bugün
- iremga da ki ga'nın anlamı21
- kötü davranan erkoya aşık olma sendromu15
- sokak kedisi için para harcayan gerizekalı90
- liseden sonra günyüzü görmemek16
- nasıl bir sevgiliniz olmasını isterdiniz43
- bir trans ile kanka olur musunuz18
- dinsiz olmak13
- evlenmenin amacı nedir sorunsalı25
- şeytandan bile daha kötü insanlar14
- turşu yeme perileri14
- bir sözlük kızının çoraplarını hediye olarak almak10
- uludağ sözlükte hiç kötü insan olmaması12
- atatürk'ü görünce ağlayanlara allah akıl versin16
- sözlük yazarlarının çayları13
- esenyurt belediye başkanının gözaltına alınması30
- yiyip yiyip kilo alamamak10
- 194 hafta sonra mesaj atan kız18
- anahtar parti19
- bir parfüme 15 bin lira veren ekşici16
- anın görüntüsü17
- bik bik'in tapılası ayakları10
- herkesin atatürkçü olması21
- ben onu adam ederim diyen kız15
- yürümekten keyif alınan caddeler11
- kelimelik12
- playstation 5 pro fiyatları11
- yazarlar ülkeyi yönetse yapacakları işler18
- kadınların konuşmasının yasaklanması12
- tuvaleti temiz bırakmamak15
- queen ravennaya alınabilecek hediyeler8
- dubai çikolatası42
- mehmet şimşek12
- görücü usulü evlenmek19
- g s'i ermeni uşağıdır11
- queen ravenna'nın halloween bayramını kutlamak14
- stres azaltıcı basit aktiviteler19
- diyete başlamak15
- peşini bırakmayan eski sevgili9
- ela gözlü yazarlar birliği15
- 7 yıl kumarhanede çalıştım soruları alayım36
- kuresel10
- sana ateşli geceler yaşatacağım diyen kız17
- osmanlı bir hanım olmak13
- billie eilish'in sahnede yaptığı hareket9
- sözlükteki şişko kadınlar10
- 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı28
- kombiyi açan sözlük yazarları9
- dünyanın yaşı11
- 65 yaşındaki sözlük abazanı14
- bilgisayar ilk alındığında yapılan mallıklar12
entry'ler (1347)
kendisine hala müdahale edilmemesi bile ne kadar haklı olduğunu gösterir. sözlükte moderasyon yok ki müdahale edilsin sözlük çekip çevrilsin. sahipsiz, isteyenin dilediği gibi at koşturduğu bir yer burası.
rahmetli islam çupi'nin 3 mayis 1989 galatasaray fenerbahce maci sonrası yazdığı yazının başlığıdır. yazının tamamı şu şekildedir.
fenerbahçe yenilmez
bu bir fenerbahçe destanıdır.
bu 4-3'luk kupa destanını gören yaşı yirmilik fenerbahçe taraftarı, bir 30 yıl, galatasaray-fenerbahçe rekabeti söz konusu olduğunda hep bu maçı anlatacaktır, bobürlenerek fenerliliğini höpürdeterek.
ve fenerbahçeli bu destan maça şöyle bir kabadayılık asacaktır.
"biz onlara ilk yarıda 3 gol avans verip, galatasaray'ı kupada pacavra ettik."
ne müthiş ne uyunamaz bir kabus ilk devresi idi fenerbahçe için.
baldırına çok iri bir bandaj geçirmiş bir oğuz maç başlamadan önce çimene pek nazlı koyduğu sol ayagı ile fenerbahçe için sakatlıktan sonra gelen bir mutluluk muydu yoksa hiç çözülemeyecek bir bilmece miydi?
fenerbahçe'nin mevsim başından beri bir türlü klas ve emek disiplinine sokamadığı geri dörtlü, prekazi gibi umulmadık uzak goller vuran, uğur gibi çok ters gol kontratakları çıkaran, tanju gibi onsekiz dışı ve ici hareketlerde esrarengiz file senaryolari yazan rakipler karşışında, ne kadar başarılı bir defans grafiği çizeceklerdi?
