bugün

tır kullanmak.
mimarlık bölümünü okumak.
edit: eksi oy veren şahsı muhterem hayalimin neresini beğenemedin.
bir şeyleri yapmak zorunda olduğum için değil yapmak istediğim için yapmak.

ya da direkt hiçbir şey yapmamak, sadece durmak. evet tam olarak bu.
klasik müzik eşliğinde kitap okumak isteyenler için içinde rahat sandalyelerin bulunduğu çatı katı olan bir kitapçı açmak.
şanslı olmak. azıcık, birazcık şanslı olmak.
adam gibi bir yazılım mühendisi olabilmek.
parasına bakmadan araba almak.
dünyayı gezen bir eskici olmak istiyorum.
insanların eski hüzünlerini, mutluluklarını, sevinçlerini, aşklarını, hatıralarını, hayallerini, kırgınlıklarını, umutlarını alıp toplayıp teker teker başka insanlara 'yeni' insanlara ucuza satmak istiyorum. ucuza satacaklarım değişir ama.
hüzünleri, kırgınlıkları en pahalıya satarım mesela. kimse kolay kolay alamasın onları.
aşklar ise pazarlığa en açık olanlar...sevinçler, hatıralar, hayaller, umutlar, mutluluklar adeta sudan ucuz!
yazar olmak. *
2023'ü görmek.

evet evet bu sanırsam.

(bkz: hedef 2023)* *

sonrasında da, konuyla alakalı olarak;

(bkz: 2023 ü gördüm)

diye bi film çekebilirim.
kişisel sergimi açabilmek. hayal olarak kalmasın sözlük onu gerçekleştirebileyim.
herkesin mutlu olduğu bir dünya. alıyım artıları. *
bir bentley continental GT'ye sahip olmak. Turuncu renkli olacak. Plaka alman plakası. O arabayı şu an kafamda olan 3 kişiye göstermek ve daha sonra da elimde cohibamla beraber ''Zamanında sen beni adam yerine bile koymadın, gülüp geçtin. Şimdi şunu söylüyorum ki, karşındaki ben o zayıf ben değilim. Bu arabanın yıllık vergisiyle bile seni satın alırım'' demek.

Not:yapılmayası iş değil yeminle. Az bekleyin şu üniversite bitsin. Bana 20 yıl verin, size gerçekleşmiş hayaller vereyim.
burj el arab'ın helikopter pistinde bungee jumping yapmak.
everest' in tepesinde sevişmek.
hiçbir şeyi bu kadar arzulamadım.
insanlari anlayabilmek.
bedava tavuk döner yemek.
insanların birbirlerini futursuzca yargılamadığı bir yer.
volkswagen t2. evet bu araba ile kolumda saat olmadan bir yaz geçirmek.

http://www.flickr.com/photos/denniswong/3698700094/
tülin özen'le tanışıp sohbet etmek. o anlatsın, ben dinleyeyim.
boğaziçi ingiliz dili ve edebiyatı bölümüne girmek.
lizbon, viyana, frankfurt şehirciklerine seyahat etmek.
hiç evlenmemek.
anlatabilmek, daha da önemlisi dinlenmek.

insanlar dinlemeyi bilmiyor sözlük, konuşma sırası yeniden kendilerine gelsin diye bekliyorlar yalnızca.

kaybettiğim dinleyicimin yerine koyamam belki ama, anlayarak, içimde biriktirdiğim denizi kucaklayarak dinleyebilecek biri daha olsun istiyorum.

yargılamadan, hikayemin en kötü kısmında bile bırakıp gitmeden, hemen hükmü yapıştırmadan,
içimdeki sonsuz resmi çerçevesine sığdırmaya çalışmadan...
yıkıp şu dağlar kadar suskunluğumu, ben anlatsam, o dinlese.

ne büyük hayal!
ben hiç anlatamam ki.
hiçkimse de hiçbir zaman dinlemeye can atmaz ki.
Benim onu sevdiğim gibi birinin de beni sevmesini istiyorum. Böyle uzaktan uzağa hayalleriyle, tamamen saf duygularla; ama anlamağım olay şu neden 'onun' değilde başka birinin beni o şekilde sevmesi istiyorum ayrıca bu kadar çok seven birine verecek çok bir sevgim yok acı çektirmek mi amacım bilmiyorum ama çok istiyorum.
bir sabah kalktığında 50 kilo olarak uyanmak.
(bkz: bmw 330ci)

az kaldı, çok az.

edit: bunun neyini eksiledin ki şimdi? ahahahaha.
bütün şakirtleri piyasadan silmek, her gördüğüm ak sakallı dedeye şakirt demiyorum. harbici şakirlere sözüm. bu entry silinse de umrumda değil, ya da çaylak olsam da. dininizi yaşayacaksanız adam akıllı yaşayın, ona buna, özellikle de devlet işlerine karışmayın. kendi yağınızda kavrulacaksanız buyrun kavrulun, milletin etlisine sütlüsüne karışmaksa amaç, açık ve net konuşuyorum "siktirin gidin". ne lan yıllardır sizden çektiğimiz. bırakın türkiye'nin peşini, defolun iran'a. orada hazır islami devlet var. hatta biletleriniz benden. kaç milyon kişi iseniz, bana mail atın, ben alacağım biletinizi.