bugün

barisi 3e bolup 15 carpmak lazim her seye yetismesi icin.
daha kendim bir sey yemedim.

bulamadik ki kadinin hasini evlenelim.sehriyeyi kavurmadan pilav yapsin yiyelim.

is yerinde tavuk bisiriyorum hic sevmem salatalik kemirdim 90 kilo adamim.
bazen öyle çok yoruluyorum ki her şeyden..
vurayım en dibe, uzaklaşıp gideyim, bildiğim her şeyden diyorum..
burada aynı başlıklar altında biteviye tekrar eden yazılar artık cidden kabak tadı vermeye başladı. kabaklar, sakın alınmayın.
Şu an boğaz'dan gelen rüzgar eşliğinde balkonumda sigara içiyorum ve mutluyum. Az sonra ilacımı alınca pamuk gibi olacağım ve ilaç uykumu getirecek. Bir podcast açıp uykuya dalacağım.

Mutlu olmak ne kadar basit ve ne kadar zor.
Az önce yemek yedim ama dondurulmuş değildi. Ee siz ne yediniz?
benzinlikten ekmek aldim adamin kendi ekmegini ha fazla almis.
tost yapacagim cay.
Çok yoruldum bunaldım. Kendimi sevmekle birlikte yavaş yavaş vicdansız bir insana dönüşmekte korkuyorum. Çünkü buna iten neden oldu ve o buhrandan bir türlü kurtulamıyorum.
Ortamlarda arabeskten nefret ettiğimi söylediğim halde şu anda müslüm gürses dinliyorum.

Ama ne yapayım ya?

Çok özel bir insan ve güzel bir ses bence. Neyse ki kulaklıkla dinlediğim için kimsenin bundan haberi yok. Siz hariç. *

Kendimi " türkiye'deki arabesk yavşaklığından utanıyorum" deyip müslüm gürses'in mezarına çelenk gönderen Fazıl Say gibi hissediyorum. *
Beni ayartmaya çalışan kızları namussuzluk yapmamak için reddedip sıcağı sıcağına mastürbasyon yapıyorum.

Namus belası olmasa bağırta bağırta sikeceğim hepsini ama zor bela atıyorum kendimi eve.
Ben çocukken babamla ilişkimiz çok sıkı fıkı değildi. Kötü değildi ama iyi de değildi, çok gerek yoksa fazla konuşmazdık yani. Evin bankamatiği gibiydi para lazımsa konuşurduk değilse var yok arası bir şeydi işte. Hiç beraber parka gitmedik mesela...
Şimdi ben 28 yaşındayım 2 çocuğum var ve babamla, yani dedeleriyle çok iyi ilişkileri var. Nerdeyse her gün beraber parka giderler her gün onlara istediği bir şeyi alır gelir oyunlar oynarlar.

Yani sözlük içten içe seviniyorum aslında çocuklarımla dedeleri arasındaki ilişkinin bu kadar iyi olmasına ama içimdeki çocuğun bunu kıskanmasına engel olamıyorum. O çocuk hiç büyümüyor sanki hep bi köşede tırnaklarını kemiren o çocuğun kıskançlığını hissediyorum.
bugun sutlu cilekli yazmamis.

kaynanasi bir miktar para karsiligi hakkimda ne yaziyor diye beni tuttu.
olum bu ne lan youtube'da ki arabesk şarkıların yorumlarına dönmüş burası.

