haklı yoksa bir avuç mod mu"...
daha sonra bana geri dönüldüğünde şöyle tarihi bir ayarla karşılaştım:"haklı olmamız için yazarların üç katı olmamız gerekmiyor"...
hala kendime gelebilmiş değilim doğrusu bu ayardan sonra *devletten yana olanın aydın sayılmayacağı gibi modlardan yana da yazar olmaz kanımca.eee bir de işin popülaritesi var...
bunların çoğu beşiktaşlı. o zaman ödeneklerin nereden geldiği belli oldu. saçma sapan komplo teorileri üretmeyin artık, gerçek su yüzüne çıktı.
çarşı bi uludağ sözlük'e karşı değilmiş, onu da yazın bi kenara.
tamamen kontrolüm altında olan moderasyondur.

oyuncakbulut arada mesaj atar "var mı ağabey bir isteğin" ben "eyvallah" derim o da "sağol var ol abicim" der, july zaten her gün halimi hatrımı sorar. salça zaten benim dümen suyumdan çıkmaz. josef arada bir kıllık yapsa da otoritemi hisseder, alimacgraw ve vendetta mazbatalarını alınca elimi öpmeye geldiler. başlarını okşadım, "hadi göreyim evlatlar" dedim. zall zaten "sen olmasan sözlük biter ağabey" modunda her daim yanımda.

e, ben de hasssta beşiktaşlı olduğuma göre, elbette beşiktaşlı olacak.

bu kadar pohpohladığıma bakmayın, arada sırada saçmalayan moderasyondur.

son olarak, işbu entry şahsıma "yol, su, elektrik, çaylaklık, siliklik" olarak dönmesin.
her sözlükte yazmış birisi olarak söylüyorum ki, yeni gelenleri saymazsak * en iyi kalpli moderasyondur. entrynizi silmeye bile kıyamazlar. eminim aralarında "lan yazık görmezden geleyim bari" diye düşünenler falan vardır. emekli moderatörleri daha da iyiydi.
yeni bir tat, yeni bir soluk getirmis moderasyon. cok renkli oldular lan boyle.

"surayi bi duzelt haci" diye entrym siliniyor. e tahmin edin kim?

super lan. boyle silin, valla en boktan gerekcelere bile raziyim.

-abartmayin ama ha- *
sol frame de her görüşümde bana türkiye futbol federasyonu'nu çağrıştıran lafız.

uludag sozluk dil gonullulerinin başlattığı kampanyaya ayak uydurması, "temiz dil", "dilimizi düzgün kullanalım", "dil her yerde önemli" tadında sloganlarla hacıvat atamalarına başlaması da gerekir. benden tavsiye...