maç başladıktan sonra görüldü ki oğuz'un o sol ayağı tanrı'dan kendisine verilmiş bir sol ayak degil, sonradan takılmış tahta bir bacaktı sanki. en basit top kontrolunu yapamiyor, o sihirli ve rahat diriplinglerine kisilik koyamıyor, oyunun galatasaray orta sahasina doğru kaçısını çaresiz gözlerle seyrediyordu.
oğuz kaybolmuştu, arkasından fenerbahçe kaybedecekti belki de.
çünkü alabora olan fenerbahçe orta saha gemisinden sonra bu alanın gerisinde titrek bir fılıka gibi oynayan geri dörtlü, gittikce kabaran ve hasinlesen galatasaray denizinin üstünde fazla canlı olarak kalamayacaktı.
maç iri bir orkinos ağı gibi oruluyordu fenerbahçe'nin üstünde. çok iyi oynamaya basladığı zamanlar, eksantrik görüntülerle galatasaray defansının önleyemediği gol pozisyonu bulduğu zamanlar, deda'nin dönmüş düdüğüne teknik tavırlar koyduğu zamanlar.
ne oldu biliyor musunuz?
fenerbahçe galatasaray'dan 3 gol yedi.
biri acemi savunma hareketli ergin'in penaltısından, ikincisi rakibe sunulmuş ters bir kafa vuruşundan, üçüncüsü yan hakeme göre nizami, tv yayınına göre ofsayt kritik bir hareketten.
fenerbahçe ile alay ediyordu, galatasaray kale direkleri. 3-0 yenik fenerbahçe'nin hasan'ın ayağından çıkan volesi bile galatasaray'ın yan odunlarından birisine vuruyordu.
ne vardı 3-0'dan sonra galatasaray galerisinde, tribünlerin hepsinde, vatandaş tribününde basın ve şeref tribülerinde ciklet yerine fenerbahçe'yi ciğneyen alaylı sapur-supurlar ve rakibini kuçumseyen dudak valsleri.
avrupa kupasında final hayali görürken kendi hayatını öldüren, türkiye liginde ise bu yıl hiç doğmamış mustafa denizli'nin ortalara cıkıp piste dikilip, kupanın hiç olmazsa yerlisinde yeni bir final hayatı araması ve bu hayatı yakaladığına inanması o kadar doğaldı ki.
fakat o galata kulesi dibi eski yahudi kılıklı eskiciye benzeyen, her maçtan önce guya galatasaray'ı ışıtan hamamcı görevini üstlenen alman kondisyoner pandomimcisi devre biterken hangi top ilim ve irfanına sığınarak eli ile fenerbahçe tribünlerine "beş...beş..." işareti yapıiyordu.
o eli fenerbahçe lavabona sokar sonra.
bitmemiş bir maçın, en tehlikeli yanı "güven"in dozudur.
mustafa denizli ve takımı maçın ikinci yarısına maçi kazanmıs ekip güveni ile çıkarken, kendi timinin bünyesıne 5 yer değişikligi ile başka bir nefes ve hırs sokan veselinovic'in fener ihtarını, ne galatasaray ne de mustafa ciddiye aldı.
*herhalde kazandığını düsünen takım, kaybetmeyi düsünmeyen bir ekiple yarışırken, ne onun kadar inanclı ne onun kadar yırtıcı ne onun kadar hırslı, ne onun kadar onurlu olabilir.
bir metafizik golü atan aykut kaybetmeyi düşünmüyordu. ikinci devre boyunca galatasaray yarı sahasında şeytanın bolerosundan figürler yapan rıdvan kaybetmeyi düşünmüyordu. son 45 dakıka inanılmaz bir fizik gücü ile orta saha oyuncusu olarak kendi geri dörtlüsünü lehimleyen müjdat, adam markajını anıtlaştıran nezihi kaybetmeyi düşünmüyordu. galatasaray yarı sahasının sol tarafına hangi sarı-kırmızılı futbolcu gelmişse, onları ayaklarından puskurttuğu eterle bayıltan hakan kaybetmeyi düşünmüyordu.