evli olduğu halde aklı hala çocukluk aşkında olan mı ararsın hepsi var.
ilk zamanlarımda evde kan bağım olmayan kardeşlerim ile hep beraber gırgır şamata ile yaşadığımızı çokça dile getirmiştim burada. Ancak anlatılan kişiler arasında eksik biri vardı. Benim arkadaşlarım arasında ilk tanıştığım, annemden bile daha fazla kez gördüğüm canım kardeşim. Arkadaşım. O, benim hayatımda gördüğüm en sadık dosttu ve gerçekten harika bir insandı. Erkenden yerine oturmuş düzgün bir kişiliği vardı. Ancak ona verilen bu mükemmel ruhun yanında, bir çok kronik rahatsızlık taşırdı. ilaçsız olmazdı. Ben 17 yaşlarındayken, 28 Temmuzda dünyadan göçtü. Tabii şuanki arkadaşlarım ile o zaman da arkadaştık. Onlar için de çok büyük bir kayıptı. Grupta hem ortaokul hem de ilkokulda tanıştığımız ve birleştiğimiz arkadaşlarımız vardı. Ancak rahmetli ile biz anaokulundan daha önce tanıştık tabii. Grup tamamlandıktan sonra her şey çok iyi devam etti. Birbirimizi harbiden bokunun rengine kadar tanıyorduk. Ama bunu yanında Rahmetli hep genç yaşında öleceğini varsayardı, ki bu dayanıklı bünyesine rağmen birçok hastalık içeren vücuduna göre hiç anormal bir düşünce şekli değildi. Uzatmadan geri dönelim. işte, rahmetli genç yaşında öleceğini düşündüğü için başkalarına gönlünü kaptırmaktan inatla kaçınırdı. Gözle görülür bir şekilde onun ruhundaki tek eksiklik buydu. Annesi ve babası o kadar umursamaz ve ilgisiz insanlardı ki. Benim babam onu beni sevdiğinden daha çok severdi, öyle bir durum. Özetle eksiklik ve fazlalıklara rağmen hepimizin mükemmel bir arkadaşlığı vardı. Zaman geçti, bakmışsın liseye gelmişiz eşek kadar olmuşuz. Lise son sınıfa geçeceğim yaz, yani 18 yaşına gireceğimiz yazın Ağustos ayına 1-2 gün kala bir sabah telefonum çaldı. Sonrası zaten bellidir. Ancak bu, her sene onu anmamıza rağmen hedef yolunda şaşmamızı tabii sağlamadı. Çünkü onun ve birçoğumuzun dileklerinden biri, her şeye rağmen eğitimi tamamlayıp makam değil
insanlık bakımından büyük adam olmaktı. Kalan hepimiz istediğimiz yerlere ulaştık, hala beraberiz. Ancak yemek masasında hala sandalyeler arasından bir tanesi boş durmaktadır.
Özetle, dışarıdan mükemmel gözüken ve gerçekten öyle olan arkadaşlığımızın yanında, grupta eksik olan şey gruptaki herhangi birinin çabuk parlayıp hızlı sönmesi, duygusallığıymış vs. değil. Bizdeki büsbütün eksiklik bir insandır.
Oğlum yeniden hasta oldu. iki hafta olmuş muydu iyileşeli bilemiyorum. Bu nedir? Bu seferki bademcik gibi değil grip gibi. Ateşi yine 37.5'u geçiyor. Calpol ve iburamin şurup verdim ateş normale indi. Hemen atına bindi ve hareketlendi .belli oluyor zaten.inşallah sabaha iyi olur. Tabi okula gidemeyecek.Allah beterinden korusun ne diyelim.
Yıllarca dedim ki, ben bu şehirden evlenmeyeceğim. Kesinlikle dışarıdan bulacağım. Kuzenlerimin geleneğini sürdüreceğim vesaire.

Gel gör ki aynı ilçedeki birinden çok hoşlanıyorum. Ciddi bir ilişkinin içine sürüklenmek üzereyim, sözlerimi yutmam için büyük bir fırsat bu.
Sanırım ben değişemiyorum.

15 yıl önce de böyleydim. Şimdi de böyleyim. Ölmez sağ kalırsam 15 yıl sonra da beni aynı duygularla, aynı karakterle, aynı şeyleri yazarken, aynı şeylere sevinip aynı şeylere üzülürken bulabilirsiniz.

Bu yüzden klarnet calan sarapci koala olduğumdan şüphelenenlere hep şaşırmışımdır.

Trolleme isteğim bitmedi. Belki de ondandır. *
Hüzünlüyüm.
Umutsuz vakayım.
Grup seks yaptım.
22 yıldır oturduğum şehirden ayrılıyorum. korkularım var. ama hayallerimin peşinden gitmek için bunu yapmam gerek.anneme gitmesem devamsızlıktan kalırım diyorum ama derslere devam yok.
ekşi sözlük sandığım kadar da havalı bir yer değilmiş aslında. entryler buna benzer çoğunlukla ve pek de oylama yapılmadı bana. yani demem o ki böyle giderse orayı sadece ünlülere soru sorma amaçlı olarak kullanmayı düşünüyorum ama bir başlığım da tuttu orada. benim gibi yeni yazarlar da var orada. ayrıca bir başlığa tonla entry girilebiliyor ancak bu da entrylerinizin pek de önemsenmemesine ve karışmasına yol açabiliyor. orada da saat 00.00'dan sonra entryler sıfırlanıyor ve başlığı siz açsanız bile sanki siz açmamışsınız gibi bir durum olabiliyor.
bence kendine zaman ver ve biraz daha orada kal. bi 50 seneye 100 seneye iyice alışırsın. yapamıyorum ben deyip dönüp gelme. hatta buradaki hesabı sil.
Oğlumun ilk dişi düştü bugün. Bugünü not düşmeliydim. Dişi çok aradım ama bulamadım. Çok duygulandım. Büyüyorsun yavrucağım!
"benimki de 14 yaşına girdi sabah çadırı kurup uyanıyor. "

çözüm: selpak kağıt havlu 64lü.
Benim çocuğum yok. 33 yaşındayım. Geç mi kaldım?