bugün

(bkz: biraz huzur birazda sen be güzelim)
artık umursamıyorum.yani etik olan daha doğrusu kişisel etik kurallamın dışındayım şuan.
Dün gece hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Yani hem yanlış bir şey yapmış olma düşüncem hem de aşırı mutluluk. Bu mesajı ilerde editlicem bakalım sonucu yazarım.

14.11.2016 ilk edit
Şuan acayip bir burukluk var içimde. O geceyle ilgili değil. Ancak o geceden insanla ilgili. Sanırım asla duymak istemeyeceğim bir şey duyacağım. Şuan kafama sıkmak istiyorum.
çocuk gelmiş benden yardım istiyor, başkasından değil benden *
'insanlar neden böyle?' diye soruyor, biri canını fena yakmış hem de çok güvendiği biri. bazen susup ağlıyor, bazen aynı cümlelerle olan biteni anlatıyor.
bir şeyler söyleyip rahatlatmak istedim ama inanarak söyleyeceğim bir 'neden' bulamadım.

benim de anlamadığım o kadar çok şey var ki, düşünmemek için kendimi boyalara veriyorum...
her yediğim yemekte üstüme dökerim.
yok bir çözümü.
Kanımdaki hemoglobin oranı bayağı yüksekmiş bu yüzden üşümüyormuşum.
itiraf ediyorum ki itiraf etmekten bile korkuyorum.

Aklımdaki düşünce yanlışsa ve ben bu yanlışa inanırsam.

itiraf edersem inanmışım demektir.
Okulun onunde bir ataturk heykeli vardi. Onunde hayatta en hakiki mursit, ilimdir yaziyordu.
Yillar boyu kim acaba bu mursit ilim diye dusundum. Ataturk bile ovduyse baya iyi bir adamdir dedim. Onun gibi olmaliyim diye hayal kuruyorum aklimca.
Sonra virgulu isledik. *
bugün çok kötü bişeye şahit oldum sözlük bizim yan bloğun 9.katıdan adamın biri gözlerimin önünde intihar etti. yere düştükten sonrasında ki görüntü berbattı.
Küstü...
param yok net.
yarım dolu kutu biranın içine boş sanıp sigara izmaritini salladım. sonra bardağa döküp içtim.
Otobüste yer yoktu ona rağmen bindim suan orta kapinin merdivenlerindeyim.
uzun zamandır birini sevmedim,aşık olmadım ve kafamın bu rahatlığını,özgürlüğümü kaybetmek istemiyorum.
Kağıdımı okumadan 50 veren hocanın bacaklarını ve kollarını kesmeye dair içimde bir eğilim var.
Tabi ki bunu yapmayacağım ancak hakkınızın yendiği bir ortamda kaybedecek bir şeyiniz kalmamışsa neler yapabileceğinizi kimse kestiremez...
Uyuyamıyorum.

Çünkü sevdiğim bir arkadaşımın bana olan tavırları aniden değişti ve ben ne hata yaptım diye düşünmekten uyuyamıyorum. Ama bulamıyorum da.

Vicdanıma sıçayım. Ne olurdu şöyle hiç sallamayan insanlardan olabilsem?
Sabahtan beri dişlerimi sıkıyorum. Kurşun kalemin kalemtrasla açıldığı kısmına dokunmuş gibi bir his var. Islak yüne ellemisim sanki.
içim giciklaniyor bütün gündür.
Almanca ogrenirken ingilizceme katkisi olur zannetmistim. Evet biliyorum salaklik... almanca ogreneyim derken galiba ingilizcemin içine edicem sozluk. Cok korkuyorum... childish yazacagima childisch yaziyorum... subjectivity yazaxagim yerde ise daha demin farkettim subjecktivity yazmisim... swh
sözlüğü foruma ve yüzeysel ötesi ırkçı-ayrımcı duvar yazıları köşesine çeviren yeni yetme yazarları(!) kondansatörle kovalamak istiyorum.
Kendimi zehirlediğimi düşünüyorum.
sözlükten entry sayımı 100 yapmadan gidesim geldi. sorun sizde değil bende tamam mı. bunu belirtmeden olmazdı. şimdi tamam iyi güzel yaz yaz takılıyoruz falan böyle ama artık beni sarmıyor sanırım ya. şu anki üyeliğimle bir kaç kişiyle tanıştım, güzel insanlar var cidden ne kadar sallasak da burası hakkında bunu zaten söylemeye gerek yok. ergen olup olgunca konuşabilenden tut, yaşlı olup genç kalabilmişine kadar. bu insnalar her zaman ve her yerde varlar zaten. ama işte muhabbet sarmıyor beni artık ya. yalnızca google'a merak etiğim bir konuyu girdiğimde hakkında bilgi almak için hesabıma bile girmeden bilgimi alıp çıktığım bir yer oluyor burası. hayatımdaki özel bir sebepten dolayı ve üstüne de sözlükte ciddi şeyler paylaşıp çok güzel ve benim için anlamlı olan vakitler geçirdiğim bir kaç yazar da gidince bırakmıştım ben bu sözlüğü zaten. gerisi goy goy yani. şu sıralar tekrar geldim ama ı ıh, sarmıyor. yine goygoya dönüyor ama insan o bir başka değer verdiği arkadaşlarını arıyor. bu biraz da galiba bizim geçmişe atadığımız değerlerle de alakalı. ben bu insanlara ve onlarla yaşadığım anılara bayağı bir değer atadığım için gittiklerinde sözlüğü bırakma sebebim oldular. durun dmekle de olmuyor bazen tabii. hayat bu herkes bir şekilde bir yerlere gidiyor sonuçta. olduğumuz yerde dursak bile zaman akıyor öyle düşün. neyse. "çükerim böyle sözlüğü ne yapacağım gidiyorum" deyip ben de bıraktım böyle. belki bir gün sözlüğe dönerlerse ben de güzel vakitler geçirmek için gelirim buralara. onun dışında goygoy da bu kadar işte. ortam falan hiç sevmem tek tabanca takılan bir adamımdır. her neyse. onlar gelirse yeni nick de alsalar yazış tarzlarından çakozlarım ben ama umarım gelirler tabii. o zaman dek görüşürüz güzel arkadaşlarım.

