bugün

marjinal olmaktır.
değerli olan hayatta, zaman kaybına tahammülü olmayan insan eylemi. tebrik ediyoruz.
ayrıca bu dizilerde zap yaparken bile duyabilicegeniz acitasyon replikle şunlardir;
+öylece çekip gitmek kolay mı sonıyorsun ha
+ben bunun için ne bedeller ödedim
+peki ya ben ben nolacagım
izleyiciyi salak yerine koyan, özgünlüğe dair en ufak kırıntı içermeyen görüntü kirliğini izlememektir. marjinallikle alakası yoktur.
sürekli (bkz: sex and the city) izlemenin vereceği
psikolojik rahatsızlık örneği..
bazilarinin sirf havalari bozulmasin diye uydugu eylem. artik yapiliyor iyi bir seyler, bunlarida gormemezlikten gelmeyin kardesim. aralarindan kaliteli olanlari secildiginde turk dizilerinin cok eksigi yok yabanci dizilerden.
kalitesizliği sevmeyenlerdir. izlenebilecek bir çok kaliteli yapım vardır. (bkz: supernatural)
Olması gerekendir, zira turk dizileri sürekli kendini tekrarlamaktadır. Belki dizi isimleri ve oyuncuları değişmektedir ama mantık aynı mantıktır.

(bkz: aga dizileri)
(bkz: polis dizileri)
(bkz: gençlik dizileri)
(bkz: aşk dizileri)
(bkz: komedi dizileri)

Hepsini toplasan 5 para etmemektedir.
gerçeği için

(bkz: super baba)
tabii bu kavram orataya türk dizilerini izleyen banal ve ne izleyeceğini bilmiyormuşçasına atılırsa ne tepsitin ne de önermenin bir anlamı veya doğruluğu kalır. asıl olay türk dizilerinin neden izlenip izlenmediğidir.

birincisi, üniversite çağına ulaşmamış çoğu genç yani eğer liseye gidiyorsa evinde ne kotasız interneti olmakta ne de üniversiteli gibi boş vakitleri bulunmakta. bu nedenle eğer yabancı dizi izleyecekse bu sadece cnbc ile sınırlı kalıyor. şimdi bu noktada da cnbc'den yabancı dizi izlemek olayı eğer marjinallikse aha ben de onu sıradan buluyorum diyebilirim mesela. işte o nedenle gerek cnbc'nin zaten 40 dakika olan diziye reklam koyması gerek verdiği dizilerin çok popüler diziler ve güncel bölümler olmaması nedeniyle bu yaştaki dönem için yabancı diziler biraz uzak kalmakta ve bu nedenle de türk dizilerine yönelinmektedir.

türk dizilerine gelince, gereksiz uzunlukları, boku çıkan reklamları ve anlamsız senaryoları ile gerçekten sınıfta kalır cinsteler. maalesef aralarından çıkmaya çalışan diziler çok ama çok ender oluyor. bu aralar hepimiz ezel'den ümitliyiz ama bakalım o ne kadar dayanabilecek kendi çizgisini bozmadan ilerlemeye.

ancak üniversiteye gelmiş, elinin altında sürüce imkan olan bir gencin, bu kadar kaliteli yabancı yapımı izledikten sonra hala gidip aşkı memnuda kim kime kaymış diye izlemesi gerçekten bana çok garip gelmektedir.
yabancı dizilerin farkına varmaktır.
(bkz: heroes)
(bkz: lost)
(bkz: prison break)
(bkz: mad men)
(bkz: dexter)
bu kitleye mensup olanlar tum dizi yorumlarını da zaten fragmandan izledikleriyle yapmaktadır.dizinini geyigi dondugu ortamda soz aldıklarında sadece fragmandan izledikerli ile en baba yorumları yaparlar.
(bkz: seni çılgın hadi oradan)
yapılacak en doğru davranıştır. Türk dizilerinin hepsi bir süre sonra konumu bitiyor bilinmez hep aynı konulara bağlar aşk iğren yapış yapış duygusallık vs. gibi. o yüzden hiçbir dizeye bağlanmamak en iyisidir.
Çok doğru bir tutumdur. Bencede izlenmemelidir. Onun yerine reşat nuri veya piyami sapa gibi ünlü yazarların eserlerini okumak insanı daha mutlu eder.
Zamanı boşa harcamamak dır garipsenmemesi gereklidir.
bu eylemi yapanlara öneri olarak izlenebilecek dizilerden bir tanesi friendsdir
bizimkiler, ekmek teknesi, avrupa yakası öncelerin kurtlar vadisi şimdiler de yok. bu yüzden şimdiki dizileri izlememektir.
(bkz: ben türkçe müzik dinlemem ki)
duygu sömürüsü yaparak insanları eve kitleyen dizilerdir.
özellikle pazartesi ve perşembe günleri sokakların, tiyatro, sinema, cafe ve barların boş geçiren dizilerdir.
benim yabanci dizi izleyen arkadaşlarimda var
(bkz: benim ateist arkadaşlarımda var)
normal insan davranışıdır..
(bkz: yerli malı yurdun malı herkes bunu kullanmalı)
behlülün uçkurunun derdinde olmayan çakma max paynelerle uğraşmayan bilinçli izleyicidir...
(bkz: House md)
(bkz: supernatural)
(bkz: lost)
(bkz: heroes)
(bkz: breakin bad)
(bkz: mad men)
daha yerinde olan şekli yerli-yabancı hiçbir dizi programını izlememek olan eylem. televizyondan ne kadar uzak durulursa o denli akli dengenin korunabileceği, saçmalıklardan, boyalı dünya sahnelerinden uzak durulacağını bilmektir. amerikan güdümlü, tekelden yönetilen medyadan uzak kalma çabalarından birisidir dizi izlememek. aptal kutusunun karşısında hipnotize olmaktan kaçınmaktır. * *
bir tanesi de hayat, anlam, biz, karakter, ölüm gibi konulara cevap aramaya kalkışmıyor ki... varsa yoksa aşk, aşk, aşk, ihanet, ihanet, ihanet. bu eksende dönen dizinin nesi seyredilir ki.
marjinal olmaktır ama aşagıdaki eylemle bazı küçük farkları vardır.
(bkz: converse giymeyerek marjinal oldugunu sanan mal)