hele hele 90 dakikanın her dakikasında, sahanın her yerinde galatasaray takımı ile tek adammıs gibisine mücadele eden, 3 muhteşem gol atan ve şimdilerde türkiye'nin en iyi santroforu fetvasını çıkaran hasan, kaybetmeyi hiç mı hiç düşünmüyordu.
bu basit bir maç değil, fenerbahçe için bir tarih maçıdır.
belki fenerli bir şair, ilerde bu maç üstüne şöyle bir mısra düşürecektir.
"fenerbahce yenilmez... bu forma ile fazla dalga gecilmez..."
fenerbahçe yenilmez
bu bir fenerbahçe destanıdır.
bu 4-3'luk kupa destanını gören yaşı yirmilik fenerbahçe taraftarı, bir 30 yıl, galatasaray-fenerbahçe rekabeti söz konusu olduğunda hep bu maçı anlatacaktır, bobürlenerek fenerliliğini höpürdeterek.
ve fenerbahçeli bu destan maça şöyle bir kabadayılık asacaktır.
"biz onlara ilk yarıda 3 gol avans verip, galatasaray'ı kupada pacavra ettik."
ne müthiş ne uyunamaz bir kabus ilk devresi idi fenerbahçe için.
baldırına çok iri bir bandaj geçirmiş bir oğuz maç başlamadan önce çimene pek nazlı koyduğu sol ayagı ile fenerbahçe için sakatlıktan sonra gelen bir mutluluk muydu yoksa hiç çözülemeyecek bir bilmece miydi?
fenerbahçe'nin mevsim başından beri bir türlü klas ve emek disiplinine sokamadığı geri dörtlü, prekazi gibi umulmadık uzak goller vuran, uğur gibi çok ters gol kontratakları çıkaran, tanju gibi onsekiz dışı ve ici hareketlerde esrarengiz file senaryolari yazan rakipler karşışında, ne kadar başarılı bir defans grafiği çizeceklerdi?
maç başladıktan sonra görüldü ki oğuz'un o sol ayağı tanrı'dan kendisine verilmiş bir sol ayak degil, sonradan takılmış tahta bir bacaktı sanki. en basit top kontrolunu yapamiyor, o sihirli ve rahat diriplinglerine kisilik koyamıyor, oyunun galatasaray orta sahasina doğru kaçısını çaresiz gözlerle seyrediyordu.
oğuz kaybolmuştu, arkasından fenerbahçe kaybedecekti belki de.
çünkü alabora olan fenerbahçe orta saha gemisinden sonra bu alanın gerisinde titrek bir fılıka gibi oynayan geri dörtlü, gittikce kabaran ve hasinlesen galatasaray denizinin üstünde fazla canlı olarak kalamayacaktı.
maç iri bir orkinos ağı gibi oruluyordu fenerbahçe'nin üstünde. çok iyi oynamaya basladığı zamanlar, eksantrik görüntülerle galatasaray defansının önleyemediği gol pozisyonu bulduğu zamanlar, deda'nin dönmüş düdüğüne teknik tavırlar koyduğu zamanlar.
ne oldu biliyor musunuz?
fenerbahçe galatasaray'dan 3 gol yedi.
biri acemi savunma hareketli ergin'in penaltısından, ikincisi rakibe sunulmuş ters bir kafa vuruşundan, üçüncüsü yan hakeme göre nizami, tv yayınına göre ofsayt kritik bir hareketten.
fenerbahçe ile alay ediyordu, galatasaray kale direkleri. 3-0 yenik fenerbahçe'nin hasan'ın ayağından çıkan volesi bile galatasaray'ın yan odunlarından birisine vuruyordu.
ne vardı 3-0'dan sonra galatasaray galerisinde, tribünlerin hepsinde, vatandaş tribününde basın ve şeref tribülerinde ciklet yerine fenerbahçe'yi ciğneyen alaylı sapur-supurlar ve rakibini kuçumseyen dudak valsleri.