hadi gel gel, gel bakma öyle seni de seviyorum sözlük, gel al bunu git çukulata falan alırsınız bölüşün aranızda falan bir şeyler uydurun. dandiksiniz mandksiniz ama içimden geldi. fernweh baba özlemini duyduğu uzaklara kaçar. baba yorgun, baba üzgün. hadi güle güle. giderken güle güle mi deniyordu hoşçakal mı ya? neyse ikisini de bıraktım ben.
Birileri duygularımı alıp götürsün. Ders çalışmam lazım ama oturdum ağlıyorum.
itiraf ediyorum, insanlar tanımadığı kişilere dertlerini daha çok anlatırmış çünkü itiraflarının yakalanma korkusu çok az olurmuş. klasik beynimizin bize oyunu... bu bilgiden sonra itirafımı yapmak istiyorum. homo sapiens sapiens türünden nefret ediyorum!
Öyle bir aile düşünün ki evin reisi baba ölünce parcalaniyor. Baba anne 3 kardeş ile yaşanılan o ev bu ölümden sonra satılıyor. 3 kardes arasında paylaşılan küçük bir ev. Ev bosaltilinca anne ve en küçük çocuk kiraya çıkıyor. Diğer yetişkin abla ve abi kendi hayatına yön çiziyor. Bu üvey anne ve babadan öz olan küçük kardes ile gorusmemeyi tercih ederek. Yıllar geçiyor. Küçük kardes ablayla bir iki iletisime geçiriyor fakat sonuç yine aynı. Aradaki o bağ kurulamamis bu yüzden de tekrardan iletişim kopuklugu yaşanıyor. Küçük kardeste vazgeciyor arayip sormaktan. Yalnız küçük kardes abisini aramiyor hiç. Kucuklugunden hatirladigi olaylardan ötürü. Uzak durmayı tercih ediyor
Zaten abinin de kardeşim diye merak ettiği yok ya işte. Yıllar geçiyor bir gün sosyal medya kullanmayi tercih etmeyen bu küçük kardes bir iki işten dolayı face açmak durumunda kalıyor. Sosyal medyanın gorusmeyenleri kopanlari bir araya getirdiğini küçük kardes şimdi anlıyor. Çünkü o abi ekliyor. Öyle bir aile düşünün ki yıllardır kopmuş ve telefon kadar uzak olunan bu süreçte o abi faceden eklemeyi akıl ediyor. Hiçbir şey olmamış gibi. Iste o küçük kardes sosyal medya kullanmayı bu yüzden de sevmiyor. Bu kadar saçma yerlere kapı acilabiliyor, Yok yere sinir bozuyor diye. Haklı. Eklemiş mi abisini derseniz tabiiki Hayır. Kan baģinin hiçbir sey ifade etmediğini dusunenlerden bu küçük kardes.
Simit yerken yanında ayran içmeye utanıyorum, sanki herkes simit-çay ikilisini yapmak zorunda ve gördüklerinde bana "midesiz" diyecekler gibi hissediyorum. Oysaki gerçekten mükemmel ikili. Toplum tepkileri hayatıma öyle işlemiş ki simit ayran bile yapamıyorum. Hayatımda bunu bile dert ederken, stresli misin diyorlar bana. Sizce? Hayatımın her anı stres benim.