avrupa kupasında final hayali görürken kendi hayatını öldüren, türkiye liginde ise bu yıl hiç doğmamış mustafa denizli'nin ortalara cıkıp piste dikilip, kupanın hiç olmazsa yerlisinde yeni bir final hayatı araması ve bu hayatı yakaladığına inanması o kadar doğaldı ki.
fakat o galata kulesi dibi eski yahudi kılıklı eskiciye benzeyen, her maçtan önce guya galatasaray'ı ışıtan hamamcı görevini üstlenen alman kondisyoner pandomimcisi devre biterken hangi top ilim ve irfanına sığınarak eli ile fenerbahçe tribünlerine "beş...beş..." işareti yapıiyordu.
o eli fenerbahçe lavabona sokar sonra.
bitmemiş bir maçın, en tehlikeli yanı "güven"in dozudur.
mustafa denizli ve takımı maçın ikinci yarısına maçi kazanmıs ekip güveni ile çıkarken, kendi timinin bünyesıne 5 yer değişikligi ile başka bir nefes ve hırs sokan veselinovic'in fener ihtarını, ne galatasaray ne de mustafa ciddiye aldı.
*herhalde kazandığını düsünen takım, kaybetmeyi düsünmeyen bir ekiple yarışırken, ne onun kadar inanclı ne onun kadar yırtıcı ne onun kadar hırslı, ne onun kadar onurlu olabilir.
bir metafizik golü atan aykut kaybetmeyi düşünmüyordu. ikinci devre boyunca galatasaray yarı sahasında şeytanın bolerosundan figürler yapan rıdvan kaybetmeyi düşünmüyordu. son 45 dakıka inanılmaz bir fizik gücü ile orta saha oyuncusu olarak kendi geri dörtlüsünü lehimleyen müjdat, adam markajını anıtlaştıran nezihi kaybetmeyi düşünmüyordu. galatasaray yarı sahasının sol tarafına hangi sarı-kırmızılı futbolcu gelmişse, onları ayaklarından puskurttuğu eterle bayıltan hakan kaybetmeyi düşünmüyordu.
hele hele 90 dakikanın her dakikasında, sahanın her yerinde galatasaray takımı ile tek adammıs gibisine mücadele eden, 3 muhteşem gol atan ve şimdilerde türkiye'nin en iyi santroforu fetvasını çıkaran hasan, kaybetmeyi hiç mı hiç düşünmüyordu.
bu basit bir maç değil, fenerbahçe için bir tarih maçıdır.
belki fenerli bir şair, ilerde bu maç üstüne şöyle bir mısra düşürecektir.
"fenerbahce yenilmez... bu forma ile fazla dalga gecilmez..."
hakkaten komik yazar. espri yeteneği doğuştan geliyo sanırım. yaşı da genç sanırım. çok eskileri değil 2001'i hatırlıyor ancak. bize de daha eski olarak eskileri hatırlatmak düşer. mevzu geriden gelip maç kazanmaksa bunu hatırlamamak olmaz. işine gelmezse başka tabi.
(bkz: 3 mayis 1989 galatasaray fenerbahce maci)
(bkz: 3 mayis 1989 galatasaray fenerbahce maci)
(bkz: #3680807)
çıkış noktası bence bir yanlış anlama olan kampanya. ben fikrimi yazayım yazar da sanırım düzeltir. ve ben de bu entryi silerim.
aramaya rahmetli yazarımızın nickini yazıp a'dan z'ye sırala denildiğinde rahmetlinin a'dan z'ye sıralanmış ve ilk beş yüz entry'si çıkmaktadır ve bu entryler b harfinde bitmektedir. yazar arkadaşımız dionysos ise bunu rahmetlinin sadece b harfine kadar entry girdiği şeklinde algılayp hadi kalan harfleri de biz yazalım diye kampanya başlatmıştır. olay bundan ibaret sanırım.
çıkış noktası bence bir yanlış anlama olan kampanya. ben fikrimi yazayım yazar da sanırım düzeltir. ve ben de bu entryi silerim.
aramaya rahmetli yazarımızın nickini yazıp a'dan z'ye sırala denildiğinde rahmetlinin a'dan z'ye sıralanmış ve ilk beş yüz entry'si çıkmaktadır ve bu entryler b harfinde bitmektedir. yazar arkadaşımız dionysos ise bunu rahmetlinin sadece b harfine kadar entry girdiği şeklinde algılayp hadi kalan harfleri de biz yazalım diye kampanya başlatmıştır. olay bundan ibaret sanırım.
kendisi kafatasçı olamaz. bakın değildir demiyorum. olmasına imkan yoktur. kafatasçı bi adam yönettiği ispanya milli takımına brezilya asıllı siyahi bir futbolcuyu koymaz. muhtemelen reyes'i gaza getirmek için söylediği söz başına bela olmuştur. azıcık mantıklı olun.
(bkz: marcos antonio senna da silva)
(bkz: marcos antonio senna da silva)
heyecanla önümüzdeki bi kaç ayı nerede hangi koşullarda geçirecek onu beklemektedir. asker ocağı baba ocağına benzer mi sorusunun yanıtını yaşayarak öğrenecektir.
o değilde ben nerde kalıcam lan artık kızılay gecelerinden sonra? o kadar yolu tepip eryaman'a geri mi döncem? hayır akıl edip evin anahtarını da alamadım. ühü ühühü.. valla sen gidecen diye ağlamıyorum, kendimi düşünüyorum..
o değilde ben nerde kalıcam lan artık kızılay gecelerinden sonra? o kadar yolu tepip eryaman'a geri mi döncem? hayır akıl edip evin anahtarını da alamadım. ühü ühühü.. valla sen gidecen diye ağlamıyorum, kendimi düşünüyorum..
böyle güzide entrylere sahip, formata hakim moderatorlere sahiptir.
(bkz: #2555643)
nasılsa silinir not da düşelim, ibret olsun;
başlık: 4 kasim 2007 uludag sozluk yoklamasi
entry: burdayım a.mına koyim burda.
(alimacgraw, 04.11.2007 19:15)
(bkz: #2555643)
nasılsa silinir not da düşelim, ibret olsun;
başlık: 4 kasim 2007 uludag sozluk yoklamasi
entry: burdayım a.mına koyim burda.
(alimacgraw, 04.11.2007 19:15)
beşiktaş tv'de verilen habere göre beşiktaş'ın as takımı ile çıkacağı maçtır. ligden çekiliriz, paf takımı ile çıkarız palavrasının sonudur. beşiktaş hiç bir zaman bu kadar küçük düşmemişti.
her ne kadar derbileri kaybeden taraf tesellisi gibi dursa da son bir kaç senelik tecrübelerimizin bize doğruluğunu kanıtladığı önermedir. günümüzde ligimiz ama 3 büyüklerin güç kaybetmesi, ama anadolu takımlarının güç kazanması sonucu geçmişe nazaran daha bir dengededir. bu durumda anadolu takımlarına karşı kazanılan her maçın önemini arttırmaktadır. bu önerme derbilerin önemsiz olduğunu beraberinde getirmez. ancak derbiler eskiden şampiyonu belirlemede önemliyken günümüzde ezeli rekabet ebedi dostlukta sadece bir istatistik olma yolunda ilerlemektedir.
edit: bunu söylemem gerekiyor anlaşılan ben fenerliyim. entrylerim bunun en güzel referansıdır sanırım.
edit: bunu söylemem gerekiyor anlaşılan ben fenerliyim. entrylerim bunun en güzel referansıdır sanırım.
22 haziran 1986 arjantin ingiltere maci'nda maradona'nın elle attığı golü veren efsane maçın çok bilinmeyen tunuslu hakemi.
son gelişmeleri haburdan takip eden show haber muhabiri.